Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU? (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

m_muaz yazdı:
selamun aleykum


Rahman razı olsun herkesin ihtiyacı ve bilinmesi gereken bir paylaşım olmus cok güzeldi emeginize saglık herşeyimizi layıkıyla yapmak duası ile selametle kalın...

ve aleyküm selam, Allah razı olsun inş. beğendiğinize sevindim.. amin duanıza.. selametle kalın.Allaha emanet olun.. dua ile
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

hafize yazdı:
Dindarlaşma mı İslamlaşma mı?

Kutsalı olmayan bir din anlayışı, mukaddesi olmayan bir Müslüman modeli… Başörtüsü sorununu enflasyondan daha az önemli bulan, İmam Hatiplerin katsayı sorununu sorundan bile saymayan bir dindarlık söz konusu.
İddialardan, taleplerinden vazgeçmiş, inandığı gibi yaşamak yerine yaşadığı gibi inanmaya başlamış, davasız, gayesiz tuzu kuru bir dindar tipi ortaya çıktı. Din ve dini hayat önceliğimiz olmaktan çıktı. Gittikçe dünyevileşiyoruz. Dünya hayatımız laikleşmeye, sekülerleşmeye başladı. Artık insanların derdi İslamiyet değil. İslam artık önplanda değil, arkaplanda tutuluyor. Neresinden bakarsanız bakın, Türkiyede 1999dan sonra yaşanan dindarlaşma (İslamlaşma diyemeyeceğim) sürecinde arızalar var. Bu sonuca baktığımızda özellikle 28 Şubat sürecinde ortaya atılan "Ilımlı İslam", "Türk İslamı" veya "Amerikan İslamı" gibi projelerin gerçekleştiği endişesine kapılıyoruz. Anlaşılan laik toplum mühendislerinin başkalaştırma aşısı tuttu…B)


katkınız için Allah razı olsun Hafize annem.. selametle kalın..B)
 

fa_tih

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Haz 2007
Mesajlar
124
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

Malesef bu sorunları yaşıyoruz. Aslında çözümüde hemen hemen herkes biliyor.Ne diyelim Allah korusun....Bu tür konuları paylaştığın için Allah razı olsun.Selametle
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

cemil cemil yazdı:
Bir gazinoda solisti dinlerken kendinden geçen, ona eşlik eden, kalkıp oynayan gençlere ne anlatabilirsin? Manevi duygularını müzikle tatmin etmiş, kendini güftelerin, bestelerin seline kaptırmış gencin elinden tutabilir misin? Sen elini uzatsan da, o elini uzatır mı?

"Sevgilim" deyince birisini hatırlıyor veya hayal ediyorsa, ona İslami değerleri sevdirebilir misin?

Sabahın erken saatlerinde yollara düşen, kar kış demeyen, gişenin önünde saatlerce bekleyen, açılan kapıdan bin bir zahmetle içeri giren, tribünlerde bağırıp çağıran, oyuncuları ayakta alkışlayan, sloganlar atan, gol atıldı mı çılgınlara dönen, yanlış kararda hakeme demediğini bırakmayan, sonra karşı taraftarları öldürmeye, yaralamaya kalkışan gence hangi manevi değerleri anlatabilirsin?

Renkli lambalar, yarı karanlık bir meyhane yahut birahane, orada oturmuşlar, çerezini atıştırıp, kadehini yudumlayan, hayatın ağırlığıyla iki kat olan, ümitlerini yitiren, mazinin pişmanlıklarını, geleceğin evhamlarını hatırlamamak için içtikçe içen, her türlü düşünceye düşman olan, kadehlerde zevkini, neşesini arayan yahut sızıp yatan insana ne söyleyebilirsin?

Para kazanmanın da, harcamanın da bir zevki vardır. Bu zevk kumarda doruğa çıkar. Adam kağıda, zara yahut rulete kilitlenmiş. Kazansa, o parayla mukaddes değerlerden uzaklaştıkça uzaklaşacak, kaybetse tükenmiş olacak; böyle bir kimsenin, gönlüne, kalbine nasıl girebilirsin?

Çaldılar... İnsanları iyilikten, güzellikten, ölçüden, ahenkten çalıp, bin bir derdin içine attılar, hangisine ne diyebilirsin?

Menfaat ve eğlence insanları alıp götürmüş, hangisini kitaba, mabede, ibadete döndürebilirsin?

Oyun, yediden yetmişe oyun. Bu yaşlı bebekler ne zaman rüştüne erip, ne zaman akılları başlarına gelecek?

Aylak aylak gezene, zamanını öldürmeye çalışana, tembele, cahile ne diyeceksin?

Televizyon programları sabahlara kadar sürüyor. Seyirciler ne alıyor, ne veriyor? Kanallara tek tek bakan "Bu da olmasa zaman geçmeyecek" diyen, zamanla beraber giden, kendini bilmeyecek, bilmediği alemde çalınan ömrün hesabını verecek, hatırlatabilir misin?

Diyar diyar dolaştım, insanlara baktım, baktım!.. Bu insanlar böyle mi olmalıydı? Ne diyebilirsin?

Ey kalabalık şehirlerde yaşayan yalnız insan! Milleti senden çaldılar. Edebi, muhabbeti, dostluğu çaldılar.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

cemil cemil yazdı:
İslam Gençliği Nasıl Olmalı
20/05/2007


Gittikçe artış eğilimi gösteren intihar, yaralama, öldürme, cinayet, kapkaççılık, terör ve global savaş tehlikesi gibi modern çağla birlikte azgınlaşan insanın varlığını tehdit ve yok etmeye yönelik eylemlerin de dayatması ile birlikte din ve ahlak eğitimi, hem akademik hem de pratik anlamda yeniden insanlığın gündemine girmiştir. Özellikle gençler arasında İslamiyet"e ve manevi değerlere karşı büyük bir ilgi duyulmaya başlanılmıştır.



Dikkatinin kendine yöneldiği gençlik döneminde, ruh ve bedenden oluşan varlık yapısının farkına varan genç, içinde bulunduğu dünyanın sınırlılıklarına takılmadan kendini yerli yerine konumlandırabilmesi için, aşkın ve insanın varlık özüyle örtüşen evrensel değerler sistemine ihtiyaç duymaktadır. Fakat gençlik dönemindeki hakikat özlemi ve anlam arayışı, maddi değerlere ve haz kültürüne dayalı modern dünyada imkânsız gibidir.

Bu bağlamda İslam dini ve önderleri gençlere çok önem vermiş, yüce insani kemallere gençlik döneminde ulaşıla bileceğini hatırlatarak, özel bir eğitim metodu sunmuştur.

İslam"ın vazgeçilemez temel esaslarından biri “Nesil güvenliği”dir. Eşsiz bir hayat nizamı olan İslam, ortaya koyduğu “Akıl, din, can, mal ve nesil güvenliği” kuralı ile insanlık için asla vazgeçilemez olan bu beş temel unsurun korunmasını kesin bir dille emretmiş, bunun temini için kesin hükümler koymuştur.

Bilindiği üzere, insan hayatındaki hemen her türlü pozitif ve negatif davranışların kökleri, küçüklük ve gençlik dönemlerine kadar uzanır, oralarda gizlidir. Ailevî hayattan tutun da okul hayatına, çevre hayatına kadar. Bütün insanlar ilk yaratılışta İslam fıtratı üzere doğarlar; yetiştiricilerinin ellerinde muhtelif dinlerle yoğrulur, ama din farkı mahfuz, karakter değişimi diye bir şey söz konusu olmaz. Zira insanoğlu kendi mahiyetini değiştirmeye muktedir değildir. Efendimiz (s.a.a) de bu gerçeği: “Bir dağın yer değiştirdiğini duyarsanız inanınız; fakat bir insanın karakterini değiştirdiğini duyarsanız inanmayınız; çünkü karakter, yaratıldığı hal üzere olur.” sözleriyle ifade buyurmuşlardır. Bu yüzden gençlik döneminde oluşan karekteristik özellikler islam-i bir şekil bulmalıdır.

İslam toplumunda tertemiz bir fıtratla -yani İslâmî hakikatleri kabul etmeye meyilli olarak- dünyaya geldiği kabul edilen yeni nesil, temiz fıtratı bozulmadan manevî değerlerle büyütülmeli, helal lokma ve İslâmî terbiye ile eğitilmeli ve böylece Kuran"ın ifadesiyle “göz nuru olacak bir nesil” yetiştirilmelidir.

Kuran-ı Kerim, Rahman'ın has kullarının; “Ey Rabbimiz! Eşlerimizden ve zürriyetimizden gözümüzün nuru olacak kimseleri bizlere ihsan eyle!” diye dua ettiklerini bildirmektedir. Gözlerimizin nuru ve sürûru, gönüllerimizi aydınlığı ve mutluluğu olacak genç nesil, dünya ve ahiret mutluluğuna vesile olan nesildir. Dualarında sık sık “Allah"ım!.. Eşlerimizi ve neslimizi bizim için bereketli eyle!” diye niyaz eden Peygamberimiz de (s.a.a.) de “Bereketli Nesil”in önemini ve değerini vurgulamaktadır.

“Yepyeni bereketli bir nesil” yetiştirme göreviyle yükümlü Efendimiz (s.a.a.), zulüm ve baskı asrı olan karanlık Orta Çağ"da, Cahiliyet Döneminde, dikenler ve ayrık otları arasında gerçekten gül gibi tertemiz pırıl pırıl bir nesil yetiştirmiştir.

Hz. Resulullah (s.a.a.) hayatını gençlere adamıştı. O, Rahmet Peygamberi olarak gençlere sonsuz sevgi, şefkat ve hoşgörü ile muamele ediyordu. O'nun getirdiği Yüce Dinin iman, cihad, takva, ihlâs, ilim, ubudiyet ve medeniyet anlayışı özellikle gençlerde derhal yankısını buluyordu. Gençler, İslâm'ı kabul etmeye yaşlılardan daha yakın idi.

Peygamberimizin bu görevi aynen eğiticiler içinde geçerlidir, mürebbiler nesilleri mahir birer usta gibi inşa etmeliler. Psikolojik ve sosyolojik zemine münasip bir yapılanmaya gitmeliler. Ayakları yerden kesilmiş his ve hevesleri birer fikir gibi algılayarak tatbik sahasına koymaya kalkışmamalılar. Bu arada belirtelim ki kuşaklar arası sıçramalara, yeni nesillerin öncekileri geçmesine, belki daha yerinde ifadesiyle –tıpkı bayrak devir teslimi gibi- onların yerlerine geçmelerine bilinçli bir şekilde müsaade etmeliler. Yaşça büyük olanlar, arkadan gelen daha kabiliyetli nesle geçiş hakkı tanımadan önce onları dengeli bir terbiyeden geçirmeli ki geçiş esnası ve sonrası saygıya ve o saygı üzerine kurulan manevî sisteme bir eksiklik gelmesin.

Gençlerde bazı eksiklikler ve kusurlar görenler, bunun sorumlularının sadece gençler olmadığını, bu konuda anne-baba, arkadaş, çevre, okul, sistem ve yönetimin olumsuz katkısı olabileceğini de göz önünde bulundurmalıdırlar. Kendi kusurlarını gençlere yükleyenler sadece kendilerini aldatmaktadırlar. Görevimiz; sevgili Peygamberimiz (s.a.a) gibi gençliğe kucak açmak, gençlerin maddî-manevî problemleriyle ilgilenmek, temel İslâmî prensiplerden taviz vermeden gençliğe destek olmak, gençlerin cesaretiyle yaşlıların deneyimini birleştirebilmektir.

Her insanın maddî-manevî kabiliyetleri kendine göredir, mutlak eşitlik asla söz konusu değildir. Dolayısıyla hiçbir insanın ideal burcu, diğer bir insanla aynı olamaz. Buna göre her fert, daha çocukluk döneminden başlamak üzere özellikle gençlik yıllarında özel bir eğitim, öğretim ve yönlendirmeye tabi tutulmalıdır. Gerçekte genç, idealize edildiği “hedef”e kendisini ulaştıracak altyapıyı yine gençlik Bu döneminde elde eder. Gençlerin eğitimini üstlenenlerin (anne-baba, öğretmen, âlim…) Ona: “Salih ameller, sağlam imandan doğar.”, “Genç Adam! Muhtaç olduğun kudret, kalbindeki sağlam imanda mevcuttur.” diyebilmek için o iman ve ameli bizzat yaşayarak ortaya koyması gerekmektedir.

Hz. Resulullah (s.a.a) “Ey gençler topluluğu” diye başlayan hadis-i şerifleriyle özellikle gençleri uyarıyordu. Gençler O'ndan aldıkları cihad aşkıyla Uhud Savaşı öncesinde Medine dışında savaşmak için can atıyorlardı. Resûl-i Ekrem"in (s.a.a) takdirine layık olan gençlik; Kitabımızda; “Rablerine iman eden genç adamlar” ifadesiyle takdir edilen Kehf Ashabı gibi imanlı, mücahid, ahlak ve fazilet sahibi, Hakkı haykırmaktan korkmayan cesur gençlik idi.

O"nun hadislerinde, “Allah"a kulluk içinde yetişen genç”, Cenab-ı Hakkın arşının gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet günü'nde arşın gölgesinde gölgelendirilecek ve Allah"ın özel ikramına layık olacak yedi seçkin grup arasında adaletli devlet başkanı"ndan hemen sonra ikinci sırada zikredilmektedir.

Dinamizm, fedakârlık, çalışkanlık, cömertlik, ahlak, hizmet, hicret, davet, tebliğ, cesaret… Hadislerde buyrulan örnek Müslüman gencin özellikleridir.

Müslüman genç, öncelikle kendisini tüm ilim silahlarıyla kuşandırır. Elde ettiği ilmî seviyenin yeterli olduğu kanaatine varmamalı, ilim yolunda hırslı, açgözlü ve son derece gayretli olmalıdır. İlim adamının bu psikolojik özelliği, hadiste işadamının psikolojik özelliğiyle karşılaştırılarak anlatılmakta, adeta ilmî doyumsuzluk tavsiye edilmektedir: “İki açgözlü kişi vardır ki doymaz: Biri ilim taleb eden... Diğeri de mal ve servet talep eden.” kendisini hem teknik, hem sosyal açıdan, hem tarihî hem de dinî açıdan iyi yetiştirir. Okulda istediği ölçüde alamadığı, bulamadığı ama mutlaka elde etmek zorunda olduğu ilmî ve manevî seviyeyi okul dışındaki özel çalışmalarda kitap, seminer, sohbet ve konferanslarda kazanmalıdır.

Müslüman gencin ikinci önemli özelliği de takvadır. O kendisini günahlardan uzak tutar, sürekli Allah"ın rızasını kazanmak için çalışır, riza-i ilahiye yakın ve şeytandan uzak olur. Onun tek bir hedefi vardır, Allah'a daha iyi bir kul olabilmek, bunun içinde tüm haramlardan sakınır ve tüm vacipleri de en güzel şekilde yerine getirir.

Müslüman genç uyanıktır, çabuk kandırılmaz, siyasetle ilgilenir ve Müslümanların sorunlarını kendisine dert edinerek, çözüm için çabalar.

Genç adam; maneviyatın doruklarındadır, Allah"ın sevgisi ve aşkına ulaşmak için en büyük eğlencesi rabbiyle münacattır. Geceleri herkes uyuduğu zaman o uyanır ve aşkının ispatı olan gözyaşlarıyla sevdiğiyle konuşur. Çünkü yüce Allah"ın Hz. Musa"ya buyurmuş olduğu bu hadisi kutsiyi iyice kavramıştır: “Ey Musa! beni sevdiğini söyleyen ve sonra sabahlara kadar uyuyan ne kadarda yalancıdır,seven sevdiğiyle olup onunla konuşmak istemez mi?”

Arzulanan genç nesil, ahlakî ve manevî değerleri ön plana almalıdır. Sevgi, saygı, rahmet, şefkat, adalet, iyilikseverlik gibi insanı insan yapan evrensel manevî değerleri ön plana almalıdır. Gönül kazanma ve yürek fethetme görevini en tatlı dille ve en güzel metotla yerine getirmelidir.

Genç nesil, günümüzün olumsuz şartlarında kendisinin manen erimesi şöyle dursun, manen erimeye ve dejenere olmaya yüz tutan, çaresizlik ve çözümsüzlük içinde kıvranan, intihar eğilimi veya psikolojik bunalım yaşayan genç arkadaşlarını kurtarma azim ve kararlığı taşımalıdır.

Müslüman gençliğin bir diğer özelliği de, her konuda en güçlü ve en üstün olmaya çalışmasıdır, güçlü mü"minin Allah nazarında daha hayırlı ve Allah"a daha sevimli olduğuna inanan imanlı genç, her konuda güçlü ve üstün olmaya çalışmalıdır.


İmam Humeyni'den Müslüman Gençliğe Öğütler

1- Beş vakit namazı vaktinde kılın, gece namazı da kılmaya çalışın.

2- Vacipleri yerine getirip, haramlardan uzak durun.

3- Pazartesi ve Perşembe günleri mümkün oldukça oruç tutmaya çalışın.

4- Çok fazla uyumayın ve kuranı kerimi çokça okuyun.

5- Sözünüzde durun ve anlaşmalarınıza önem verin.

6- Sade ve gösterişten uzak giyinin.

7- Yoksullara yardım edip, her gün sadaka vermeye çalışın.

8- Çok masraf edilmiş lüks toplantılara katılmayın, kendinizde böyle toplantılar düzenlemeyin.

9- Çok konuşmayın, çok dua edin.

10- Kendinizi bilgi yönünden geliştirin, dini konuşmalara katılın.

11- Yaptığınız iyilikleri unutun ve geçmişte işlemiş olduğunuz günahları hatırlayın.

12- Spor yapmaya özen gösterin.

13- Bir İslam ülkesinin ihtiyaç duya bileceği tüm bilimleri öğrenin.

14- Her bakımdan dikkatli ve uyanık olun.

15- Kuran okumasını ve tecvid kurallarını öğrenin.

16- Aktüalite ile ilgilenin, güncel haberleri özellikle de Müslümanları ilgilendiren haberleri takip edin.

17. Maddi yönden yoksullara, manevi yönden de rabbani âlimlere bakın.

18- Her akşam yatmadan önce kendinizi hesaba çekin, gün boyu işlemiş olduğunuz günahlardan tövbe edin ve yaptığınız güzel işler içinde şükür edin.

19- Âlimlerle arkadaşlığı asla kesmeyin, sürekli onların sohbetinde bulunun
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

efsude yazdı:
SELAMUNALEYKUM CANIM KARDESIM.
ALLAH RAZI OLSUN GERCEKTENDE COK DOGRU ,DOGRU SOZE NE HACET.FARKINDA OLMADAN GERCEK DUNYAMIZIN SANAL KURALLARI NE YAZIKKI BU GUNLERE GETIRDI BIZLERI COK DOGRU.ORTUYU BILE OYUNCAK ETTILER YA! RABBIM SONUMUZU HAYIR ETSIN.RABBIM NE KADAR SABIRLI BIR KERE DAHA ANLIYORUZ HAK ETMEMEIZE RAGMEN HALA FAZLASIYLA REFAH YASIYORUZ.EN COKTA DEVELT BUYUKLERIMIZDEN GOZUNUNDEKI KIMSELERIN ORTUYU HANIMLARAINA OYUNCAK ETMESI HEM MUSLUMANLARIN PRESTIJINI HEMEDE ICIMIZDEKI SAGLAM INANCIMIZI DERINDEN SARSIYOR.RABBIM BIZLERI HIDAYETE ERDIRSIN!
SELAM VE DUA ILE....

ve aleykümselam ablam.. amin inş. Allah razı olsun sizden de..rabbime emanetsiniz. selam ve dua ileB)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

mustafa11 yazdı:
Kimliğimiz sorulduğunda hemen hemen hepimiz hiç de tereddütsüz tek nefeste "Müslüman" diye tanımlıyoruz kendimizi, ama şöyle bir bakınca bir yerlerde ters giden bir şeyler olduğunu hissetmemek mümkün mü?



ALLAH RAZI OLSUN TEK ÇARE DÜŞÜNMEK NEYİ NASILI VE DURUMUMUZU ELİNE SAĞLIK ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIM

Allah sizden de razı olsun kardeşim
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

SA günaydın güzel ve anlamlı bir yazı orda yazdıkların bizi nekadarda çok anlatıyor.Kendimden bişeyler bulmadım desem yalan olur:( selametle
 

muhammed_eness

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Haz 2007
Mesajlar
63
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

ALİYECİĞİM EMEĞİNE SAĞLIK ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIM OLMUŞ VE BİRDE SEN AKTARINCA DAHA HOŞ OLMUŞ:)ALLAH RAZI OLSUN BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM CANI GÖNÜLDEN
İYİ GÜNLERB)B)B)B)B)
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

muhammed_eness yazdı:
aliyeceğim çok güzel bir konuya değinmişsin.Rabbim sevabına yazsın inşallah
daha büyük başarılar seninle olur inşallah Rabbim yardımcın olsunB)B)B)B)B)B)

aliye_aliye yazdı:
hitap biçiminizi düzeltirseniz iyi olur kardeşim

muhammed_eness yazdı:
ALİYECİĞİM EMEĞİNE SAĞLIK ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIM OLMUŞ VE BİRDE SEN AKTARINCA DAHA HOŞ OLMUŞ:)ALLAH RAZI OLSUN BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM CANI GÖNÜLDEN
İYİ GÜNLERB)B)B)B)B)

kardeşim sen ne yapmaya çalışıyorsun nerde olduğu hatırlatırım...aliye bacım'dır bundan sonra yazdıklarına dikkat et...:mad: uyarmış seni bir kere...adamı çileden çıkarma...
nick'in de yazan ismi de taşı haya'ya edep'e uy...Allah c.c.'dan kork hesap günü de böyle konuşabilcek misin????
 

veysel3414

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

Selamun aleykum herkese.yazılanlar tamamen dogru hatta eksik kalır bence.maalesef ülkemizde misyonerlik faaliyetlerinden vs akımların tehlikelerini hala görmezden geliyoruz ve sonucu açık olarak görülmekte ki kendini,dinini,ülkesini hiçbir şeyini bilmeyen bir neslimiz var artık..sadece nefsani duygularını tatmin edebilmek için günübirlik yaşayan gençliğimiz var..Allah hakkımızda hayırlısını ihsan etsin ve de artık gözlerimizi açalım yoksa iş işten çoktaan geçmiş olacak.Hakkınızı helal edin. Allaha emanet olun..
 

sadece_eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2006
Mesajlar
810
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: YEŞİL ÖRTÜME SİYAH BONE OLUR MU?

YA NOLUYO BU SİTEYE YA...
NEGÜZEL GEÇİNİP GİDİYODUK..
ANLAMIYORUM VALLA... KARDEŞLERİM HEPİMİZ KARDEŞİZ...
NİYE BÖLE YAPIYOSUNUZ..:(:(:(
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt