Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Muhtazafın düşündükleri! (1 Kullanıcı)

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Kur’an ve İnsan.
Kur’an Hayatı yaşama ve Ahiretin reçetesidir…
Kur’an mucizedir.
Kur’an dışında hiçbir kitap ezberlenmez.
Öyleyse Kur’anı Kerim.
1: ALLAH’ın sözüdür.
2: Hakikatin bilgisidir.
3: Sonsuza dek mucizedir.
Burada ayrı bir detay daha var.
Kur’an ve insan kardeştir bu nasıl oluyor.
1: Kur’anı Kerim ALLAH’ın sözüdür.
2: İnsan ALLAH’ın verdiği candır, yani ruhudur.
Öyleyse Kur’anı Kerim ve insan kardeştir.
Kur’anı Kerim hal diliyle Ey kardeşim beni oku beni anla ve beni yaşa.
Ben senin kardeşinim, ben senin hayattaki yaşama reçetenim.
Ben senin Dünya ve ahirette huzur içinde yaşama şansınım.
Ey geceleri kendisini uykunun kollarına bırakmış insan duvarda asılı duran kardeşini al eline.
Al, ki beni oku anla ve yaşa hayat nizamı benim senin sahibin benim sahibim senin kötülüğünü istermi? Gel benim içimdeki hayatı yaşa ki sana ahirette şahidlik edeyim…
Ama kulaklar duymaz olmuş gözler görmez olmuş diller lal olmuş.
Birgün bende kurtaramam seni kardeşim.
Diye hal diliyle böyle söylüyor ama İNŞAALLAH duyanlardan oluruz…..
Selam ve dua ile.
M.S.A
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
KARIŞIKLIKLAR İÇİNDE İYİ ŞEYLERDE VAR!

Kafam yine allak bullak karma karışık ins ve cin şeytanları yine mesaide. Onun uşakları olan adı müslüman dışı münafıklarda hizmetlerinde amade. Ufuklara bakıyorum ne güneş var nede doğma ihtimali. Tarihe bakıyorum müminler kıpırdandı ise yüzler gülmüş yoksa her tarafta karanlık sahifeler. Biz acaba sadece başka müminlerin yaptıkları ile övünmek içinmi yeryüzüne geldik. Yoksa bizimde o silsileyi devam ettirmemiz gerekmezmi?. Zırtlan olacağına aslan ol kendi tırnaklarınla toprağı kazı. İş kendi yaptığın hünere yoksa baban, deden yapmışlarda kalma. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz, oturduğumuz velhasıl bütün kullandığımız eşyalar yersiz malı. Hamurumuz haramlarla yoğurulmuş herşeyimiz haramlarla çepeçevre sarılmış. Geriye baktığımda hep müslümanlar taviz vermiş hep kaybeden müslümanlar olmuş tanzimattan beri. Tarihte hep çile çekenlerin adı hafızalarımızda en iyi yerde dururken bazılarıda yerlerde sürünür… Herkes yaptığı ile bir yerlere varırken nefs ve ruh bu işlerde büyük rol oynuyor. Ama RAB,bim o kadar yüceki bizim hafızamızın almadığı kadar. Zamanı gelince bu gidişatın gidişine dur diyecek fakat o andaki felaketlerden kıpırdanmayan müslümanda nasibini alacak. Ve Birden başka bir millet ümmetin hamisi oluverecek o zaman bir zamanlar şu millette vardı diye tarihte yerini alacak. Hindistandaki Islam devletleri gibi veya endülüs gibi. Ama bütün bu karamsarlıklara rağmen sizin gibi gençlerin var olduğunu gördükce ümitvar oluyorum. Bataklıktaki güller misali içim rahatlıyor. Yarının geleceği ALLAH,ın izni ile sizin ellerinizde atalarınızı mezarında rahat yatması için neslinize sahip çıkın. Dünya çileleri içinde günlük işlerde erimeyin hayatınız düzen ve intizam içinde olsun. Sabahlar bütün insanların üzerine doğuyor fakat değerini bilen kazanıyor. Boş işlerle boş kafalar uğraşır her işinizi yaradanın rızası için yapınki yaradan sizinle olsun. Sen, beni bırakalım biz olalım vesselam. ALLAH,ın rahmeti bereketi üzerinize olsun.
M.S.A.

 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
İSLAMİ VAHDETİN OLUŞMAMASI İÇİN KARDEŞLİĞİMİZE YARA AÇMAK İSTİYORLAR.
Selamün Aleyküm ve Rahmetullahu ve Berakatuhu.
Selam onun resulüne ashabına ve aline.
Hayatın akışı bizleri kovalarken bizlerde olayları kovalıyoruz.
İşte!
Bir gün Filistin, li, birgün Irak, lı, birgün Cezayir, li, birgün Tunus, lu, birgün dünya, nın herhangi bir yerinden.
Yıkılan evler, vurulan yavrular, ağlıyan anneler, umudu yitirilmiş babalar.
Bütün bunlar olurken yitirilmiş vijdanlar ortalıkta cirit atıyor.
İnsanlar ağlarken kan ve gözyaşı mezalim durmazken, hala vahdete karşı olumsuz bakanlar.
İçimizdeki vampirler, ayrılık ateşini körüklerken.
İçimizde kan döken zalimlerin zulümleri diz boyunu aşarken.
Biz, biz olmak istemeyişimizin nedeni ni bulamamışken.
Vahdetin hasretine dağ gibi engel olanlar kendimiz olmamalıydık.
Her tarafımda kan her tarafımda mezalim varken.
Hala sömürmekten bıkmadı içimizdeki zalimler ve diğer zalimler.
Artık uyanalım…
Vahdete çomak sokmak isteyenlere cevabını vermek zamanı gelmiştir.
Yine yalnızları oynuyoruz insanlar arasındaki güven problemi derya gibi büyürken adaletli olanlarımız bir, bir ebedi hayata giderken.
Vahdetin kapısına hiç bir kul uğrama ya tenezzül etmezken kendi doğrularının peşinden süratle gitmektedir.
Vahdetin tam ortasına çomak sokarak her gurup veya hizip kendine göre cennette yer edinmektedir.
Ötekileri cehennemü zümeraya göndermektedir.
Bu din hiçbir zaman kimi isimlere veya hanedanlara gelmemiştir.
Bu din insanlara bir uyarı ve ikazdan başka bir şey değildir.
Yaptıklarınızın birde hesabını vereceginizi unutmayın.
Bu yaşama biçimini sizin nasıl algıladığınız değil nasıl daha iyi uygularız.
Densede herkes allame olmuş, ilmi delilleri önceden hazırlanmış.
(Kendilerine göre Şartlanmışlar)
Kulaklar mühürlenmiş.
Vakti zamanını beklemekte.
İşte burada!
Vefanın ne olduğunu bir türlü insanların anlamak istemediğini görüyoruz.
Anlatmak isteyenleri de anlamak istemediler.
Üstelik kuru gürültü yaparak anlatılanları sabote ederek dinlemediler bile..
İyiki de defterler varmış, iyiki de yazı varmış.
Bu beyaz sahifelerin olması insan için büyük bir nimet.
Senelerdir dertlerimi şikayetlerimi bu sahifelere yazarak dertlerime hamal ediyorum.
İnsanlar dünyanın bu hızlı temposuna ayak uydurmaya çalışırken kıymetli ömürlerini de kıymetsiz şeylerle tüketme peşinde.
Kimsenin nasihat dinleyecek kulağı örnek alacağı idraki yok.
Bu halleri düşünürken geceleri ağlıyorum ve dışarı bakıyorum.
Onlarla birlikte diri, diri gömüldüğümü anımsıyorum.
Ama gecenin ve gündüzün RAB'bi olan ALLAH c.c. hatırlıyor içime bir sıcaklık ve rahatlık geliyor.
ALLAH’ım sana şükürler olsun beni Müslüman yarattın akıl ve idrak verdin.
Beni ve atalarımı senin doğru yolundan yürüttün ne kadar şükretsem azdır.
Gelecek nesillerimi de kıyamete kadar senin yolundan yürüt ya RAB’bim.
RAB'bim sana şükürler olsun.
M.S.A
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
İslami Vahdete Çomak Sokmak İstiyorlar.
Bir gün Filistin li, birgün Irak lı, birgün Cezayir li, birgün Tunus lu, birgün dünya nın herhangi bir yerinde. İnsanlar ağlarken kan ve gözyaşı mezalim duramaz ken, hala vahdete karşı olumsuz bakan. İçimizdeki vampirler, ayrılık ateşini körükler ken, içimizde kan döken zalimlerin zulümleri diz boyunu aşar ken. Biz, biz olmak istemeyişimizin nedeni ni bulamışken, vahdetin hasretine dağ gibi engel yapanlar kendimiz olmamalıydık. Her tarafımda kan her tarafımda mezalim varken hala sömürmekten bıkmadı içimizdeki zalimler ve diğer zalimler. Artık uyanalım… Vahdete çomak sokmak isteyenlere cevabını vermek zamanı gelmiştir.
Ayetten:
"Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, bu kesinlikle ondan kabul edilmeyecektir." (Al-i İmrân: 85)
M.S. A
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
[FONT=&quot]HER FIRTINA[/FONT][FONT=&quot]….[/FONT][FONT=&quot]

[/FONT]

[FONT=&quot]Her fırtına, savuracak bir toz bulur… [/FONT]
[FONT=&quot]Her hayal yaşanacak bir can bulur... [/FONT]
[FONT=&quot]Her düş gerçekleşecek bir umut bulur... [/FONT]
[FONT=&quot]Kolay bulunmayan tek şey davasında sadık olmaktır...[/FONT]
[FONT=&quot]Davasına ihanet etmeyen kişiliktir...[/FONT]
[FONT=&quot]İnsan oğlu yürümeyi, [/FONT][FONT=&quot]kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendikten sonra... [/FONT]
[FONT=&quot]Basit bir sanatı unuttu... [/FONT]
[FONT=&quot]İNSAN gibi yaşamayı… [/FONT]
[FONT=&quot]Sadık olmayı…[/FONT]
[FONT=&quot]Adam gibi ayakta durmayı… [/FONT]
[FONT=&quot]Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi, zengin ve itaat duygusu olana denir. [/FONT]
[FONT=&quot]Kalp zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahip olursa olsun yine fakirdir. [/FONT]
[FONT=&quot]Hırsı sebebiyle de halk nazarında gün gelir hakir olur. [/FONT]
[FONT=&quot]Kalbi zengin olan kimse de, ne Kadar fakir olursa olsun herkesin nazarında muhteremdir… [/FONT]
[FONT=&quot]Bugünün, yarını olduğunu unutma. [/FONT]
[FONT=&quot]Bugün senin olabilir, ama yarın ne olacak acaba. [/FONT]
[FONT=&quot]Para dediğin el kiridir yıkanınca oda gider ama iyiliklerin inancın seninle, [/FONT]
[FONT=&quot]mezara kadar gider sadık isen…[/FONT]
[FONT=&quot]M.S.A.[/FONT]
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
[FONT=&quot]Haydi![/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Selam olsun, doğruları omuzlarında taşıyanlara.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Selam olsun, bu dünyayı ahirete değişmeyenlere. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Selam olsun, kardeşinin acılarını paylaşanlara.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Selam olsun, ayakta dimdik sabit durana.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Selam olsun, en acı gününde bile şükredene.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Selam olsun, İslamın sancağını omuzlarında taşıyana.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Bağrımızdan ne acılar dökülüyor.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Hangisini sayalım, hangisine yanalım.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Dünyanın her köşesinden feryatlar gelirken, acılarımız gökyüzünde yankılanırken, uykularımız altüst olmuşken, gözlerimizdeki yaş kurumuşken, etrafımıza çemberler sarılmışken, yanacak vijdanlar kurumuşken hangisini düşünelim.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Her adımda bir zillet ve kölelik ruhu karşımıza çıkarken biz kime yanalım. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Her kıtada kardeşlerimiz doğranırken hangisini düşünelim.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Ellerimiz kollarımız bağlı, kelepçeli vijdanlarımız, köstekli ayaklarımız, cırcırlı ağızlarımız, Biz nasıl yanalım.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Yanlış haberlerle beynimizi yıkamışlar atomdan daha etkili.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Biz kendi benliğimizi kaybetmişiz nasıl bulalım.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Hürriyetimiz elimizden alınmış, konuşmamız birilerine endeksli, yaşamamız önceden planlanmış, bu halde düşünebilmek mümkünmü?[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Adamlar her şeyimizi önceden hesaplamışlar, önümüze hendekler koymuşlar, biz yaparız sizin yerinize demişler, onları atlatmamız mümkünmü?[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Evet![/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Evet![/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Evet mümkün.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Mümkün haydi öyleyse.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Haydi hep beraber bir yumruk olalım, kendi kefenimizi kendimiz biçmek için.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Yırtalım bizim adımıza atılan imzaları, yıkalım önümüzdeki engelleri, düşünmeyi öğrenelim yeniden.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]O zaman bir çok şeylerin değiştiğini göreceğiz..............[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]M.S.A. [/FONT]
[FONT=&quot] [/FONT]
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
[FONT=&quot]Geçmişe bakış.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Sırlarına eremediğim o güzel anılar varya beni büyülü bir aleme götürür gider. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Sanki küçükken başka bir alemde yaşadım, şimdi ise başka bir alemde, bu kadar hızlı bir değişim bana uzay filimlerini hatırlatır.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Bir zamanlar her köyde bir radyo bile bulunmazken şimdi her evde sinema hatta teknolojinin en yenileri. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Aslında konum teknoloji değil. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Bizim o günlerimiz saf ve temizdi ard niyet yoktu. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Saf ve berrak bir hattı o hat şu anda simsiyah. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Kişilerle konuşurken her kelimeden bir eksi çıkarmaya çalışıyor insanımız. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Demekki osmanlıdan kalan son kırıntılarda böylece harcanmış bulunmakta.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Küçükken hep annemin köyüne gitmek isterdim. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Kırlara çıkmak o tabiatın berrak sade rengi içinde kaybolup gitmek isterdim. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Kaç kere 10 yaşında bir çocuk olarak köye gitmek için kendi başıma 15 km yürümüşümdür. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Büyüklerimden azar işitmişimdir tabii haklılardı. Ama bende hep sakin yerleri şeçmişimdir. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Ama bunun sebeblerini şimdi çok iyi anlıyorum. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Yalnız kalınca insan daha sakin düşünüp daha doğru karar alma oranı yüksek oluyor. [/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]RAB'BİM hep doğru zamanda doğru yerde olmayı nasip etsin.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Selam ve dua ile.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]M.S.A.[/FONT][FONT=&quot][/FONT]
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
[FONT=&quot]GECELER BENİ YALNIZLIĞA SÜRÜKLERKEN…[/FONT]
[FONT=&quot] [/FONT]
[FONT=&quot]Önce ALLAH, ın selâm,ı rahmeti, bereketi bütün müminlerin üzerine olsun. Rahmetiyle örtsün müminlerin üzerini örtsün ki korusun bütün kötülerden ve kötülüklerden çünkü bizi ondan başka koruyacak kimsemiz yokki.[/FONT]
[FONT=&quot]Onun kapısında onun kulu olarak ona inananları sevmek ve saymak mecburiyetindeyiz. [/FONT]
[FONT=&quot]Başka seçeneğimiz yok kardeşlerim onun için inanan müminleri katıksız seviyorum.[/FONT][FONT=&quot] [/FONT]
[FONT=&quot]Bir anda düşünme ve irkilme tutar beni, sanki kâbus sarar etrafımı. [/FONT]
[FONT=&quot]Ağlamak ise onun cabası, hasret olduğum ızdırap dolu Müslümanlarım canlanır gözlerimde, Açmadan dalında kuruyan yavrular, kadınlar, gençler, kardeşlerim kâbus görmüş gibi uyanmak isterim.[/FONT]
[FONT=&quot]Ne mümkün uyanmak o kadar kolay mı yılların verdiği yorgunluk beni çoktan alıp götürmüş bile. [/FONT]
[FONT=&quot]Karanlık bir odada kendinden geçmiş bir halde düşünürken. [/FONT]
[FONT=&quot]Şimdi mum ışığında aydınlanmayı bekliyorum. [/FONT]
[FONT=&quot]İslam güneşi etrafı aydınlatırken kardeşlerim dindaşlarım görmüyorlar. [/FONT]
[FONT=&quot]Ben bayramsız Gonca Küçücük yavruların kokusunu, taaaa ciğerlerimde hissetmek istiyorum. [/FONT]
[FONT=&quot]Birden bir ürperti ile silkiniyorum, yine etrafım sessiz ve sakin yapayalnız meydanda kalıveriyorum… [/FONT]
[FONT=&quot]Ağlamak geliyor içimden. [/FONT]
[FONT=&quot]Acılar içimi sarıyor sanki üşümüş gibi titriyorum. [/FONT]
[FONT=&quot]Bütün bunları düşünmek bile insanın tüylerinin ürpermesine sebep olabiliyor. Peki, Ümmet nerede?[/FONT]
[FONT=&quot]M.S. A.[/FONT]
[FONT=&quot] [/FONT]
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
ELLERİMİ AÇTIM DUAYA.

Ellerimi açtım Sana!
YÜCE RABBİM…
Sensin yerin göğün sahibi,
Senden geldik sana döneceğiz,
Senin kulun kölen olduk,
Hataları her an yaptık,
Sen verdin biz yedik,
Sen verdin biz içtik,
Sen mühlet verdin biz yaşadık,
Verdiğin nimetin kıymetini bilemedik,
Günahlarımız çok sevabımız belki hiç yok,
Muhtaç olduk sana geldik,
Zor günler geçince dünyaya daldık,
Geldik kapına bizi af eyle,
Rahmet sıfatınla ver nimetini,
Dönsekte dolaşsakta her zaman sana muhtacız,
Her zaman senin kapındayız YA RABBİM!
Kapından yüzü kara olarak döndürme bizi,
Senin kapından başka bir kapı,
Senden başka bir yaratıcı yokki YA RAB!
Bizi bizden iyi bilen her şeyimizle senin olan bir hiçiz biz,
Biz yoktuk sen var ettin,
Bizliğimizden haberdar ettin,
Yerdir bize yerdirdiklerini,
Sevdir bize sevdiklerini,
Ol MUHAMMED MUSTAFAYA ümmet eyle,
Söylediklerini kalbimize mühür eyle,
Son nefesimizde dilimize şahadet söyle,
Ayırma seni bizden Nur cemalini görmeyi nasip eyle,
Nurlu cemalini ayırma bizden,
Bütün inananlarla birlikte bizleri af eyle,
Bizleri sevdiklerinden eyle,
Gül MUHAMMEDİMİZİ şefaatçi eyle.
ÂMİN, ÂMİN, ÂMİN
M.S. A.
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Düşüncemin gölgesinde!
Her zamanki gibi bugünlerden vurgulamak yerine değişik bir konuyu işlemek istedim.
Çağımızın iki, üç asır gerisinde yaşadığımız var sayımı ile kendimizi ışınlayarak gidelim.
Şimdiki kafa ile o zamanki yaşamı kıyaslayarak düşünelim bakalım ne çıkacak.

Cebimizde ne cep telefonumuz ne ayfonumuz nede diğer teknik eşyanın olmadığı.
Altımızda arabamızın olmadığı yazlık, kışlık evlerimizin olmadığı bir zamandayız.
Çocuklarımızın ağlayınca incileri dökülecekmiş gibi anında isteklerinin yerine getirilmediği bir zamandayız.

Toprağa bastırmadığımız sevdiklerimizin ayakkabısı olmadığı bir zamandayız.
Özel mutfak, yatak odası, banyosu dayalı döşeli olmayan topraktan ağaçtan yapılmış bir evdeyiz.
Çeşitli giysilerimizin olmadığı bir zamandayız.
Sadece yaşama mücadelesi verdiğimiz bir zamanda.
Sırtımızda yırtık ve kirli bir elbise ayaklarımız çıplak bastığımız yer toprak.
Hayatın sırtımıza bindiği ve bindirdiği yükle ezildiğimiz zamana giderek bir an düşünün.
Ve halinize şükredin.
Bugün hala şu anda öyle insanların olduğunu düşünün.
Halinize iki kere şükredin.
Zulmün olduğu bir beldede yaşamadığımızı düşünerek üç kere şükredin.
Nice evlerden gelen çığlıkların kulaklarımı tırmaladığı şu anda yüreğimizin nasıl duygusuz kaldığına hala şaşırıyorum.
Bütün yardım çağrılarına kulak tıkadığımız karşısında basit mahanalarla kendimizi aldattığımız bu günlerde elbet geçecek.
Bütün bunların ne anlama geldiğini şöyle bir sıralayalım.
Kendi nefsimizi İslami terbiyeden geçirmediğimiz şu zamanda çocuklarımızın hayatını da zehir ediyoruz, bizim yalancı merhametimizle.
ALLAH rızası için hizmeti kul rızası için yapıyoruz.
Dünya nimetine öncelik vererek hayatı onlar zannediyoruz.
Bütün bunları saymakla bitiremeyiz.
Bunları ALLAH rızasına çevirmek istiyorsak vahyin ve resulün çağrısına kulak vereceğiz.
Kendimize beyaz bir sayfa açacağız.

Şeytanlara şeytanın yoldaşlarına ve nefsimize bir kement atacağız.
Susması için.
Karelerimizin aralıklarında bile adaletten ayrılmayacağız.
Temel taşımızdan en yüksek noktasına kadar ALLAH rızasını ön plana alacağız.
Artık kafamızı ellerimizin arasına alarak nerede hata yapıyoruz diye hep beraber düşünelim diyorum.
Günü kurtarma peşine gitmeyelim zaman kıymetli.

M.S.A

 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
[FONT=&quot]DÜNYA DÜNYA OLALI BÖYLE GÖRMEDİ![/FONT]
[FONT=&quot] [/FONT]
[FONT=&quot]Dünya, dünya olalı insanlık böyle kölelik görmemiştir. [/FONT]
[FONT=&quot]Nasılmı? [/FONT]
[FONT=&quot]Eskiden kölelik kötekle zorla yaptırılırdı. [/FONT]
[FONT=&quot]Şimdi insanlar kendisi talip oluyor, hemde ne talip. [/FONT]
[FONT=&quot]İnsanlar kendi özelliğini bırakıp şeytanın özelliğine koşmakta iyiyi görüyorum zannı ile kötüye sıkı, sıkı sarılmaktadır. [/FONT]
[FONT=&quot]İnsanları kandırmanın senaryoları gırla gitmekte, emeğin özü sökülüp hırsızlığa özendirilmektedir. [/FONT]
[FONT=&quot]Kirli düşler insanların rüyası olmuş, iyiyle kötüyü ayıramaz olmuşlardır. Nasipsiz insanlar hep baş olmuş, doğrular yalancı görülmüş ve böylece temelleri sarsılmaz dediğimiz Aile kavramı yok olmaya yüz tutmuştur. [/FONT]
[FONT=&quot]Beyin denen varlığımız işgal edilmiş, ve böylece düşünme görevini ifa edemez duruma gelmişiz sadece bir yerlerden gelen sinyallere odaklanmış vaziyetteyiz. [/FONT]
[FONT=&quot]İsterseniz bir, bir sayalım, bir zamanlar insanlar, namus, haya, iffet, ahlak, saygı, sevgi ve ahlakı görevlerimiz vesair. [/FONT]
[FONT=&quot]Ya şimdi bunlardan neyimiz kaldı sadece eski şöyle idi yeni böyle, buyrun cenaze namazına, ruhuna fatiha. [/FONT]
[FONT=&quot]Karanlık günlerin karanlık insanları ortalıkta kor gezerken benim saf Müslümanım acaba deyip aynı delikten defaalarca geçiyor. [/FONT]
[FONT=&quot]Ama kimseye laf bile söyletmiyor. [/FONT]
[FONT=&quot]Hele, hele Sabah iyilik akşam kötülük temsilcisi olunan bu günlerde kime ne için güveneceğiz bilemiyorum…. [/FONT]
[FONT=&quot]Vesselam [/FONT]
[FONT=&quot]M.S.A[/FONT]
[FONT=&quot] [/FONT]
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Bir Ramazan daha Geçiyor.
Bir faziletin, bereketin ve mağfiretin iklimini geride bırakarak, bayrama ulaşacağız. Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş vesilesi olan ramazan ayında yapacağımız ibadetlerin verdiği huzur ve mutluluğun sevincini hep birlikte yaşıyacağız. Elhamdulillah. Bugünün, şu güzel vaktinde, ramazanın aydınlığında nurlanmış kalplerimizle, her zamankinden daha coşkulu bir şekilde, Allah’ın birliğine inanmanın, sevinci ile âlemlere rahmet olarak gönderilen son Peygamber Hz. Muhammed (sav)’in gösterdiği yolda olmanın mutluluğunu şu an tadıyor olmamız ne mutlu. Elhamdulillah. Bizi ramazanın manevî ikliminden geçirip, bu bayram sabahına ulaştıracak olan Yüce Allah’a hamdolsun. Somali’den Kenya’ya, Gazze'den Kudüs'e, Irak'tan Çeçenistan'a, Pakistan'dan Afganista'na İslam coğrafyasında yaşanan olumsuz olayların feraha kavuşması için Cenabı Hakk'a dua ediyor ve edeceğiz, Allah'ın izni ile birlik ve beraberlik içinde yürüyüp daha neşeli günlere erişeceğimizi daima umuyorum. İçinde bulunduğumuz şu Ramazan ayında rahmetin sağanak, sağanak üzerimize düştüğü bu günlerde elini açıp kaçımız sebeplenmek adına yol alabildik? Çevremizdekileri ağırlamaktan fırsat bulup kaç garibana yardım edebildik? Sizden geldiğini bilmeden sadece Rabbinin emri üzerine kaçımız yardım edebildik? Bu adımları yapabildikse ne mutlu. Bayram Rahmetin, Şefkatin, Dostluğun, Kardeşliğin yaşandığı bir zamandır. Sevginin, Muhabbetin, Ziyaretin ve Ziyafetin diğer adı Bayramdır. İşte bu anlamda bayram gerçek bayram olur. Paylaşmanın adıdır Bayram. Mekkeli Muhacirleri Medineli ensarın Kucakladığı gibi din kardeşini kucaklamaktır Bayram. Bu vesile ile gelecek olan Kadir gecesi ve Ramazan bayramının başta milletimize, İslam âlemine ve tüm dünya insanlığına hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.
M.S.A
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Hayata Tutunmak.
Hayatın duvarlarından sımsıkı sarılmak varken niçin hayata küsüyoruz. Bu yaşamdan alacağımız hasatı toplamak ve hayata sımsıkı sarılmak zor halimizle bile gülerek hayata devam diyebilmetir. Günes hava bulutluda olsa her sabah doğar. Öyle ise hayatın duvarlarından tutunmaya varmısınız.

M.S.A
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
İbret Alabildikmi?

Şu ölümlü dünya, da nice nebiler gelip geçmiş.
İnsanlığın atası ve Meleklerin secdeye mecbûr kılındığı Âdem aleyhisselâm ile başlamış Vahiy nuru.
Terzilerin piri İdrîs aleyhisselâm ile devam etmiş.

Tufanla insanlığın ikinci atası olan Nûh aleyhisselâm.
Ad kavimine vahdeti anlatan Hûd aleyhisselâm.
Kavminin azgınlık ve taşkınlıkları ile uğraşan Salih aleyhisselâm.
Nemrûd'un ateşine gül olan İbrâhîm aleyhisselâm.
Teslimiyetin senbolu İsmâîl aleyhisselâm.
Benî İsrâîl peygamberlerinin atası İshâk aleyhisselâm.
Azgınlık ve ahlâksızlıktaki haddi aşan Sodom ve Gomore nin Peygamberi Lût aleyhisselâm.
Tevhîd sancağını taşımaya devam eden Zülkarneyn aleyhisselâm.
Yusufunun hasreti ile yanan Yâkûb aleyhisselâm.
Gönüllere sultân olan Yûsuf aleyhisselâm.
Hatîbü'l Enbiyâ denilen Şuayb aleyhisselâm.
Firavun’ la uğraşan Mûsâ aleyhisselâm.
Mûsâ aleyhisselâm'ın yardımcısı olan kardeşi Hârûn aleyhisselâm.
Demircilerin piri Dâvûd aleyhisselâm.
Hayvanların dilinden anlıyan ve cinlerin emrinde olduğu Süleymân aleyhisselâm.
Yüz senelik bir ölümden sonra tekrar diriltilerek, kıyâmetteki yeniden yaratılışa misâl olan Üzeyr aleyhisselâm.
Sabrın ismi ile anıldığı Eyyûb aleyhisselâm.
Tövbesi kabul olan Yûnus aleyhisselâm.
İlyâs'a selâm olsun hitâbına mazhar olan İlyâs aleyhisselâm.
Üstün kılınan Elyesa aleyhisselâm İlâhî rahmete garkedilen Zülkifl aleyhisselâm.
Tevekkül ve teslîmiyetini muhâfaza eden Zekeriyyâ aleyhisselâm.
Babası gibi ölümü şehîdlikle karşılayan Yahyâ aleyhisselâm.
Hastalara şifâ, ölüleri diriltme, mucizesi verilen Îsâ aleyhisselâm.
Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberlik zirvesinin kemâl noktası, yaratılış sırrı, varlık nûru Hazreti Muhammed Mustafâ sallâllâhu aleyhi ve sellem ile son nokasına erişilmiş ama ibret alabildikmi?
Sevgi pınarlarının kuruduğu, insanların birbirini yediği, hasretlerin doruk noktaya ulaştığı, kız çocuklarının kumlara gömüldüğü, kapitalist sömürgenin zayıfları ezdiği, kim kimi koruma altına alırsa korunanın yaşama sansının korumaya alanın elinde olduğu, Bir sömürge düzeninin temellerini ALLAH’ ın izni ile yıkan rasulün ümmetleri.
Faizin düşmanı olan, zinaya yaklaşmayın diyen, Erkek ve kadının namusunun aynı olduğunu söyleyen, kan davasını yasaklıyan, Nikahta kadın ve erkeğin onayını alın diyen, rasulün ümmetleri. Cehaletin zirveye vardığı, putların bile paraya dönüştürüldüğü bir devire dur diyen bütün bu kötülük yuvalarını sevgiye dönüştüren peygamberin ümmeti.
Şöyle insanlık tarihine bir göz atında ibret alın.
İslamdan önceki cahiliyet dönemindeki insanların putları, güçleri, varlıkları olanların zulümleri vardı.
Şimdikilerin aynı söylemleri güçlü haklıdır.
Para her kapıyı açar.
Zalimlerin ise yağcıları.
Acaba ne değişti?
Bütün bu duruma bakarak insanlar niye ibret almazlar diye düşünebiliriz.
İnsanlık tarihi boyunca aynı işler başlarına gelmiş ama ibret almamışlar.
Çabucak unutup gitmişler.
Niçin diye düşündükmü?
Niçin Müslüman, Müslüman kardeşini öldürür?
Niçin bazıları hep güçlülerin yanında olurda mazlumun yanında olmaz?
Adil bir tutum sergileyemezler.
Niçin?
Niçinlerimiz çok, saymakla bitmez.
Bütün bu hastalıkların ilaç veya reçetesini bildiğimiz halde.
Bu dünyanın aldatıcı özelliklerine kapılmış gidiyoruz.
Eger biz neleri kaçırdığımızı hanği güzel değerleri basit geçici olan şu dünyaya değiştiğimizi bilseydik veya gerçekten idrak etseydik neleri feda etmezdik.
Yarın mahşerde rasulullah bizleri hangi güzel amellerimizle tanıyacak.
Orada ne aracı ne rüşvetçi nede tanıdık sizleri ve bizleri kurtarabilir.
Sadece salih amelindir seni Ahiret’te karşılayacak ve kurtaracak olan.
Öyle ise ümmet olmanın bilincini anlamak ve idrak etmek zorundayız. Kanayan bir yara varsa bu Yemende, Suriyede dünyanın herhangi bir yerinda kalbimiz sızlamalı.
Taaa uzaklardaki kardeşlerimin göz yaşları bizide ıslatmalı göz yaşlarımızla. Adam be aldırma diyemeyiz.
Onlar bizim kardeşlerimiz istesende istemesende sevmek zorundasın öyle demiş rasul.
Kötülükleri men iyilikleri yayın demiş RAB’bim.
Kur’anı kerim ne mezarlarda okunmak için nede duvarların süsüdür.
Okuyup anlamak ibret almak ve uygulamak için inmiştir.
Yinede ibret aldıkmı?
ALLAH’a Emanet olun Sevgiyle kalın.
Selam ve dua ile.
M.S.A

 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Müslüman ibadetlerinden taviz vermemeli.
Müslüman ibadetlerinden taviz vermemeli derken, Müslümanın O’nu sevdiğinin en büyük bir armağanı olmalıdır. Off çekmeden bütün inancı ve bağlılığı ile teslim olduğunun bir işareti olmalıdır. Hediyesini öyle bir paketlemeliki sevdiği onun bu saf güzelliğine hayran olmalı. Bütün şüphelerden bertaraf olarak namazını RAB’bine tertemiz teslim etmeli. Bütün ruhunu nefis putundan temizleyip kendini secdede affettirmeli. Bütün benliğini yok edip kendini RAB’bine adayarak onun huzurunda mutluluk ve huzur duymalı. Kendini ve dünyalık bütün problemleri ile O’ na tevekkül etmeli. Bütün huzuru orada secdede duymak bütünleşerek ruhların verdiği sözü tutmak. Hasretini özlemini secdede bütünlemek. Bütün arzularını o an Yüceler yücelerine sunmak. O kapının kulu olduğunu bütün azalarınla hissederek bildirmek. Yaratıcının yüceliğine sığınarak günahlarından arınmak. Ey RAB’bim sana ne söyleyeyim sen bütün varlığımın sahibisin günahlarımda sevablarımda senin ilminde, şu gecenin vaktinde herkes sevdiğine gitti bende sana geldim ya RAB’bim çünkü benim sevdiğim sensin. Derken O’ nun herşeyi bildiğini ve herşeyimize vakıf olduğunu itiraf edebilmek. Gözlerimden akan kanlı yaşlarla, sana kul olduğumun nişanı diyerek teslimiyetini ilan etmek. Ey namaz sen benim şahidim ol diyerek namazı şahid olarak göstermek eğer hak etmişsek. Tabii hesabımızında doğru olması eksi olmaması gerek. Teslim olduğumuzun ifadesi olması gereken kelimeyi tevhid şiarımız her an dilimizin zikri olması gerek. Zekatla ve fitre vererek malın dünyada kalacağını düşünürken hac ile mahşeri prova edeceğiz. Tarihe bakarak ibret alacağız, geleceğimizi ona göre ayarlayacağız. Fakat bütün bunları yapıyormuyuz? İslama ne kadar yakınız? Ne kadar islam hakkında bilgiliyiz? Kaynakları ne kadar araştırdık? Evet Biz ne yaptık! Atalarımızdan miras aldığımız kadarmı Müslümanız. Bütün bu gerçeklere bir set çektik herşeyi kendi istek ve arzularımıza göre ayarladık. Hatta cenneti bile kendi isteklerimize göre ayarladık. Sanki bazı guruplara parselledik. Bir yerlerden kendimize kurtarıcılar peydah ettik. Şeksiz şüphesiz dedik ama acabaları biryerlere yapıştırıp şirke girdik. Rızkı veren ALLAH’tır derken başımızdaki para babalarından rızk bekler bir hal aldık. Zekatı verirken verebildikse ellerimiz titredi, kurbanın en kötü yerini fakire en iyi yerlerini zenginlere ve dost zannettiğimiz kişilere yedirdik. Dünyalık işlerimizi yatırlardan istedik hatta ısmarladık. Şeyhlere el pençe divan durup onlardan medet umduk. Vahdet nerede, Vahiy bunumu emrediyor? Bu durumda imanımızda haşa bir arıza olmuyormu? Eğer biz ibadetlerimizi şüphesiz yapmaz isek dualarımız kabul olurmu? Elbet olmaz. Acaba helali haramı gözettikmi? Hayır! Öyle ise ALLAH’ın rızası herşeyin helalinden ve hakiki iman ve ihlastan geçtiğini katıksız imanımızla tescil etmeliyiz. Geleceğimiz olan gençleri kardeşlik hamurunda yoğurmak bizim yatırımımız olması gerek. Ve bütün bu güzellikleri bizleri örnek alacak olan evlatlarımıza yaşarak öğretmeliyiz. Hayat zor ve kısa bu kısa hayatta gerçeklerin yaşanması seni ebedi alemde huzura kavuşturacaktır. Öyle ise dertlerimizle dertlenelim yoksa bizi ebedi dertler bekliyor.! Açık hesaba çekileceğimiz o günde hesabın çetin olacağı o günde nasıl hesap vereceğimizi vakit varken bin sefer düşünelim. Vesselam……
M.S.A

 

hanife deniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2007
Mesajlar
4,279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Bursa
Ve Aleykum Selam Kardeşim,
Öncelikle Rabbim tez zamanda ezan ,vatan.......hsretini gidersin.Kusuruma bakma yazılrını yeni gördüm,şöyle bir göz gezdirdim,ilk yazını okudum,diğerlerinide okuyacağım inşaAllah,Allh razı olsun,emeğine yüreğine sağlık.
Selam ve Dua ile
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Geçmiş İzinden izlenimler!
Hatıralar insanı yaşar hale getiriyor. Nice güzel anılar varken hüzünlü anılarla karışıp gidiyor. İzine gidiyoruz diye arabamızla yollara koyulduk. Su misali yollarda akıp gittik. Arkadaşın biri navigasyonu şehir, şehir ayarla yoksa şaşırıyor dedi. Bir ara oğlana öyle ayarla dedim. Tabii ilk fireyi verdik. Belgrat, da 20 km karayolunda gittik. Kendi kendime bu yolları ezbere biliyorsun niye öyle yaptım ki dedim? Ama bu yetmemiş gibi devam ettik Bulgaristan’a girince otoyoluna girdik tabii navigasyonu takip ederek devam ediyorum birde kum ocaklarına çıkmayalım mı? Öyle bir yol ki keçi yolu bile o yoldan düzgün. Yol bitmiş ilerisi yok navigasyon hala sağa dön diye ikaz edip duruyor. Artık sabrım bitti navigasyonu kapattım. Kendi bildiğim gibi devam ettim. Yarım saat sonra eski gittiğimiz yola çıktım. 1 saat sonra gümrükteydim. Gümrükten çıktıktan sonra oğlanın isteği üzere Çanakkale’ye yol aldık. Ertesi gün Çanakkale Şehitliklerini gezdikten sonra Kilitbahir, den Çanakkale, ye geçtik. Akşam a doğru Truva harabelerinde idik. Truva’dan akşam ezanı ile çıktık İzmir Aydın otoyolundan Denizliye geçtik. Denizlide Faydalı sıcak sular olduğundan bir müddet orada kaldık. Bu arada Pamukkale’yi de ziyaret ettik. Sonra Karaman, a doğru yol aldık. Karaman, da Binbir kilise, Taşkale buğday ambarları, Manazan mağaraları, Derbe, Barajlar gibi birçok gezecek yerler var ki sormayın. Sertavul, a da uğramayı unutmayın. Memleketimin güzellikleri saymakla bitmez. Her köşesine ayrı bir tabiat güzelliği vermiş yaradan. İşte bu senede böyle güzel bir tatille noktaladık. Almanya’ya geri dönerken Arabayı trene attık Çerkez köy, den Bonn, a maceralı bir izin oldu. Macera arayanlara tavsiye ederim.

