nihalim
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 3 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,593
- Tepki puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
- Konum
- *meftun*
- Web Sitesi
- www.hatim-online.com
ANAYASA'MIZ: [KUR'AN]
Bismillahirrahmanirrahim..!
Bizim Kur'an'dan başka Anayasa'mız yoktur!..
Kur'an-ı Kerim, yüce semâdan Hz. Muhammed (S.A.V.) in kalbine muska yapılmak için, sadece kabirlerde, matemlerde okunmak için, satırlara yazılıp ezberlenmek için, kağıtlarını yüklenip, ahlâkî yönünü ihmal etmek için, sözlerini ezber edip hükümlerini terketmek için inmemiştir.
Kur'an-ı Kerim, insanlığı hayır ve saadete kavuşturmak için inmiştir. «Şüphesiz ki size Allah katından Nûr ve apaçık bir Kitab inmiştir. Allahü Teâlâ bu kitabla rızasına uyanları selâmet yollarına sevkeder. Onları emriyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları doğru yola sevkeder.»)
Ey Müslümanlar!.. Yabancıların kanunlarına razı olup ta ilâhî nizâma razı olmamanız ayıp değil midir?"
Halbuki Allahü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'in hükümleriyle hükmetmeyen her milleti «fâsıklık» ile vasıflandırıyor: «Allah'ın indirdiği ile hükmetmiyenler .. işte onlar fasıkların tâ kendileridir.»
«Allah'ın indirdiği ile hükmetmiyenler...işte onlar kâfirlerin tâ kendileridir.»!
Allah'ın kitabı ile hükmetmiyen bugünkü müslümanlar, şu misallerde zikredilen kimselere benzemektedirler:
a) Elindeki lâmbayı söndürüp körden imdat bekleyen adama:
Ey Müslümanlar!.. Allahü Teâlâ'nın kitabını bırakıp bu hâle geldikten sonra elinde lâmba bulunduğu halde onu söndürüp körlerden kılavuzluk bekleyen adam gibi oldunuz.
b) Lâmbanın düğmesine basmayıp karanlıkta körü körüne dolaşan adam:
Bugün Allah'ın kitabını bırakan Müslümanlar, önündeki lâmbanın düğmesine basıp her tarafı aydınlatmayan, kendisini kuşatan karanlık içinde sağa-sola çarpan, şuursuzca hareket eden bir cemaat gibidirler.
Maide Sûresi
Hattâ fâsıklığı da az görerek Kur'an'la hükmetmiyenleri «kâfir» ilân etmiştir:
c) Dalgalara tutulan bir geminin yolcularına: Günümüzde bütün âlemi, materyalizm akımı kaplamıştır. Maddecilik, insanları, dalgalar içinde sağa-sola sallanan bir geminin yolcuları haline getirmiştir. Bugün insanlık ızdırap içindedir. Acı çekmektedir. Şahsî çıkarların ve açgözlülüğün ateşinde yanıp kavrulmaktadır.
İnsanlık Kur'an-ı Kerimin hidâyetinden alınan tatlı sulara muhtaçtır. Bu ilâhî menba ile ızdırabının yaralarını yıkasın. Huzur ve saadete ersin.
d) Elindeki hazineleri bırakıp faizcilerden en yüksek oranda faizle ödünç para alanlara:
Bugün hukukçular, Kur'an-ı Kerimi bırakıp beşerî düzenlere başvurunca elindeki hazineleri bırakıp faizcilerden en büyük faizle ödünç para alanlara benzemişlerdir. Şüphesiz ki, akıllı bir kimse bunu yapamaz.
Yazıklar olsun hukukçulara, yazıklar olsun. Gayret sarfediyorlar, hâlâ birşey bulacaklar. Ellerinde âb-ı hayata davet eden Kur'an En yüce metod ve mukaddes Ahkâm.
Ey Müslümanlar!..
Allanın kalb gözlerini Kur-an-ı Kerimin nuruna kapattığı şu batılıların, yollarını şaşırmış olmalarına edilmez.
Çünkü Allahü Teâlâ buyuruyor ki: «Allanın kendilerine nûr bahşetmediği (bir) kimsenin nuru olamaz.
Fak'at ceplerinde ve evlerinde Kur'an-ı Kerim bulunan şu müslümanların Kur'an'dan uzak kalmaları çok vericidir.
işte bu batılılar, bazân nefsanî yollara başvurarak, bazan da kuvveti ve müsbet ilimleri kullanarak müslümanları Kur'an-ı Kerim'in nurundan ve doğru yolundan uzaklaştırmayı başarmışlardır.
Allahü Teâlâ'nın da buyurduğu gibi, batılılar «Dünya hayatının sadece dış görünüşünü bilirler, âhiretten gafildirler!
Böylece müslümanlar Peygamber Efendimiz(S.A.V.)'in bildirdiği şu hale gelmişlerdir:
«Siz, kendinizden öncekilerin yolunu karış karış adım adım izleyeceksiniz. Hattâ bir kertenkele deliğine girseler onları takip edersiniz.» Ashâb-ı Güzin: «Bunlar Yahudi ve Hıristiyanlar mı?» deyince, Peygamber Efendimiz (S.A.V.): «Ya kim olacak?» cevabını vermiştir.
Halbuki Allahü Teâlâ müslümanları bu şekilde hareket etmekten şiddetle men'etmiştir: «Ey iman edenler!.. Eğer kâfirlere itaat edecek olursanız, sizi geriye çevirirlerde dünya ve âhirette hüsrana uğrayanlardan olursunuz. Aslında sizin dostunuz Allah'tır. O yardım edenlerin en hayırlısıdır.»
Anarşiye davet eden batılılara kulak verilirken.
Doğruluğu haykıran Kur'andan yüz çevriliyor. Vah Kur'an'a. Bir bak onun ulvi ahkamı ne oluyor?Müslümanlar tarafından diri diri gömülüyor. Bugün, arap alemi mihnet içinde kıvranıyor.Batının dayandığı anarşi onu yıkıyor.
İşte biz Müslümanların kanun kabul ettiğimiz. Anayasa olarak ilân ettiğimiz, Kur'an-ı Kerim işte budur!.. insanı bela ve musibetlerden kurtaran ancak Kur'an'dır.
Boynumuza takılan zillet ipinden, içine battığımız fesattan kurtaracak da odur.Kur'an-ı Kerim her nesil için, her zaman ve mekânda tatbiki elzem bir kitaptır: Âl-i Imran Sûresi
Biz Kur'an'ın her asırda ANAYASA olmasını istiyoruz.Biz Kur'an'ı kırılmaz süngülerle her tepeye dikmek istiyoruz. Ya izzet ve şerefle dolu bir hayatı
yaşamalıyız Veya ölümü tadıp mes'uliyetten kurtulmalıyız...
İSTİKBAL İSLAMINDIR..!
alıntıdır
Bismillahirrahmanirrahim..!
Bizim Kur'an'dan başka Anayasa'mız yoktur!..
Kur'an-ı Kerim, yüce semâdan Hz. Muhammed (S.A.V.) in kalbine muska yapılmak için, sadece kabirlerde, matemlerde okunmak için, satırlara yazılıp ezberlenmek için, kağıtlarını yüklenip, ahlâkî yönünü ihmal etmek için, sözlerini ezber edip hükümlerini terketmek için inmemiştir.
Kur'an-ı Kerim, insanlığı hayır ve saadete kavuşturmak için inmiştir. «Şüphesiz ki size Allah katından Nûr ve apaçık bir Kitab inmiştir. Allahü Teâlâ bu kitabla rızasına uyanları selâmet yollarına sevkeder. Onları emriyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları doğru yola sevkeder.»)
Ey Müslümanlar!.. Yabancıların kanunlarına razı olup ta ilâhî nizâma razı olmamanız ayıp değil midir?"
Halbuki Allahü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'in hükümleriyle hükmetmeyen her milleti «fâsıklık» ile vasıflandırıyor: «Allah'ın indirdiği ile hükmetmiyenler .. işte onlar fasıkların tâ kendileridir.»
«Allah'ın indirdiği ile hükmetmiyenler...işte onlar kâfirlerin tâ kendileridir.»!
Allah'ın kitabı ile hükmetmiyen bugünkü müslümanlar, şu misallerde zikredilen kimselere benzemektedirler:
a) Elindeki lâmbayı söndürüp körden imdat bekleyen adama:
Ey Müslümanlar!.. Allahü Teâlâ'nın kitabını bırakıp bu hâle geldikten sonra elinde lâmba bulunduğu halde onu söndürüp körlerden kılavuzluk bekleyen adam gibi oldunuz.
b) Lâmbanın düğmesine basmayıp karanlıkta körü körüne dolaşan adam:
Bugün Allah'ın kitabını bırakan Müslümanlar, önündeki lâmbanın düğmesine basıp her tarafı aydınlatmayan, kendisini kuşatan karanlık içinde sağa-sola çarpan, şuursuzca hareket eden bir cemaat gibidirler.
Maide Sûresi
Hattâ fâsıklığı da az görerek Kur'an'la hükmetmiyenleri «kâfir» ilân etmiştir:
c) Dalgalara tutulan bir geminin yolcularına: Günümüzde bütün âlemi, materyalizm akımı kaplamıştır. Maddecilik, insanları, dalgalar içinde sağa-sola sallanan bir geminin yolcuları haline getirmiştir. Bugün insanlık ızdırap içindedir. Acı çekmektedir. Şahsî çıkarların ve açgözlülüğün ateşinde yanıp kavrulmaktadır.
İnsanlık Kur'an-ı Kerimin hidâyetinden alınan tatlı sulara muhtaçtır. Bu ilâhî menba ile ızdırabının yaralarını yıkasın. Huzur ve saadete ersin.
d) Elindeki hazineleri bırakıp faizcilerden en yüksek oranda faizle ödünç para alanlara:
Bugün hukukçular, Kur'an-ı Kerimi bırakıp beşerî düzenlere başvurunca elindeki hazineleri bırakıp faizcilerden en büyük faizle ödünç para alanlara benzemişlerdir. Şüphesiz ki, akıllı bir kimse bunu yapamaz.
Yazıklar olsun hukukçulara, yazıklar olsun. Gayret sarfediyorlar, hâlâ birşey bulacaklar. Ellerinde âb-ı hayata davet eden Kur'an En yüce metod ve mukaddes Ahkâm.
Ey Müslümanlar!..
Allanın kalb gözlerini Kur-an-ı Kerimin nuruna kapattığı şu batılıların, yollarını şaşırmış olmalarına edilmez.
Çünkü Allahü Teâlâ buyuruyor ki: «Allanın kendilerine nûr bahşetmediği (bir) kimsenin nuru olamaz.
Fak'at ceplerinde ve evlerinde Kur'an-ı Kerim bulunan şu müslümanların Kur'an'dan uzak kalmaları çok vericidir.
işte bu batılılar, bazân nefsanî yollara başvurarak, bazan da kuvveti ve müsbet ilimleri kullanarak müslümanları Kur'an-ı Kerim'in nurundan ve doğru yolundan uzaklaştırmayı başarmışlardır.
Allahü Teâlâ'nın da buyurduğu gibi, batılılar «Dünya hayatının sadece dış görünüşünü bilirler, âhiretten gafildirler!
Böylece müslümanlar Peygamber Efendimiz(S.A.V.)'in bildirdiği şu hale gelmişlerdir:
«Siz, kendinizden öncekilerin yolunu karış karış adım adım izleyeceksiniz. Hattâ bir kertenkele deliğine girseler onları takip edersiniz.» Ashâb-ı Güzin: «Bunlar Yahudi ve Hıristiyanlar mı?» deyince, Peygamber Efendimiz (S.A.V.): «Ya kim olacak?» cevabını vermiştir.
Halbuki Allahü Teâlâ müslümanları bu şekilde hareket etmekten şiddetle men'etmiştir: «Ey iman edenler!.. Eğer kâfirlere itaat edecek olursanız, sizi geriye çevirirlerde dünya ve âhirette hüsrana uğrayanlardan olursunuz. Aslında sizin dostunuz Allah'tır. O yardım edenlerin en hayırlısıdır.»
Anarşiye davet eden batılılara kulak verilirken.
Doğruluğu haykıran Kur'andan yüz çevriliyor. Vah Kur'an'a. Bir bak onun ulvi ahkamı ne oluyor?Müslümanlar tarafından diri diri gömülüyor. Bugün, arap alemi mihnet içinde kıvranıyor.Batının dayandığı anarşi onu yıkıyor.
İşte biz Müslümanların kanun kabul ettiğimiz. Anayasa olarak ilân ettiğimiz, Kur'an-ı Kerim işte budur!.. insanı bela ve musibetlerden kurtaran ancak Kur'an'dır.
Boynumuza takılan zillet ipinden, içine battığımız fesattan kurtaracak da odur.Kur'an-ı Kerim her nesil için, her zaman ve mekânda tatbiki elzem bir kitaptır: Âl-i Imran Sûresi
Biz Kur'an'ın her asırda ANAYASA olmasını istiyoruz.Biz Kur'an'ı kırılmaz süngülerle her tepeye dikmek istiyoruz. Ya izzet ve şerefle dolu bir hayatı
yaşamalıyız Veya ölümü tadıp mes'uliyetten kurtulmalıyız...
İSTİKBAL İSLAMINDIR..!
alıntıdır