Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Zorluklar Karşısında İnanmış İnsan (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Zorluklar karşısında inanmış insan!

Hayat boyu şuna çok inandım. –Eğer inandığınız gerçeklerin bu dünyada tesirini hissetmiyorsanız ahirette de faydasını göremeyeceksiniz. Bunu böyle bilin!

Evet, ben buna çok inandım, hayat boyu da bu inancımda yanılmadığımı gördüm.

İnanan insana inancı destek olacak, köstek değil.

Bu inancın sayesinde zorluktan yılmayacak, darlıktan ümitsizliğe düşmeyecek, maruz kaldığı musibet ve engelleri imtihan olarak görüp azmini, sebat ve sadakatini sürdürecek, yitirmeyecektir.

İşte buna ben, inancın dünyada faydası, desteği, diyorum. Böyle düşünen insan, âhirette de benzeri ümit ve şevk içinde olacak, asla pişmanlık hissetmeyecek, azaba maruz kalmayacaktır. Çünkü, inancının icabını yaşamış, lafta bırakmamıştır.

Bundan dolayı Rabb’imiz ikâz ediyor inanmış insanları:

–İnanıyorsanız üstünsünüz; üzülmeyin, hüzünlenmeyin!..

Bu inancınız size dayanma ve çalışma azmi veriyor, geriye çekilme, ümitsizliğe düşme yanlışına itmiyorsa. Yani, imanı doğru anlıyor, doğru hissediyorsanız!

Doğru imana sahip olan, her şeyden önce kendi vazifesini düşünür, kendine düşeni ön plana alır.

Kendine düşen ise, yine inandığı ayette nazara verilmiştir:

–İnsan için çalışmasından başka bir karşılık yoktur!

Evet, bu, tartışılmaz bir gerçektir.

–İnsan için çalışmasından başka bir karşılık yoktur!

Ne görüyorsa, yahut da görecekse çalışma ve azminin karşılığıdır. Rastgele başarı ve muvaffakiyet yoktur. Bir eli yağda bir eli balda bir hayat başlangıcı söz konusu değildir.

Eğer hayat, öyle olsaydı, Allah’ın Resulü çile çekmeyecek, ıstırap duymayacak, zorluklarla göz göze, yüz yüze gelmeyecek, hatta doğup büyüdüğü evini barkını, malını mülkünü, memleketini bırakıp da hicrete zorlanmayacaktı. Hicret ettiği yerdeki normal hayatında da bazı sabahları Âişe validemizin, kahvaltılık bir şey henüz yoktur deyince öyle ise ben de bugün oruca niyet ediyorum, diyecek kadar da örnek hayat sergilemeyecekti.

Bunlar inanmış insanlar için mesaj yüklü hadiseler, ibret alıp ikaz olacak olaylardır.

Zorluk karşısında sinen, sebat ve sadakatini azaltan, hatta ümidini yitiren insanlar, inançlarını kontrol etsinler, kendilerine burada destek vermeyen bir inancın, âhirette de destek vermeyeceğini hatırlasınlar. İnançlarından ümit ve destek alsınlar.

Bundan dolayı Rabb’imiz inanmış insanları ikaz ediyor âyetinde:

–Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Karşılaştığınız zorluklar, musibetler ve günahlar yüzünden... Evet, inanmış insan eninde sonunda şu noktada düğümlemelidir kendini ve hayat anlayışını. Demeli ki:

–Ben üzerime düşeni yapıyor, beklenen fedakârlık ve sebatı gösteriyor, çalışıp çabalıyor muyum? Bu uğurda benden beklenen tamam mı?

Görevini yapmışsa gerisine karışmaz. Bundan sonrası İlahî takdire bağlıdır. Netice başarı da olsa, mağlubiyet de görünse gam çekmez, üzüntü duymaz. Çünkü gerisi İlahî takdirin icabıdır. Hayırlı olan böyleymiş ki, böyle tecelli etmektedir, der, şevkini muhafaza eder.

Çünkü vazifesini yapmış, vazife–i İlâhi’ye karışmamıştır.

İşte hayatı böyle algılayan, kendini böyle programlayan inanmış insan, karşılaştığı hiçbir zorluktan yılgınlığa düşüp de geriye çekilmez, ümitsizliğe kapılmaz. Hep vazifesini yapıp vazife–i İlâhi’ye karışmama aşk ve şevkinde tutar kendini. Bilir ki hamur yumruklandıkça kuvvet bulur, hayat zorluklarla, sıkıntılarla tasaffi eder, kemal bulur. Bir eli yağda bir eli balda gibi, istirahat döşeğinde geçen bir hayat, hayrı mahz olan vücuttan ziyade, şerri mahz olan ademe yakındır...