M.S.A
 

Nadas06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ocak 2012
Mesajlar
4,313
Tepki puanı
7
Puanları
0
Abicim emeğine yüreğine kalemine sağlık ...
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,548
Tepki puanı
897
Puanları
113
Yaş
65
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com


Müslüman’ın Derdi Ne Olmalı.
Bütün insanlıkla birlikte süratle yıkıma gidiyoruz.
Aynı gemide batıya derken batmaya aynı süratle gidiyor.

Batılı hangi delikten girse aynı deliğe dalıyoruz.
Ne menem insanlar olduk.
Müslüman’ım diyoruz, fakat faiz, yalan, zina, ikiyüzlülük, dedikodu, adam kayırma, sahtekârlıklara göz yumma, kumar, namazı, zekâtı, sadakayı basite alma, haccı turistik seyahate dönüştürme.
Bütün bunlarla birlikte esas meseleye gelelim.
Dertlerimiz çok ama esas mesele ümmetin vahdeti.
Harap olan yurtlar yıkılan şehirler.
Ateşe düşen evler.
Kardeşine düşmanca bakan gözler.
Bahtını kendi yanlışları ile karartan ümmet.
Bu durumları gördükçe ne kadar dünyalı olduğumuzu ve ahreti o kadar unuttuğumuzu gözlerimizin önüne getirelim.
Viran olmuş vicdanlar, dumura uğramış hisler, birbirine yabancılaşmış kardeşler,
Aynı evde yaşayan fakat ayrı, ayrı kulvarlarda koşan ev halkı.
Gününü gün eden onu da kar sayan zavallı insan.
Kurtuluş reçetesini duvarlara asmış kendisi kurtuluş arıyor.
Hastalığın tedavisini Doktordan değil hurafe işlerde arıyor.
İlacı eczanede değil meyhanede arıyor.
Ruhlar hasta olmuş, gözler görmez, kulaklar duymaz, diller lal olmuş.
Robotlaşmış bedenler, bozulmuş zevkler, ağızların tadı bile değişmiş.
Bizden olanlar bir köşeye atılmış.
Garip guraba olmuş tıpkı ebu zer gibi yalnızlaşmış.
Bizden olmayanlar baş köşede yer alıyor.
Bütün koltuklar işgal olmuş.
Evlerimizi lağım kanalları istila etmiş.
Bütün aile kumanda kapma peşinde.
Çocuklarımızı başkaları için besleyerek büyütmüşüz.
Başkalarının ellerine okutmak için teslim etmişiz.
Okuttuktan sonrada başkalarının fikirleri ile karşımıza çıkıyor.
İşte o zaman kaybettiğimizi anlıyoruz.
Ne zaman çocuklarımızı kaybettik.
O zaman sesimizi yükseltiyoruz.
İşte o zaman acıyla kıvranıyoruz.
Geç!
Çok geç!
O zamana kadar neredeydin be adam!
Demezler mi adama?
Sadece beslemek yeterli olduğunu sanıyorsan?
Sadece isteklerinin yerine gelmesi, istediğin gibi bir evladın yetişmesine yeterlimidir? Sadece nefsini beslemekle onu savunmasız bıraktığının farkındamısın?
Bedenini besledin beynini ruhunu niçin beslemedin de başkalarına güvendin.
Hani bir hikâye varya onun gibi.
Hikâye şöyle idi!

Herkes, birisi, herhangibiri ve hiçkimse adlı dört kişi hakkında.
Yapılması gereken önemli bir iş vardı.

Herkes, birisini, nin bu işi yapacağından emindi.
Gerçi bu işi herhangibiri, de yapabilirdi.
Ama hiçkimse yapmadı.
Birisi buna çok kızdı.
Çünkü iş herkesin, in işiydi.
Herkes, herhangibiri, nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu.

Ama hiçkimse, herkes, in yapamayacağının farkında değildi.
Sonunda herhangibiri, nin yapabileceği bir işi hiçkimse yapmadığı için herkes, birisi, ni suçladı.

Yani yapacağımızı başkalarından beklemek yerine nesillerimize kendimiz sahip olmamız gerekli değilmi?
İdi.Vahdetimizin olmadığı, ailemize yavrularımıza ayıramadığımız zamanımız olmadığı bir hayattan daha ne bekliyoruz.
ALLAH’IN c.c. rızası olmadığı, resulünün ikaz ettiği fakat bizim tersini yaptığımız bir yaşamdan zarar görmemiz pek tabii.
Ümmetin vahdeti hepimizin kurtuluşuna sebeb olacaktır.
Vahdetin aleyhine olan işlere firen, vahdetin lehine olan işlere de destek olalım.
Bütün bunları ALLAH’IN rızası için yapalım.
RAB’bim ümmeti ve insanlığı doğru yoldan ayırmasın.
M.S.A
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt