Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

YORUMSUZ... (3 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: YORUMSUZ...

selamün aleyküm, ilginç bir kare gerçekten.. biz müslümanlar böyle çabalasak, ya müslüman olmayanların hidayetine vesile olurduk, ya da içimizdeki ''müslümanlar''ı uyandırırdık..birilerine Allah'ı, ölümü, tevbenin gerekliliğini ve de önemini anımsatmış olurduk.. ama galiba daha çok yol kat etmemiz gerekiyor.. her ne kadar mizahi bir kare olarak görünse de aslında ibretlelik yanı çok daha ağır basıyor.. emeğinize sağlık.rabbim razı olsun inşallah.. selametle
 

Zinnire

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2006
Mesajlar
325
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

s.a.muaz kardeşim Allah razı olsun bak bende öğrenmiş oldum nasuh tevbesinin manasını.sağolasın...
Selam ve dua ile....
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: YORUMSUZ...

S.A.ALLAH RAZI OLSUN.KARDEŞİM NE GÜZEL ÖRNEK OLMUŞ.RESİM EKLENECEKSE BÖYLE OLACAK İŞTE,HEM ESPRİ YÖNÜ OLACAK HEM DE İSLAMİ BİLGİ SUNACAK.ÇOK BEĞENDİM.NASUHTEVBE KAVRAMINI MERAK ETTİRİP KALICI BİR ŞEKİLDE ÖĞRETMİŞ OLUYORSUN.A.E.O.
 

x_asri_saadet_x

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2007
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

m_muaz yazdı:
huzunlu_gurbet yazdı:
selamunaelykum bisey sorabilirmiyim acaba nasuh tevbesi nedemek bilmeden bisey soylemek istemedim ALLAH razi olsun selam ve dua ile.;:):):)


S.A.
BUYRUN..NASUH TÖVBENİN TANIMI...

Nasuh Tövbesi Nasıl Olur ?
Yazar Administrator
09 08 2004
Allahu Teala tövbenin fazileti konusunda kendilerini özel olarak muhatap aldığı müminlere şöyle emretmiştir:

“Ey iman edenler! Nasûh/samimi bir tövbe ile Allah’a tövbe ediniz. Umulur ki Rabbiniz günahlarınızı örter ve sizi altlarından nehirler akan cennetlere koyar.” [Tahrim 66/8.]

Ayette geçen “nasûh” ifadesi samimiyet manasına gelen nush kökünden gelmektedir. Bu kelime Arapça’da kullanılan “feûl” vezninde olup samimiyette çok ileri dereceyi ifade eder. Buna mübalağa sığası denir. Bu kelime “nasûhan” şeklinde de okunmuştur ki bu durumda masdar olmaktadır. Manası: “Sırf Allah için tövbe ediniz” demektir. “Nasûh” kelimesinin sırf, sade, yalın manasına gelen “nısah” kökünden türediği de söylenmiştir. Buna göre mana: Hiçbir şeye bağlı olmayan ve hiçbir şeyin de kendisine bağlı olmadığı, sırf Allah için olan bir tövbe ile tövbe ediniz, başka bir gaye gütmeyiniz, demektir. Bu da, hiçbir kötülüğe bulaşmadan istikametle taate devam etmek, imkan bulduğunda herhangi bir günaha girme düşüncesine sahip olmamak, şehvetini ve kalbî hislerini birleştirerek hevası için günah işlediği gibi, aynı günahı sırf Allah rızası için terk etmektir.

Kul heva denen kötü arzulardan temiz bir kalp ile ve sünnete uygun güzel salih amelle Allahu Teala’nın huzuruna geldiği zaman, kendisine güzel bir netice verilir. O zaman daha önceden kaçırdığı güzel hâli de elde eder. İşte bu, nasûh tövbesidir. Onu yapan kul, çokça tövbe eden, güzelce temizlenen ve Allah’ın sevgilisi olan birisidir. Bunlar Allah tarafından daha önce hakkında iyilikle hüküm verilen kimselerin hâl ve haberleridir. Kime Rabbi tarafından kendisini destekleyecek bir nimet (tevfik-i ilâhî) verilmişse, Allah onunla kulunu kötülüklere bulaşmaktan korur. Bu kimse Allahu Teala’nın ayet-i kerimede:

“Hiç şüphesiz Allah, çokça tövbe edenlerle güzelce temizlenenleri sever,”[ Bakara 2/222.] hitabıyla kast ettiği kimsedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) de:

“Tövbe eden Allah’ın dostudur.”[ Yüce Allah’ın tövbe den kimseyi seveceğini bildiren biraz fazlı lafızdaki bir hadis için bkz: Ahmed, Müsned, I, 86; Ebu Ya’la, Müsned, No: 483; Ebu Nuaym, Hilye, III, 209; Elbani, Daife, No: 95-96.]

“Gerçekten tövbe eden kimse, hiç günah işlememiş kimse gibidir,”[ İbn Mace, Zühd, 30; Beyhaki, Sünen, X, 154; Heysemî, Mecmau’z-Zevaid, X, 200; Elbani, Zaife, 615-616.] buyurmuştur.

Hasan-i Basrî’ye, nasûh tövbesinin ne olduğu sorulunca, şöyle cevap vermiştir: “O, kalp ile pişman olmak, dil ile istiğfar edip Allah’tan affını istemek, azalarla günahları terk etmek ve içten bir daha günaha dönmemeye karar vermektir.”

Ebu Muhammed Sehl demiştir ki: “Şu insanlara tövbeden daha gerekli bir şey ve tövbe ilmini bilmemelerinden dolayı daha şiddetli bir azap yoktur. Bugün insanlar tövbe ilmini bilmemektedirler.”

Yine o demiştir ki: “Kim, tövbe farz değildir, derse, o kafirdir. (Onun bu sözüne razı olup tövbenin farz olmadığını düşünen de kafirdir.”)

Şu söz de Sehl’e ait: “Gerçek tövbe eden, bir an ve bir nefes de olsa taatlarındaki gafletine tövbe eden kimsedir.”

Hz. Ali, tövbeyi terk etmeyi manevî körlük olarak görmüş, onu zanna tabi olmak ve zikri unutmakla bir arada ifade etmiş ve uzunca bir konuşmasının içinde şöyle söylemiştir:

“Kimin kalbi körelirse, Allah’ın zikrini unutur, zanna tabi olur, tövbe etmeden ve boyun bükmeden mağfiret olmayı ister.”

Samimi bir tövbenin farzı, günahı günah olarak kabul etmek, yapılan zulmü itiraf etmek, nefsin hevaî/kötü arzularına kızmak, onu kötü amellerdeki ısrarından vazgeçirmek, gücü yettiği kadar gıdasını/rızkını haramdan temizlemektir. Çünkü helal yemek salihlerin temel prensiplerindendir. Sonra da daha önceki günah ve isyanlara pişman olmaktır. Pişmanlığın hakikati ki eğer pişmanlık gerçek ise, kendisini pişman eden şeylerin benzerine bir daha dönmemektir.

Tövbenin bir farzı da, istikamet üzere emre uymak ve yasak şeylerden kaçınmaktır. Gerçek istikamet, kulun ömründe daha önceki gibi sakat ve bozuk şeylere düşmemek, bütünüyle Allah’a yönelmiş kimselerin yoluna tabi olmak, kendini eski haline döndürecek cahillerle arkadaş olmamak, sonra batılla meşgul olduğu günlerde ifsat ettiklerini düzeltmekle uğraşmak ve böylece tövbe edip bozuk halini ıslah eden salihlerden olmaya çalışmaktır. Hiç şüphesiz Allahu Teala iyilerin ecrini zayi etmediği gibi, bozguncuların amelini de (onlar tövbe etmediği sürece) düzeltmez.

Tövbe edene gereken şeylerden birisi de, kötülüklerini iyiliklerle, iyiliklerini de daha güzelleriyle değiştirmektir. Tövbesinin tam olarak gerçekleşmesi, Allah’a dönüşünün güzel ve günahları iyiliklere çevrilen kimselerden olması için böyle yapması zaruridir. Çünkü bu değişme dünyada olmaktadır. Kötü ameller iyi amellere çevrilmektedir. Şu ayet-i kerime bunu göstermektedir:

“Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar, Allah, onlarda bulunanı değiştirmez.” [ Ra’d 13/11.]

Demek ki, insanlar içlerindeki bir kötülüğü iyiliğe çevirdiklerinde, kötü halleri iyiliklere çevrilmiş olacaktır.
Kalplerin Azığı (Kutu'l Kulüp)


ALLAH C.C. RAZI OLSUN SİZLERDEN İNSALLAH!...
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

aliye_aliye yazdı:
selamün aleyküm, ilginç bir kare gerçekten.. biz müslümanlar böyle çabalasak, ya müslüman olmayanların hidayetine vesile olurduk, ya da içimizdeki ''müslümanlar''ı uyandırırdık..birilerine Allah'ı, ölümü, tevbenin gerekliliğini ve de önemini anımsatmış olurduk.. ama galiba daha çok yol kat etmemiz gerekiyor.. her ne kadar mizahi bir kare olarak görünse de aslında ibretlelik yanı çok daha ağır basıyor.. emeğinize sağlık.rabbim razı olsun inşallah.. selametle


VE A.SELAM ...COK HAKLISINIZ...RABBİM RAZI OLSUN YORUMUNUZ İÇİN SELAMETLE KALIN...
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

Shehla yazdı:
s.a.muaz kardeşim Allah razı olsun bak bende öğrenmiş oldum nasuh tevbesinin manasını.sağolasın...
Selam ve dua ile....


VE A.SELAM KARDEŞİM..SENDEN DE RAHMAN RAZI OLSUN ..SELAMETLE KALIN...
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

ADALETIMAHZA yazdı:
S.A.ALLAH RAZI OLSUN.KARDEŞİM NE GÜZEL ÖRNEK OLMUŞ.RESİM EKLENECEKSE BÖYLE OLACAK İŞTE,HEM ESPRİ YÖNÜ OLACAK HEM DE İSLAMİ BİLGİ SUNACAK.ÇOK BEĞENDİM.NASUHTEVBE KAVRAMINI MERAK ETTİRİP KALICI BİR ŞEKİLDE ÖĞRETMİŞ OLUYORSUN.A.E.O.

VE A.SELAM ..ABLA..ALLAH C.C. RAZI OLSUN...HAKLISINIZ..SELAMETLE KALIN..
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

x_asri_saadet_x yazdı:
m_muaz yazdı:
huzunlu_gurbet yazdı:
selamunaelykum bisey sorabilirmiyim acaba nasuh tevbesi nedemek bilmeden bisey soylemek istemedim ALLAH razi olsun selam ve dua ile.;:):):)


S.A.
BUYRUN..NASUH TÖVBENİN TANIMI...

Nasuh Tövbesi Nasıl Olur ?
Yazar Administrator
09 08 2004
Allahu Teala tövbenin fazileti konusunda kendilerini özel olarak muhatap aldığı müminlere şöyle emretmiştir:

“Ey iman edenler! Nasûh/samimi bir tövbe ile Allah’a tövbe ediniz. Umulur ki Rabbiniz günahlarınızı örter ve sizi altlarından nehirler akan cennetlere koyar.” [Tahrim 66/8.]

Ayette geçen “nasûh” ifadesi samimiyet manasına gelen nush kökünden gelmektedir. Bu kelime Arapça’da kullanılan “feûl” vezninde olup samimiyette çok ileri dereceyi ifade eder. Buna mübalağa sığası denir. Bu kelime “nasûhan” şeklinde de okunmuştur ki bu durumda masdar olmaktadır. Manası: “Sırf Allah için tövbe ediniz” demektir. “Nasûh” kelimesinin sırf, sade, yalın manasına gelen “nısah” kökünden türediği de söylenmiştir. Buna göre mana: Hiçbir şeye bağlı olmayan ve hiçbir şeyin de kendisine bağlı olmadığı, sırf Allah için olan bir tövbe ile tövbe ediniz, başka bir gaye gütmeyiniz, demektir. Bu da, hiçbir kötülüğe bulaşmadan istikametle taate devam etmek, imkan bulduğunda herhangi bir günaha girme düşüncesine sahip olmamak, şehvetini ve kalbî hislerini birleştirerek hevası için günah işlediği gibi, aynı günahı sırf Allah rızası için terk etmektir.

Kul heva denen kötü arzulardan temiz bir kalp ile ve sünnete uygun güzel salih amelle Allahu Teala’nın huzuruna geldiği zaman, kendisine güzel bir netice verilir. O zaman daha önceden kaçırdığı güzel hâli de elde eder. İşte bu, nasûh tövbesidir. Onu yapan kul, çokça tövbe eden, güzelce temizlenen ve Allah’ın sevgilisi olan birisidir. Bunlar Allah tarafından daha önce hakkında iyilikle hüküm verilen kimselerin hâl ve haberleridir. Kime Rabbi tarafından kendisini destekleyecek bir nimet (tevfik-i ilâhî) verilmişse, Allah onunla kulunu kötülüklere bulaşmaktan korur. Bu kimse Allahu Teala’nın ayet-i kerimede:

“Hiç şüphesiz Allah, çokça tövbe edenlerle güzelce temizlenenleri sever,”[ Bakara 2/222.] hitabıyla kast ettiği kimsedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) de:

“Tövbe eden Allah’ın dostudur.”[ Yüce Allah’ın tövbe den kimseyi seveceğini bildiren biraz fazlı lafızdaki bir hadis için bkz: Ahmed, Müsned, I, 86; Ebu Ya’la, Müsned, No: 483; Ebu Nuaym, Hilye, III, 209; Elbani, Daife, No: 95-96.]

“Gerçekten tövbe eden kimse, hiç günah işlememiş kimse gibidir,”[ İbn Mace, Zühd, 30; Beyhaki, Sünen, X, 154; Heysemî, Mecmau’z-Zevaid, X, 200; Elbani, Zaife, 615-616.] buyurmuştur.

Hasan-i Basrî’ye, nasûh tövbesinin ne olduğu sorulunca, şöyle cevap vermiştir: “O, kalp ile pişman olmak, dil ile istiğfar edip Allah’tan affını istemek, azalarla günahları terk etmek ve içten bir daha günaha dönmemeye karar vermektir.”

Ebu Muhammed Sehl demiştir ki: “Şu insanlara tövbeden daha gerekli bir şey ve tövbe ilmini bilmemelerinden dolayı daha şiddetli bir azap yoktur. Bugün insanlar tövbe ilmini bilmemektedirler.”

Yine o demiştir ki: “Kim, tövbe farz değildir, derse, o kafirdir. (Onun bu sözüne razı olup tövbenin farz olmadığını düşünen de kafirdir.”)

Şu söz de Sehl’e ait: “Gerçek tövbe eden, bir an ve bir nefes de olsa taatlarındaki gafletine tövbe eden kimsedir.”

Hz. Ali, tövbeyi terk etmeyi manevî körlük olarak görmüş, onu zanna tabi olmak ve zikri unutmakla bir arada ifade etmiş ve uzunca bir konuşmasının içinde şöyle söylemiştir:

“Kimin kalbi körelirse, Allah’ın zikrini unutur, zanna tabi olur, tövbe etmeden ve boyun bükmeden mağfiret olmayı ister.”

Samimi bir tövbenin farzı, günahı günah olarak kabul etmek, yapılan zulmü itiraf etmek, nefsin hevaî/kötü arzularına kızmak, onu kötü amellerdeki ısrarından vazgeçirmek, gücü yettiği kadar gıdasını/rızkını haramdan temizlemektir. Çünkü helal yemek salihlerin temel prensiplerindendir. Sonra da daha önceki günah ve isyanlara pişman olmaktır. Pişmanlığın hakikati ki eğer pişmanlık gerçek ise, kendisini pişman eden şeylerin benzerine bir daha dönmemektir.

Tövbenin bir farzı da, istikamet üzere emre uymak ve yasak şeylerden kaçınmaktır. Gerçek istikamet, kulun ömründe daha önceki gibi sakat ve bozuk şeylere düşmemek, bütünüyle Allah’a yönelmiş kimselerin yoluna tabi olmak, kendini eski haline döndürecek cahillerle arkadaş olmamak, sonra batılla meşgul olduğu günlerde ifsat ettiklerini düzeltmekle uğraşmak ve böylece tövbe edip bozuk halini ıslah eden salihlerden olmaya çalışmaktır. Hiç şüphesiz Allahu Teala iyilerin ecrini zayi etmediği gibi, bozguncuların amelini de (onlar tövbe etmediği sürece) düzeltmez.

Tövbe edene gereken şeylerden birisi de, kötülüklerini iyiliklerle, iyiliklerini de daha güzelleriyle değiştirmektir. Tövbesinin tam olarak gerçekleşmesi, Allah’a dönüşünün güzel ve günahları iyiliklere çevrilen kimselerden olması için böyle yapması zaruridir. Çünkü bu değişme dünyada olmaktadır. Kötü ameller iyi amellere çevrilmektedir. Şu ayet-i kerime bunu göstermektedir:

“Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar, Allah, onlarda bulunanı değiştirmez.” [ Ra’d 13/11.]

Demek ki, insanlar içlerindeki bir kötülüğü iyiliğe çevirdiklerinde, kötü halleri iyiliklere çevrilmiş olacaktır.
Kalplerin Azığı (Kutu'l Kulüp)


ALLAH C.C. RAZI OLSUN SİZLERDEN İNSALLAH!...

Rabbim cümlemizden razı olur inşaAllah selametle..
 

tevbekar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Ağu 2006
Mesajlar
548
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

nerde bizde böyle cesaret:(.... Allah razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş

B)selam ve dua ile... Allah'a emanet olunB)
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

tevbekar yazdı:
nerde bizde böyle cesaret:(.... Allah razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş

B)selam ve dua ile... Allah'a emanet olunB)

Rabbim cümlemizden razı olsun inşaAllah selametle kalın..
 

seher vakit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
1,103
Tepki puanı
0
Puanları
0
Konum
berlin
RE: YORUMSUZ...

SELAMÜNALEYKÜM KARDESIM ALLAH RAZI OLSUN
EMEGINIZE SAGLIKB)
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

seher vakit yazdı:
SELAMÜNALEYKÜM KARDESIM ALLAH RAZI OLSUN
EMEGINIZE SAGLIKB)

ve aleykum selam...ecmain kardeşim..sağolasınız selametle..
 

imported_VUSLATIN_GULLERI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 May 2007
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

:)
:)

Yazı Boyutu : Default 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Yazı Rengi: Default Kestane Rengi Kırmızı Turuncu Kahverengi Sarı Yeşil Kireç Zeytin Yeşil Siyanür Mavi Kapalı Mavi Mor Menekşe Rengi Siyah Gri Gümüş Beyaz
AMİN İNŞ. ALLAH CELLE CELALUH BİZEDE NASİP ETSİN
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YORUMSUZ...

VUSLATIN_GULLERI yazdı:
:)
:)

Yazı Boyutu : Default 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Yazı Rengi: Default Kestane Rengi Kırmızı Turuncu Kahverengi Sarı Yeşil Kireç Zeytin Yeşil Siyanür Mavi Kapalı Mavi Mor Menekşe Rengi Siyah Gri Gümüş Beyaz
AMİN İNŞ. ALLAH CELLE CELALUH BİZEDE NASİP ETSİN


amin kardeşim ecmain..selametle..
 

sınan_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
466
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
yorumsuz ama ben bir yorum yapayım...:D:D:D:D

Selamünaleyküm;

Allah razı olsun bunu biz yapamazdık yapamayız da... neden dersen bizde daha cumhuriyet özgürlüğünün kavramını bilmeyen kişiler mevcut... Böyle birşey yapılmaya kalkılsa bir zamanların yeniçerileri gibi başımıza üşüşür yetkililer sesimizi bastırmak ister nede olsa huzursuzluk çıkmasın gaye buya..;)

haklısın kardeşim sözlerine katılıyorum rabbim yar ve yardımcımız olsun..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt