Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[mürmüdük]

Başörtüsü yasağı bitsin imzası

27 Şubat 2010
Türkiye'de 28 şubat döneminden sonra ayyuka çıkan aşörtüsü yasağının kaldırılması için imza kampanyası başlatıldı. İlk imza sanatçı, yazar, bilimadamı, gazetecilerden geldi
Darbe mağduru Türkiye, darbe girişimlerini yargılarken bir grup sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve aydın 28 Şubat'ın kurumsallaştırdığı başörtüsü yasağının kaldırılması için imza kampanyası başlattı. Basın toplantısıyla duyurulan “28 Şubat 1000 yıl sürmez” kampanylasına Sezen Aksu ve Teoman gibi isimler de destek veriyor. Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği'nin

(AKDER) 'http://28subat1000yilsurmez.blogspot.com' web adresinde imzaya açtığı bildiride “28 Şubat'ın temel taşı olan vahim başörtüsü yasağının kaldırılması” isteniyor. Bildiriyi şimdiye kadar 3000'e yakın bireysel,100 kadar da sivil toplum örgütü ve kuruluşu temsilcisi imzaladı. Gazeteci, akademisyen ve parti temsilcileri, sağduyu sahibi herkesi sadece kadınlara karşı uygulanan bu haksız yasağın karşısında olmaya davet ediyorlar.

KADINLAR AŞAĞILANMASIN

Bildiriye internet ortamında imza atan herkesle tek tek iletişime geçildiğini belirten AKDER Genel Sekreteri Neslihan Akbulut, “Sahte imza atılmasına karşı özellikle de ünlü isimlerle görüşüp hepsinden tek tek teyit aldık. Diğer imza veren destekçilerle de e-mailler aracılığıyla iletişim halindeyiz” dedi. “Bu ülke kadınlarının kıyafetleri yüzünden aşağılanmasını istemiyoruz” diyen herkesi başörtüsü yasağına karşı sesini yükseltmeye davet eden Neslihan Akbulut, “Başörtülü kadınların sabırla yaşayacağı bir 987 yılı daha yok. Bu yüzden sağduyu sahibi herkesi yasağın karşısında yer almaya, Hükümeti de yasağı hayatın her alanından kaldırması için derhal göreve davet ediyoruz” dedi.

Özgürlük imzacıları

Bildiriye imza verenler: Prof. Dr. Murat Belge, Ali Bayramoğlu, Sezen Aksu, Alper Görmüş, Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof.Dr. Baskın Oran, Teoman, Prof. Dr. Fuat Keyman, Prof. Dr. Halil Berktay, Zeynep Tanbay, Gülten Kaya, Fermani Altun, Hüseyin Ergün, Altan Tan, Sevan Nişanyan, Ergin Cinmen, Prof. Dr. Nüket Sirman, Prof. Dr. Arus Yumul, Merve Kavakçı, Mihail Vasiliadis, Prof. Dr. Fatmagül Berktay, Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu, Fatma Bostan Ünsal, Etyen Mahçupyan, Kutluğ Ataman, Ayşe Hür, Cafer Solgun, Cihan Aktaş, Roni Marguiles, Oral Çalışlar, Orhan Miroğlu, Oya Baydar, Ömer Laçiner, Doç. Dr. Bekir Berat Özipek, Doç. Dr. Levent Korkut, Doç. Dr. Mualla Kavuncu, Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş, Doç. Dr. Zeynep Direk, Leyla İpekçi, Markar Esayan, Mehmet Atak, Prof. Dr. Mehmet Altan, Mehmet Atlı, Mustafa Akyol, Nagehan Alçı, Akif Emre, Nabi Yağcı, Nazlı Ilıcak, Nazmiye Yılmaz, Necla Koytak, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Prof. Dr. İlhami Güler, Prof. Dr. İhsan Dağı, Prof. Dr. Levent Köker, Prof. Dr. Melek Göregenli, Prof. Dr. Mithat Sancar, Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Prof. Dr. Yasin Aktay, Prof. Dr. Yavuz Atar, Süreyya Önder, Sibel Eraslan, Yıldız Ramazanoğlu, Ufuk Uras, Yılmaz Ensaroğlu, Rober Koptaş, Zozan Özgökçe, Sedat Yurttaş, Sebahat Tuncel.

Bir daha 12 Eylül'ler, 28 Şubat'lar yaşanmasın

Doç. Dr Sevgi Kurtulmuş: Başörtüsü yasağının ilk mağdurlarındanım, geçen 13 yılda hiçbir şeyin değişmemiş olmasına inanamıyorum. Adalet duyusu olanlar bu yasağın kalkması için mücadele etmeli.

İnsan hakları savunucusu Şanar Yurdatapan: Ateist bir erkek olarak, başörtüsü kullanmasam da 28 Şubat mağduruyum. Kime dokunursa dokunsun yılanların öldürülmesi gerekir. Bir daha 12 Eylül'ler, 28 Şubat'lar yaşanmasın.

Doç Dr. Ferhat Kentel: 28 Şubat darbe silsilesinin son halkası. Artık başörtülü ve başörtüsüz her kesimden kadın yasaklara karşı birbirlerine destek oluyorlar.

Alev Erkilet: Kadınlara yönelik sistematik bir ayrımcılık. Artık gözyaşlarımız dökülmesin.

Gazeteci Aydın Engin: Ezilenlerin haklarının savunulmasında hiçbir hiyerarşiyi kabul etmiyoruz. Sorunu çözmek için 987 yıl beklemeye gerek yok. 987 saat yeterli. O da 41 gün eder. 13 yıl sabrettiniz. 41 gün daha sabredebilirsiniz.

Bilgi Üniversitesi eski rektör yardımcısı Erol Katırcıoğlu: Beni en çok etkileyen başörtülü öğrencilerimizle başörtüsüz öğrencilerimiz arasındaki ilişkiydi. Onlar destek oldular beraber ağladılar. Hepimiz özgür olmayınca, birimiz özgür olamayız.

Kaynak: Star

 

[mürmüdük]

İkna Odalarını Anlattılar!

05 Mart 2010
28 Şubatın başörtüsü yasağı mağduru öğrencileri TBMMye gelerek,İstanbul Üniversitesinde kurulan ikna odalarını anlattılar.
Başörtülü oldukları için ikna odalarında türlü çalışmalar ve baskılara maruz bırakıldıklarını belirten başörtülüler,, tesettürün içinde yer almadığı kılık kıyafet genelgesine uymayı taahhüt eden bir belgeyi imzalamaya zorlandıklarını belirttiler.
BİTMEDİ GİTTİ
Meclisteki partilerin grup başkanvekilleri ve milletvekilleri ile görüşen başörtülüler, yıllardır büyük mağduriyetlere yol açan yasağın kaldırılması için herkesin üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmesi çağrısında bulundular.
KENETLENME OLMALI
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, o dönem ya da şuan sistemin mağdur ettiği insanların birbirine sahip çıkması gerektiğini belirtti. ‘’İstanbul Üniversitesinde (İÜ) kurulan ikna odalarına alınan dönemin öğrencileriyle bir basın toplantısı düzenledi.

BDP’li Yıldız, şu görüşleri dile getirdi: ‘’Fikrine, düşüncesine, ideolojisine bakmadan sistemden mağdur ve mazlum olanların birbirine sahip çıkması lazım, birbirine destek olması lâzım. O mağduriyeti, kendi mağduriyeti olarak görmesi lazım. Bu toplumda bir başkasının acısını, mağduriyetini (benden değildir, benim ideolojimden değildir) diye önemsemezsek, kendi mağduriyetimiz olarak görmezsek, sıra bize geldiğinde kimse ses çıkaramayacak. Biz bu inançla bütün mağduriyetlere sahip çıkmaya çalışıyoruz. Arkadaşların mağduriyetini kendi mağduriyetimiz olarak görüyoruz. Onların yerinde biz de olabilirdik.’’Yıldız’ın, ‘’O dönem, İÜ’de hoca olduğu için sorgu odalarının şahidi olduğunu belirttiği’’ BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ise ‘’Bugün çarşaf açılımı deyip sorgu odalarının ardındaki sürek avını savunabilmek pekala mümkün olabiliyor’’ dedi.

Benzer bir meseleyi TBMM Dışişleri Komisyonunda yaşadığını belirten Uras, kravat takmadığı için CHP İstanbul Milletvekilleri İlhan Kesici ve Şükrü Elekdağ’ın ‘’rahatsızlıklarını dile getirdiklerini’’ bildirdi. Uras, ‘’Bu zihniyet şekil meselelerini dünyanın en temel meselesi yapıyor’’ dedi. Ufuk Uras, sorunun ‘’monolotik devlet yapısı ve siyasi uzantılarının demokratikleşmeye direnişlerinden’’ kaynaklandığını savunarak, bütün mağdurların yan yana gelmesi ve buna izin vermemesi gerektiğini kaydetti.Uras, insanların bir kalıba sokulmasına karşı olduğunu ifade etti. Basın toplantısına katılan Kadriye Birinci, ‘’uygulamanın mağduru’’ olduğunu, başörtülü olduğu için kayıt sırasında bir odaya alındığını, kılık kıyafet genelgesine uymayı taahhüt eden bir belge imzalamaya zorlandığını ifade etti. Zeynep Kolaçağış da benzer iddiaları dile getirdi.
Ajans5.com - M. Fatih Gediman

 

[mücahitelli8]

müdür insan bi selam verir yav...
eyıptır...

 

[mürmüdük]

İspanyol Askerlerine Başörtüsü İnfazı

Allahuekber

28 Ağustos 2010
Afganistanlı bir asker, müslüman kadının başörtüsüne el uzatan 2 NATO askerini kurşun yağmuruna tuttu.
Afganistanlı bir kadının peçesini zorla açmak isteyen ve İslami değerlere hakaret eden İspanyol uyruklu 2 NATO askerinin olaya şahit olan bir Afgan askeri tarafından öldürüldükleri bildirildi.

Afgan polislerini eğitmekle görevli asker İspanyol askerleri üzerine ateş açarak ikisini de öldürürken kendisi de çıkan çatışmada şehadet mertebesine ulaştı.

Peştun dilinde yayın yapan Benava adlı siteye açıklama yapan görgü tanıkları, askerlerin kadınlara saygısız davranmaları, İslami ve Afgan kültürel değerlerine hakaret etmeleri sonrasında kanlı hadisenin gerçekleştiğini söylediler.

Olayın ardından binlerce Afganlı bölgedeki İspanyol üssünün önünde gösteri yaparak Afgan hükümetinden İspanyol askerlerini ülkelerine geri döndürmesini talep ettiler.

Üssün bir kısmını ateşe veren göstericilerin üzerine NATO güçleri tarafından ateş açılması sonucu da onlarca kişinin öldürüldüğü ve 20'den fazla kişinin yaralandığı bildiriliyor.

Afganistan'da 800'den fazla İspanyol askerinin NATO bünyesinde görev yaptıkları kaydediliyor.

 

[mürmüdük]

Yine Başörtülüler Ağlıyor!

Ankara Batıkent Lisesinde sınava giren adaylar, başörtüsü engeliyle karşılaştı. Sınav esnasında zorla başı açtırılan adaylar skandalı ağlayarak anlattı...

Ankara Batıkent Lisesi’nde sınava giren adaylar, başörtüsü engeliyle karşılaştı.
Sınıflara giren görevliler başörtülü öğrencilerden başlarını açmaları istendi. Bu talep üzerine çok sayıdaki öğrenci, başını açarak sınava girmek zorunda kaldı. Bu uygulama ile moralinin çok bozulduğunu ve sınavının kötü geçtiğini dile getiren Vahide Yalçın adlı öğrenci, sınav sonrası gözyaşlarına boğuldu. Yeşim Öz isimli öğrenci ise “İçeri girdikten sonra, öğretmenler sınıfları dolaştılar. Tek tek başımızı açmamız gerektiğini söylediler. Ben de açtım... Karşı gelseydik sorun yaşardık, moralimiz bozulsa da girmek zorunda kaldık.” diye konuştu. Başörtüsünü açmadığını söyleyen Ayşenur Tutucu ise “Ben başımı açmadım. Hakkımda bir tutanak da tutulmadı” dedi.
Üzerine pano düştü sınava giremedi
Manisa’da geçen hafta üzerine reklam panosu düşen Tuğba Bağcı’nın (18) Manisa Devlet Hastanesi’nde YGS’ye girmesi için yapılan müracaata ÖSYM olumsuz yanıt verdi. Hastanın doktoru da sağlık sebeplerinden dolayı okula taşınmasına izin vermediği için Tuğba Bağcı, YGS’ye katılamadı.
Star

 

[Tevhid Davası]

Şu sınavlar Allah için örtünenleri ortaya ne güzel çıkarıyor...
Allah için örtünenler taviz vermezken Allah'ın emrini 1 kağıda çiğnetmezken, 1 kağıdı elde etmek için Allah'ın ayetlerini çiğneyen onca isyankarıda ortaya çıkarıyor...

Yeşim Öz ve Ayşenur Tutucu aynı zamanda Allah'ın imtahanına girdiler.Biri kazandı diğeri kaybetti...

 

[mürmüdük]

Israrla, şevkle, hararetle ZULME DEVAM!

Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından Ege Üniversitesi (EÜ), başörtüsü ile ilgili bir skandalla gündemde.

Öğrenciler, üniversitenin fen fakültesi girişine asılan dekanlık onaylı, "Öğrenciler, fakültemiz binalarına türban ile giremeyeceklerdir." yazının şokunu yaşıyor. Fakültede, başlarını açarak derse giren öğrencilerin bazı öğretim üyeleri ve asistanlar tarafından, fotoğraflarının çekilerek fişlendiği ayrıca sözlü tacize uğradığı öne sürülüyor. Bu duruma itiraz edenlere ise zorla tutanak tutturulup imzalatıldığı belirtiliyor.
Fişleme ve taciz iddialarının odağındaki yer, üniversitenin fen fakültesi astronomi ve uzay bilimleri bölümü. Buradaki başörtülü öğrenciler, göz hapsinde tutuldukları ve hocalara yaranmak isteyen bazı asistanlar tarafından psikolojik baskı altına alındıklarından şikâyetçi. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Evren, yaşananları doğrulayarak rektörlük ve dekanlığın bilgisi dahilinde hareket ettiklerini söylüyor. Dekanlık yetkilileri ise, "Bilgimiz yok. Böyle bir şeye izin vermeyiz." şeklinde açıklama yapıyor.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen bazı öğrenciler, astrofizik anabilim dalında görevli öğretim üyeleri R.P. ve Z.T. ile araştırma görevlisi O.Ö.'nün, kendilerine baskı uyguladığını ileri sürdü. İddialar hakkında konuşmayacaklarını açıklayan öğretim üyeleri, konunun muhatabının bölüm başkanlığı olduğunu söyledi. Bölüm Başkanı Evren ise utanç veren uygulama karşısında kendisini savundu: "Türbanlı öğrencilerin içeriye girmesi önceden beri yasak. Kapılarda bu yazılar yazıyor. Öğrenciler, bunlara rağmen içeri girmeye çalışıyor. Arkadaşımız veya öğretim üyelerimiz bu durumdan huzursuz. Üst yönetimlerle konuştuğumuzda, 'O öğrencileri bir tutanak tutup bildirirseniz biz de gerekli işlemleri yaparız.' diyorlar. Yapılan işlemler bunlar, başka bir şey değil." Evren, fotoğrafla fişlemenin öğretim üyelerinin görevi olup olmadığı sorusuna karşılık da şunları söyledi: "Bizden kanıt istiyorlar, onun için yapılıyor. Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığı zaman 'öğretim üyelerinin sorumluluğundadır' deniyor. O zaman öğretim üyeleri de gerekeni yapmak zorunda kalıyor. Bizden ziyade üst yönetimlerimizin sorunu, onların dediklerini yapıyoruz. Ben dekanlığımıza sordum, dekanlık da rektörlüğe sormuştur."
Fotoğrafla fişleme iddialarını reddeden EÜ Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadide Kazancı, böyle bir uygulamanın söz konusu olamayacağını belirtti. "Rektörlük adına konuşmuyorum ama dekanlık olarak biz kendilerine böyle bir şey söylemedik." diyen Kazancı şaşkınlığını şu sözlerle ifade etti: "Hiç böyle bir şey mümkün müdür ki bir öğrencinin fotoğrafını çekin bana gönderin diyeyim? Söz konusu bile olamaz. Ben söylemedim, rektörlüğümüz de böyle bir istekte bulunmadı."(Zaman)

​

 

[mürmüdük]

Başörtüsü yetmez, pardüsesini de çıkar

Manisa'nın Salihli ilçesinde 27 Mart 2011 günü girdiği YGS'de başörtüsü zorla çıkartılan öğrenci, şikayetçi oldu.

Hasret Öksüz, görevliler tarafından zorla başının açtırılıp pardesüsünün çıkarılması üzerine kaymakamlık, cumhuriyet başsavcılığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve ÖSYM Salihli Temsilciliği'ne dilekçe vererek suç duyurusunda bulundu.

Okul birincisi olan Öksüz, başına gelenleri şöyle anlattı: "Salihli İmam Hatip Lisesi öğrencisiyim. YGS'ye katılmak üzere Sekine Evren İlköğretim Okulu'na gittim. Bana sıra gelince eşarbımı ve pardesümü çıkarmam gerektiğini, yoksa sınavın geçersiz olacağını söylediler. Görevliye bir yasak olmadığını söylediğim halde kabul etmedi. Ne yapacağımı şaşırdım, psikolojim bozuldu, gözyaşlarımı tutamadım.

Normal denemelerde sınav süresi bitmeden çıkarken bu defa soruları yetiştiremedim, çünkü kafamı toparlayamadım. Benim geleceğimin söz konusu olduğu sınavda böyle bir durumla karşılaşmaktan çok rahatsız olduğum için ilgili yerlere şikayet dilekçesi verdim."
Geleceğimizle oynandı

Kendİsİ gibi mağdur edine başka öğrenciler de olduğunu belirten Öksüz, "Mağduriyetimizin giderilmesini ve geleceğimizle oynayan okul görevlilerinin soruşturulmasını istiyorum." şeklinde konuştu.

Hasret Öksüz ile beraber Salihli Anadolu Öğretmen Lisesi'nden öğrencinin de görevliler hakkında şikayet dilekçesi verdiği bildirildi. Konu hakkında görüşü sorulan Salihli Kaymakamı Mesut Yıldırım ise, "Öğrencilerin şikayet dilekçesi bana ulaştı. Ben de suç unsuru olup olmadığını öğrenmek üzere ÖSYM İlçe Başkanlığı'na sevk ettim. Suç unsuru bulunursa, görevliler hakkında soruşturma başlatacağım. Yazının cevabını bekliyorum." dedi.

 

[mürmüdük]

Peçeliler için binasını satacak

Fransa'da bir iş adamı bu hafta başından itibaren uygulamaya koyulan peçe yasağına çözüm üretti. İş adamı bir binasını satarak peçelilerin para cezasını karşılayacak.

2007 yılında cumhurbaşkanlığına aday olan ancak yeterli imzayı toplayamadığı için başarısız kalan Fransız iş adamı Reşit Nukaz, kapalı alanlarda peçeye karşı olmasına karşın sokaklarda peçenin yasaklanmasını ‘kırmızı hattın aşılması’ olarak nitelendirdi. Bu nedenle de Paris’te sahip olduğu bir binayı satarak peçeli bayanların maruz kalacakları para cezalarını ödemeye karar verdi. Bina internet üzerinden açık artırma ile satılacak.
Reşit Nukaz, ülkede peçe takan bayanlara uygulanacak para cezasını karşılayabilmek için sahip olduğu bir binayı açık artırmada satmaya karar verdi.
Cezayir asıllı Nukaz şöyle dedi: ‘Sokaklarda peçe takan bayanlara kesilecek para cezasını karşılamak için Paris’in Choisy Le Roi bölgesinde bulunan Amerikalı Katolik eşimle sahibi olduğumuz bir binayı internet üzerinden açık artırmayla satmaya karar verdik.’
Ardından şöyle ekledi: ‘Ben peçeye karşı bir insanım. Kamu daireleri, bankalar, ticaret merkezleri ve okullar gibi kapalı alanlarda peçenin yasaklanması görüşündeyim. Ancak Nicolas Sarkozy’nin bu kanunun kapsamını sokakları da kapsayacak şekilde genişletmesini kırmızı çizginin aşılması olarak görüyorum.’
2007’de başkanlığa aday oldu
Nukaz 2007 yılında başkanlık seçimlerine aday olmuştu. Ancak gerekli imzayı toplamakta başarısız kaldı.
Fransa geçtiğimiz Pazartesi günü kamu alanlarında peçe takılmasını yasaklayan, uymayanlara da para cezası kesilmesini uygun gören kanunu uygulamaya başladı. Böylece bu şekilde genel bir yasak uygulayan ilk Avrupa ülkesi oldu.
Kanun gereği tüm halka açık sokak, park, toplu taşıma istasyonları ve mağazalar gibi yerlerde yüzü peçe, kask ve maske gibi şeylerle kapatıp saklamak yasak. Emniyet güçlerinin peçe takan bayanların yüzlerinden peçelerini çekip çıkarmaya hakkı yok ancak bu bayanlar 150 Euro para cezası ödemek ya da vatandaşlık dersleri almak zorunda kalacak.

timetürk

 

[Goldenrose]

Mürmüdük abimiz düzelicek mi sorunlar? Yıllardır orada burada yürüyüşler yapılıyor isyanlar ediliyor. Sonuç değişmiyor. Allah'sızlar yine Allah'sızlıklarına devam ediyor. Yine baş örtülüler hor görülüyor yine baş örtülülere öcü diye bakılıyor. Sadece sınavlar için söylemiyorum. Her yer için. Türban yasağı kaldırılsa bile insanların o minik beyinlerinden türbanlılara karşı olan 'yobaz kadın' lafı gitmicek. Öyle bir zamana geldik ki artık iman eden namazını kılıp orucunu tutan tesettürlü olan yobaz oluyor. Gerici oluyor. Varsın gerici olalım varsın yobaz olalım be mürmüdük abimiz. Yolumuzdan döndürsünler bakalım döndürebilirlerse.

 

[mürmüdük]

Mürmüdük abimiz düzelicek mi sorunlar? Yıllardır orada burada yürüyüşler yapılıyor isyanlar ediliyor. Sonuç değişmiyor. Allah'sızlar yine Allah'sızlıklarına devam ediyor. Yine baş örtülüler hor görülüyor yine baş örtülülere öcü diye bakılıyor. Sadece sınavlar için söylemiyorum. Her yer için. Türban yasağı kaldırılsa bile insanların o minik beyinlerinden türbanlılara karşı olan 'yobaz kadın' lafı gitmicek. Öyle bir zamana geldik ki artık iman eden namazını kılıp orucunu tutan tesettürlü olan yobaz oluyor. Gerici oluyor. Varsın gerici olalım varsın yobaz olalım be mürmüdük abimiz. Yolumuzdan döndürsünler bakalım döndürebilirlerse.

Allahcc razı olsun kardeşimiz...
Rabbimize emanetsin...
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM...DUA...
Başörtüsüne Uzanan Eller Kırılsın...
Allahın Emrine Karşı, Savaş Açanlar Kahrolsun...

 

[Tevhid Davası]

Fransız iş adamı Reşit Nukaz, kapalı alanlarda peçeye karşı olmasına karşın sokaklarda peçenin yasaklanmasını kırmızı hattın aşılmasıolarak nitelendirdi. Kamu daireleri, bankalar, ticaret merkezleri ve okullar gibi kapalı alanlarda peçenin yasaklanması görüşündeyim.

Laik kafaya bak bizim kemalist laikler gibi düşünüyor.Kamu alanlarında karşımış.
Ulan sen değil 1 binanı 1 milyon binanı satsan yine Allah'ın öfkesini üzerinden gideremezsin.
İslamın en büyük düşmanı bu münafıklık yapan ve Allah'ın emirlerini saptıranlardır.

 

[mürmüdük]

 

[mürmüdük]

Başörtüsüne keyfi yasak sürüyor

Açık Öğretim Fakültesi'nin bugün yapılan sınavında, bazı okullarda keyfi uygulamalarla öğrenciler büyük bir sıkıntı yaşadı

İzmir'de Açık Öğretim Fakültesi sınavına giren başörtülü öğrencilere bazı okullarda zorluk çıkarıldı.

Bornova Kız Teknik ve Meslek Lisesi ve Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu'nda öğrenciler, içeriye alınırken başörtülerini çıkarmaya zorlandı. Başını açmayanlara tutanak imzalatıldı.

Bugün yapılan sınavın sabahki bölümünde, bazı okullarda keyfi uygulamalarla öğrenciler büyük bir sıkıntı yaşadı. Bazıları sınava ağlayarak girdi. Kız öğrencileri başörtüsünü açmaya zorlayan görevlilerinse isimlerini gizlediği görüldü. Yaka kartı takmak zorunlu olduğu halde bazıları bu konuda yönetmeliğe uymadı. Bazıları ise yaka kartını ters taktı. Bornova Kız Teknik ve Meslek Lisesi'nde bina sorumlusu Egemen Özdemir'inbaşörtüsüçıkarılması ısrarı, bazı öğrencileri ağlattı. Yaka kartını ters takan Özdemir, "Sınava niye almıyorsunuz?" diye soran öğrenci ve velilerine, "Bizim elimizde, başörtüsüyle sınava girileceğine dair bir yazı yok. Başınızı açmazsanız giremezsiniz. Bize gelen emir bu" dedi.Öğrencilerin verdiği bilgiye göre Özdemir, sınav sırasında sınıfları gezerek görevlilere, başörtülülere tutanak imzatlamaları, aksi halde sınavdan çıkarmaları uyarısında bulundu.

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu'nda ise iki bayan görevli, "Tuvalete gidin, başınızı açıp öyle gelin. Aksi halde içeri almayız" şeklinde adeta tehdit etti. Velilerin olaya müdahale üzerine görevliler, "Yönetmelikte böyle yazıyor" diyerek kendilerini savundu.

Söz konusu yönetmelikte ise, "Başörtüsüyle gelenler sadece uyarılacak. Emniyetle karşı karşıya getirilmeyecek" yazıyor.

 

[ibra]

üniversitelerde rektör ler kendi devletlerini kurmuş
öğrencilerin örgütlenip o rektörü seçmemesi seçtirmemesi gerekiyor..
ve yahut karşılarına çıkmak lazım...

 

[Alpha2033]

Madem bi kuraldır yapılicak.Başörtü giymesinler demiyolar ama burada cıkartmak zorundalar...

Cıkarmiyıp girmemeyi tercih edersen o senin sorunun senin için bunu onaylamazlarya

 

[mürmüdük]

Başörtülü öğrenci, serbest kıyafetli törene alınmadı

Eskişehir`de 19 Mayıs Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi, serbest kıyafetli olduğu önceden bildirilen okul bahçesindeki mezuniyet ve yaz festivaline kepin altına başörtüsü giydiği gerekçesiyle alınmadı.

10 Haziran 2011, 22:00

Anadolu Haber


"Sen başörtülüsün." denilerek okul müdürü tarafından törene alınmayan genç kızın arkadaşları dekolte, şort, kot pantolon ve sakalla festivale katıldı. Başörtülü kız, arkadaşları doyasıya eğlenirken önce tek başına bırakıldığı sınıfta uzun süre ağladı ve gözyaşları içerisinde etkinlik alanını terketti. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Günler öncesinden `törene serbest kıyafetle gelinebilecek` diye bilgi verilmesine rağmen Okumuş, kepin altına başörtüsü giydiği için okul müdürü Fikret Arıkel tarafından "Sen başörtülü gelmişsin. Böyle olmaz." denilerek festivale alınmadı. Genç kızın dekolteli, şortlu, kot pantolonlu ve sakallı arkadaşlarının törene katılmasına ise izin verildi. Telefonlara cevap vermemesi üzerine harekete geçen anne Nurcan Okumuş, kızını sınıfta gözyaşları içerisinde ağlarken buldu. Annesi tarafından teselli edilmeye çalışılan kız, daha sonra okul dışına çıkarıldı.

Tören için kıyafet sınırlaması olmayacağının önceden kendilerine bildirildiğini anlatan Meryem Tuba Okumuş, bu sebeple törene kepinin atına taktığı başörtüsüyle katıldığını söyledi. Okulun bahçesindeki açık alanda yapılan tören öncesi sınıfta bir toplantı yapıldığını belirten Okumuş, "Müdürümüz benim başörtüyle katılamayacağımı söyledi. Sonra sınıfta tek başıma bırakılarak törene alınmadım. Arkadaşlarım dekolteli, şortlu, kot pantolonlu olarak törene katıldı. Eğer böyle bir şey yapacaklardı niye herkese `kıyafet serbest` diye tebliğde bulundular, sonra böyle bir ayrımcılık yaptılar? Bu hangi insanlığa ve özgürlük anlayışına sığar? Dekolte elbiseli arkadaşlarımın hakkı var da benim yok mu? Yaşadıklarım karşısında şok oldum." dedi.

Kızından gelen üzücü telefonla sarsıldığını aktaran baba Ejder Okumuş, yaşananlara sert tepki gösterdi. "Bu ne biçim bir özgürlük anlayışı?" diyen Baba Okumuş, "Artık okullarımız eğitimle, bilimle ilgilenilmeli, kıyafetle değil." ifadesini kullandı.

Anne Nurcan Okumuş da kızıyla birlikte festivale sevinç içinde geldiklerini; ancak bir süre sonra sevinçlerinin hüzne dönüştüğünü kaydetti. Anne Okumuş, "Herkes festival alanına geldi, kızım ise gelmedi. Telefon açıyorum cevap vermiyor. Sonra sınıfta tek başına kaldığını ve ağladığını gördüm. Durumu gözyaşları içerisinde bana anlattı. Okul müdürüyle görüştüm. `Biz Meryem`i sizden fazla seviyoruz ama böyle olmaz. Dışarıda gazeteciler var` dedi. İkna çabamız sonuçsuz kaldı." şeklinde konuştu.

Okul Müdürü Fikret Arıkel, başörtüsü yasağıyla ilgili açıklama yapmak istemedi.

İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ceylan, konuyla ilgili soruşturma başlattıklarını ve müfettiş görevlendirdiklerini belirtti. Törenin okulun bahçesinde yapıldığını ve öğrencilerin de törene serbest kıyafetle çağrıldığı bilgisinin kendilerine ulaştığını kaydeden Ceylan, "Müfettişlerim konuyu araştıracak. Suçu olan cezasını çeker. Türkiye hukuk devleti. Törene serbest kıyafetle gelen diğer öğrencileri alacaksınız, hem de açık havada yaptığınız bu törene başörtülü gence gelince almayacaksınız. Bu hiç hoş değil. Kimse kimseye ayrımcılık yapma hakkına sahip değil. Şu an itibariyle soruşturma sürüyor." dedi.

 

[kimkimdir]

Utanç yasağında ısrar eden 2 üniversite​

YÖK'ün üniversitelere kayıtta başörtüsü mağduriyetine son veren düzenlemesi tüm yurtta uygulanıyor. Fakat iki saygın üniversite başörtüsü yasağında ısrar ediyor.​

Üniversitelere kayıtta başörtüsü mağduriyetine son veren düzenleme tüm yurtta uygulanırken, ODTÜ ve Ankara Üniversitesi yasağı sürdürüyor.

Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) üniversitelere kayıtta başörtüsü mağduriyetine son veren düzenlemesine rağmen bazı üniversiteler başörtüsü yasağında ısrar ediyor.

BİZİ İLGİLENDİRMİYOR

Ankara Üniversitesi ilginç bir karar aldı. Kayıt esnasında, “başı açık fotoğraf” şartını devam ettiren üniversite, “ÖSYM’nin istediği fotoğraflar bizi ilgilendirmiyor. Biz biyometrik fotoğraf istiyoruz. Biyometrik fotoğraf başı açık olmak durumundadır” dedi. Orta Doğu TeknikÜniversitesi (ODTÜ) de karara destek verdi.

İKAZ EDİLECEKLER

YÖK ise yasağı devam ettiren üniversite rektörlerine sert yaptırımlar uygulayacak. İlk olarak ikaz edilecek rektörlerden yapılan hatanın düzeltilmesi istenecek.

GÖREVDEN ALINACAK

Geri adım atmayan rektörlerle birlikte üniversite yönetimi devlet memurları kanunu kapsamında cezalandırılacak. Üst düzey bir YÖK yetkilisi, karara uymayan üniversiteler hakkında yasal işlem yapılacağını söyledi. Yetkili, düzenlemeye uymayan rektörler hakkında dahi işlem yapılacağını görevden el çektirmelerin olabileceğini söyledi.

BUGÜN

 

[MELEK DİLBER]

19/09/2011 pazartesi

allahın izniyle bu sefer öyle olmayacak.2011 yılında başörtülü olarak girebiliriz inşallah
teşekkürler
selam ve dua ile..

 

[kimkimdir]