Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yüce Rabbimizin Nimetleri.. (1 Kullanıcı)

Mekkavi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Nis 2012
Mesajlar
100
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
82
Web Sitesi
www.ibrahimbeser.com
B i s m i l l â h i r r a h m a n i r r a h i m
Esselâmu aleykum.

Konu : Yüce Rabbimizin Nimetleri..


Cenabı Allah kâinatı ve bütün ecrâmı semâviyyeyi yoktan var ederek öylesine yüksek matematiksel, müthiş bir denge üzerine sıfır hata ile oturtmuştur ki, bu kozmik âlemin içinden ufak bir parçanın eksilmesi tamamının içine çökme nedeni olabileceği bilim tarafından ispat edilmiştir.

Kuran-ı Kerim’de bu hususlara işaret eden birçok ayeti kerime vardır. Allah’u Teâlâ bu müthiş denge içinde kullarına rahat bir yaşam tarzı ve kendi Ulühiyyetine de özlü bir ibadet imkânı sağlamıştır.

Cenabı Allah kullarına dünyadaki tüm nimetleri “Alimul hakîm” “Aliyyül azîm” “Azîzül alîm” “Rezzak” ve diğer sıfatlarından dolayı lütfetmiştir.

Her şeye kadir, yüksek, güçlü, mantıklı, hikmet sahibi ve halim olduğu için inanca ve Kuran’a karşı duran asi kullarını dünya nimetlerinden mahrum etmemiş, onları hemen cezalandırmamıştır. Amellerinin değerlendirmesini çok yakın olan hesap günü sonrasına bırakarak onları kısa bir süre için serbest bırakmıştır. Ayaklarına ne ip bağlamış nede ağırlık.

Hadisi şerifte:
“ Allah indinde dünyanın sivrisinek kanadı kadar değeri olsaydı, kâfir kişiye bir bardak su içirtmezdi.” ( Faydul kadir hadis no 7480 )

Yüce Allah’ın buyruklarına karşı gelen bazı âsi kullar üst makamlara erişince, mantık ve hikmet dışı davranışlar sergilemişlerdir. Bunlar muhakeme kabiliyetlerini yitirdikleri için insanlara karşı hep acımasız olmuşlardır. Bazıları, başkan olmuşlar hep taraf tutmuşlardır. Yönetim sahibi olmuşlar hep inananlara zulüm etmişlerdir. Teknolojiyi kullanarak çok yükseklere çıkmışlar fakat yüksek vasfa sahip olmamışlardır. Karar vermişler ama hiç adil olmamışlardır. Bazı âyeti kerimeler şöyledir:

“Allah'ın lâneti Allah yolundan alıkoyan, o yolun eğriliğini isteyen ve ahireti inkâr eden zalimleredir.” (Araf Süresi 44. ayet)

“Zalimlere kazandıklarınızın karşılığı (Olan azabı) tadın denir.” (Zumer Süresi 24. âyet.)

“ Hikmetin başı Allah korkusudur.” ( Faydul kadir hadis no 4361)


Yukarıdaki 4361 nolu Peygamber s.a.v.’in sahih hadisi şerifinde buyurduğu gibi: Hikmet, insanoğlu için her türlü eylem öncesi kendini sorgulamak, nefsine hâkim olmak, olayı muhakeme ederek sonucunun isabetli ve yararlı olmasını sağlayarak doğruyu yapmaktır.

Her şeyi sıfır hata ile sonlandırmak hatasız yaratmak ise sadece cenabı Allah’a mahsustur örneğin kâinatı ve insanı yarattığı gibi. Biz, yapacağımız her hangi bir işi insan olarak sıfır hata ile sonlandırmamız mümkün değildir ama hataları asgariye indirmemiz mümkündür.

“ Kim ki zalimin zalim olduğunu bildiği halde ona destek olur, onun yanında yer alırsa İslam’dan çıkar.” ( Faydul kadir hadis no 9049 )

Yukarıdaki 9049 nolu hadisi şerifte buyrulduğu gibi, zulüm Geçici olarak dünya gücünü elinde tutan bir gurubun diğerine baskı yaparak kendi istek ve arzularını zorla dikte etmeleridir.

Zor kullanarak ve baskı yaparak bazı temel hakların gasp edilmesi gibi uygulamaları içerir. Zulüm’e muhatap olanlar, genelde yoksullar, kendilerine ters düşen siyasetçiler daha ziyade dini vecibelerini yerine getirmek isteyenler ve diğerleridir.

Zalimlere yardım edenler onların yanında yer alanlar ve onlara alkış tutanlar, zalimlerin yaptıkları zulümlerden, Yüce Allah indinde sorumlu oldukları gibi yukarıdaki hadisi şerifte buyurduğu gibi İslam’ın dışına çıkarlar. Kuran’ı Kerim’de bu konularla ilgili birçok ayeti kerime vardır.

Yüce Allah isterse bazı isyankâr insanlara, önceki kavimlere gönderdiği gibi güçlü olup ta merhameti mantığı, hikmeti ve acıması olmayan felaketleri de uyarı amaçlı gönderebilir.

Örneğin; Depremler sadece tahrip eder, tsunami o bölgeyi haritadan siler, kasırga ve sel yıkar, volkan ise yakar, hortum her şeyi alır yere vurur ve hiçbir insan gücü bunlara dur diyemez. Tamamen İlâhi gücün tasarrufu altındadır.

Özetle ilahi güç ile inançsız insan gücü arasındaki fark şudur: İlahi güç de mantık, hikmet, ilim, sabır, af, mağfiret ve hikmet vardır ve sonsuza kadar bakidir. Güçsüz olan inançsız insanda ise mantık ve hikmet yoktur. Sadece çıkarını düşünür, yanlışı başarı, kendini güçlü zanneder ve kısa bir süre sonra yok olur.

Yüce Rabbim hepimizi Kuran ve peygamber yolundan ayırmasın. Hepimize dünya ve ahiret güzellikleri nasip etsin. Hepimizi peygamberimiz s.a.v. me Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar. Hoşça kalın. Mekkavi…
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt