Yüce Allah Kuran'da insanlara sonsuz kudretini, makamının yüceliğini ve üstünlüğünü, Kendisi'ne karşı gelenler için hazırladığı azabın şiddetini ve büyüklüğünü detaylı olarak anlatmıştır. İnsan gücü yettiğince Rabbimizin tehdit ettiği azabın -cehennem azabının- büyüklüğünü, boyutlarını ve sonsuzluğunu tefekkür etmelidir. Bunun sonucunda kalbinde doğal olarak Allah korkusu oluşacaktır. Bu korku, iman edenlerin Yüce Allah'ın emir ve yasaklarını titizlikle korumalarını sağlar. Kuran'da, bu saygı dolu korkunun ne denli güçlü bir his olduğunu belirtmek için, müminler üzerinde tecelli eden Allah korkusu hikmetli bir örnekle anlatılmaktadır. Ayette şöyle buyrulmaktadır:
"Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan gafil (habersiz) değildir." (Bakara Suresi, 74)
Ayette tarif edilen Allah korkusunun diğer dünyevi korkularla karıştırılmaması için, Yüce Allah Kuran'da, Kendisi'nden korkan müminlerin hislerini, ruh hallerini ve korkularının şiddetini yuvarlanan taşlara benzeterek vurgulamaktadır. Gerçekten de müminin Allah korkusu başka hiçbir korkuya benzemeyen, son derece içli ve saygı dolu bir korkudur. Bu korku diğer korkular gibi insana sıkıntı ve azap veren bir korku türü değildir. Tam tersine, insana kulluğunu ve aczini hatırlatan, onun aklını ve şuurunu açıp geliştiren, insanı çok üstün bir ahlak seviyesine ulaştıran bir korkudur. Bu korku müminin ahirete olan özlemini arttıran, ümit ve şevkini körükleyen bir korkudur. Allah korkusu, müminin Yüce Allah'a olan yakınlığını ve sevgisini kat kat artıran, ona büyük manevi hazlar yaşatan asil bir duygudur.
ALINTIDIR
İlmi Mercek