Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yaptıkları kötülüklerin sorumluluğunu başkalarının üzerine atmaya çalışmaları (1 Kullanıcı)

mustafa11

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
3,063
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
istanbul-maltepe
Web Sitesi
www.mobilyaonarim.com
Allah Kuran'ın "... O, sizi daha iyi bilendir; hem sizi topraktan inşa ettiği (yarattığı) ve siz daha annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz zaman da. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp-durmayın. O, sakınanı daha iyi bilendir." (Necm Suresi, 32) ayetiyle insanları nefislerindeki "kendilerini temize çıkarma" isteğine karşı uyarmıştır. Ancak tavırlarını Kuran ahlakının gerektirdiği şekilde düzenlemeyen bazı kimseler, nefislerini kötülüklerden temizlemek yerine, bunları örtme yoluna giderler. Kimi zaman bu amaçla, sırf kendilerini kurtarabilmek adına, yaptıkları samimiyetsiz bir tavrın sorumluluğunu bir başkasının üzerine yüklemeye çalışırlar. Ancak bu noktada akla sadece işlenen bir suçu kabaca bir başkasının üzerine atmak gelmemelidir. Örneğin bir kişiye bir eşya için "bunu sen mi aldın?" dendiğinde, bu kişi "hayır ben değil, filanca kişi aldı" diye yalan söyleyecek olsa, diğer kişiye sorulduğunda yalanın hemen ortaya çıkacağı bellidir. Üstelik de yalanın Allah'ın insanlara yasakladığı bir davranış şekli olduğunu bilen kimseler, bile bile böyle bir tavır göstermeye vicdanen yanaşmazlar. Dolayısıyla şeytan, açıkça kötülük yapmaktan sakınan bu gibi kimselere genellikle bu tarz açık yalanlar söyletmekte başarılı olamayabilir. Bu durumda yapabileceği, onları kendi ince metodlarına dayalı eylemlerde bulunmaya teşvik etmektir. Bunun için kullandığı yöntem ise, bir kötülüğü yaparken bundan duyacakları vicdani huzursuzluğu örtebilmek için, bu davranışlarının sorumluluğunu bir başkasına yüklemeye teşvik etmek olur.
Şeytanın bu şekilde kandırdığı kimseler kendilerini temize çıkarabilmek için çevrelerindeki insanların iyi niyetli sözlerini ya da davranışlarını çarpıtır ve bunları mazeret göstererek kötü tavırlarını meşru hale getirmeye çalışırlar. Kendi davranışlarının sorumluluğunu yükleyecekleri bu kişilerin özellikle samimiyetleri, dürüstlükleri, güvenilirlikleri ve güzel ahlaklarıyla tanınan kimselerden olmasına büyük özen gösterirler. Bu yolla, kendilerinin iyi niyetli bir şekilde, yalnızca bu kimselerin sözüne uyduklarını söyler; eğer ortada yanlış bir tavır varsa bunun asıl sorumluluğunun bu kişilerde olduğunu öne sürerler. Savundukları bu çarpık mantığa göre kendilerinin hiçbir suçu yoktur; onlar yalnızca "dürüst, samimi ve güvenilir" bildikleri insanların sözüne uymuş, dolayısıyla ortaya çıkan yanlış tavra da bu kişiler sebep olmuştur.
Bu kişiler, bazen de olumsuz tavırlarını temize çıkarabilmek için aynı yöntemi sözlerin kelime anlamlarını çarpıtarak uygularlar. Bir kelimenin aynı anda birkaç anlama birden gelişini kullanarak karşı tarafın gerçekte kastettiğini farklı şekilde algıladıkları için böyle bir tavır gösterdiklerini öne sürerler. Kuran'da bu gibi kişilerin samimiyetsiz tavırlarına "Ama zulmedenler, kendilerine söylenen sözü bir başkasıyla değiştirdiler..." (Bakara Suresi, 59) ayetiyle dikkat çekilmiştir. Şeytan, etkisi altına aldığı kimseleri bu gibi sinsi yöntemlerle kötülüğün içine sürüklemektedir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt