Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cahiller İctihad Yaparsa... (2 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
[flash]http://video.google.com/googleplayer.swf?docid=-5156138045267600671&hl=tr&fs=true[/flash]




HERKES dini kendi kafasına, kendi heves ve hevasına, keyfine, kendi re'yine göre öğrensin, yorumlasın, uygulasın derseniz işte bugünkü duruma düşeriz.
Birtakım Müslümanların şu beyan ve iddialarına bakınız:
1. Mezhepler put haline gelmiş...
2. Bazıları mezhepleri din haline getirmiş.
3. Tasavvuf küfür ve şirkmiş.
4. Mason Efganî büyük İslâm önderi ve rehberi imiş.
5. Muhyiddin Arabî, İbn Teymiyye'nin dediği gibi hâşâ Şeyh-i Ekfermiş (En kafir şeyhmiş).
6. Tasavvuf ve tarikat evliyası evliyaurrahman değil, hâşâ evliyauşşeytan imiş.
7. Herkes Kur'ân'dan kendi kafasına göre ahkam çıkartabilirmiş.
8. Halidi Bağdadî hâşâ zındıkmış.
9. Bir kabrin başına gidip Fatiha okumak şirkmiş.
10. Ebu Hureyre radiyallahu anh hazretleri hâşâ yalancıymış, hadîs uydurmuş.
11. İslâm'ın tek kaynağı Kur'ânmış, Sünnet kaynak değilmiş.
12. Bugünkü ehl-i Sünnet İslâmlığı Emevî diniymiş.
Şefkat yerine şevkat, evkaf yerine efkaf, tefsir yerine tesfir diyen ve yazan bazılarının içtihada yeltenmesi ne kadar gülünç.
Adam namaz kılıyor, fıkhı inkâr ediyor. Kıldığı namazı nasıl kılıyor. Fıkha göre... Ol mâhiler ki, derya içredir deryayı bilmezler...
Cenab-ı Hak Kur'ân-ı Kerim'i insanlara hidayet rehberi ve necat düsturu olarak göndermiştir. Eyvallah... Lakin önüne gelen Kur'ân'ı yorumlayabilir mi? Elbette yorumlayamaz. Bu iş icazetli alimlere mahsustur. Onların yazdığı tefsir kitaplarını okursun ve Kitabullahı anlarsın akıl ve idrakin ne kadarsa.
Dinimizin teferruata ait ihtilaflı meseleleri vardır. Kan çıkmasının Hanefilere göre abdesti bozması, Şafiîlere göre bozmaması gibi... Rabıta da üzerinde ihtilaf edilmiş bir konudur. Caizdir diyenler çıkmıştır, değildir diyenler çıkmıştır. Bu konuda Müslümanı şirkle, küfürle, zındıklıkla suçlamak ne kadar aşırı bir şeydir.
İslâm dininin esaslarından biri edeptir.
İslâm dini, mü'minin mü'mine saldırmasını doğru bulmaz.
Bir kimsede yanlış bir düşünce, inanç, aksiyon varsa, onun bu yanlışlığına karşı olunur, kişiliğinin tamamına değil.
Teymiyyeciler, Vehhabîler, Neo-Hariciler, şiddete yönelikler, Radikaller, cahiller vur deyince öldürür.
Bugün öyle Müslümanlar görüyoruz ki, meşreb ayrılığı yüzünden sâlih kardeşine düşmanlık ediyor, kendi cemaatini destekleyen kâfirlerle dost oluyor. Ne korkunç tezat.
Ya Rabbi hepimize ilim ve edep nasip et.
İslâm dini adaleti emr ediyor. İtidal kelimesi adalet kökünden gelir. Olgun mü'min mutedil olur. İfrat ve tefritten kaçar, ortada bulunur. İnsaftan ayrılmaz.
Edep, terbiye, itidal, insaf sahibi olmayan kişi kamil (olgun) değildir.
Beğenmediğin, aklının ermediği bir fikir mi var, edep ve terbiye ile tartışacaksın. Ne yapacaksın? Önce selam vereceksin, sonra saldırgan ve terbiyesizce olmayan bir üslupla tenkidini yapacaksın.
Sokak serserisi ağzıyla tartışmak Müslümana yakışmaz.
Lütfen olgun, akıllı, itidalli, sabırlı, terbiyeli, edebli, nazik, kibar, hakşinas, (ruh ve ahlâk bakımından) asil, insaflı, mürüvvetli Müslümanlar olalım. Olamıyorsak çenemizi tutalım.
Ehl-i SünnetBüyüğü Bediüzzaman
KALBİNDE İslâm, iman, Kur'ân, Ümmet, Şeriat, Sünnet, Mukaddesat sevgisi olan her Müslüman Bediüzzaman Said Nursî hazretlerini sever ve sayar, onu minnet ve teşekkürle anar. Çünkü bu muhterem zat, bütün ömrünü bu saydığım değerlere hizmet ile geçirmiştir ve Cenab-ı Hakk'ın lütfuyla büyük fütuhata nâil olmuştur.
Yakın tarihimizde Müslümanlar çok kara günler gördüler, çok ağır zulüm ve baskılara mâruz kaldılar, çok eziyetler ve işkenceler çektiler. İşte o karanlık zulüm devrinde Üstad Bediüzzaman Said Nursî hazretleri bu halkın imanını kurtarmak için çalışıp çabalamıştır.
Ne kadar esef edilse azdır... Zamanımızda böyle mübarek bir zatın aleyhinde bulunan birtakım kimseler görülmektedir.
Onlar merhum Üstad hazretlerini karalamak için birtakım iftiralara başvuruyor, yanlış yorumlar yapıyor.
Bendeniz bu yazımda elimden geldiği kadar Üstad hazretlerinin bazı özelliklerini anlatmak ve sıralamak istiyorum.
Birincisi: O bir Ehl-i Sünnet büyüğüdür. Kesinlikle hiçbir bid'atle, bozuk akide, fikir ve görüşle ilgisi yoktur. İtikatta sünnîdir, amelde sünnîdir.
İkincisi: Üstad hazretleri dinde reform, yenilik, değişiklik yapılmasına karşıdır. İslâm'ı bir bütün olarak kabul eder, İslâm'ı Ehl-i Sünnet imamlarının anladığı ve anlattığı şekilde anlatır ve öğretir.
Üçüncüsü: Zamanımızda bazı diyalogçular, İslâm'ın esaslarından, temellerinden, usûlünden tâvizler (ödünler) veriyorlar; "Üç İbrahimî din vardır, Ehl-i Kitab da Cennet'liktir, onlarla aramızda Âmentü konusunda ihtilaf yoktur..." şeklinde konuşuyorlar. Bu gibi yanlış ve bozuk fikir ve inançların Bediüzzaman hazretleriyle ilgisi yoktur. İslâm'dan taviz vererek yapılan diyaloğu dinimiz kabul etmez. Böyle bir diyalog, imanı tehlikeye atar.
Dördüncüsü: Üstad hazretleri dinde orta yolda, cadde-i kübrada olmuş, cumhur-i ulemanın izinden gitmiştir.
Beşincisi: Üstad hazretleri Kur'ân'ın temel prensiplerinden olan "Allah katında din İslâm'dır" inancına sımsıkı bağlıydı. Onun bu inançtan ödün verdiğini iddia etmek büyük bir iftiradır.
Altıncısı: Üstad hazretleri İslâm'a, imana, Kur'ân'a hizmet konusunda Peygamber (sallallahu aleyhi vesselam) ahlâkı ve metodu ile çalışmıştır. İhlaslı olmuş, Yaratan için yaptıklarından dolayı yaratıklardan ücret, maaş, hattâ hediye bile kabul etmemiştir.
Yedincisi: Üstadı Cemalüddin Afganî taraftarı olarak göstermek hatâdır, iftiradır. On dokuzuncu asrın sonlarında ve yirminci asrın başlarında Afganî'nin içyüzü bilinmiyordu. Şiiî olduğu halde taqiyye yaparak kendisini Sünnî göstermesi, İranlı olduğu halde Afgan göstermesi (Bu yalancılık ve Müslüman kardeşlerini aldatmak değil midir?), Masonluğun en azgın grubuna mensup olması, Halife-i Müslimîn Sultan Abdülhamid'i, bir İngiliz ajanı ile birlikte tahtından indirmek için çalıştığı ve daha başka kusurları, günahları ve bozuklukları bilinmiyordu.
Sekizincisi: Üstad hazretleri tarih boyunca birkaç kişiye nasip olmuş keskin bir zekaya, harikulade bir akla, derin bir firasete, akılları hayrete düşüren güçlü bir hafızaya sahipti. On dört yaşında şer'î ilimlerden icazet almıştır. Maneviyat ve tasavvuf sahasında da derecesi yüksekti. Her gün ezkâr ve evrad ile meşgul olurdu. Son derece yüksek bir ahlâka sahipti. Kötülükleri affeder, kendisine eziyet edenlerin hidayetine dua ederdi.
Böyle bir zatın aşırılıklara kaçması, cumhur-i ulemanın yolundan ayrılıp çıkmaz sokaklara, dar patikalara girmesi mümkün değildir.
Diyalogçuların Bediüzzaman hazretlerini istismar etmekten vazgeçmeleri tavsiye ve temenni edilir.
Vehhabî meşrebli, aşırı uçlarda bulunan, gulüvve sapan, ifrat veya tefrite kaçmış kimselerin Üstad hakkındaki yersiz tenkitlerine kesinlikle kulak verilmemelidir.
27 Mayıs 1960'tan sonra bazı insî şeytanlar Üstad'ı karalamak için, merhum Şeyhülislâm Mustafa Sabri'nin yazmış olduğunu iddia ettikleri düzmece bir reddiye yayınlamışlardı. Merhum Eşref Edib beyin gayretleriyle ve araştırmasıyla bu risalenin sahte ve düzmece, olduğu isbat edildi. Çünkü, içinde zikr edilen bir kaynağın basım tarihi, Mustafa Sabri'nin ölümünden sonrasına aitti!..
Kendilerini Nurcu gibi gösteren bazı kimseler, bozuk diyalog akideleri uğrunda Bediüzzaman'ı kullanmasınlar. Bediüzzaman'ın bozuk, sapık, aşırı inanç ve görüşlerle ilgisi yoktur.
Tekrar ediyorum: Bediüzzaman orta yolda giden, cumhur-i ulema cadde-i kübrasında yürüyen bir Ehl-i Sünnet büyüğüdür. Onda, bu târife aykırı düşen bir özellik ve noksanlık yoktur.

MEHMET ŞEVKET EYGİ

Allahcc razı olsun...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Allah ondan Razı Olsun.Rabbim oan rahmet eylesin derecesini yükseltsin.Onun sayesinde bugün çoğu insan imanını kurtarmış ve güçlendirmiştir.Onun anlatış uslubu çok güzeldir.

rabbim sizlerdende razı olsun.katkınız için rabbim razı ola.selam ve dua ile...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bediüzzamandan bir başka, himmet ve hamiyet dersi: beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgam bir adam mı zannediyorlar? Ben cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, ahiretimi de... Gözümde ne cennet sevdası var, ne cehennem korkusu. Cemiyetin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun! Kur'anımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selamette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur."

Ey yüzden tâ üçyüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş, sâkitane benim sözümü dinleyen ve bir nazar-ı hafiyy-i gaybî ile beni temaşa eden (Said, Hamza, Ömer, Osman, Yusuf, Ahmed v.s.) size hitab ediyorum. Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgraf ile sizin ile konuşuyorum. Ne yapayım acele ettim, kışta geldim. Siz inşâALLAH cennet-âsâ bir baharda gelirsiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaklar. Sizden şunu rica ederim ki, mazi kıt'asına geçmek için geldiğiniz vakit mezarıma uğrayınız. O çiçeklerin birkaç tanesini mezar taşı denilen, kemiklerimi misafir eden toprağın kapıcısının başına takınız. (Üstadın Aziz Pak Ruhu Şerifesi İçin El Fatiha Measselavat meal Besmele )


http://www.umutfm.com/izle.php?id=1565
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Bediüzzamandan bir başka, himmet ve hamiyet dersi: beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgam bir adam mı zannediyorlar? Ben cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, ahiretimi de... Gözümde ne cennet sevdası var, ne cehennem korkusu. Cemiyetin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun! Kur'anımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selamette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur."

Ey yüzden tâ üçyüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş, sâkitane benim sözümü dinleyen ve bir nazar-ı hafiyy-i gaybî ile beni temaşa eden (Said, Hamza, Ömer, Osman, Yusuf, Ahmed v.s.) size hitab ediyorum. Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgraf ile sizin ile konuşuyorum. Ne yapayım acele ettim, kışta geldim. Siz inşâALLAH cennet-âsâ bir baharda gelirsiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaklar. Sizden şunu rica ederim ki, mazi kıt'asına geçmek için geldiğiniz vakit mezarıma uğrayınız. O çiçeklerin birkaç tanesini mezar taşı denilen, kemiklerimi misafir eden toprağın kapıcısının başına takınız. (Üstadın Aziz Pak Ruhu Şerifesi İçin El Fatiha Measselavat meal Besmele )


.: Ali Oktay - Aziz Üstadım :.


ALlah razı ola sevgili kardeşim.DUa ile inşallah:]
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
ALlah razı ola sevgili kardeşim.DUa ile inşallah:]


ecmain olsun güzel kardeşim bediüzzaman hazretlerinin ölüm yıl dönümü
o yüzden güncellemek istedim...

selam ve dua ile

Bana, `Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim; karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor, içinde evladım yanıyor, îmanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, îmanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış, ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!.. " bediüzzaman..
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
ecmain olsun güzel kardeşim bediüzzaman hazretlerinin ölüm yıl dönümü
o yüzden güncellemek istedim...

selam ve dua ile


Bana, `Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim; karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor, içinde evladım yanıyor, îmanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, îmanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış, ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!.. " bediüzzaman..

Selamun aleykum tekrardan kardeşim:)iyi düşünmüşsünüz selam ve dua ile
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,978
Tepki puanı
8,074
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

Bana, `Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar.
Farkında değilim; karşımda müthiş bir yangın var.
Alevleri göklere yükseliyor, içinde evladım yanıyor, îmanım tutuşmuş yanıyor.
O yangını söndürmeye, îmanımı kurtarmaya koşuyorum.
Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış, ne ehemmiyeti var?
O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?
Dar düşünceler, dar görüşler!.. "
Bediüzzaman..
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Bana, `Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar.

Farkında değilim; karşımda müthiş bir yangın var.
Alevleri göklere yükseliyor, içinde evladım yanıyor, îmanım tutuşmuş yanıyor.
O yangını söndürmeye, îmanımı kurtarmaya koşuyorum.
Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış, ne ehemmiyeti var?
O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?
Dar düşünceler, dar görüşler!.. "

Bediüzzaman..
Rabbim mekanını cennet eylesin inşalalh.Bir ablamıızn gördüğü rüyaya göre bir suya atmışlar bedenini.Çünkü bulunduğu yerden salavat seslerini duymuş ve onun mezarı olduğunu söylemişler.Doğrusunu allah bilir elbet.Selam ve dua ile:a12:
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,978
Tepki puanı
8,074
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

Rabbim mekanını cennet eylesin inşalalh.Bir ablamıızn gördüğü rüyaya göre bir suya atmışlar bedenini.Çünkü bulunduğu yerden salavat seslerini duymuş ve onun mezarı olduğunu söylemişler.Doğrusunu allah bilir elbet.Selam ve dua ile:a12:

Aminnn...
Bediüzzaman'ın bazı talebeleri kabrini bilmektedir Nevin kardeşim...
Ama...
Üstad bilinmesini istemediği için açıklanmamaktadır...
Dediğiniz gibi...En doğrusunu Allah CC. bilir...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Aminnn...

Bediüzzaman'ın bazı talebeleri kabrini bilmektedir Nevin kardeşim...
Ama...
Üstad bilinmesini istemediği için açıklanmamaktadır...

Dediğiniz gibi...En doğrusunu Allah CC. bilir...

Hıım öylemi ben bilinmediğini biliyordum.Önemli olan ruhtur.Çünkü ruhtur herşeyi hisseden.İyi yada kötü..!!!Kimbilir kaçtane alimin mezarı tarumar olmuştur_edilmiştir...Dua ile.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
[flash]http://video.google.com/googleplayer.swf?docid=-5156138045267600671&hl=tr&fs=true[/flash]





HERKES dini kendi kafasına, kendi heves ve hevasına, keyfine, kendi re'yine göre öğrensin, yorumlasın, uygulasın derseniz işte bugünkü duruma düşeriz.
Birtakım Müslümanların şu beyan ve iddialarına bakınız:
1. Mezhepler put haline gelmiş...
2. Bazıları mezhepleri din haline getirmiş.
3. Tasavvuf küfür ve şirkmiş.
4. Mason Efganî büyük İslâm önderi ve rehberi imiş.
5. Muhyiddin Arabî, İbn Teymiyye'nin dediği gibi hâşâ Şeyh-i Ekfermiş (En kafir şeyhmiş).
6. Tasavvuf ve tarikat evliyası evliyaurrahman değil, hâşâ evliyauşşeytan imiş.
7. Herkes Kur'ân'dan kendi kafasına göre ahkam çıkartabilirmiş.
8. Halidi Bağdadî hâşâ zındıkmış.
9. Bir kabrin başına gidip Fatiha okumak şirkmiş.
10. Ebu Hureyre radiyallahu anh hazretleri hâşâ yalancıymış, hadîs uydurmuş.
11. İslâm'ın tek kaynağı Kur'ânmış, Sünnet kaynak değilmiş.
12. Bugünkü ehl-i Sünnet İslâmlığı Emevî diniymiş.
Şefkat yerine şevkat, evkaf yerine efkaf, tefsir yerine tesfir diyen ve yazan bazılarının içtihada yeltenmesi ne kadar gülünç.
Adam namaz kılıyor, fıkhı inkâr ediyor. Kıldığı namazı nasıl kılıyor. Fıkha göre... Ol mâhiler ki, derya içredir deryayı bilmezler...
Cenab-ı Hak Kur'ân-ı Kerim'i insanlara hidayet rehberi ve necat düsturu olarak göndermiştir. Eyvallah... Lakin önüne gelen Kur'ân'ı yorumlayabilir mi? Elbette yorumlayamaz. Bu iş icazetli alimlere mahsustur. Onların yazdığı tefsir kitaplarını okursun ve Kitabullahı anlarsın akıl ve idrakin ne kadarsa.
Dinimizin teferruata ait ihtilaflı meseleleri vardır. Kan çıkmasının Hanefilere göre abdesti bozması, Şafiîlere göre bozmaması gibi... Rabıta da üzerinde ihtilaf edilmiş bir konudur. Caizdir diyenler çıkmıştır, değildir diyenler çıkmıştır. Bu konuda Müslümanı şirkle, küfürle, zındıklıkla suçlamak ne kadar aşırı bir şeydir.
İslâm dininin esaslarından biri edeptir.
İslâm dini, mü'minin mü'mine saldırmasını doğru bulmaz.
Bir kimsede yanlış bir düşünce, inanç, aksiyon varsa, onun bu yanlışlığına karşı olunur, kişiliğinin tamamına değil.
Teymiyyeciler, Vehhabîler, Neo-Hariciler, şiddete yönelikler, Radikaller, cahiller vur deyince öldürür.
Bugün öyle Müslümanlar görüyoruz ki, meşreb ayrılığı yüzünden sâlih kardeşine düşmanlık ediyor, kendi cemaatini destekleyen kâfirlerle dost oluyor. Ne korkunç tezat.
Ya Rabbi hepimize ilim ve edep nasip et.
İslâm dini adaleti emr ediyor. İtidal kelimesi adalet kökünden gelir. Olgun mü'min mutedil olur. İfrat ve tefritten kaçar, ortada bulunur. İnsaftan ayrılmaz.
Edep, terbiye, itidal, insaf sahibi olmayan kişi kamil (olgun) değildir.
Beğenmediğin, aklının ermediği bir fikir mi var, edep ve terbiye ile tartışacaksın. Ne yapacaksın? Önce selam vereceksin, sonra saldırgan ve terbiyesizce olmayan bir üslupla tenkidini yapacaksın.
Sokak serserisi ağzıyla tartışmak Müslümana yakışmaz.
Lütfen olgun, akıllı, itidalli, sabırlı, terbiyeli, edebli, nazik, kibar, hakşinas, (ruh ve ahlâk bakımından) asil, insaflı, mürüvvetli Müslümanlar olalım. Olamıyorsak çenemizi tutalım.
Ehl-i SünnetBüyüğü Bediüzzaman
KALBİNDE İslâm, iman, Kur'ân, Ümmet, Şeriat, Sünnet, Mukaddesat sevgisi olan her Müslüman Bediüzzaman Said Nursî hazretlerini sever ve sayar, onu minnet ve teşekkürle anar. Çünkü bu muhterem zat, bütün ömrünü bu saydığım değerlere hizmet ile geçirmiştir ve Cenab-ı Hakk'ın lütfuyla büyük fütuhata nâil olmuştur.
Yakın tarihimizde Müslümanlar çok kara günler gördüler, çok ağır zulüm ve baskılara mâruz kaldılar, çok eziyetler ve işkenceler çektiler. İşte o karanlık zulüm devrinde Üstad Bediüzzaman Said Nursî hazretleri bu halkın imanını kurtarmak için çalışıp çabalamıştır.
Ne kadar esef edilse azdır... Zamanımızda böyle mübarek bir zatın aleyhinde bulunan birtakım kimseler görülmektedir.
Onlar merhum Üstad hazretlerini karalamak için birtakım iftiralara başvuruyor, yanlış yorumlar yapıyor.
Bendeniz bu yazımda elimden geldiği kadar Üstad hazretlerinin bazı özelliklerini anlatmak ve sıralamak istiyorum.
Birincisi: O bir Ehl-i Sünnet büyüğüdür. Kesinlikle hiçbir bid'atle, bozuk akide, fikir ve görüşle ilgisi yoktur. İtikatta sünnîdir, amelde sünnîdir.
İkincisi: Üstad hazretleri dinde reform, yenilik, değişiklik yapılmasına karşıdır. İslâm'ı bir bütün olarak kabul eder, İslâm'ı Ehl-i Sünnet imamlarının anladığı ve anlattığı şekilde anlatır ve öğretir.
Üçüncüsü: Zamanımızda bazı diyalogçular, İslâm'ın esaslarından, temellerinden, usûlünden tâvizler (ödünler) veriyorlar; "Üç İbrahimî din vardır, Ehl-i Kitab da Cennet'liktir, onlarla aramızda Âmentü konusunda ihtilaf yoktur..." şeklinde konuşuyorlar. Bu gibi yanlış ve bozuk fikir ve inançların Bediüzzaman hazretleriyle ilgisi yoktur. İslâm'dan taviz vererek yapılan diyaloğu dinimiz kabul etmez. Böyle bir diyalog, imanı tehlikeye atar.
Dördüncüsü: Üstad hazretleri dinde orta yolda, cadde-i kübrada olmuş, cumhur-i ulemanın izinden gitmiştir.
Beşincisi: Üstad hazretleri Kur'ân'ın temel prensiplerinden olan "Allah katında din İslâm'dır" inancına sımsıkı bağlıydı. Onun bu inançtan ödün verdiğini iddia etmek büyük bir iftiradır.
Altıncısı: Üstad hazretleri İslâm'a, imana, Kur'ân'a hizmet konusunda Peygamber (sallallahu aleyhi vesselam) ahlâkı ve metodu ile çalışmıştır. İhlaslı olmuş, Yaratan için yaptıklarından dolayı yaratıklardan ücret, maaş, hattâ hediye bile kabul etmemiştir.
Yedincisi: Üstadı Cemalüddin Afganî taraftarı olarak göstermek hatâdır, iftiradır. On dokuzuncu asrın sonlarında ve yirminci asrın başlarında Afganî'nin içyüzü bilinmiyordu. Şiiî olduğu halde taqiyye yaparak kendisini Sünnî göstermesi, İranlı olduğu halde Afgan göstermesi (Bu yalancılık ve Müslüman kardeşlerini aldatmak değil midir?), Masonluğun en azgın grubuna mensup olması, Halife-i Müslimîn Sultan Abdülhamid'i, bir İngiliz ajanı ile birlikte tahtından indirmek için çalıştığı ve daha başka kusurları, günahları ve bozuklukları bilinmiyordu.
Sekizincisi: Üstad hazretleri tarih boyunca birkaç kişiye nasip olmuş keskin bir zekaya, harikulade bir akla, derin bir firasete, akılları hayrete düşüren güçlü bir hafızaya sahipti. On dört yaşında şer'î ilimlerden icazet almıştır. Maneviyat ve tasavvuf sahasında da derecesi yüksekti. Her gün ezkâr ve evrad ile meşgul olurdu. Son derece yüksek bir ahlâka sahipti. Kötülükleri affeder, kendisine eziyet edenlerin hidayetine dua ederdi.
Böyle bir zatın aşırılıklara kaçması, cumhur-i ulemanın yolundan ayrılıp çıkmaz sokaklara, dar patikalara girmesi mümkün değildir.
Diyalogçuların Bediüzzaman hazretlerini istismar etmekten vazgeçmeleri tavsiye ve temenni edilir.
Vehhabî meşrebli, aşırı uçlarda bulunan, gulüvve sapan, ifrat veya tefrite kaçmış kimselerin Üstad hakkındaki yersiz tenkitlerine kesinlikle kulak verilmemelidir.
27 Mayıs 1960'tan sonra bazı insî şeytanlar Üstad'ı karalamak için, merhum Şeyhülislâm Mustafa Sabri'nin yazmış olduğunu iddia ettikleri düzmece bir reddiye yayınlamışlardı. Merhum Eşref Edib beyin gayretleriyle ve araştırmasıyla bu risalenin sahte ve düzmece, olduğu isbat edildi. Çünkü, içinde zikr edilen bir kaynağın basım tarihi, Mustafa Sabri'nin ölümünden sonrasına aitti!..
Kendilerini Nurcu gibi gösteren bazı kimseler, bozuk diyalog akideleri uğrunda Bediüzzaman'ı kullanmasınlar. Bediüzzaman'ın bozuk, sapık, aşırı inanç ve görüşlerle ilgisi yoktur.
Tekrar ediyorum: Bediüzzaman orta yolda giden, cumhur-i ulema cadde-i kübrasında yürüyen bir Ehl-i Sünnet büyüğüdür. Onda, bu târife aykırı düşen bir özellik ve noksanlık yoktur.


MEHMET ŞEVKET EYGİ
güncelleme....BESMELE SELAM...DUA...
 

ahde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
590
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
S.A nevin kardeşim bo konuyu okuduktan sonra nasıl üzüldüğümü
Anlatamam sayit nursi hz 'in hayatını okumuştum
ne kadar mükemmmel bir zat olduğunu o zaman daha iyi anladım
kurtuluş savaşındaki mücadeleri
sürgünde yaşadıkları yazmış olduğu külliyat normal bir insanın
öğle bir külliyat yazması zaten imkansız
Allahtan korksunlar bir evliya ullaha nasıl iftira atabiliyolar
Rabbimin azabından hiçmi endişe duymuyorlar
evliyalar allah'ın dostları değillermi onları incittikleri zaman
kendilerini neler bekliyor farkın da değiller mi?
Rabbim onlar gibiler için şöyle buyurur

"Heva ve hevesini tanrı, edinen bilgisi olduğu halde
Alllah'ın şaşırttığı,kulağını ve kalbini müherlediği
Gözünü perdelediği kimseyi gördünmü"
<casiye 45/23>

 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
S.A nevin kardeşim bo konuyu okuduktan sonra nasıl üzüldüğümü
Anlatamam sayit nursi hz 'in hayatını okumuştum
ne kadar mükemmmel bir zat olduğunu o zaman daha iyi anladım
kurtuluş savaşındaki mücadeleri
sürgünde yaşadıkları yazmış olduğu külliyat normal bir insanın
öğle bir külliyat yazması zaten imkansız
Allahtan korksunlar bir evliya ullaha nasıl iftira atabiliyolar
Rabbimin azabından hiçmi endişe duymuyorlar
evliyalar allah'ın dostları değillermi onları incittikleri zaman
kendilerini neler bekliyor farkın da değiller mi?
Rabbim onlar gibiler için şöyle buyurur

"Heva ve hevesini tanrı, edinen bilgisi olduğu halde
Alllah'ın şaşırttığı,kulağını ve kalbini müherlediği
Gözünü perdelediği kimseyi gördünmü"
<casiye 45/23>
Ve aleykum selam kardeşim.Evet atmadıkları iftira kalmadı.Ayrıca kullanıyorlarda.Orasıda ayrı konu.Ben rabbime havale ediyorum.Hakkında pek az şey biliyorum.Rabbim mekanını cennet eylesin.Selametle kardeşim
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt