Adamın biri bir gün yolda giderken bir çocuk görür ve çocuğu çok
sevimli bulur; çocuğa:
– Senin adın ne?
Çocuk tam söyleyeceği sırada:
– Dur ben tahmin edeyim, diyerek sözünü keser, ama ipucu olarak
baş harfini söylemesini ister.
Çocuk:
– Y der, adam başlar saymaya...
– Yasin?
Çocuk başını sallar.
– Yusuf?
Çocuk yine başını sallar.
Adam y harfi ile başlayan tüm isimleri sayar, çocuk her seferinde
başını sallar. Adam iyice sinirlenir ve kız isimleri de saymaya
başlar; çocuk yine başını sallar. Adam en sonunda:
– Bilemedim. Ne lan senin ismin? der.
Çocuk cevap verir:
– Yamazan
Canı sıkılan elektrik direkleri
Karıkoca birlikte tatile çıkarlar. Gittikleri yerde kamp
kurarlar.
Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuyadalarlar.
Birkac saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır.
Adam uyku sersemidir;
güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:
"Ne oldu?Ne istiyorsun?" diye sorar.
Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle." Adam gökyüzüne bakar ve cevap verir:
"Bunun için mi uyandırdın beni?.Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorumışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız.
Karısı tekrar sorar.Peki bu sana neyi gösteriyor?
Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve cevap verir: "Teolojik olarak in kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Felsefi olarak evrenin sonsuzlugunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum. Astronomik olarak galaksilerinyıldızların gezegenlerin varlığını görüyorum.
Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum.
Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını
görüyorum.
Niye sordun bunu bana?
Sana neyi gosteriyor?
"Necati çadırımızı çalmışlar!!! :K :K
bunu bılıyodum
Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır arabaya adam arka tarafa biner.
Şoför:
— Eee hemşerim kimsin nereye gidersin der.
Yolcu:
— Ben Azrailim canını almaya geldim der.
Şoför alaycı bir tavırla
— Sen mi Azrailsin yaw senin gibi Azrail olurmu hiç der.
Yolcu sakin bir tavırla
—Sen daha önce Azrail gördünmüde tarif ediyorsun der.
Ve ekler yolcu:
-İnanmadın bana öylemi der.
Şoför:
- İnanmadım tabii der......
Yolcu:
-O zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.
Gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir yolcu daha alır,yolcu ön tarafa oturur olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.
Şoför yanındakine:
-Eee sen kimsin nereye gidersin der....
Öndeki:
-Abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım felanca der.
Şoför:
- Yav şu arkadaki adam bana Azrailim diyor görüyormusun şu herifi hem iyilik ediyoruz hemde dalga geçiyor der.
Öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur....
Öndeki:
-Abi arkada kimse yokki.....
Şoför hışımla arkaya bakar ve:
- Körmüsün be adam arkada oturuyorya der.
Öndeki arkaya bir daha bakar ve:
- Abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der.
Bu sefer arkadaki söze girer....
-Gördünmü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der Şoföre.
Şoförün bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar.
Arkadaki şoföre.
-Haydi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacağım der.
Şoför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.
Sonra. Sonra ne olmuş biliyormusunuz? Adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar.
çoban´ın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir cherokee jeep yanaşmış. Brioni gömlek, cerruti ayakkabılar giyen, ray-ban gözlüklü ve ysl kravatlı bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş.
- eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?
çoban bir adama birde koyunlarına bakmış,
- tamam diye cevap vermiş. Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir nasa sitesine girmiş, gps´ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış. çobana dönmüş,
- tam olarak 1586 adet koyunun var demiş.
çoban
- doğru diye cevap vermiş, – koyununu alabilirsin. Genç adam koyunu almış ve jeep´inin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş.
- eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin? Diye sormuş.
Adam,
- evet neden olmasın diye yanıtlamış.
- sen dünya bankası´nda danışmansın demiş çoban.
Adam sormuş,
- nasıl oldu da bildin?.
çoban
- çok basit diye cevap vermiş. – buraya çağrılmadan geldin, bu bir.. – ikincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. – üçüncüsü yaptığın şeyden hiç bir şey anlamıyorsun çünkü köpeğimi aldın!