EHL-İ BEYT
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 21 Mar 2009
- Mesajlar
- 731
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
YEZİD'İN MECLİSİNDE EHL-İ BEYT (AS)
Hüseyn'in (a) ehl-i beyti iplerle bağlı bir halde Yezid'in meclisine götürüldü. O durumda Yezid'in karşısına çıkınca Ali b. Hüseyn (a) buyurdu:
"Ey Yezid, seni Allah'a ant veriyorum, eğer Resulullah (s) bizi bu halde görürse sence ne yapar?"
Yezid'in emriyle ehl-i beytin kollarındaki ipler çözüldü.
Sonra Hüseyn'in (a) başını onun karşısına bıraktılar ve kadınları da arka tarafta oturttular ki o mukaddes başı görmesinler.
Fakat Ali b. Hüseyn (a) gördü. Zeyneb de Hüseyn'in (a) başını görünce
her iki eliyle kendi yakasına yapışıp kalpleri sarsan hazin bir sesle dedi:
"Ey Hüseyn, ey Resulullah'ın (s) habibi, ey Mekke ve Mina'nın oğlu,
ey Seyyidet'ün Nisa Fatimet'üz Zehra'nın (a) oğlu, ey Mustafa'nın (s) kızının oğlu."
Ravi şöyle diyor: Zeyneb mecliste olanların tümünü ağlattı ve Yezid de susmuştu artık.
Bu arada Yezid'in evinde bulunan Beni Haşim'den bir kadın Hüseyn için ağlıyor ve diyordu:
"Ey habibim, ey Ehl-i Beyt'imin efendisi, ey Muhammed'in (s) evladı, ey kumların ve yetimlerin baharı ve ey zinazadelerin oğulları tarafından öldürülen." Onu duyan herkes ağladı.
Yezid bir hezaren kamışı istedi ve onunla Hüseyn'in (a) dudak ve dişlerine vurmaya başladı.
Ebu Burze-i Eslemi Yezid'e hitaben dedi:
"Vay olsun sana Yezid!
Fatıma'nın (a) oğlu Hüseyn'e (a) çukubla mı vuruyorsun?
Oysa ki ben Resulullah'ın (s), Hüseyn ve kardeşi Hasan'ın (aleyhimes selam) dişlerini öperek ve emerek
"Siz ikiniz cennet gençlerinin efendilerisiniz, Allah sizi öldürenleri öldürsün, lanet etsin ve onları cehenneme atsın.
Ne de kötü bir yerdirir orası" dediğini görmüş ve duymuş biriyim.
Yezid buna öfkelenerek onu meclisten dışarı çıkarmalarını emretti
ve sonra da İbn-i Zebari'nin şiirini okumaya başladı:
"Keşke Bedir savaşında öldürülen kabilemin büyükleri olsalardı da,
Hazrec kabilesinin, kılıçlarımızın inmesiyle nasıl inlediğini görselerdi.
Görselerdi de bunun sevinciyle çığlık atarak 'Ey Yezid, ellerin kırılmasın' deselerdi.
Biz Beni Haşim büyüklerini öldürerek Bedir savaşının yerine hesap ettik.
Ahmed'in yaptıklarından ötürü, onun oğullarından intikam almazsam Hindif oğullarından değilim."
Hüseyn'in (a) ehl-i beyti iplerle bağlı bir halde Yezid'in meclisine götürüldü. O durumda Yezid'in karşısına çıkınca Ali b. Hüseyn (a) buyurdu:
"Ey Yezid, seni Allah'a ant veriyorum, eğer Resulullah (s) bizi bu halde görürse sence ne yapar?"
Yezid'in emriyle ehl-i beytin kollarındaki ipler çözüldü.
Sonra Hüseyn'in (a) başını onun karşısına bıraktılar ve kadınları da arka tarafta oturttular ki o mukaddes başı görmesinler.
Fakat Ali b. Hüseyn (a) gördü. Zeyneb de Hüseyn'in (a) başını görünce
her iki eliyle kendi yakasına yapışıp kalpleri sarsan hazin bir sesle dedi:
"Ey Hüseyn, ey Resulullah'ın (s) habibi, ey Mekke ve Mina'nın oğlu,
ey Seyyidet'ün Nisa Fatimet'üz Zehra'nın (a) oğlu, ey Mustafa'nın (s) kızının oğlu."
Ravi şöyle diyor: Zeyneb mecliste olanların tümünü ağlattı ve Yezid de susmuştu artık.
Bu arada Yezid'in evinde bulunan Beni Haşim'den bir kadın Hüseyn için ağlıyor ve diyordu:
"Ey habibim, ey Ehl-i Beyt'imin efendisi, ey Muhammed'in (s) evladı, ey kumların ve yetimlerin baharı ve ey zinazadelerin oğulları tarafından öldürülen." Onu duyan herkes ağladı.
Yezid bir hezaren kamışı istedi ve onunla Hüseyn'in (a) dudak ve dişlerine vurmaya başladı.
Ebu Burze-i Eslemi Yezid'e hitaben dedi:
"Vay olsun sana Yezid!
Fatıma'nın (a) oğlu Hüseyn'e (a) çukubla mı vuruyorsun?
Oysa ki ben Resulullah'ın (s), Hüseyn ve kardeşi Hasan'ın (aleyhimes selam) dişlerini öperek ve emerek
"Siz ikiniz cennet gençlerinin efendilerisiniz, Allah sizi öldürenleri öldürsün, lanet etsin ve onları cehenneme atsın.
Ne de kötü bir yerdirir orası" dediğini görmüş ve duymuş biriyim.
Yezid buna öfkelenerek onu meclisten dışarı çıkarmalarını emretti
ve sonra da İbn-i Zebari'nin şiirini okumaya başladı:
"Keşke Bedir savaşında öldürülen kabilemin büyükleri olsalardı da,
Hazrec kabilesinin, kılıçlarımızın inmesiyle nasıl inlediğini görselerdi.
Görselerdi de bunun sevinciyle çığlık atarak 'Ey Yezid, ellerin kırılmasın' deselerdi.
Biz Beni Haşim büyüklerini öldürerek Bedir savaşının yerine hesap ettik.
Ahmed'in yaptıklarından ötürü, onun oğullarından intikam almazsam Hindif oğullarından değilim."