Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
27 Nisan 2010 Handan Özduygu Her sene olduğu gibi, bu yılda Anzak komedisi ekranlarda, basında, haber bültenlerinde yerini aldı. Dünyanın çeşitli yerlerinden, kalkıp gelen, on bin kişi Çanakkale savaşında ölen dedelerini andılar(!)…
Şimdi düşünün, evinizi, ya da işyerinizi, size ait bir mülkü, elinizden almaya gelen, bunun için kıyasıya savaşan, kan döken mütecaviz bir hırsızı yakalayıp, etkisiz hale getiriyorsunuz ama bu adi hırsızın torunları, her sene, yıldönümünde hırsız konumundaki dedelerini anmak için, gelip dedelerinin anısına ayin düzenliyor ve siz buna müsaade ediyorsunuz!..
Bireysel olarak maruz kaldığımız, bir soygun ya da kap-kaç olayına haklı olarak verdiğimiz negatif reaksiyonun, binde biri neden bu hadisede devreye girmiyor anlamıyorum. Büyük bir yüzsüzlük abidesi olarak; tip, tip adamlar gelmiş, battaniyelerine sarılmış şafak ayini yapıyorlar. Hani nerdeyse, o zaman dedeleriniz, kanımızı döküp, haklarımızı ve topraklarımızı işgale gelmişti vermemiştik, üzgünüz, özür dileriz, telafisi için ne yapabiliriz edalarında, törenlere mahcup bir şekilde izin verip, iştirak ediyoruz. Çanakkale de geçit vermediğimiz için nerdeyse biz suçlu ilan edileceğiz.
Şimdi Amerika okyanus ötesinden gelip, Irak’ı işgal edip, yerle bir etti. Hanelere tecavüz edip, masum halka işgencelerle insanlığın yüzkarası bir tarih yazdı ve yazıyor. Düşünün, Saddam yenilmese, ordusunun başında, savaşıp, Amerika ve İngiliz askerlerini püskürtüp, Irak işgal edilemezin destanını yazsa idi, yıllarca Amerikalı ve İngiliz askerlerin torunları buralarda dedelerimiz öldü, diyerek gelip ayin mi yapacaklardı. Bu hak mıdır, yakışık alır mıydı?... Siz, mülkünüze tecavüz eden bir hırsızın torunlarına, buyur gel, bu tecavüzün anısına dedenin ruhuna ayin düzenleyelim der miydiniz? Bu komedi, bu topraklarda nasıl cereyan ediyor da, Çanakkale de şehit düşen insanlarımızın torunları benim böyle bir ayine itirazım var, demiyor?!.. Çanakkale de vatan müdafası için şehit düşen Mehmetçiğin ruhu bu haksız ve yüzsüz ayinlerden rencide olur diyen, neden çıkmıyor anlamıyorum.
Nasıl oldu da, o gün kahramanca vatanını müdaafa eden insanların, torunları bu gün bu kadar hissizleşip, duyarsız oldular. Adamlar, işgale gelen dedesinin anısına, dünyanın öbür ucundan kalkıp geliyor da, burada şehitlerimizin torunlarının kılı kıpırdamıyor. Eğer askeri bir tören, dini bir ayin yapılacaksa bu vatan müdaafası için şehit düşen Mehmetçiğin ruhunu gönendirmek için, onun torunları tarafından yapılmalıydı.
Savaşta ancak vatan müdafaası yapan asker, kutsaldır ve anılmaya değerdir. Dünyanın öbür köşesinden kalkıp işgale gelip de ölen değil. Nitekim Anzaklar da, biz o zaman, Türklerle herhalde arkadaşlık yapmaya ya da turistik amaçla değil, ‘öldürmeye’ gelmiştik, diye zaten beyanları var. Sizin bu gün şafak ayinleri tertipleyerek andığınız Anzak askerleri, Amerika ve İngiliz askerlerinin Irak ta yaptıklarını, o gün bizim ülkemizde yapmaya gelmişlerdi.
Biz böyle bir yüzsüzlüğe çanak tuttukça, Anzaklar da yüzsüzlüğünün kat sayasını artırarak, çıkartma yaptığı alanın, dedelerimizin kabirleri burada diyerek, kendi kültürel mirası olduğunu iddia ederek, toprak istemiştir! Önce ‘Milli Park’ ilan edilerek, sonrada bu toprakların yönetiminin Anzak işgal ruhuna bırakılması için kıyasıya bir diplomasi savaşı halen devam etmektedir.
Adamlar her sene gelip, işgallerini gerçekleştirememenin acısı ile ayinler tertipleyerek, işgal ruhunu ayakta ve diri tutmaktadırlar. Bu nasıl bir diplomasi, bu nasıl bir yüzsüzlüktür. Bunu ancak modern batı, vahşi barbar ruhunu tatmin için yapabilirdi, nitekim yapmaktadır.