Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

*YARIM Hurma ile.. Bir Nefesçik CAN ile* (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
div2y.gif




İLK EZANIN DOKUSUNDAKİ FEDAKARLIK

Hayata gözlerimizi açtığımızda kulağımıza fısıldanan ezan sesi, dokusunda 14 asırlık bir fedakarlık destanını taşır. Çoğu zaman bir miras gibi devraldığımız İslam'ın, asırları aşan hayat seyrinde, Allah'ın lütfuna dua olan nice bin fedakarlık vardır. Allah Rasülü (s.a.v)nün mübarek hayatları ile İslam'ın kaderine giren fedakarlık çığırı, O'nun güzide dostlarınca da destansı örneklerle yaşanmış, sonraki nesillere burcu burcu bir şehadet esintisi halinde uzanmış... Ve Allah Rasülü'nün tebliğ ettiği din, bütün berraklığı ile, bu şehid kanlarının kutlu bir rayihası gibi gönüllerimize dolmuş.
Biz müslümansak, bize İslam'ı taşıyan, "kelimetü'l-ulya Yüce Kelime" uğruna şehadeti ve fedakarlığı bir gönül tutkusu halinde yaşayan 14 asrın mü'minlerine borçlu olmalıyız.

div22.gif


14. ASRI SÜRÜKLEYECEK BİR TEK SAHABİ

Allah Rasülü'nün güzel dostlarına... Bilal'in, Habbab'ın, Sümeyye'nin, Ammar'ın Yasir'in, Ebü Bekir'in, Mus'ab'ın, AIi'nin, Hamza'nın... Bunların yaptıkları fedakarlıkların hangisini anlatabiliriz? Bir tek Mus'ab'ın fedakarlığı lütfü ilahiye ma'kus olması bakımından eminiz, 14 asrı sürükleyebilirdi. Bıyıkları henüz terlemiş bir delikanlı iken Medine'ye gelen ve Allah Rasülü'nün tebliğ emrini yerine getirmeye çalışan Mus'ab... Ve bir kaç yıl sonra Uhud'da Peygamber çevresinde, Allah rızası için pervane olurken şehid düşen Mus'ab... Mus'ab'ın fedakarlığında tartılmaya hangimizin cesareti yeter? Habbab (r.a.) adeta ağlıyor: "Bazılarımız, diyor İslam'ın şevketli günlerini göremedi." Örnek olarak Mus'ab'ı gösteriyor. "Uhud'da şehid oldu, Mus'ab " diyor. Oysa Mus'ab, şehadete uçarken nasıl da mutlu olmalıdır. Allah Rasülü öyle buyuruyor nitekim:
"Cennete giren hiçbir kimse yoktur ki, bütün dünyaya malik olacak olsa dahi tekrar dünyaya dönmeyi arzu etsin. Yalnız şehitlerdir ki, kendilerine yapılan hürmet ve cömertliği, yahud şehitliğin faziletini gördüklerinden dolayı, dünyaya dönüp de tekrar on defa şehid olmayı arzu ederler."
Mus'ab onlardan biridir. Hamza (r.a.) onlardan biridir. Ammar, Yasir, Sümeyye (r.anhüm) onlardandır.

div22.gif


UFUKLARA CANLARIYLA SINIRTAŞI DİKENLER

14 asır boyunca bu Peygamber dostlarını, bir yıldız gibi gönlünde taşıyarak şehadete uçanlar.. Ellerinde İslam'ın kutlu bayrağı, burç burç dolaşanlar... Kanlarını, canlarını, alın terlerini, göz nurlarını ufuklara saçanlar... Her ufukta, şehid kanlarıyla İslam'ın bir sınır taşını dikenler... İşte onlardır İslam'ın ezanını bizim kulaklarımıza ulaştıranlar... Alimler, zakirler, dervişlerdir... Allah dostlarıdır. Kıtaları İslam'ın münbit toprakları haline getirmek için terleriyle, gözyaşlarıyla sulayanlardır. Arzın en ücra köşelerine kol kol dalıp karanlığa ışık salanlardır... Adım Adım rahmet taşıyanlardır. Hidayetle nurlandırılmışlardır.

div22.gif


İSLAM BİR ADANIŞ MEKTEBİ

İslam, bir teslim oluş, adanış mektebidir. Onun ilk öğretmeni, ilahi umdeler çerçevesinde "güzide" öğrencilerini, bütün varlıklarıyla "Allah'a adanma" duygusu içinde terbiye eder. İnşa eder. İmar eder. Çünkü adanış, fedakarlık sonudur. İmandaki coşkunun, sevgideki hesapsızlığın bir sonucu. Onun için Kur'an'da: "Siz iman ettik deyivermekle cennete gireceğinizi mi sanıyordunuz?" diye sorulur. İmanda bir kıvam arar Kur'an... Sevgide bir kıvam arar. Allah Rasülü "Beni kendi nefsinizden, çoluk çocuğunuzdan daha çok sevmedikçe'' diye bir ölçü koyar ortaya... İlk anda Hazreti Ömer'in hayret ettiği bir ölçüdür bu...
Oysa işin kanuniyeti budur. Can nasıl verilecektir? Mal nasıl verilecektir? Onun için insanını, önce ruhen imar eder. Sevgileri, bağlılıkları öncelik sırasına koyar. Babalar, oğullar, kardeşler, eşler, akrabalar, sahip olunan mallar, durgunluğundan endişe edilen ticaret ve görkemli evler... Allah'tan, Peygamberden ve Allah yolundan cihaddan daha sevgili olmayacak.

div22.gif


ALLAH'A AİT OLMA ŞUURU...

İnsanın kendi nefsi bile, Allah ve Rasülünün sevgisinin önüne geçmeyecek... Geçmeyecek ki, nefis, Allah ve Rasülünün sevgisi, uğrunda kendini feda edebilsin.
Korku, açlık, mal, can ve ürüne gelen musibetler onu tedirgin etmeyecek. Her musibet karşısında sabrına, "Biz Allah'a aitiz. Allah'a döneceğiz." umdesi güç verecek. Mü'min, bütün varlığı ile Allah'a ait olma şuurunu ruh dokusu halinde özümleyecek. Malın da, canın da mutlak hakiminin Allah Teala olduğunu, kendisinin, bu iki imkana sadece, belirli bir süre için nezaret ettiğini ve her ikisini ancak yine onların gerçek sahibince belirlenen çerçevede değerlendirmekle yükümlü olduğunu unutmayacak. Kendisinden istendiğinde, ne kadar isteniyorsa vermekte tereddüt etmeyecek. Malın infakı isteniyorsa, infak ederken tereddüt etmeyecek. "Can"ın istendiği yerde, cana bunu teklif etmekte, tereddüte kapılmayacak. Malın da, canın da, insanın mutlak tasarrufunun dışında "mevhibeler" olduğunu hatırdan çıkarmayacak.
Mü 'mîn malın "infakı"nın istendiği yerde malı vermekte, "Can "ın istendiği yerde cana bunu teklif etmekte tereddüt etmeyecek. Mal da can da, insanın mutlak tasarrufunun dışında "ilahî mevhîbe'lerdir, çünkü...

div22.gif


TEREDDÜT İNANÇTAKİ GEDİĞİN İŞARETİ

Kendisini, bu alanlarda tereddüte düşürecek şeylerin, inançta önemli bir zaaftan ileri geldiğini düşünecek. Candan fedakarlıkta tereddüt söz konuşu ise, bunun, cana mutlak hakimiyet ve hiç ölmeyecekmiş gibi ömre mutlak tasarruf zannından ileri geldiğini bilecek. Maldan tasarrufta tereddüt varsa, bunun, malın tükenivereceği endişesi ve malı sırf kendi marifeti ile temin etmiş olduğu kanaatinden doğduğunu düşünecek. Kendisini yeniden "Biz Allah'a aitiz. O'na döneceğiz." vahyi ilahisi karşısında tahlile tabi tutacak. Allah dostlarının sevgide arınmaya gösterdikleri özen bundandır. Kalbi, Allah sevgisi dışındaki şeylerden arındırmak, her şeyin Allah sevgisi etrafında bir mana kazanması olayı.. Canın da, malın da muhasebesi bu çerçevede yapılacaktır.

div22.gif


KULLUK TERCİHİ

Allah Rasulü buyuruyor:
"Altına, gümüşe, kumaşa, abaya kul olanlar helak oldu..."
Buhari'nin Sahih'inde yer alan bu hadisi şerif, aslında, Allah Rasülü'nün, öğrencileri üzerinde yürüttüğü ruhî imar gayretinin önemli bir parçasını ortaya koymaktadır. Bir yanda "İnna Lillah... Allah için var olmak, Allah'a bütün varlığı adamak...Bütün varlığı ile Allah'a ait olmak.." şuuru, öte yanda, paranın, pulun, abanın, kumaşın, yani dünya malının kulu olmak.. Eşyanın kulu olmak. Kendi ürettiğine tapar hale gelmek.. İki ruh hali, birbiriyle çok yakından alakalıdır. "Allah için yaşama, var olma" şuurundan uzaklaştıkça, insan, farklı putlar bulmakta gecikmeyecektir. Bunlar, insanı çevreleyen her şeydir. Daha cana varmadan, tercih zorunda kalınan bir yığın dünya işi ile ilahî buyruk arasında zor tercihler yapılır. Ve bunların her birinde kulluk tercihi vardır: Günlük ticarette işlerimizi neye göre yapıyoruz? Daha çok kazanamama durumu söz konuşu ise faizi içimize sindirmek için kendimizi, inançlarımızı unutma noktasında zorluyor muyuz? "İşte yeni bir kulluk alanı... "Altın, gümüş ve çok kazanma tutkusu, ilahî buyruğun önüne geçiriliverdi: İşte fedakarlık buradadır. Hatta buradaki, artık vecibe haline gelen bir fedakarlıktır. Bu, küçük fedakarlıklardan cana kadar uzanır. Allah Rasülü: "Kur'an senin lehine veya aleyhine hüccettir. Herkes sabahleyin işine gücüne çıkar da kendisini satar. Ya kazanır, ya kaybeder." buyuruyor. Bu satışın terazisi "İnna lillah" inancıdır. Eğer kendimizi, gün boyu Kur'an hüccetine danışarak satarsak kazanacağız. Abaya, kumaşa, altına, gümüşe vurursak kaybedeceğiz.
O ne güzel sahabidir. Elinde bir avuç hurması var. Karşıda düşman görünmüş. Allah Rasülü buyuruyor:
''Genişliği yer ve gökler kadar olan Cennet'i kazanmak için harbe hazır olun.''
Sahabi okunu sadağından çıkarıyor ve ağzına bir hurma alıyor. Sonra Allah Rasülüne dönüp: "Eğer bu hurmaları yiyip bitirinceye kadar yaşarsam bu uzun bir hayattır." diye sesleniyor. Elinde kalan hurmaları bir kenara bırakıp, savaşa başlayor. Savaş sonunda şehidler arasında ensardan Umeyr b. el Hemmam'ın adı da sayılıyor.
İşte tercihlerin, varlığı İslam'a adamış bir sahabi nezdindeki yeri. Zamanın, hayatın, yiyeceğin ve canın, İslamca bir fedakarlık terazisindeki değeri... Cihada şehadete, fedakarlığa çağıran bir ortam söz konuşu ise, orada geçen her saniye geç bir zamandır. Orada öncelik, İslam'ın çağrısınındır.

div22.gif


ZOR MÜSLÜMANLIK - KOLAY MÜSLÜMANLIK

Allah Rasülü "Yarım hurma ile dahi olsa ateşten korununuz."
buyuruyor. Belki Hazreti Osman gibi, verilen bütün kâr tekliflerini geri çevirip, büyük bir kervanı, Kur'an'ın hüccetine alan imza sonucu bire yediyüz kârlılıkla "Allah'a adamak" zor bir müslümanlık. Ama bir hurma bedelini Allah rızasına adamayı her birimiz, kolay bir müslümanlık olarak yapabiliriz.
Belki Umeyr b. el Hemmam'ın, şehadete zaman kaybetmeksizin atılışı zor bir müslümanlık... Dünya ile bu kadar bitirilmemiş hesabımız varken ve can pazarını hiç düşünmüyorken, nasıl hesapsız bir şehadet tutkusunu, tereddütsüz bir can feda duygusunu yaşayabiliriz. Zor bir müslümanlık. Ama, her saniye birkaç kere alıp verdiğimiz nefeslerden azıcık bir kısmını, onun asıl sahibine tahsis edebiliriz. Azıcık da olsa Allah için nefes alıp verebilir, Allah için yaşayabiliriz.
Bir can ve mal muhasebesi yapmak gerekli. Cebimizdeki para ile, oturup konuşmalıyız. Onun hiç olmazsa bir hurma kadarını kurtarıp, Allah rızasına sarfetmenin yollarını bulmalıyız. Cebimizdeki parayı buna ikna etmeli, kendimizi buna ikna etmeliyiz.
Alıp verdiğimiz nefesle bir konuşmalıyız. Bir güne sığan milyonlarca nefes alışverişten ne kadarının Allah için Allah yolunda, Allah'a adanmış olarak doğup öldüğünü kantara vurmalıyız. "Biz Allah içiniz" mealindeki ayetin bizleri ne kadar kapsadığını ölçüp biçmeliyiz. Canımızla, malımızla.

Ahmed Maraşlı

div2y.gif
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Hz.Peygamber s.a.v.’in benzetmesiyle tasadduk, suyun ateşi söndürdüğü gibi ilâhi gazabı söndürdüğü halde (Tirmizî, İbn Mâce), infak nasıl “yakıcı” olur?




İnfak’ın, “vermek” durumunda olanlar için “can yakıcı” bir konu olması, onların çok yönlü bir imtihanın muhatabı olmasından ileri geliyor. Vermek durumunda olup da, bin türlü bahaneye sığınarak köşe-bucak kaçıp yoksulları kendi nefislerinin asla rıza gösteremeyeceği sıkıntılara itenler; görevlerini yerine getirirken nazlananlar; verdiklerine tepeden bakmaya yeltenenler; karşılarındakini bakışlarıyla dahi olsa mahcup ve rencide duruma düşürmekten kaçınmayanlar için infak elbette “yakıcı”dır; hakkıyla yerine getirilmediği için ilâhi gazabı celbeder.



İnfak’ın, onu “almak” durumunda olanlar için can yakıcı olması ise, terk edildikleri bin türlü sıkıntı içinde sabredemeyip kalbî ve ruhi hayatlarını ihmal etmeleri; nihayet maddi yetersizlik dolayısıyla değer yargıları değişmiş toplum içinde saygınlıklarının ve onurlarının zedelenmesi tehlikesini işaret ediyor.



Yani infak müessesesi hakkıyla işlemediği zaman, mahrum tarafın göreceği maddi ve manevi zararlar da onlar için yakıcıdır.
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
503
Puanları
83
Yaş
44
14. ASRI SÜRÜKLEYECEK BİR TEK SAHABİ

ALLAH Rasülü'nün güzel dostlarına... Bilal'in, Habbab'ın, Sümeyye'nin, Ammar'ın Yasir'in, Ebü Bekir'in, Mus'ab'ın, AIi'nin, Hamza'nın... Bunların yaptıkları fedakarlıkların hangisini anlatabiliriz? Bir tek Mus'ab'ın fedakarlığı lütfü ilahiye ma'kus olması bakımından eminiz, 14 asrı sürükleyebilirdi. Bıyıkları henüz terlemiş bir delikanlı iken Medine'ye gelen ve ALLAH Rasülü'nün tebliğ emrini yerine getirmeye çalışan Mus'ab... Ve bir kaç yıl sonra Uhud'da Peygamber çevresinde, ALLAH rızası için pervane olurken şehid düşen Mus'ab... Mus'ab'ın fedakarlığında tartılmaya hangimizin cesareti yeter? Habbab (r.a.) adeta ağlıyor: "Bazılarımız, diyor İslam'ın şevketli günlerini göremedi." Örnek olarak Mus'ab'ı gösteriyor. "Uhud'da şehid oldu, Mus'ab " diyor. Oysa Mus'ab, şehadete uçarken nasıl da mutlu olmalıdır. ALLAH Rasülü öyle buyuruyor nitekim:
"Cennete giren hiçbir kimse yoktur ki, bütün dünyaya malik olacak olsa dahi tekrar dünyaya dönmeyi arzu etsin. Yalnız şehitlerdir ki, kendilerine yapılan hürmet ve cömertliği, yahud şehitliğin faziletini gördüklerinden dolayı, dünyaya dönüp de tekrar on defa şehid olmayı arzu ederler."
Mus'ab onlardan biridir. Hamza (r.a.) onlardan biridir. Ammar, Yasir, Sümeyye (r.anhüm) onlardandır.



selamün aleyküm kardeşim yine çok güzel bir paylaşım baştan sona kadar okunduğunda
sadece düşünüp de yüzün kızaracağı ya bundan sonrası için deyip silkinecek bir dolu paylaşım..
altına gümüşe kumaşa abaya kul olanlar helak oldu...
ne taksitlerlde boğulmuşuz kaç aylık...

.......İmandaki coşkunun, sevgideki hesapsızlığın bir sonucu. Onun için Kur'an'da: "Siz iman ettik deyivermekle cennete gireceğinizi mi sanıyordunuz?" diye sorulur. İmanda bir kıvam arar Kur'an... Sevgide bir kıvam arar. ALLAH Rasülü "Beni kendi nefsinizden, çoluk çocuğunuzdan daha çok sevmedikçe'' diye bir ölçü koyar ortaya... İlk anda Hazreti Ömer'in hayret ettiği bir ölçüdür bu...


Allah celle celalüh senden razı olsun..
selam ve dua ile
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
14. ASRI SÜRÜKLEYECEK BİR TEK SAHABİ

ALLAH Rasülü'nün güzel dostlarına... Bilal'in, Habbab'ın, Sümeyye'nin, Ammar'ın Yasir'in, Ebü Bekir'in, Mus'ab'ın, AIi'nin, Hamza'nın... Bunların yaptıkları fedakarlıkların hangisini anlatabiliriz? Bir tek Mus'ab'ın fedakarlığı lütfü ilahiye ma'kus olması bakımından eminiz, 14 asrı sürükleyebilirdi. Bıyıkları henüz terlemiş bir delikanlı iken Medine'ye gelen ve ALLAH Rasülü'nün tebliğ emrini yerine getirmeye çalışan Mus'ab... Ve bir kaç yıl sonra Uhud'da Peygamber çevresinde, ALLAH rızası için pervane olurken şehid düşen Mus'ab... Mus'ab'ın fedakarlığında tartılmaya hangimizin cesareti yeter? Habbab (r.a.) adeta ağlıyor: "Bazılarımız, diyor İslam'ın şevketli günlerini göremedi." Örnek olarak Mus'ab'ı gösteriyor. "Uhud'da şehid oldu, Mus'ab " diyor. Oysa Mus'ab, şehadete uçarken nasıl da mutlu olmalıdır. ALLAH Rasülü öyle buyuruyor nitekim:
"Cennete giren hiçbir kimse yoktur ki, bütün dünyaya malik olacak olsa dahi tekrar dünyaya dönmeyi arzu etsin. Yalnız şehitlerdir ki, kendilerine yapılan hürmet ve cömertliği, yahud şehitliğin faziletini gördüklerinden dolayı, dünyaya dönüp de tekrar on defa şehid olmayı arzu ederler."
Mus'ab onlardan biridir. Hamza (r.a.) onlardan biridir. Ammar, Yasir, Sümeyye (r.anhüm) onlardandır.



selamün aleyküm kardeşim yine çok güzel bir paylaşım baştan sona kadar okunduğunda
sadece düşünüp de yüzün kızaracağı ya bundan sonrası için deyip silkinecek bir dolu paylaşım..
altına gümüşe kumaşa abaya kul olanlar helak oldu...
ne taksitlerlde boğulmuşuz kaç aylık...

.......İmandaki coşkunun, sevgideki hesapsızlığın bir sonucu. Onun için Kur'an'da: "Siz iman ettik deyivermekle cennete gireceğinizi mi sanıyordunuz?" diye sorulur. İmanda bir kıvam arar Kur'an... Sevgide bir kıvam arar. ALLAH Rasülü "Beni kendi nefsinizden, çoluk çocuğunuzdan daha çok sevmedikçe'' diye bir ölçü koyar ortaya... İlk anda Hazreti Ömer'in hayret ettiği bir ölçüdür bu...


Allah celle celalüh senden razı olsun..
selam ve dua ile


Ve Aleyküm Selam değerli abimiz.
Rahman razı olsun değerli yorumunuz için.. Teşekkür ederim..
Ahir zaman ümmetinin durumuna tercüman niteliğinde tespitler her biri... Fedakarlık ve infak hasletlerinin bilincinde Hakk'a iltica etmeyi öğütleyen bu nasihatleri, inşallah en güzel şekilde hayatımıza tatbik edenlerden oluruz, Rabbimizin yardımı ile.. Can'ın infakında da, malın infakında da en güzel örnekler, Sahabe efendilerimizdi.. Rabbimiz şefaatlerine bizleri nail eylesin, yollarında sebatkar kılsın..Amin..
Rabbimize emanet olunuz değerli abimiz. Selam ve Dua ile.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Normal şartlarda, yaralanan bir kişi kendi canına gelen zararı telafi etmek ve daha fazla zarara uğramadan canını kurtarmak için çalışır. Ancak Sahabe-i Kiram bunun tam tersine hareket etmiştir; canlarına gelen zararın kendileri için büyük bir hayır olduğunu bilmelerinden dolayı, bu durumu coşkuyla karşılamış, Allah rızası için hiç düşünmeden daha fazlasına talip olmuşlardır. Yaralı olarak savaşmaya devam ettiklerinde kolaylıkla ölümle karşılaşabileceklerini bildikleri halde, ölümü bir güzellik olarak gördükleri ve şehitlik mertebesine ulaşabilmeyi canı gönülden arzu ettikleri için hiçbir tereddüte kapılmamış, şevkle mücadeleye devam etmişlerdir.

Allah, Kendi yolunda fedakarca mücadele eden müminler için Kuran'da şu şekilde bildirmiştir:

Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever. Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi. Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. (Al-i İmran Suresi, 146-148)
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
Normal şartlarda, yaralanan bir kişi kendi canına gelen zararı telafi etmek ve daha fazla zarara uğramadan canını kurtarmak için çalışır. Ancak Sahabe-i Kiram bunun tam tersine hareket etmiştir; canlarına gelen zararın kendileri için büyük bir hayır olduğunu bilmelerinden dolayı, bu durumu coşkuyla karşılamış, Allah rızası için hiç düşünmeden daha fazlasına talip olmuşlardır. Yaralı olarak savaşmaya devam ettiklerinde kolaylıkla ölümle karşılaşabileceklerini bildikleri halde, ölümü bir güzellik olarak gördükleri ve şehitlik mertebesine ulaşabilmeyi canı gönülden arzu ettikleri için hiçbir tereddüte kapılmamış, şevkle mücadeleye devam etmişlerdir.


Allah, Kendi yolunda fedakarca mücadele eden müminler için Kuran'da şu şekilde bildirmiştir:

Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever. Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi. Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. (Al-i İmran Suresi, 146-148)
.....AllahCC razı olsun gönüldaş...Allahcc yar ve yardımcınız olsun kardeşimiz...BESMELE...SELAM...DUA...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com

Selamun Aleykum degerli kardesim,
Emeginize saglik olsun,
Allah razi olsun,çok guzel bir paylasim olmus,
Selam ve dua ile,selametle kaliniz...



gl103fr7.jpg





Ve Aleyküm Selam Değerli Mihriban Ablam..:)
Rahman cümlemizden razı olur inşallah.. Teşekkür ederim yorumunuz ve güzel gülleriniz için.. Rahman, gönlünüze göre versin, yar ve yardımcınız olsun her daim.. Acizane kardeşinizden bu gül de size inşallah..
Rabbimize emanet kalınız. Selam ve baki Dua ile..

beyaz_gul_resimleri_01.jpg

 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Sahabeler, Peygamberimiz (sav)'e büyük bir sevgi ve sadakatle bağlanmış, canlarıyla mallarıyla O'na destek olmuşlardır. Hak dinin ve güzel ahlakın insanlar arasında yayılması için büyük bir ihlasla hareket etmişlerdir. Yaşadıkları bu sıkıntıları ise, daima Allah'ın rahmetine vesile olacak bir yol ve nimet olarak nitelendirmişlerdir. "De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehitlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de, Allah'ın ya Kendi Katından veya bizim elimizle size bir azap dokunduracağını bekliyoruz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz." (Tevbe Suresi, 52) ayetiyle bildirildiği gibi, Allah rızasını hedefledikleri için ölümü ya da yaralanmayı bile birer güzellik olarak görmüşlerdir. Allah'a ve Resulullah'a olan sevgileri güçlerine güç katmış, normal bir insanın gösterebileceği cesaretin, azim ve şevkin en fazlasını göstermişlerdir.
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
"Cennete giren hiçbir kimse yoktur ki, bütün dünyaya malik olacak olsa dahi tekrar dünyaya dönmeyi arzu etsin. Yalnız şehitlerdir ki, kendilerine yapılan hürmet ve cömertliği, yahud şehitliğin faziletini gördüklerinden dolayı, dünyaya dönüp de tekrar on defa şehid olmayı arzu ederler."


Selamün Aleyküm..
Çok değerli meselelerdi Allah razı olsun Aliye kardeşim..
Selam ve dua ile..
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamun aleykum canım ablam kıymetli paylaşımın için teşekkür ederim rabbim güzel gönlüne göre versin inşallah rabbim senden razı olsun B) emeğine yüreğine saglık çok teşekkür ederim..
rabbimize emanetsin inşallah
selam dua ve muhabbetle gültanemB)
<<B)>>
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Dünya Hayatının Süslerinden Feragat Edebilmek:

Yüce Allah Kuran'ın "Şüphesiz Biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye." (Kehf Suresi, 7) ayetiyle dünya hayatının, gerçekten iman eden kimselerle iman etmeyen insanların ayırt edilmesi için süslü kılındığını bildirmiştir. İnsanın sorumluluğu, bu nimetlerin Allah'tan olduğunu bilerek, bunları Rabbimiz'e şükrederek ve O'nun razı olacağı umulan şekilde kullanmaktır. Nitekim müminler Kuran ahlakının kazandırdığı fedakarlık anlayışı ile Yüce Allah'ın rızasını kazanmak için, gerektiğinde bu nimetlerin herhangi birinden ya da hepsinden tereddüt etmeden feragat edebilirler.

Kimi insanların fedakarlıktaki ölçüsü ise, "Önce benim rahatım, benim ihtiyaçlarım, benim isteklerim karşılansın, sonra başkaları için iyilik yaparım" şeklindedir. Ancak bu hayat görüşü, Kuran'da bildirilen fedakar ahlakla hiçbir şekilde bağdaşmamaktadı r. Çünkü bu kişilerin fedakarlıkta bulunduklarını söyledikleri şeyler, gerçekte "sahip oldukları maddi varlıkların ihtiyaç duymadıkları kısmı"dır. Bunun yokluğu kendilerini pek fazla etkilemez. Bu tür bir davranış içinde olan kimseler, fedakar olduklarını düşünebilirler. Kuşkusuz bunlar da güzel davranışlardır. Ancak bir kişinin gerçekten fedakarlık yapmasına vesile olacak davranışlar değildir. Kuran'da, Yüce Allah'ın razı olacağı ahlakın, "gerektiğinde menfaatlerinden tümüyle vazgeçebilmek, hiç düşünmeden en sevdiği şeylerden feragat edebilmek" olduğu bildirilmiştir. Bu konudaki güzel ahlak ölçüsünü Yüce Allah Kuran'da şöyle haber vermektedir:

"Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir." (Al-i İmran Suresi, 92)

 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Es'ad B. Zürare

"Ey Allah'ın Resulü!.. Allah kimin doğru yolda olmasını istiyorsa ve bütün bu işlerin neticesinde kim hayrı arıyorsa tüm bunlar onlara kolay gelir. Biz herşeyimizle sana icabet ettik, senin getirdiğine iman ettik, kalbimizde yerleşen marifeti tasdik ettik. Bu hususta sana biat ediyoruz. Rabbimiz'e ve Sana biat ediyoruz. Bizim kanlarımız senin kanının önündedir. Ellerimiz senin ellerinin altındadır. Biz kendi nefsimizi, çocuklarımızı ve hanımlarımızı nelerden korursak seni de onlardan koruruz. Eğer bu va'dleri yerine getirirsek bunu Allah için yapmış oluruz. Bundan dolayı da şaki oluruz. Ey Allah'ın Resulü! Bu sözlerim samimiyetle söylenmiş sözlerdir. Yardım ancak Allah'tandır." (Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatü's Sahabe, Hz. Muhammed ve Ashabının Yaşadığı İslami Hayat, Cilt 1, Sentez Neşriyat, Temel Eserler Serisi: 2/1)
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Esselamun aleyküm canım kardeşim
Allah c.c. razı olsun emeğinize sağlık.
Baki selam ve dua ile...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
"Cennete giren hiçbir kimse yoktur ki, bütün dünyaya malik olacak olsa dahi tekrar dünyaya dönmeyi arzu etsin. Yalnız şehitlerdir ki, kendilerine yapılan hürmet ve cömertliği, yahud şehitliğin faziletini gördüklerinden dolayı, dünyaya dönüp de tekrar on defa şehid olmayı arzu ederler."


Selamün Aleyküm..
Çok değerli meselelerdi Allah razı olsun Aliye kardeşim..
Selam ve dua ile..


Ve Aleyküm Selam kardeşim.
Allahü Teala cümlemizden razı olsun inşallah.
Rabbimizin, şehadet ikramına nail olanlardan olmak duası ile.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Fedakarlığın Her Durum ve Olay Karşısında Gösterilmesi:

Kuran'da fedakarlığın yalnızca refah ve zenginlik içindeyken değil, darlık, sıkıntı ve yoksulluk söz konusu olduğunda da aynı şevkle yaşanması gerektiği bildirilir. İnsan, içinde bulunduğu maddi manevi zorlukları vicdanına karşı bir mazeret olarak öne sürmemelidir. Kendisini koruyup kollayanın, destekleyip yardım edenin Yüce Allah olduğunu hiçbir zaman unutmamalı, güzel ahlak gösterdiği takdirde Allah'ın kendisine bir çıkış yolu göstereceğini, kolaylık sağlayacağını bilmelidir. Allah Kuran'da "Rablerine icabet edenlere daha güzeli vardır. O'na icabet etmeyenler ise, yeryüzündekilerin tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa mutlaka (kurtulmak için) bunu fidye olarak verirlerdi. Sorgulamanın en kötüsü onlar içindir. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yaratıktır o!.." (Rad Suresi, 18) ayetiyle Allah'ın rızasını gözeterek hareket edenler için daha güzeli olduğunu bildirmiştir. Sıkıntıya düşme endişesiyle fedakarlık yapmaktan, başkalarına iyilikte bulunmaktan kaçınan kimselerin ise ahirette azaptan kurtulabilmek için, tüm sahip olduklarını, biriktirip sakladıklarını fidye olarak vermek isteyecekleri, ama bunların hiçbirinin kabul görmeyeceği bildirilmiştir.

Hz. Ali'nin fedakarlıkta bulunmanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu şöyle dile getirdiği rivayet edilmektedir:

Hz. Ali şöyle buyuruyor:

"Şu iki şeyden hangisinin minnet yönünden daha büyük olduğunu bilemiyorum: Birincisi bir Müslüman kardeşimin ihtiyacımı giderir düşüncesiyle ve halis bir niyetle bana müracaat etmesidir. İkincisi de Allah Teala'nın onun ihtiyacının benim ellerimle giderilmesini sağlamasıdır. Yemin ederim ki bir Müslüman kardeşimin bir ihtiyacını karşılamak, benim yanımda yeryüzü dolusu altın ve gümüşüm olmasından daha sevimlidir." (Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatü's Sahabe, Hz. Muhammed ve Ashabının Yaşadığı İslami Hayat, Cilt 2, Sentez Neşriyat, Temel Eserler Serisi: 2/2, sf. 474 (Kenz III/317 (en-Nersi'den)
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
selamünaleyküm canım kardeşim
Allah razı olsun ,emeğine sağlık çok mühim konuları paylaşıyorsun teşekkür ediyorum..
Allaha emanet ol kardeşim..
selam ve dua ile...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
selamun aleykum canım ablam kıymetli paylaşımın için teşekkür ederim rabbim güzel gönlüne göre versin inşallah rabbim senden razı olsun B) emeğine yüreğine saglık çok teşekkür ederim..
rabbimize emanetsin inşallah
selam dua ve muhabbetle gültanemB)
<<B)>>


Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatühü Can kardeşim.
Rahman cümlemizden razı ve hoşnud olsun, teşekkür ederim güzel duaların için.. Güzel yüreğince makbul olunur inşallah.. Rabbimize emanetimsin gül damlam.. Baki Dua ve muhabbetle.. B)B)B)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Esselamun aleyküm canım kardeşim
Allah c.c. razı olsun emeğinize sağlık.
Baki selam ve dua ile...


Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatühü Canım kardeşim..
Yüce Rahman c.c, sizden de ebeden razı olsun.. Teşekkür ederim yorumunuz için.. Rabbimize emanet olunuz inşallah.. Baki Dua ve muhabbetle..
B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt