Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

...Birbirinizin Gizli Yönlerini Araştirmayin ...(Hucurat -12) (1 Kullanıcı)

cancri55

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
"zulüm"

"zulüm"

s.a. denildigi gibi "giybet bir zulümdür".allah bizi "zulüm"den we bunu yaptiran seytandan sakinsin...selametle
 

kum_saati

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ağu 2006
Mesajlar
189
Tepki puanı
0
Puanları
0
selamunaleykum hemşerim

selamunaleykum hemşerim

ya bende niğdeliyim kardeşim neresindensin
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
"Birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın ve arkanızdan birbirinizi çekiştirmeye kalkışmayın." Hucurat 12
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Özel Hayatın Gizliliği

Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın.. (Hucurat Sûresi, 49:12 )


AYETİN metninde “tecessüs” olarak geçen ifade, “araştırmak, yoklamak, dikkat ve çaba harcayarak bilgi edinmeye çalışmak” anlamına geliyor ki, “casus” sözcüğü de bu sözcükle aynı kökten gelir. Kelimenin buradaki anlamı, başkasının gizli hallerini araştırmak; onun açıklanmasından hoşlanmayacağı şeyleri, kusur ve ayıplarını öğrenip ortaya çıkarmaya çalışmak demektir.

Ayet, gayet kısa ve net bir ifadeyle bunu bize kesin şekilde yasaklıyor.


Bu yasağı birtakım sınırlar içinde hapsetmiyor. Birtakım istisnalar getirmiyor. “Şu, şu, konuları araştırmayın” şeklinde seçici bir yasak da getirmiyor.

Toptan bir ifadeyle, mü’minlere, birbirlerinin gizli hallerini araştırmayı yasaklıyor. “Tecessüs etmeyin” diyor ve işi orada bitiriyor!

Bunda, mü’minin Allah katındaki değerini iki ayrı yönden ortaya koyan bir incelik vardır.

Bir defa, bu yasak, hukuku korunmuş olan mü’minin açısından, son derece onurlandırıcı bir iltifat içeriyor. Bu yasağa riayet edilen topluluk içindeki bir mü’minin rahatlığını düşünün:

Her türlü meraklı bakıştan uzak şekilde, alabildiğine bir özgürlük içinde, özel hayatına en küçük bir müdahale endişesi taşımadan yaşamak nasıl birşeydir!

Hangi eşyanın arkasından bir böcek, mikrofon, kameri gibi bir aygıtın çıkacağından kimsenin emin olmadığı bir dünyada böyle bir rahatlığı hayal etmek bize pek zor geliyor. Ama Yüce Allah’ın bir mü’mine lâyık gördüğü hayat aynen bundan ibarettir.

İkinci olarak, bu yasağa muhatap olan mü’min de yine bir iltifata mazhar olmuş demektir. Çünkü bu yasakta, “Sen dedikodu ve tecessüs gibi aşağılık şeylerle ömrünü heba edecek birisi olamazsın” anlamı vardır.

Evet, insanda bir merak duygusu bulunur. Ve her duygu ve yetenek gibi, bu da bir hikmetle insana verilmiştir.

Eğer insan, İlâhî hikmete uygun bir şekilde merakını yerli yerinde kullanacak olursa, o duygu bir anahtar olur, ona bütün ilimlerin kapılarını açar. İnsan onunla göklerin ve yerin sırlarını çözer, kâinatı bir kitap gibi okumayı öğrenir.

Yine merak duygusu sayesinde, insan, kendi istikbali hakkında endişeler taşır ve bu endişeler, onu, hayatına çeki düzen vermeye sevk eder. Ebedî bir âlemde kendisini nasıl bir âkıbetin beklediğini merak etmeyen bir insan, bu dünya hayatına nasıl anlam kazandırabilir?

Merakını ona lâyık hedeflere yönelten ve yerli yerinde kullanan bir insan için, daha başka şeylerin zaten bir çekiciliği yoktur. Hele başkalarının gizli hallerine dair bilgiler, onun merak listesinin en sonunda bile yer almaz. Gelin, görün ki, mü’minlerin merakını bu doğal mecrâsından alıkoymak için insan ve cin şeytanlarının başvurmayacağı çare de yoktur. Medyanın durumu bu gerçeğin en büyük şahididir.

Gazete sayfalarını dolduran, televizyon ekranlarını işgal eden bağırtılarla dünyanın en önemli meselesiymiş gibi sunulan sözüm ona haberlerin ne kadarı bu âyetteki yasağın kapsama alanına giriyor, isterseniz bir hesaplayıverin!

Çıkacak sonuç, İslâm toplumları olarak, bu âyette ders verilen üstün ahlâk ile aramızdaki mesafeyi gösterecektir.

İtiraf etmek hoş değil belki; fakat gerçek şu ki, merakımız, peşine düşmesi gereken hedeflerin çok uzaklarında dolaşıyor. Mecrâsından sapmış, hedefini şaşırmış meraklar için ise, tecessüs ayıp olmaktan çıkıyor, bir hayat tarzına dönüşüyor. Böyle bir hayat tarzının egemen olduğu toplumlarda ise, birbirinin gizli hallerini araştıran komşulardan tutun, yurttaşlarının özel hayatlarına müdahale eden devletlere, yahut birbirinin tüm gizliliklerini uydulardan gözleyen ülkelere kadar bütün yaşam alanları, bu düşük ahlâktan nasibini şu veya bu şekilde alıyor.

Gerek şu âyetin açık ve kesin emrini, gerekse Allah Resulü ile Sahâbîlerin bu konudaki uygulamalarını önümüze koyduğumuzda ise, şu zamanın anlayışından 14 asır geride değil, belki binlerce sene ileride bir uygarlık seviyesiyle kendimizi karşı karşıya buluyoruz. Ve öyle bir seviyede bir hayatın bu dünya üzerinde gerçekten yaşanmış olduğuna inanmak bize zor geliyor.

Düşünün ki, Hz. Peygamberin “Şeytan senden korkar” hitabına mazhar olmuş bir Hz. Ömer, halifeliğinde bir adamı evi içinde içki içerken yakaladığı zaman, adam ona “Sen tecessüs ederek âyete aykırı hareket ettin” cevabını veriyor ve ondan sonra Hz. Ömer’e, adamla helâlleşerek geri dönmek düşüyor. Hz. Peygamberin terbiyesi altında yetişmiş ve tefsir ilminin bir temel direği olmuş İbni Mesud Hazretlerine de birisini getirip “İşte bu sakalından şarap damlayan adam” dedikleri zaman, o, durumu tahkik etmeye bile ihtiyaç duymadan, “Biz başkalarının kusurlarını araştırmaktan men edildik” cevabıyla meseleyi noktalıyor.

Günümüzün egemen anlayışlarına ne kadar uzak düşerse düşsün, bir mü’min için örnek alınacak davranışlar, elbette ki bunlardan ibarettir. Bir mü’min, herşeyden önce, bu konuda Rabbinin kendisine vermiş olduğu değeri düşünmelidir. Bu öyle yüksek bir değerdir ki, onun herhangi bir şekilde ihlâli, Allah tarafından gelecek “misliyle ceza” sonucunu doğurmaktadır. Peygamber Efendimiz, “Müslümanların gizli hallerini araştıran kimsenin ayıplarını Allah’ın ortaya çıkaracağını ve onu evinde bile rezil edeceğini” haber vermiştir.[1]

Bu yasağın bir tarafında başkalarının gizliliklerini araştırmamak var ise, diğer tarafında da, bir mü’min olarak, kendi özel hayatımızın İlâhî güvence altına alınmış olması gibi bir lütuf vardır.

[1] Ebû Dâvud, Edeb: 35


ÜMİT ŞİMŞEK
 

nevin_70

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
885
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
55
Emegine saglik cok guzel bir paylasim,Allah razi olsun.Hakkini helal et.Allah a emanet ol.
 

gul_i rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
979
Tepki puanı
0
Puanları
0
Essalamu aleykum ve rahmetullahu ve berakatuhu daimen ve ebeden insaAllah kardesim ; Rabbim razi olsun kardesim..tek kelime ile Müthis bir konuya deginmissiniz. :G Rabbim razi olsun.kainatin efendisine emanet olun..
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Emegine saglik cok guzel bir paylasim,Allah razi olsun.Hakkini helal et.Allah a emanet ol.


Allah cümlemizden razı olsun abla..teşekkür ederim..
hakkım geçmişse helal olsun..siz de Rabbimize emanetsiniz inşaAllah..selam ve dua ile..
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
Allah razı olsun kardeşim çok güzel bir konu
Bu yazıyı görünce hemen hoca efendinin kırık testiden bir yazısı aklıma geldi
Diyorki;

Ona-buna eksiklik-bozukluk atfedenler kendileirni ifade etmek için herkesi hor görürler. Bunlar gönüllerine göre kendilerini ifade edemedikleri için hep alemin kusurları ile meşgul olurlar.

Peygamberimiz O bozuk, bu bozuk, şu da bozuk diyerek bozuk olan asıl kendisidir manasında şöyle buyurmuştur. İnsanlar helak oldu diyen asıl kendi helak olmuştur. Kişinin vicdanı ve kalbi duru ise her şeyi duru görür.
Mizaç bakımından herkeste kusur bulan, arayan birkaç hafta Cebrail a.s. buluştursanız ondada kusur bulur ve ayağını nasıl kaydırabilirim düşüncesiyle şer yollar araştırır.

Aslında bozukluk bu tip insanların karakterlerindedir. Bunların ahlak anlayışı geçimsizliktir. Bu tip hiç kimseyle geçinemeyenlerin bütün derdi; kendini ifade etmek ve her fırsatta nefsini öne çıkarmaktır. Bunlar sürekli kendilerinden bahsedilmesini, hep kendilerine değer verilmesini ve her zaman önde görülmeyi isterler.

Allah razı olsun
Allaha emanet olasın
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Essalamu aleykum ve rahmetullahu ve berakatuhu daimen ve ebeden insaAllah kardesim ; Rabbim razi olsun kardesim..tek kelime ile Müthis bir konuya deginmissiniz. :G Rabbim razi olsun.kainatin efendisine emanet olun..


ve aleyna aleyküm selam ve rahmetullahi ve berakatuhu ebeden daimen kesira inşaAllah;
Rabbimiz c.c. sizden de razı olsun güzel kardeşim.Mevla Teala tesirli kılsın konuyu inşaAllah..teşekkür ediyorum yorumunuz için..
Siz de En Güzel'e emanetsiniz..selametle kalın kardeşim..B)
 

yasminq1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Kas 2007
Mesajlar
149
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Web Sitesi
www.teknikoto.forumup.com
Başta Niğdeli kardeşime ve yazılarıyla fikirleri ile konuya iştirak eden tüm arkadaşların ellerine ve yüreklerine sağlık. Çok güzel bir yazıydı. Malesef etrafımız bu tip insanlarla kaynıyor. Haksız yere zülme uğruyoruz, acı çekiyoruz, yok yere gönlümüz kırılıyor. Hatta yuvalar dağılıyor. Bu durumda biz haksızlığa zülme ve dedikoduya mağruz kalan insanlar bu tip insanlardan nasıl korunmalıyız? Hangi duaları okumalı, hangi zikirleri çekmeliyiz? Onlar ahirette cehenneme gidecek gitmesine ama şu an güllük gülistanlık yaşıyorlar! Biz bu dünyada onların yüzünden cehennem azabıyla yaşıyoruz, her günümüz elem, sıkıntı ve sinir harbi eşliğinde geçiyor :A:A:gulegule
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
37
selaMUN ALEYKÜM KARDEŞİM....
RABBİMİZ RAZI OLSUN İNŞAALLAH...
ÇOK İSTİFADELİ BİR PAYLASIM OLMUŞ
RABBİMİZ SEVABINA YAZSIN İNŞAALLAH..
 

selenny

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
358
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
ellerine sağlık ALLAHA EMANET OL
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt