Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

bir kitabımız varmı? (5 Kullanıcı)

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
1. Cevap:1.Husus.Önemli olması ayrıdır sevap olması ayrıdır.Talebe için dersmi önemlidir nafile ibadetmi?O nedenle müridin rabıtası zikirden önemlidir denilmiştir.Yoksa burada bahsedilen rabıta zikirden daha efdaldir anlamında değildir.
2.Husus.Yukardada bahsettiğim gibi tarikat adına söylenen her söz tarikatı bağlamaz.Nasılki islam adına söylenen her söz islamı bağlamadığı gibi.İslamın içine nasılki yanlış şeyler sokulabiliyorsa ve bunu sokanlarda müslümansa, tarikatlarada müridler tarafından fasık mürşidler tarafından yanlış uygulamalar ve sözler sokulur.Bu yanlış şeyler tarikatı bağlamaz.Burda ölçü islama uygunluğudur.Rabıta denilen kavramda bu bağlamda değerlendirilir ve uygulanır
DİYORSUNUZ;

Rabıta dediğiniz şey sadece düşünmek olsa,(bir mekanı veya bir kişiyi) belki!? problem olmayacak. ama rabıtada mürşidin alnından çıkan nurun müridin kalp kirlerini giderdiği,ayrıca mürşidin müridden haberdar olarak onun kalp hastalıklarını tedavi ettiğine inanılır( sizin ne yaptığınızı bilemem ama öğreti bu şekildedir)
Rabıta daha önemlidir demek ,dini bakımdan onu zikirden öne çıkarmaktır. sevaplığı konusu burdan gelir.(hatta zikirsiz ,sadece rabıtayla irşad yapan mürşitler vardır)
Söylenen söz tarikatın üyelerinin genel kaanati ise o tarikatıda ,mürşidide bağlar. İnsanlar buralara iman kurtarmak için gelirken, hastalıklı yapı, bu insanları şirk tehlikesine sokuyor.

2..Cevap:Evet tefekkürde düşünmektir rabıtada düşünmektir.Burda düşünülen şaylerde faklılık olabilir.Ayrıca böyle birşeye ben itikat etmiyorum.Olsa olsa mürşitte olan maneviyatın talebeye tesir etmesi olur.Nasılki peygamberi bir görmeyle onun nurundan güzelliğinden etkilenip müslüman olan birçok sahabi olduğu gibi. DİYORSUNUZ;

Sizin ya tarikatlardaki uygulamadan haberiniz yok, yada bazı şeyleri sansürleyerek anlatıyorsunuz. Elbette düşünülen şeyler farklı olabilir. Ama hiç bir sahabi, veya tabiin peygamberi as. veya hocasını alnından nur çıkar, bu nur bana feyiz-nispet verir, bu sırada rabıtasını yaptığım kişi benden haberdardır diye düşünmemiştir. Akşm namzındanh sonra her gün en az 15 dk. yapılan rabıta bu inanışla yapılır.

3..Cevap:Ortaya ayrı bir terbiye metodu koyması varolan terbiye metodlarının yetmemzliğini veya yararsızlığını göstermez.Yukarda neden böyle bir yöntemin yapıldığını insan nefsini azda olsa açıklayarak yapmaya çalıştım.Ayrıca varolan nefis terbiye metodlarıda zaten uygulanır. Bunlarda mürid bir eksiklik göstermez.Bugün peygamberin yapmadığı birçok şeyi sizde bizde yapıyoruz.Yararlı olan herşey islama uygun olduğu sürece yapılır DİYORSUNUZ;

O zaman camiye ney getirelim, neyzen üflesin biz de duygulanalım, aşka gelelim namazları ney eşliğinde kılalım . olmaz değilmi.. Dini sadece faydalılık esasına indirgeyemeyiz. Avrupalılar domuz eti yiyor , güçlü kuvvetli oluyor bizde yiyelim diye bilirmiyiz. elbette hayır.
Gidip başka bir kültürden yeni bir terbiye metodu alıp islami ibadetlerle birlikte uygulamak , islami ibadetlerin allah rızasına ulaştırmada yetersiz kaldığını zımmen kabul etmektir. Tevrat okuyan hz .ömeri nebi as. uyarmış, sünnetin ve kuranın müslümanlara yeteceği yönünde açıklama yapmıştır.( RABITAYI İLK KİM ANLATMIŞ,YAPMIŞ BİR AÇIKLAYINDA ÖĞRENELİM)
tabi getirilen şey sadece rabıtaylada kalmıyor, bunun yanında çakra zikri (letaif) ve çakra açma çalışmalarıda yapılıyor. Renkler işıklar aranıyor..(Letaif renkleri:çakra renkleri) böylece yabancı bir felsefe müslümanlar üzerine hakim duruma geliyor, müslümanın derdi ,gündemide böylece sapmaya uğruyor. Sonuçta alsan nur topu gibi yeni bir anlayış. İslam felsefesi(düşünce sistemi) yok oluyor
böylece.

4..Cevap: Düşünmek derken günah olmayan birşey diye parantezlemiştim.İyi okumamışsınız DİYORSUNUZ,

o zaman hz . isayı düşünelim,ona rabıta yapalım,ondan himmet isteyelim olmaz mı? Nasıl olsa günah değil!!! sevgili kardeşim bir düşün allah aşkına ; bu yaptığınız iş nebi den (as.) 400 yıl sonra ortaya çıkmış... Ehli kitap nasıl olduda hiristiyanlığa, yahudiliğe döndü? Resullerinin öğretilerini şuda faydalı, buda faydalı diye ekleyerek-çıkararak . aynı tehlike bizim içinde var.
sonradan katılan bu şeyler, belki iyi niyetle! yapıldı , ama sonuçta nebevi sünnet olmayan uygulamalar, ve bidat hükmünde. Ahh Hz. Ömer (ra) olsada o ağacı kestiği gibi bu bağlarıda kesip atsa . ama ne diyor resu(as) , sünnet ve kuran. O zaman niye sünnet olmayan bu rabıtayı, çakra zikrini ısrarla yapıyoruz.
Buda'yı düşünmek niye günah olsun. o eski velilerden biri, saptırmış lar onu budistler deyip Buda'ya rabıta yaparım derse birisi ne diyeceksiniz? Hemde geçr karşısına himmetini de isterim diye bilir birisi. Sen kabirdeki veliden himmet isteyip rabıta yapmıyormusun derse ne diyeceğiz. ???

5..Cevap:Rabıta tarikatta önce ölüm rabıtası olarak yapılır o nedenle ölümden bahsettim.Birşeyi eleştiriyorsanız parakende değil toptan bilgi edinin. DİYORSUNUZ,
Hayır kardeşim. 8 şart gecesinde birlikte dir onun dışında akşm namazından sonra yaptığınız rabıtada ölüm düşüncesi yoktur... Ayrıca nakşilik hakkında toptan bilgim ve tecrübem var..

6..Cevapen böyla bişey düşünmüyorum düşündüğümüde söylemedim.Bunu düşünenlere söylemelisiniz.Bunlar ancak cahillerin sözleridir.
Tarikatta rabıta yapacak müridin belli bir ilme ulaşmış olması gerekir.Bu ilim içerisindede, müşriğinde ehli imanında tanımı vardır.
Sizde rabıta üzerinden toptancılık yaparak tarikatlara saldırmak yerine yanlış olan sözleri söyleyenlerin şahsına saldırın
DİYORSUNUZ,

bu iş kitaplara ve üyelerin geneline sirayet etmiştir ,dolayısıyla mücadele toptandır. yanlş itikad etmeyenleri tenzih ederiz sözlerimizden..
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
1. Rabıta; alnından beyaz renkte nur çıkan ikalplerdeki kiri temizleyen mürşidi düşünme;;;;;; Peygamber as. ve ashap böyle bir uygulama yapmışmı? Peygamberin.daha sonra başka birini alnından nur çıkar kalpleri temizler,nisbet gelir diye hangi sahabe ,tabiin,mezhep imamı düşünmüş,böyle bir şey uygulamış?

Bu tarifin sizin anlamış olduğunuz tarif olarak düşünüyor ve ona göre cevap veriyorum.
Öncelikle rabıta yapmak cühelanın işi değildir bunu anlamak şart.Bu yola girecek talebe ilim ehli olmak zorundadır.
Ayrıca her müridim diyenin veya mürşidim diyenin birtakım sözleri bu yolu doğru tarif eder diyemeyiz.Malum etrafta cühelada çok belamda.
Gelelim rabıtanın bizin tarafımızdan anlaşılan manasına.Rabıta tefekkürden ibarettir.İnsan zamanla ilmi seviyesine göre bu yolda gelişme gösterir.Bizim üzerinde durduğumuz şuan müridin hocası ile olan rabıta hususudur.
İnsanoğlu tarih boyunca tapacak bir görsellik aramış ve kendisine zaman zaman ayı güneşi yıldızı zaman zamanda kendi yaptıkları putları rap edinmişlrdir.Bu insan fıtratında olan inandığını görme arzusudur.Nitakim Hz.İbrahim Rabbinin nasıl yarattığını görmek istemesi Hz.Musa'nın onu görmek istemesi gibi.Bu fıtaratımızda olan bir duygudur.Bu duygu nefsin terbiyesinde çok önemlidir.Çünkü Allah c.c bizden görmediğimiz birçok şeye inanmamızı emreder.Nitekimde bunu reddeden birçok nesil gelip geçmiştir ve görmediğimize inanmayız diyerek helak olmuşlardır.
Anlattıklarımızdan bizi ilgilendiren kısmı gördüğümüz şeye inanmakta ve uygulamada nefsimize karşı daha başarılı olduğumuzdur.
Mesela Allah c.c bizleri gördüğünü bilmemize rağmen birçok günahı cürretle işleyebilirken bu günahları bir insanın yanında işlememekteyiz.Buda gördüğümüz şeyin üzerimizde olan etkisinin ne kadar yüksek olduğudur.
Rabıta denilen nefis terbiyesi yönteminde insanın ilk derecesi bizimde konumuz olan hocası ile rabıta yapma meselesidir.İnsan bu tefekkür esnanında sürekli onun huzurunda olduğunu hocasının yanıda olduğunu tefekkür ederek nefsini günahlardan uzak tutar.Bu tefekkürü görmediğiniz Allah c.c düşünerek haşa ona bir görsellik vererek yapamazsınız.Görmediğiniz peygamberi düşünerek yapamazsınız.Nitekim Allah'ın bizi gördüğünü bilmemize rağmen günah işlememiz buna örnektir.Ama rabıtayı sürekli gördüğü terbiyesinde yetiştiği hocasını düşünerek yapar.Çünkü tefekkürde nefsine bir görsellik katarak onu baskı altında tutmak onu ikna etmek kolaylaşmaktadır.Bu nedenle insan hocası ile bu rabıta meselesine başvurur.Tabiki bu hususta bir zaman kadardır.Talebe ilmi ilerledikçe bu derslere devam ettikçe nefis temizlendikçe artık hocasından sıyrılıp ilmin ona açmış olduğu sırlarla Efendimize onun ahlakına onun her sözüne karşı rabıta yapmaya başlar onun anlattığı her sözdeki sırlara vakif olmaya çalışır.İlim, tefekkür ilerledikçe artık her yaratılanda Allah cc eserlerini seyretmeye kutretini yüceliğini görmeye başlar.Bu görmeyi ilmi olmayan kalbi temizlenmemiş olan insan nasıl görebilirki.Sen ben ağaça bakarken sadece ağaç görürken niceleri kocaman ağacı ufacık bir tohumdan çıkartan bu kudreti görmektedir.İşte bu yolun en başı olan talebenin hocası ile yaptığı rabıta nefis terbiyesindeki ilk adımlardan biridir.Buda talebe Şer-i ilimleri tahsil etmiş olmak zorundadır.Yoksa hocayım diyen kimse talebeyi bu yola şer-i ilimleri bitirmeden süreklemez sürüklememelidir.İlimsiz tefekkür insana faydadan çok zarar getirir.Tefekkürde şeytanın verdiği vesveselere bırakın cevap vermeyi bu vesveselere kapılırda sapıtabilir bile.
Ashap ve peygamber efendimiz sas gelince, ismine ne derseniz deyin tabiki peygambere karşı sürekli tefekkür halindeydiler çünkü onların hocası Efendimiz sas.Efendimizin tefekkürüde zaten ziyadesi ileydi.
Rabıta denilen terbiye yöntemi böyle birşeydir.Siz ismine ne derseniz deyin.Burda kalbi temizleyen zikir ve tefekkürdür.Hocanın katkısı sadece onu düşünmektir.Ve onun verdiği ilmin bereketidir.Onun dercesi hz.Ali'nin sözüyle verdiği bir bilgiye kırk yıl köle olunabilecek bir derecedir.Hocanın hakkı ana baba hakkı kadar önemlidir zira verikleri onun ahiret saadetine sebeptir.onu düşünmek onun terbiyesine girmek onun karşısındaymış gibi düşünerek tefekkür etmek ziyedesi ile insana yarar sağlar.Tabiki bu durumları anlatmak kelimelerle ifade edilmesi zor olan şeyler, yaşamak ve bu kalbi olguyu hissetmek gerek.Herşeyden önce ilim okumak ilim bilmek ilim sevdalısı olmak şart.Rabıta sadece bir kapıdır.İnşaAllah nasiplemek duasıyla.
Diğerlerinede cevap yazarız inşaAllah

2. soruya ( bu rabıtayı ilk kim nakşi tarikatına sokmuş, ilk kim müritlerine rabıtayı emretmiş) cevap bekliyorum

3. 5 bin -25bin arası kalp zikri,25 bin - 101 bin arası letaif zikri daha sonrada nefy ıspat zikri (ayrıntıları bildiğinizi umuyorum) gibi zikirleri ashap,nebi, tabiin, mezhep imamları kim uygulamış? size kim öğretiyor bunları ?
sorularına cevap bekliyorum
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kelimeler ıstılahta farklılıklar arzedebilir.Rabıta tarkadda nefsi terbiye etme metodurur bunu önclikle anla, bir nevi tefekkür halidir.Bu bir ibadet değildir ibadet niyetine yapılmaz.İbadet olmayan birşey için peygamber yapmışmı ashap yapmışmı gibi sorularla konuyu çıkmaza sokma.Peygamber internetten tebliğ yapmaya çalışmamamış ama bakın siz yapıyorsunuz peygamber yapmadı diye interneti tebliğde kulanmayalımmı.Peygamberin yapmadığı şey yaptığı şeylere kıyas edilir ve caizliğine onay verilir.İnsan oturup mürşidini düşünmesi veya ölüm düşünmesinin neresi islama aykırı açıklayın.İslam şunları düşünün şunları düşünmeyin diye bir sınırmı koyuyor(günahlar müstesna).Peygamber sav veya ashap tefekküründe şunları şunları düşünün şunları şunları düşünmeyin dediği bir hadis bilmiyorum.İster hocanın huzurunda olduğunu düşün istersen alemdeki herhangi birşeyi.Bunu islam yasaklıyormu getir delilini.
Ayrıca her ehli akaid rızkı kimin verdiğinide herşeyden haberdar olanın kimin olduğunuda bilir.Bütün söylenenleri tarikata atfederek tarikatları kötülemeye çalışmayın.Nasiplenmiyorsanız nasipleneneceklerede engel olmayın.
Eğer mederese eğitimi alsaydınız talebe hoca arasındaki manevi ilişkiyide anlardınız ve daha objektif bakabilirdiniz.Ama anlaşılan bunlardan mahrum kalmışsınız.

1. Rabıta; alnından beyaz renkte nur çıkan ikalplerdeki kiri temizleyen mürşidi düşünme;;;;;; Peygamber as. ve ashap böyle bir uygulama yapmışmı? Peygamberin.daha sonra başka birini alnından nur çıkar kalpleri temizler,nisbet gelir diye hangi sahabe ,tabiin,mezhep imamı düşünmüş,böyle bir şey uygulamış?
2. Bu şekliyle rabıtayı ilk kim uygulamış?
3. 5 bin -25bin arası kalp zikri,25 bin - 101 bin arası letaif zikri daha sonrada nefy ıspat zikri (ayrıntıları bildiğinizi umuyorum) gibi zikirleri ashap,nebi, tabiin, mezhep imamları kim uygulamış? size kim öğretiyor bunları
4..müridin geceleri de dahil her anından haberdar olan mürşit """" konusuna gelince SOHBETLER(gAVSI kASREVİ) KİTABINA BAKIN . bir nesil sofi bu düşünceye inanarak öldü. sorumlusu kim bunun?
5. Müslümanlar ehli kitap gibi din adamlarını rab edinmemelidir? Sünnette olmayan amelleri müslümanlara uygulatan insanlara teslimiyet insanı ehli kitaba benzetir.
6. GAVS kimdir? Ne iş yapar? Kim seçer? Bu seçimi kim bilir?Darda kalanların imdadına koşmaz mı? O zaman kadere müdahil olmazmı?
İnsanları cezalandırdığı olur mu ? sorularının cevapları sözüme açıklık getirir.
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
bigileriniz için saolun.
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Kardeş bu anlattıklarınızın birçoğunun olmadığını ve olanlarında nasıl olduğunu anlatmaya çalışıyorum.Fakat sen dönüp dönüp aynı yere geliyorsun.Herşeyde yanlış yapanlar olur.Bunlar ister kitapta olsun ister yaşamda butüne taallük etmez.
Bak ben sorularına cevap vereceğim sen yine anlamak istediğin yere çekerek devam edeceksin.
1-Çıkan nur derken bir cismi olarak düşünmeyin.Bir nur çıkıyor geliyor kalbi temizliyor böyle düşündüğünüz için olayı kavramakta zorlanıyrsunuz.Kalpleri temizleyen alnından çıkan nur değil, tefekkür halidir.
2-Tarikat tarihini ben yazmadım
3-Zikirlere sayı koymakta bir sakınca yoktur.Kendinize bir hedef koyduğunuzda bu nefsinizi bağlayıcı olur.Her konuda böyledir isterseniz deneyin.Zikirlerin isimlerine gelince onlar çekilen zikre bir imim koymaktan ibarettir.Öyle olacaktır diye birşey yok.Allah cc. takdirindedir.
İsimlerin doğruluğu tartışılabilir.
4-Bu soru muhatabını bağlar ben böyle bir şeye itikad etmem.
5-Hiritiyanların din adamlarını rab edinmeleri yalan yanlış herşeylerine itikat etmelerinden dolayıdır.Eğer kasteddiğiniz manayı alırsak meshep imamlarımızı rab edinmiş oluruz.Eğer islama ters nefsi hükümlerinde eyvallah dersek bu anlama gelir.Rabıtanın ne anlama geldiğini anlatmaya çalıştım.Bir nevi tefekkürdür.Kelimelerin ıstılahta faklılık gösterebileceğini söyledim.Tarikatta birnevi tefekkür olan bu olaya rabıta adı verilmiş.
6.Mevcut zamanın kabullenilmiş ilmi maneviyetı yüksek insanlara denilir.İnsanlara ilim irfan öğretir.Darda kalanların imdadına yetişirmi yetişmezmi bilmem.Benim bildiğim herşeyin Allah c.c katından taktir edildiğidir ve herşeyin bir sebebi olduğudur.Vesileleride yine Allah c.c gönderir.Bu vesilelere istediğin ismi sen ver
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kardeş bu anlattıklarınızın birçoğunun olmadığını ve olanlarında nasıl olduğunu anlatmaya çalışıyorum.Fakat sen dönüp dönüp aynı yere geliyorsun.Herşeyde yanlış yapanlar olur.Bunlar ister kitapta olsun ister yaşamda butüne taallük etmez.
Bak ben sorularına cevap vereceğim sen yine anlamak istediğin yere çekerek devam edeceksin.
1-Çıkan nur derken bir cismi olarak düşünmeyin.Bir nur çıkıyor geliyor kalbi temizliyor böyle düşündüğünüz için olayı kavramakta zorlanıyrsunuz.Kalpleri temizleyen alnından çıkan nur değil, tefekkür halidir.
2-Tarikat tarihini ben yazmadım
3-Zikirlere sayı koymakta bir sakınca yoktur.Kendinize bir hedef koyduğunuzda bu nefsinizi bağlayıcı olur.Her konuda böyledir isterseniz deneyin.Zikirlerin isimlerine gelince onlar çekilen zikre bir imim koymaktan ibarettir.Öyle olacaktır diye birşey yok.Allah cc. takdirindedir.
İsimlerin doğruluğu tartışılabilir.
4-Bu soru muhatabını bağlar ben böyle bir şeye itikad etmem.
5-Hiritiyanların din adamlarını rab edinmeleri yalan yanlış herşeylerine itikat etmelerinden dolayıdır.Eğer kasteddiğiniz manayı alırsak meshep imamlarımızı rab edinmiş oluruz.Eğer islama ters nefsi hükümlerinde eyvallah dersek bu anlama gelir.Rabıtanın ne anlama geldiğini anlatmaya çalıştım.Bir nevi tefekkürdür.Kelimelerin ıstılahta faklılık gösterebileceğini söyledim.Tarikatta birnevi tefekkür olan bu olaya rabıta adı verilmiş.
6.Mevcut zamanın kabullenilmiş ilmi maneviyetı yüksek insanlara denilir.İnsanlara ilim irfan öğretir.Darda kalanların imdadına yetişirmi yetişmezmi bilmem.Benim bildiğim herşeyin Allah c.c katından taktir edildiğidir ve herşeyin bir sebebi olduğudur.Vesileleride yine Allah c.c gönderir.Bu vesilelere istediğin ismi sen ver

1.tarikat tarihini ben yazmadım diyor ama ,kimin dine dercettiği belli olmayan şeyleri uyguluyorsunuz.
2. aynı yerde dönüp duruyorsun diyorsunuz, elbete sünnet ve kuran çizgisinden ayrılmamak gerekir.
3. Zikirde namaz tesbihatı dışında sayı koymamış nebi as. Biz niye koyalım, nebi Allahın rızasına ulaştıracak her şeyi ümmetine öğretmedi mi?

son olarak ;
benim dediğim şu; sünnette olmayan ameller insanı tehlikeye sokar, kendiniz bilirsiniz ama bu yolun sonu sıcak bir yere çıkar. benden bu kadar, sünnete olmayan şeyleri çeşitli tevillerle uygulayan sizsiniz. Allah yardımcımız olsun, rızasına bizleri ulaştırsın. amin....
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt