Onun düşüncesinde, sonu gelmez bir hareket -ve dinamizm- var. Sürekli canlilik! Ve Ibda Sistemi, teferruat konusunda hâlâ oluşum içinde; devam ediyor. Çünkü, mimari yaşiyor. Şayet ögrencileri de gerekli cehdi gösterebilirse, bu gelenek, sürekli yenilenen ve özünü paslanmaktan koruyan bir "mektep" olmaya devam edecek!..
Hemen söyleyelim; fikirleri öyle yaygın, "moda" kavramlarla pek uyuşmaz. Zira, şu -sönüp giden- ısmarlama akımların yaşattığı gibi, kullanılıp atılan "zamana uymayı" değil; Mutlakın peşinde, öteleri hedefler. Alternatifini sunarak, çağı değiştirmek ister!..
Edebî eserlerinde, kaosla düzenin birbirine yaslandığı görülür. Uzaktan bakan için Tilki Günlüğü, gerçek bir kar fırtınasıdır. Oysa, usûlünü bilme cehdine girenlerin ellerinden düşüremedigi bir "kâinat kitabı" olur ki; işte o ân okuyucu, o uğultulu fırtınadaki her kar tanesinin, birbirinden farklı bir desen taşıdığını görür. Kimileri için "rüya tâbiri", kimileri için "içte kopan" fırtınalar, kimi
leri için "lûgat kitabı", kimileri içinse "sihir"... Bu kitabı anlamak için -galiba en başta-, "yazandan önce yazdırana bakmak" ilkesi geçerli!..
İbda Sisteminde "akıl", hakkı yenemez bir âlet. Ama yalnızca âlet!.. "Kalp" ve "sır idrâkı" ise, asıl. Sonsuza açılan penceresini, böylece muhatabına gösterir İbda!..
Kısaca; hayat ve kâinat, nerede ne kadar karmaşık veya zor anlaşılır bir renge bürünmüşse, İbda Sistemi de işte orada "zor anlaşılır" bir üslûba sahip. Ve yine nerede bir mânâyı bedihî olarak anlıyorsanız, işte orada "bedihî" olarak anlaşılır İbda. Muhteşem bir Kaos ve Muhteşem bir Düzen!..said AYKUT