Kalemle risaleinura hizmet etmek
Kalemle risaleinura hizmet etmek
“Risale-i Nur şakirdleri içinde Cenab-ı Hakk’ın nimetlerine mazhar bazı zâtlar, Hüsrev ve Re’fet gibi, iktiranı illetle iltibas etmişler, Üstadlarına fazla minnet gösteriyorlardı. Halbuki, Cenab-ı Hak onlara ders-i Kur’anîde verdiği nimet-i istifadeyi, ve üstadlarına ihsan ettiği nimet-i ifadeyi beraber kılmış, mukarenet vermiş. Onlar derler ki; eğer Üstadımız buraya gelmeseydi biz bu dersi alamazdık. .....diyordum ki; bunlar olmasaydı benim gibi yarım ümmi bir bîçare nasıl hizmet edecekti. Sonra anladım ki; sizlere kalem vasıtasıyla olan kudsî hizmetten sonra, bana da bu hizmete muvaffakiyet ihsan etmiş, birbirine iktiran etmiş. Birbirine illet olamaz. Ben size teşekkür değil, belki sizi tebrik ediyorum. Siz de bana minnettarlığa bedel dua ve beni tebrik ediniz.”
Şualar-II, 338
“Risale-i Nur'a intisab eden bir zatın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak ve yazdırmaktır...”
Kastamomu Lahikası, 19
“Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyanın ve Risale-i Nurun hazinelerinin kerametli ve yaldızlı bir anahtarı olan kalem-i Hüsrevî...”
Kastamomu Lahikası, 84“Yazdığı Kur’anı fotoğrafla tab’ını kabul etmeyerek, binler cazibedar Kur’anlar kendi hattı ile alem-i İslam’da intişarıyla, kutbiyet derecesinde bir mertebe-i ulviyeyi ve yüksek bir şeref-i imtiyazı bırakıp, Risale-i Nur dairesindeki sırr-ı ihlası muhafaza ve hazz-ı nefisden teberri etmiştir.”
Kastamomu Lahikası, 261
“Peygamber (asm)’ın manevi elini, kaleminin vasıtasıyla öpmüş ve rıza-yı Nebeviye’ye mazhar olmuştur.”
(Şualar, 517)“Hüsrev münasib görmediği kısmı ta’dil, tebdil, ıslah edebilir”
(Şualar, 596)
Gizli düşmanlarımız iki plânı takib ediyorlar. Biri beni ihanetlerle çürütmek; ikincisi, mabeynimize bir soğukluk vermektir. Başta Hüsrev aleyhinde bir tenkid ve itiraz ve gücenmek ile bizi birbirimizden ayırmaktır. Ben size ilân ederim ki; Hüsrev'in bin kusuru olsa ben onun aleyhinde bulunmaktan korkarım. Çünki şimdi onun aleyhinde bulunmak, doğrudan doğruya Risale-i Nur aleyhinde ve benim aleyhimde ve bizi perişan edenlerin lehinde bir azîm hıyanettir.”
(Şualar, 540)
Bana hizmet eden Ali geldi, dedi: Ben rüyamda gördüm ki, sen Hüsrev’le beraber Peygamber (a.s.m)’ nin elini öptün. Birden bir mektup aldım ki, Hüsrev’in hattıyla yazılan Asa-yı Musa Mecmuasını Kabr-i Muhammedî (a.s.m) üzerinde hacılar görmüşler. Demek benim bedelime Peygamber (a.s.m)’ın manevî elini, Hüsrev kaleminin vasıtasıyla öpmüş ve Rıza-yı Nebeviyeye mazhar olmuş.
(Şualar, 517)