Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

-!!ZOR LOKMA!!-(sabirla-ilgili-harika-bir-yazi-okuyun-lutfen) (1 Kullanıcı)

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Zor Lokma





Tasavvufi bakışı benimsediğinden beri bir dizi değişime uğramıştı. Önceleri itiraz ettiklerini kabul ediyor, hayatta olmaz dediklerine boyun eğiyordu. İki dünya bir araya gelse birlikteliği düşünemeyeceği nice insanla birlikte olmuş, değişik algı gruplarını yorumsuz- yargısız seyretmeye gayret sarf etmişti.
Hakikat yolu; bir manada benliği eritme süreci idi. Altın asitte saflaşır, diyorlardı. Hamur, kızgın fırında ekmeğe dönüşüyor, demir sıcak tavda dövülünce kılıç oluyordu. Billur sular fışkırsın isteniyorsa toprak kazılacak, yol yapılacaksa geçit vermez dağlar dinamitlenecekti. Sünnetullah böyle işliyordu.
Benlik adına sahiplendiğimiz, giyindiğimiz ne varsa soyunmak, tereddütsüz vazgeçmek gerekiyordu. Çok şey vermişti. Nefsine yapışan, farkına varmadan tutunduğu, örtülü egosuna ait çok şey aşama aşama çıkıyordu elinden. Toplumsal hizmete koşuyorum, derken şöhreti, önde olmayı sevdiğini fark edememişti. Bir Kadir Gecesi saygın bir topluluk önünde hitap ederken, beklenmeyen bir pot kırdı!.. Kalabalıklara hitabın en zor yönüydü bu. Bir kere çıkmıştı ağzından. Yetkili kişi çağırdı ve: “Bir daha program yapmayacaksın!” dedi.
Yıkılmıştı. Camileri, türbeleri gezeceği bir Kadir Gecesinde azar yemek; hele hele alıştığı ve başarılı biçimde yürüttüğü hizmetten geri çekilmek içine oturmuştu. O gece buluştuğu bir gönül ehli şöyle dedi:
- Demek bu gece Cebrail zuhur etti öyle mi?..
- Nasıl yani, haşa Cebrail sadece Rasul ve Nebilerde zuhur eder, ne demek şimdi bu?..O zat , izah etti:
- Cebrail vahyi inzal ederken ne yapıyordu?..
- Sıkıyordu, zorluyordu… Hatta buram buram terlerdi Alemlerin Efendisi.
- Cebr; zaten sıkma, bunaltma demek. Cebrail sıkar ki, öz çıksın!..
- Hiç böyle düşünmemiştim.
- Muhammedi yola çıkanlar Muhammed’imizin yaşadıklarının benzerlerini yaşamadan şefaate nail olacaklarını mı sanıyor?.. Böyle de düşün. Kadir Gecesi Kur’an inzal oldu, Cebrail sıktı!.. Sen de Kadir Gecende içini acıtan sıkıntı yaşadın. Seni azarlayan zat Cebrail’in olmuş. Yeni idraklerin kapısındasın, mübarek olsun!..

Böylesi bir bakış çok yeni ve enteresan gelmişti. Ama şuna hep inanırdı; kim hakikat yoluna çıkmış ise Nebilerin, Rasullerin, Hakikat önderlerinin yaşadığı oluşumları bir şekilde yaşayacaktı. Çile çekmeksizin ürün dermek yoktu. Asr-ı Saadet süreci nasıl yaşanmış ise; hakikate adananlar benzer süreçler yaşayacaktı hayatında.
O gün bir takım sahnelerle bazı şeylerin kendinden alınacağını, ama onların yerine inci kıymetinde yeni idrakler verileceğini fark ediyordu. Ondan sonra hep öyle baktı gelişmelere.
İmtihan ve bela; Kahır olarak gelmiyordu üzerimize. İmtihanın niçin yaşandığını A. Hulusi’den okumuştu: “ İmtihan, sana değil; sendendir!.. İmtihanla kendi potansiyelini görür ve sonuçlarını yaşarsın!.. Fitne yani imtihan, senin, ilminle ne derece yaşabildiğini fark etmen içindir!.. Sanma ki imtihan, başkalarının seni mükafatlandırması yada cezalandırmasıdır!.. “
Bu idrake inandığı günden beri önüne çıkan her sahne, ister acı olsun ister hoş, hepsinin kendi lehine olduğunu düşünmeye zorladı zihnini. Karşısına çıkan insanlar, bir şekilde katıldığı yada işlediği fiiller hep bunun içindi. İlmini hayata ne kadar geçirebildiğini test için!...
Öyle ya, yaşanmıyorsa neye yarardı ki ilim?.. Kişi günde binlerce kez HALİYM ismi çekse de insanları bir görmeyi başaramıyorsa, öfke anında yumuşaklığı ve sükuneti kuşanamıyorsa ne yarardı ki o çalışma?!..
Yaşanmayan ilim; ilim değildi. Bu cümleyi biraz açarak düşündü; İlmini aldığım şey bana bir şekilde yaşatılacak o zaman?.. Tabii ya, ilim hale dönüşecekse sahnesi bir şekilde gelecek! Gelecek ki staj yapayım, fiil icra edeyim!
Geriye doğru baktığında durumun hep böyle geliştiğini seyretti.. Sabır ve teslimiyeti okuduğu bir hafta, sabredeceği durumlar çıktı önüne. Tevekkül edebilmeyi, her halükarda şükretmeyi okuduğunda rızık darlığı yaşadı!.. Herkesi sevmenin, insanları bir görmenin gerekliliğine inandığında, en gıcık, en zor tipler çıktı karşısına.
Her okunan, her söylenen, her paylaşılan yaşanıyordu gecikmeksizin. Bu durumun ehemmiyetine dikkat çeken değerli bir büyüğü, ne zaman çileden bahsedilse, ne zaman geçmiş velilerin çektiği zorluklar dile gelse: “Sakın demeyesiniz! Aman demeyesiniz! “ derdi. Söylemekte, dile dökmekte, özenmekte oluşturma sırrı vardı. Dile dökmek; bir süre sonra yaşanacakların düğmesine basmak, gelişime start vermekti.
Söylemek, özenmek kolaydı ama bizzat yaşanınca kişi nasıl davranır bilinmezdi. İmtihana tahammül edemeyip isyan etmek, günah çukurlarına yuvarlanıp esfele düşmek de vardı, teslim olup bir üst seyre, ahsene geçmek de…
***
Gelen haber kanına dokundu. Fark edemediği, örtülü egoya ait bir tutkusu daha yere seriliyordu. Oysa kendi kendine, ben o değilim, tutunmuyorum, bu olmadan da yaşarım, diye telkin ederdi ama dili söylese de nefsi seviyordu demek ki. Nefsin sevdiği bir yön daha tıraşlanıyordu.
Kolay değildi vermek. Benliği eritmek, dağı delmek gibi zor ve acıydı. Bir sohbetinde Gavs-ı Azam (k.s) şöyle diyordu: “Her şeyi kalpten çıkartmak; dağların direklerini söküp atmak gibidir. Mücahede vasıtalarını, tuzaklara ve başa gelene sabretmeyi gerektirir

Allah ĞAYUR du!.. Kendi sevgisi ile birlikte başka tutkulara, sevgilere izin vermezdi. Zaten bir gönülde iki sevgi yaşamazdı.
Abdest alıp iki rekat namaza durdu sükunete ermek için. Sonra da kısa bir seyahat iyi gelir diye şehirden ayrılmayı planladı.
Vapur, Boğaziçi’ni köpürterek geçerken, nispet yaparcasına takip eden martılara bakarak sordu:
- Ya bu neden geldi başıma?.. Ne istedim ki verdin?.. Neyi fark ettireceksin?..
Asıl sorular bunlardı.
Egosu başka sorularla, vehimlerle tahrik etti:
- Sen bir şey yapmadın, başkaları yaptı.
- Haksızlık bu, dirensene!
- Senin gibi birine de yapılır mı hani?
- Vefa yokmuş dostlarında bak, kimse oralı bile değil.
- Hani vaktiyle iyilik ettiklerin? Neredeler?..
- Yutacak mısın bu durumu? Kalk, mücadele et!..
Hain ego ne zaman fırsat bulsa işte böyle ateş kusardı. Ateşi su dökmeliydi. Teslimiyet suyu döktü egosuna ve susturdu.
Başkalarını suçlayamazdı. Başkası yoktu ki, hepsi Tekin Seyrinden başka bir şey değildi. İyiliklerine karşılık da beklemiyordu. İyiliklerim diye sahipleneceği şeyler değildi onlar, Allah dilemiş o da yapmıştı. Bir durumu yutmak yada onursuzluğu içe çekmek de söz konusu değildi. İmtihan sırrına tutundu tekrar. İdrak ettikleri, ilmini aldıkları açığa çıksın diye yaşamıştı bunu da.
Bu defa açığa çıkarması gereken Teslimiyet ve Tevekkülün de üstünde RIZA idi. Teslim olmak, kabullenmek bile içinde sıkıntı gizliyordu. Örtülü bir acı vardı teslimiyette bile. Ama rıza öyle değildi. Rıza; olanı olduğu gibi seyirdi. Gülü dikeni ile sevmek boyutundan geçip; diken de en az gül kadar güzel, belki daha da güzel diyebilmekti rıza. Görünüşte hoşlanmadığı bir hali, hoşlanarak zevk etmekti rıza!.. İşte bunu yapacaktı, ama nasıl?..
Bütün zamanların Gavsı Abdülkadir-i Geylani yetişti yine imdadına. Zaten o: “Mürid ne zaman maddi- manevi bunalsa, çağırdığı anda yetişirim, himmetim haazır olur” diyordu.
Altını çize çize okuduğu kitaptan seslendi Gavs-ı Azam: “ Afetlere karşı sağlam dur, sonra da nefsini NİÇİNSİZ ve NASILSIZ bir şekilde kaderin eline bırak” Niçinsiz ve nasılsız bir bakış; yorumsuz seyirdi. Niçinler, nasıllar, ya öyleyseler değil miydi insanı ateşe, nefis cehennemine, azaba doğru sürükleyen?!.. Sorgulamayacaktı…
Hayrın tamamı sabrın ayakları altındadır”Sabır; dönüştürücü bir kuvve idi. Hareketsiz, boşu boşuna beklemek değildi sabır. İnsandan açığa çıkan teslimiyetin, olayları tatlandıran bir şekere dönüşmesiydi sabır. Ama dokunuyordu içine. Acıyan bir yerler vardı. Kim yaptı sorusu ile egosu yeniden ayağa kalkacakken Gavs-ı Azam bir kere daha uyardı: ” Hiçbir şeye aldırma! Zira Rabbin dilediğini yapandır! ” Rabbimdense hepsi, eyvallah dedi.
Vapur, Haydarpaşa rıhtımına çıma atarken duruma razı olmanın verdiği enerji ile morali düzelmiş, yüzüne can gelmişti. Olumsuzluğu yaşayan sanki o değildi. Hafta sonu tatili için birlikte yolculuk yapacağı dostları tarihi gar binasının merdivenlerinde karşıladılar. İçlerinden biri Bektaşi Nefeslerinden o meşhur deyişle takıldı:
Güzel aşık, cevrimizi çekemezsin demedim mi?..
Bu bir rıza lokmasıdır yiyemezsin demedim mi?..

Böylesi durumlarda hiç altta kalmazdı. Teslimiyet, Tevekkül ve Rızasının zirvesini şiire döken Abdürrahim Karakoç’ un dizeleri ile karşılık verdi:
Yollar uzun yollar ince
Yol kısalır aşk girince
Yat kurban ol, İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin
!..
“İşte bu beeee, işte buuuuu, sana da bu yakışırdı, aslanım beniiimmm” diyerek kucakladı can dostu! Trenin hareketini duyuran son kampana çalarken mırıldanarak söz verdi:” Bıçak benden incinmeyecek! İsmail’ce duruşu kolaylaştır Ey Rabbim!..
Hareket ederken bilincinde flashlar patladı. Derunundan taşan sese kulak verdi:
- Sen yeter ki, İsmail ol, Cebrail’in koçuyla desteklemek Rabbine ait! Yıkılma, daha Kabe inşa edecek, gönüllere otağ kuracaksın!..
Dostlarından biri kolunu çekerek sordu: Razı mısın?..
- Hiç şüphen olmasın, hepsine razıyım bi iznillah![/CENTER
]


Mehmet Doğramacı (Alıntı)​
 

ya mucib

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
1,037
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
33
ALLAH razı olsun abicimm..
 

VaVeyla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
11,102
Tepki puanı
22
Puanları
38
Konum
Mevlana diyarı
selamün aleyküm erhan kardeşim
güzel bir paylaşımdı
Rabbim sabrımızı daim etsin (bazı olaylar karşısında sabredemesek de)
ama her olaya farklı şekilde (güzel) bakmak gerekirmiş ki güzel görelim
allah razı olsun
selam ve dua ile...
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
ALLAH razı olsun abicimm..




allah c.c. senden de razı olsn güzel kardeşim
gözlerine sağlık.
Allah c.c herzaman doğru ve güzel şeyler görmeyi nasip etsin
sabır ile hayatın mutluluk zirvesine taşısın inşallah

selam ve dua ile
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
selamün aleyküm erhan kardeşim
güzel bir paylaşımdı
Rabbim sabrımızı daim etsin (bazı olaylar karşısında sabredemesek de)
ama her olaya farklı şekilde (güzel) bakmak gerekirmiş ki güzel görelim
allah razı olsun
selam ve dua ile...



Yollar uzun yollar ince
Yol kısalır aşk girince
Yat kurban ol, İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin !..



:” Bıçak benden incinmeyecek! İsmail’ce duruşu kolaylaştır Ey Rabbim!..


ve aleyküm selam merve kardeşim.
gözlerine sağlık gönlü ve gözleri güzel gören kardeşim.

evet bazen nefsimizn yanında çokça küçülebiliyoruz
ama sabır etmek edebilmek aslında çok şeydir

Sabır da huzur vardır....
Sabır sükunet içinde Hz Allah (c.c.) 'la hal diliyle halleşmektir.

DİKENE BAKIP GÜLÜ, GECEYE BAKIP GÜNDÜZÜ TAHAYYÜL ETMEKTİR...

Allah bizleri hak yolundan giden doğru yolda sabırla yürüyebilenlerden eylesin..
amin.


selam ve dua ile
 

ŞEB-İ ARUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
1,904
Tepki puanı
0
Puanları
36
Yaş
36
Konum
"Lâ taknetû min Rahmetillâh"
kısaca hayatın en ince ayrıntısına bile hamdolsun...

yaşam bicimi hamd ile gercekleşirse sabır canın yoldaşı olur...

güzel bir yazıydı beğeni ile okudum rabbim ecrini hanenize yazar inşa-ALLAH..
sınavdan geçiyoruz kimi zaman bir sac teli inceliginde yollarımız oluyor virajlar gecilesi zor dağlar ama kalp her daim ALLAH derse hamd ederse demek ki ne yol ne dag...herşeyi eriyen tek kelime ALLAH azze ve celle..

ALEMLERİN RABBİNE SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN..
inşa-ALLAH yaşamın gayesine varıp hakkı ile olayları idrak edenlerden oluruz..
yolumuzun hak rızasında birleşmesi duası ile sevgili kardeşim..

selamün aleyküm..


 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
Çile çekmeksizin ürün dermek yoktu. Asr-ı Saadet süreci nasıl yaşanmış ise; hakikate adananlar benzer süreçler yaşayacaktı hayatında.
Selamün aleyküm kardeşim güzel bir paylaşım olmuş hakikatlerle dolu. Allahım sabrımızı arttırsın her günümüz bir sıkıntıyla imtihanla geçiyor. Allahım bizleri isyandan korusun. her an bu şuurda olmayı nasip etsin. bir an bile nefsimizle şeytanla bizleri başbaşa bırakmasın. allah razı olsun.
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
ve aleyküm selam Aylin kardeşim
gözlerine sağlık kardeşim.
güzel duaların için amin.

selam ve dua ile
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Selamün aleyküm kardeşim güzel bir paylaşım olmuş hakikatlerle dolu. Allahım sabrımızı arttırsın her günümüz bir sıkıntıyla imtihanla geçiyor. Allahım bizleri isyandan korusun. her an bu şuurda olmayı nasip etsin. bir an bile nefsimizle şeytanla bizleri başbaşa bırakmasın. allah razı olsun.



ve aleyküm selam ablam
gözlerine sağlık .

amin....
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamünaleyküm
Allah razı olsun çok güzel ve ders alınması gereken bir paylaşım emeğine sağlık..
Sabrın sonu daima selamettir.Rabbim selamete erenlerden eylesin..amin
selam ve dua ile...
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Selamünaleyküm
Allah razı olsun çok güzel ve ders alınması gereken bir paylaşım emeğine sağlık..
Sabrın sonu daima selamettir.Rabbim selamete erenlerden eylesin..amin
selam ve dua ile...

AMİN.

ve aleyküm selam.
gözlerinize sağlık allah celle celalüh sizden de razı olsun kardeşim

SELAM ve DUA ile
 

*ayşe*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2008
Mesajlar
1,076
Tepki puanı
41
Puanları
48
Allah razı olsun Erhan kardeşim.Paylaşımınız cok guzeldı.cümlesi cümlesine anlamaya çalıştım ve beni bana getirdi.YA SABIR YA SABIR YA SABIR...
Allah a emanet olun.

Selametle...
 

imported_PaPaTyA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2009
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Çok güzel bi yazıymış Allah razı olsun.. Yorumlarda bir o kdr yerinde olmuş.. Amin inşallah..
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Allah razı olsun Erhan kardeşim.Paylaşımınız cok guzeldı.cümlesi cümlesine anlamaya çalıştım ve beni bana getirdi.YA SABIR YA SABIR YA SABIR...
Allah a emanet olun.

Selametle...


allah celle celalüh cümlemizden razı olsun gönlü güzel kardeşim.
gözlerine sağlık.
Rahman rahim olan Rabbimiz İsmailce Teslimiyet nasip etsin bizlere.

Yollar uzun yollar ince
Yol kısalır aşk girince
Yat kurban ol, İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin !


yüceler yücesi Rahmana Emanet olun

selam ve dua ile
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Çok güzel bi yazıymış Allah razı olsun.. Yorumlarda bir o kdr yerinde olmuş.. Amin inşallah..


gözlerinize sağlık güzel gören güzel düşünen kardeşim.
Allah cümlemizden razı olsun.
Yaradan a dair yazılan herşey güzel dir yeterki nasiplenmek için biraz mücadeler edelim..

selam ve dua ile
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,035
Puanları
163
Yaş
48
Konum
Gönlün olduğu yerde
Esselamünaleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatuhu

Esselamünaleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatuhu

- Sen yeter ki, İsmail ol, Cebrail’in koçuyla desteklemek Rabbine ait! Yıkılma, daha Kabe inşa edecek, gönüllere otağ kuracaksın!..
Dostlarından biri kolunu çekerek sordu: Razı mısın?..
- Hiç şüphen olmasın, hepsine razıyım bi iznillah!




İslama yeni ayak basmışçasına .....



İstemek....benlikten vazgeçebilmek....şeytandan kurtulmak....

Her bir yanımızı egomuz sarmışken...

Taaa derinlerdeyken batağın.....Sadece bir el kalbimizi yokluyor...

Tek bir dokunuş....

Devasa büyüklükte egoyla küçücük kalmış iman birebir savaşıyor....

ALLAH zülcelali vel ikram hazretleri her defasında varlığının güzelliğini bir kez daha gösteriyor.....
İslama yeni ayak basmışçasına .....

O bir damla bırakan...okyanus oluveriyor.....

Yeter ki iste.....


tek tek her bir kelimeyi içime sindirerek..ağlayarak okudum gerçekten....
kendimi gördüm....


ALLAH c.c. razı olsun...

Mutlaka güncellenmesi ve tüm kardeşlerimizin okuması gereken güzel bir yazı..
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
kesinlikle katılıyorum ders çıkarabilene harika bir yazı..
sabır acı meyvesi tatlı derler ya bazen sabretmemiz gereken durumlar bizler için daha tatlı gibi gelir bilemeyiz ki sabredip sonunda nasıl mükafatlandırılacağız bizim hayır olarak gördüğümüz olmasını büyük bir ısrarla istediğimiz bir hal belki de bizim için şerler teşkil etmekte ama biz bilemeyizz bilemiyoruz da bazen kafamız o kadar karışıyor ki ne yapacağımızı şaşırıyoruz neyin hayırlı neyin hayırsız olacağını kestiremiyoruzz
yapabildiğimiz elimizden gelen tek şey yaradana dua etmek ve hayırlar istemek
sabretmek..
RAbbim yar ve yardımcımız olsun inşaallah, amin...
selam ve dua ile..:a03:
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt