Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Allahı billme akıl işi değildir (3 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan نعىمة
- Başlangıç tarihi
amin .Allahü Teala uğruna cenneti de alemleri de yaratılan Hz. Muhammed Mustafayı (sav) canımızdan çok sevmeyi ve ahirette Onun Güzel Yüzünü görmeyi nasib eylesin. Onun yolundan ayırmasın bizi.
Allah’a bağlanmak
Allah’a bağlanmak
“Bu iş nasıl oluyor, neden ve ne zaman olacak?”
Gibi sözler yerinde olmaz. Kaderin iç nizamını kurcalamak bir nevi şirke benzer ve Allah’ı (cc) töhmet gibi olur. Bu sözümüz İbn–i Abbas’dan (RA) rivayet olunan bir Hadis–i Şerife istinad eder.
İbn–i Abbas (RA) şöyle diyor:
– “Birgün ben Resulallah’ın (sav) ardındaydım, yürüyorduk. Bana döndü ve: ‘Ey Allah’ın (cc) kulu, Allah’a (cc) iyi sarıl, O’nu (cc) bırakma. Bu gayreti içinde saklarsan Hakk (cc) da seni esirger. Bu duyguyu taşıdığın müddet Allah’ı (cc) kendine yakın bulursun. Bir şey isteyecek olursan, O’ndan (cc) iste. Yazılan yazılmış ve kalem kurumuştur. Olacak şeyler de olur. Bütün insanlar bir araya gelse, ilahi bir hüküm yoksa, sana fayda sağlayamazlar. Ve eğer kaderinde yazılı değilse, bütün insanlar sana zarar vermeye gelseler yapamazlar. Eğer kendinde kuvvet görüyorsan, iyilik yap ve doğru çalış. Kötülüğe meylin varsa sabırlı olmaya çalış. Yapmamaya gayret et. Hayrın çoğu sabırdadır. Şunu da bil ki, yardım sabırlılara olur. Darda kalmışlar genişliğe çıkarlar. Her sıkıntının sonunda bir ferahlık vardır’.”
Fütûh’ul Gayb, Abdülkadir Geylani
Allah’a bağlanmak
“Bu iş nasıl oluyor, neden ve ne zaman olacak?”
Gibi sözler yerinde olmaz. Kaderin iç nizamını kurcalamak bir nevi şirke benzer ve Allah’ı (cc) töhmet gibi olur. Bu sözümüz İbn–i Abbas’dan (RA) rivayet olunan bir Hadis–i Şerife istinad eder.
İbn–i Abbas (RA) şöyle diyor:
– “Birgün ben Resulallah’ın (sav) ardındaydım, yürüyorduk. Bana döndü ve: ‘Ey Allah’ın (cc) kulu, Allah’a (cc) iyi sarıl, O’nu (cc) bırakma. Bu gayreti içinde saklarsan Hakk (cc) da seni esirger. Bu duyguyu taşıdığın müddet Allah’ı (cc) kendine yakın bulursun. Bir şey isteyecek olursan, O’ndan (cc) iste. Yazılan yazılmış ve kalem kurumuştur. Olacak şeyler de olur. Bütün insanlar bir araya gelse, ilahi bir hüküm yoksa, sana fayda sağlayamazlar. Ve eğer kaderinde yazılı değilse, bütün insanlar sana zarar vermeye gelseler yapamazlar. Eğer kendinde kuvvet görüyorsan, iyilik yap ve doğru çalış. Kötülüğe meylin varsa sabırlı olmaya çalış. Yapmamaya gayret et. Hayrın çoğu sabırdadır. Şunu da bil ki, yardım sabırlılara olur. Darda kalmışlar genişliğe çıkarlar. Her sıkıntının sonunda bir ferahlık vardır’.”
Fütûh’ul Gayb, Abdülkadir Geylani
Mümin kulun miracı namazla mümkündür
Mümin kulun miracı namazla mümkündür
Ortaya çok ciddi ve mükemmel kanunlar koyarsınız. Ama, onu hayata geçirecek olan sensin, benim. Her kanun maddemiz bir büyük ödülü almış olabilir. Ama uygulayacak olan insan bir şey olmadıktan sonra o ödül almış kanunlar hiç bir şeye yaramaz.
Onun için işte "kalp" dediğimiz o duygu merkezini, nefsini tezkiye ederek Allah’a yüceltmek, ibadet kulvarı ile Cenab–ı Hakk’ın miracına onu hazırlamak lazım.
O ne ile oluyor? Allah’ı zikirle oluyor: "Dikkat ediniz, kalpler ancak Allah’ı zikirle tatmin olur." (Ra’d, 13/28). Onun benzini de zikrullahtır. Zikirsiz bu iş olmaz mı? Olmaz. Bu benim, senin kanaatin değil. Allah, Kur’an’da beyan ediyor: "Dikkat edin kalpleriniz doğruyu, gerçeği ancak zikirle bulur." Ancak onunla doyar. Bunun dışında hiç bir şeyle onu doyuramazsınız. Farklı bir yol çizerseniz kendi kendinizi aldatmış olursunuz.
Bakınız Allah Kur’an’da ne buyuruyor: "Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, dünya hayatına razı olup onunla rahat bulanlar ve ayetlerimizden gafil olanlar yok mu, işte onların kazanmakta oldukları (günahlar) yüzünden varacakları yer, ateştir." (Yûnus; 10/7,8).
"O kişiler Allah’a kavuşmayı ummadılar." Allah’a döneceklerine, Allah’ın onları hesaba çekeceklerine ihtimal vermediler. Oysa Cenab–ı Hak, hem iyilik, hem de kötülük yönünden zerrenin hesabını soracak. Böyle bir şeyi hesaba koymayanlar ne yapıyorlar? Ayete göre, "Bununla dünya hayatına razı oldular."
Ne var, ne yok, hep dünya. "Gelin biraz ahiretten bahsedelim" dendiğinde, sana; "güzel ama, ne zaman olacak? Gidip gelen var mı?" gibi çok yanıltıcı ve de hileli tarzda sorular sorarlar. Nefis insanı böyle konuşturuyor. Onun avukatı da İblis.
Bunu derken mal mülk kazanmayacak mıyız? Tabii en fazla biz kazanacağız. Kazanacağız ki, "demek ki inançlı insanlar bunu kazanmasını iyi biliyor" diyecekler. "Bunlar ayetlerimizden gafildirler: Dünya ile doyarlar. Daha başka bir şey istemezler." "Onların yaptıklarına karşılık Allah onlara ateşi verecek." Allah, hepimizi böyle bir akıbetten muhafaza eylesin!
Mümin kulun miracı namazla mümkündür
Ortaya çok ciddi ve mükemmel kanunlar koyarsınız. Ama, onu hayata geçirecek olan sensin, benim. Her kanun maddemiz bir büyük ödülü almış olabilir. Ama uygulayacak olan insan bir şey olmadıktan sonra o ödül almış kanunlar hiç bir şeye yaramaz.
Onun için işte "kalp" dediğimiz o duygu merkezini, nefsini tezkiye ederek Allah’a yüceltmek, ibadet kulvarı ile Cenab–ı Hakk’ın miracına onu hazırlamak lazım.
O ne ile oluyor? Allah’ı zikirle oluyor: "Dikkat ediniz, kalpler ancak Allah’ı zikirle tatmin olur." (Ra’d, 13/28). Onun benzini de zikrullahtır. Zikirsiz bu iş olmaz mı? Olmaz. Bu benim, senin kanaatin değil. Allah, Kur’an’da beyan ediyor: "Dikkat edin kalpleriniz doğruyu, gerçeği ancak zikirle bulur." Ancak onunla doyar. Bunun dışında hiç bir şeyle onu doyuramazsınız. Farklı bir yol çizerseniz kendi kendinizi aldatmış olursunuz.
Bakınız Allah Kur’an’da ne buyuruyor: "Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, dünya hayatına razı olup onunla rahat bulanlar ve ayetlerimizden gafil olanlar yok mu, işte onların kazanmakta oldukları (günahlar) yüzünden varacakları yer, ateştir." (Yûnus; 10/7,8).
"O kişiler Allah’a kavuşmayı ummadılar." Allah’a döneceklerine, Allah’ın onları hesaba çekeceklerine ihtimal vermediler. Oysa Cenab–ı Hak, hem iyilik, hem de kötülük yönünden zerrenin hesabını soracak. Böyle bir şeyi hesaba koymayanlar ne yapıyorlar? Ayete göre, "Bununla dünya hayatına razı oldular."
Ne var, ne yok, hep dünya. "Gelin biraz ahiretten bahsedelim" dendiğinde, sana; "güzel ama, ne zaman olacak? Gidip gelen var mı?" gibi çok yanıltıcı ve de hileli tarzda sorular sorarlar. Nefis insanı böyle konuşturuyor. Onun avukatı da İblis.
Bunu derken mal mülk kazanmayacak mıyız? Tabii en fazla biz kazanacağız. Kazanacağız ki, "demek ki inançlı insanlar bunu kazanmasını iyi biliyor" diyecekler. "Bunlar ayetlerimizden gafildirler: Dünya ile doyarlar. Daha başka bir şey istemezler." "Onların yaptıklarına karşılık Allah onlara ateşi verecek." Allah, hepimizi böyle bir akıbetten muhafaza eylesin!
aleyküm selam ,teşekkür ederim size de hayırlı cumalar
salamullah salatullah ala seyidina rasulullah ve alihi ve sahbihi ecmain
ِAllahü Tealanın takdiri...
İbadet yalnız Allah’a yapılan ve ancak O’nun hakkıdır. Çünkü insanı yaratan, yaşatan ve üstün yeteneklerle donatan O’dur. Ondan başkasına ibadet yapılmaz.
İbadet yalnız Allah’a yapılan ve ancak O’nun hakkıdır. Çünkü insanı yaratan, yaşatan ve üstün yeteneklerle donatan O’dur. Onun için de en üstün saygı demek olan ibadet de Allah’ü Teala’nın hakkıdır. Ondan başkasına ibadet yapılmaz. Bunun için O’na yapılan ibadete başkasını ortak etmek de şirktir.
Kur’an–ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:
“İlahınız bir tek ilahtır. O’ndan başka ilah yoktur. O rahmandır, rahimdir.” (Bakara, 162). “De ki O, Allah birdir. Allah sameddir. O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiç bir şey O’na eş ya da denk değildir.” (İhlas Suresi).
“Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka tanrılar bulunsaydı yer ve gök kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş’ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir.” (Enbiya, 22)
Bu âyet, Allah’ın bir olduğunu, eşi ve denginin bulunmadığını gösteren inandırıcı ve ikna edici bir delildir. Evrende her şeyin yerli yerinde olması, bir bozukluğun ve düzensizliğin bulunmaması, onu yaratan ve yönetenin bir olduğunu ve ortağının bulunmadığını göstermektedir.
Allah’a ortak koşan kimse en büyük günahı işlemiştir. Bundan tevbe etmedikçe yani şirki terketmedikce Allah Teâlâ onu bağışlamaz. Nitekim Kur’an–ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:
“Allah kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük günah ile iftirada bulunmuş olur.” (Nisa, 48) Çünkü Alllah’ın ortağı yoktur.
Bazı kimseler farkında olmadan bu günahı işlemekte; Allah’a gösterilmesi gereken saygı ve tazimin benzerini insanlara da göstermektedirler.
İbadet yalnız Allah’a yapılan ve ancak O’nun hakkıdır. Çünkü insanı yaratan, yaşatan ve üstün yeteneklerle donatan O’dur. Onun için de en üstün saygı demek olan ibadet de Allah’ü Teala’nın hakkıdır. Ondan başkasına ibadet yapılmaz. Bunun için O’na yapılan ibadete başkasını ortak etmek de şirktir.
Kur’an–ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:
“İlahınız bir tek ilahtır. O’ndan başka ilah yoktur. O rahmandır, rahimdir.” (Bakara, 162). “De ki O, Allah birdir. Allah sameddir. O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiç bir şey O’na eş ya da denk değildir.” (İhlas Suresi).
“Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka tanrılar bulunsaydı yer ve gök kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş’ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir.” (Enbiya, 22)
Bu âyet, Allah’ın bir olduğunu, eşi ve denginin bulunmadığını gösteren inandırıcı ve ikna edici bir delildir. Evrende her şeyin yerli yerinde olması, bir bozukluğun ve düzensizliğin bulunmaması, onu yaratan ve yönetenin bir olduğunu ve ortağının bulunmadığını göstermektedir.
Allah’a ortak koşan kimse en büyük günahı işlemiştir. Bundan tevbe etmedikçe yani şirki terketmedikce Allah Teâlâ onu bağışlamaz. Nitekim Kur’an–ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:
“Allah kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük günah ile iftirada bulunmuş olur.” (Nisa, 48) Çünkü Alllah’ın ortağı yoktur.
Bazı kimseler farkında olmadan bu günahı işlemekte; Allah’a gösterilmesi gereken saygı ve tazimin benzerini insanlara da göstermektedirler.
Allaha ortak koşmak : birisini veya bir şeyi -haşa- Allaha eşit tutmaktır.
Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde :" Sizin putlara tapmanızdan korkmam. yalnız gizli şirke düşersiniz diye korkarım. (...) gizli şirk nedir? -kap kara gecede kara kaya üzerindeki kara kaırncaya benzer" buyurdu.ve riyadan bahsediyordu.
Kuranı Kerimde "sen hevasını ilah edineni görmedin mi? ona mı yol göstereceksin" diyor Allah.
insanda öyle bir şey vardır ki adı nefistir. işte bu nefis her türlü suç ve günahın kaynağıdır. ve bu yüzden İslamda nefisle mücadele vacip sayılmıştır.
Allah hepimizi nefsimizin şerrinden muhafaza eylesin.
Nefsi bertaraf etmek sevda yolu ile mümkündür : yani Allahı ve Resulunü (sav) kendi nefsinden çok sevmekle. Sünnet ve Kurana uymakla. ve Allahı ve Resulunu sevenleri sevmekle, sevmeyenlere de bu'z etmekle.
Sevgi bu yolda yaptığın fedakarlıkla ölçülür. bütün cihan karşı olsa da Onun (sav) Sünnetini yaşamak ve yaşatmaktır. Sünnetini bertaraf edenleri bertaraf etmek,
unutanlara hatırlatmaktır. Allahla Dostluk budur.
Yine Hz. Enes (radıyallahu anh) bildiriyor; Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri, beni, babasından, evladından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş sayılmaz"
Buhârî, İman 8; Müslim, İman 70, (44); Nesâî, İman 19,(8,114, 115).
Nesâî'nin bir rivayetinde "...malından ve ailesinden daha sevgili..." denmektedir
"Ebu Ümâme (radıyallahu anh), Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle dediğini rivayet ediyor: "Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir, Allah için vermezse imanını kemâle erdirmiştir".
Ebu Dâvud, Sünnet 16, (4681).
kıyamete yakın bir zamanda ümmeti muhammediye 73 fırkaya ayıracaktır.
Kurtulacak olan fırkayi naciyedir. Ehli Sünnet demek Sünneti seven ve Sünneti yaşayandır. Resulullahı (sav) unutturanlar kim geçinirse geçinsin alim değiller!!! ileri geri mehdiyi konuşuyorlar. Mehdi bizzat Resulullahın Sünnetini yaşatacaktır. hatırlıyorsanız hadiste "mehdi zamanında koyun kurla yan yana dolaşackatır" / bu adaleti ifade eder.
Allah Resulullahın (sav) yolundan ayırmasın bizleri.
sizden de Allah razı olsun, dua ederken mi?
Şeyh Abdülkadir Geylani Hz.leri
şöyle der :" Allah Teala için kuluna her istediğini vermesi kolaydır. mesele sizin Ona kul olabilmenizdir".Resulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu: " mümin korku ile ümit arasındadır"
Allahü Teala için önemli olan ibadetin sayısı değil. ihlasıdır. devamlı olmasıdır.
şimdi o hadisi bulmaya çalışacağım. o hadiste Resulullah "az da olsa devamlı yapılan ibadet Allah katında en sevimli olanıdır"
bunun gibi "alimin uykusu cahilin sabaha kadar ibadetinden hayırlıdır" gibi hadisler var. kulluğun esası ihlastır. Abdülkadir geylani (ks) : "şahsi iradenin ortaya çıktığı yerde kulluk biter." dedi. "hoştur bana Senden gelen ya hil'atu yahut kefen, ya gonca gül yahut diken, kahrın da hoş, lütfün da hoş".
kalblerinde Allah aşkı olanlar böyle der. çünkü kendilerinden geçmiş. Onun rizasını gözetiyorlar. "Allah sevgili kuluna bela verir " buyurdu Hz. Muhammed (sav), sahabeler de bu yüzden kendilerine bela gelmediği zaman hüzünlernirlerdi.
söylemesi kolay.ama kulluğunun tadına varmak isteyenler mecburen baş koyar bu meydane. Hz. Abdülkadir : "bela olmazsaydı munafıklar da Allahı sevme davasını kazanabilirdi" dedi. darlıkta sabrımız ,bollukta şükrümüz varsa her iki halde de kazançlıyız. Allahın rizasını kazanmış oluyoruz.
biz kul olmak için yaratıldık. istesek de istemesek de kul oluyoruz. ya kendi duygularımızın esiri. ya da Allah aşkının esiri olarak.
insana kendi "benlik davası" kadar gurbet bir yer yoktur. elinizle gözlerinizi kapatırsanız hiç bir şey göremezsiniz. işte nefis de böyle küçük. ama herşeyden mahrum ediyor bizi .asıl hürriyet de bu dar şahsi heveslerin elinden kurtulup Allah aşkının esiri olmaktır. o zaman ölüm bile vuslat olur.
Allah nefsimizin elinden şerrinden muhafaza eylesin, aşkından mahrum eylemesin!
Amin
Allah Razi Olsun
''allahin Izniyle Herşey Guzel Olacak''
Oyle Demeli
Demi
Allaha Emanet Olun
Bilgilendirdiğiniz Icin Emeğinize Sağlik
Dua Ile Kalin
Allah sizden de razı olsun. estağfirullah. karşılıklıdır, sohbet ediyoruz.
öyle de ."Senden gelen her şey hoştur" dolayısıyla da "her şey güzel olacaktır inşallah" diye ümit besleylim.
ben de teşekkür ederim, sizden de Allah razı olsun