 

zeynur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
518
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Zorluklar Karşısında İnanmış İnsan

ALLAH RAZI OLSUN ...B)
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
iStAnBuLL
RE: Zorluklar Karşısında İnanmış İnsan

İşte hayatı böyle algılayan, kendini böyle programlayan inanmış insan, karşılaştığı hiçbir zorluktan yılgınlığa düşüp de geriye çekilmez, ümitsizliğe kapılmaz. Hep vazifesini yapıp vazifer11;i İlâhir17;ye karışmama aşk ve şevkinde tutar kendini. Bilir ki hamur yumruklandıkça kuvvet bulur, hayat zorluklarla, sıkıntılarla tasaffi eder, kemal bulur. Bir eli yağda bir eli balda gibi, istirahat döşeğinde geçen bir hayat, hayrı mahz olan vücuttan ziyade, şerri mahz olan ademe yakındır...

Allah c.c razı olsun hafıze anne B)B)
selametle kal hayırlı geceler inş
 

tevbekar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Ağu 2006
Mesajlar
548
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Zorluklar Karşısında İnanmış İnsan

Allah razı olsun Hafize annem... inşallah inançlarımızla gerekenleri layıkıyla yapanlardan oluruz...


B)selam ve dua ile... Allah'a emanet olunB)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
RE: Zorluklar Karşısında İnanmış İnsan

tevbekar yazdı:
Allah razı olsun Hafize annem... inşallah inançlarımızla gerekenleri layıkıyla yapanlardan oluruz...


B)selam ve dua ile... Allah'a emanet olunB)

Toplum hayatında çevremize baktığımızda aynı musibetlerin ya da nimetlerin farklı insanlarda farklı tepkilere sebep olduğunu görürüz. Yağmurun her yere yağıp da her yerin yeşermediği gibi, musibetler ya da nimetlere olan insani tepkiler de aynı olmaz. Nimetin de musibetin de Sahibi’ni (cc) bilemeyenler başını taştan taşa vuran, karamsarlık vadilerinde çaresizce koşturan insanlardır.


Hayır da şer de Allah’tan gelir B)B)B)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
RE: Zorluklar Karşısında İnanmış İnsan

paryosa_t yazdı:
İşte hayatı böyle algılayan, kendini böyle programlayan inanmış insan, karşılaştığı hiçbir zorluktan yılgınlığa düşüp de geriye çekilmez, ümitsizliğe kapılmaz. Hep vazifesini yapıp vazifer11;i İlâhir17;ye karışmama aşk ve şevkinde tutar kendini. Bilir ki hamur yumruklandıkça kuvvet bulur, hayat zorluklarla, sıkıntılarla tasaffi eder, kemal bulur. Bir eli yağda bir eli balda gibi, istirahat döşeğinde geçen bir hayat, hayrı mahz olan vücuttan ziyade, şerri mahz olan ademe yakındır...

Allah c.c razı olsun hafıze anne B)B)
selametle kal hayırlı geceler inş


Ümitsizliğe kapılmak Allah’ın beğenmediği bir davranıştır ve Kuran’da inkarcıların bir özelliği olarak tarif edilmektedir. Çünkü, Allah’ın yardımından, rahmetinden, bağışlayıcılığından ümit kesmek çok çirkin bir tavırdır ve Kur’an’da yasaklanmıştır. İman eden insan imanından kaynaklanan ümitvâr ruh haliyle huzurlu ve mutlu bir hayat sürer. Kendini Allah’a teslim etmeyenler ise daima ümitsizlik, endişe ve tasa içindedirler. Bundan dolayı iç karartıcı, mutsuz, sıkıntılı bir hayat sürerler. B)B)B)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
RE: Zorluklar Karşısında İnanmış İnsan

Her insan, hayatı boyunca her anı için Allah'a muhtaçtır. Soluduğu havadan yediği yemeğe, elini ayağını kullanabilmesinden konuşabilmesine, barınabilmesinden, gülüp neşelenmesine kadar Allah'ın yarattıklarına ve kendisine bağışladıklarına muhtaç olarak yaşar. Ancak insanların büyük bir çoğunluğu acizliklerini ve Allah'a muhtaç olduklarını anlamazlar. Onlar herşeyin kendiliğinden geliştiğini veya sahip oldukları şeylere kendi çaba ve çalışmaları sonucunda ulaştıklarını zannederler. Bu, hem büyük bir yanılgı hem de Allah'a karşı büyük bir nankörlüktür. Kendilerine küçücük bir hediye alan bir insana bile nasıl teşekkür edeceğini bilemeyen bu insanlar, Allah'ın hayatları boyunca kendilerine verdiği sayısız nimeti görmezden gelerek yaşarlar. Oysa Allah'ın her insana verdiği nimet, sayarak bitirilemeyecek kadar çoktur. Allah bunu bir ayetinde şöyle bildirir:

Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Nahl Suresi, 18) B)B)B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt