Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yanmamak İçin (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Stres ve bir kısım hastalıklarınızın yakışından kurtulmanız için "Rabb-ül âlemîn"eiman etmeniz zorunludur!
"Rabb-ül âlemîn"itanımak ve O'na iman etmek, cehennemden kurtulmak için zorunludur!
Niye?..
Kendini tanı, derler...
Rabbini tanı, derler de...
Şimdi nereden çıktı, "Rabb-ül âlemîn"itanımak?
Rabbimi tanıyınca "Rabb-ül âlemîn"itanımış olmuyor muyum?
Rabbini tanımak ile "Rabb-ül âlemîn"i tanımak arasında çok önemli bir fark vardır...
Rabbini tanıyan, şayet, "Rabb-ül âlemîn"itanımamış ise, hâli Firavun'un hâli olur!
"Rabb-ül âlemîn"itammışsa "Tatmine ulaşmış bilinç! Cennetimi yaşa!" hitabına nâil olur!
Gelin bu konuyu biraz daha açalım...
İnsan, iman ile cennete girer!
Neye iman?
"Rabb-ül âlemîn"eiman!
"B" sırrıyla "ALLAH" adıyla işaret edilene iman konusunun üzerinde bir hayli durmuştuk... Şimdi de gelin "Rabb-ül âlemîn"eiman nedir, nasıl olur, bunun üzerinde duralım...
Bu konu da çok önemli bir konu... Zira, cennetin kapısı "Rabb-ül âlemîn"eiman edenlere açılır ancak!
Nefsini bilmenin yolu "B" sırrının fark ve deşifre edilmesinden geçer... Böylece nefsinin hakikatini bilen Rabbini bilmiş olur... Bu işin birinci basamağıdır. "Seyri enfüsî" de denir buna... Bununla kişi "Mülhime nefs" diye tanımlanmış bulunan hakikatini fark etme açıklığına kavuşur.
Çokları sanır ki, burası işin sonudur!.. Heyhat!.. Oysa burası işin daha ilk basamağıdır!
Bu basamağa çıkan kendini Hak, her yaptığını yerli yerinde bilir. Eğer hakkıyla nefis arınmasından, yani bilincini birimsellik ve birimsellikten kaynaklanan fikir ve duygulardan arındırmamışsa, tam bir firavunluk hâli yaşar!
Eğer bu idrake erişen kişi buradan sonra "Seyri âfakî"yi tamamlayamazsa asla yanması bitmez! CehennemiNden çıkamaz!
Yanmasının, cehennemiNden çıkamamasının sebebi, "Seyri âfakî"nin tamamlanmamış olmasıdır!
"Seyri âfakî"nin tamamlanmamış olmasının sonucu
"Rabb-ül âlemîn"eimanın olmayışıdır!
"Rabb-ül âlemîn"eiman ne demektir?
Kişi "B" sırrını anlamış olarak, varlığının, Hakk'a ait, Hakk'ın varlığı olduğunu idrak etmiştir; ama buna karşın "Rabb-ül âlemîn"den PERDELİ olduğu için, karşısındakilerde, çevresindekilerde, algıladıklarında "Rabb-ül âlemîn"intasarruf ve tahakkümünden PERDELİ olarak, onların kendi isteğine tâbi olarak yaşamasını: kendi gibi olmalarını istemektedir!
Kısacası, onların, rablerinin kulu olmaktan çıkıp, kendi rabbinin kulu olmasını istemektedir! Oysa karşısındaki kendi yaratılış programına göre yaşayarak kulluğunu yerine getirecektir; onun, kendi gibi olması imkânsızdır!
Hastalıkların çok önemli bir kısmının sebebi strestir!.. Stres ise "Rabb-ül âlemîn"denperdeliliğin sonucu olarak yaşanan bir hâldir!
"Rabb-ül âlemîn", her birimi dilediği bir işlevi ortaya koyması için yaratmıştır ki, bu onun fıtrî kulluğudur! Bunu yerine getirmemesi de kesinlikle düşünülemez!
Her birim hangi işlev için var olmuşsa mutlaka onu yerine getirmek sûretiyle kulluğunu ifa edecektir! Ancak o işlevin sonucu yanmayı yaşamak olabilir; ya da o işlevin sonucu huzur ve mutluluk olabilir!
Petrol yanmak içindir; bal yenmek için! Her biri özel işlevleri için vardır; bir diğeri olmaz!
Gübre böceğinin mutluluğu gübrede yaşamaktır; arının mutluluğu güllerde dolaşmakta!
Siz...
Gübre böceğini güllerde yaşatıp, arıyı gübreye batırırsanız, "Rabb-ül âlemîn"itanımıyorsunuz demektir!
Yaratılmış her birim "Rabb-ül âlemîn"i tanıyacak diye bir kural yoktur!
Karşınızdakinin Rabbi'nin, onu yaratmaktaki muradını anlamamışsanız işlevine bakarak; bu defa onu, kendi Rabbiniz'in istediği gibi olmaya, yaşamaya zorlarsınız! Böylece ona zulmetmiş, zâlimlerden olmuş olursunuz!
İşte böylece de cehennemiNİZin ateşini tutuşturdunuz!
İşte böylece de, cehennem ateşinden bir ateş olan, hastalıkların kapısından içeri girdiniz!..
Çünkü, gerçekleşmesi asla mümkün olmayacak bu isteğinizde ısrar sonucu, üzülmeye veya kızmaya başlayacak; bu konuda aşırı gidince de yanacak, hastalanacaksınız aşırı stresten!
Oysa...
Fark etseniz, bilseniz, idrak etseniz, hazmetseniz bu gerçeği; hastalığınıza, yanmanıza sebep olan olayın ateşi sönecek ve cehennemiNİZden azât olacaksınız!
Fark edin artık "Rabb-ül âlemîn" olmadığınızı ve asla olamayacağınızı!
Allah sizi ateşe atmaz, siz "Rabb-ül âlemîn"iinkâr sûretiyle kendinizi yakmaya başlarsınız!
"Rabb-ül âlemîn" demek başka şeydir; "Rabb-ül âlemîn"eiman etmek başka şeydir; "Rabb-ül âlemîn"iseyretmek başka şeydir!
Ashab-ı yemin, "Rabb-ül âlemîn" der... Yanması bitmemiştir!
Mukarrebûn, "Rabb-ül âlemîn"iseyreder! Cennette!
Kesinlikle kavrayalım ki, "Rabb-ül âlemîn" her birimi kendine özgü bir işlevle yaratmıştır!
Kimseyi kendi işlevinizi yerine getirmesi için zorla-mayınız ki yanmayasınız, hasta olmayasınız!
Hastalıkların pek çoğunun kökeninde üzüntü, stres ve elbette "Rabb-ül âlemîn"i inkâr yatar!.. Sonuç, kişinin cehennemiNde yanmasıdır!
Nebilerin dahi, kendi eşlerine ya da evlatlarına faydası olmadığını; yani yaratılış işlevlerini değiştiremediğini "OKU"yabilmişseniz Kurân'ı Kerîm'de, siz de bu yüzden cehennemiNİZde yanmaktan kendinizi azât ediniz!
Şurası kesindir ki...
Hiç kimse, "Rabb-ül âlemîn"in belli bir işlevle yaratmış olduğu yapıyı değiştirmeye muktedir değildir!
Kurân-ı Kerîm, geçmişin hikâyeleri kitabı değil; "SÜNNETULLAH"ı. kâh olaylara dayalı kâh da işaret, mecaz yollu anlatan bir kitaptır "OKU"masını bilene!
Buna göre...
Her insan, Rabbinin, yani kendini meydana getiren Allah isimlerinin işaret ettiği mânâların, açığa çıkma mahalli olarak yaratılmıştır! Bu işlevi yerine getirmeme gibi bir şansı da yoktur!
Siz, varoluş programınıza uymayan programlarla beraber olmama şansınızı kullanabilirsiniz!..
Ama asla karşınızdakinin programını değiştirtme gibi bir yanlış yola girmeyiniz! Zira bunu yaparsanız, o yanlış yolun sonucunda varacağınız yer cehennemiNİZ olacaktır! Çünkü, hiçbir yaratılmışta karşısındakinin programını değiştirme kuvvesi yoktur!
Siz, ancak Hakk'ı tavsiye edebilirsiniz; ama asla zorlama hak ve yetkiniz yoktur! Bunu denerseniz, sonuç hüsrandır; bu yüzden kaybettiklerinizin değerini anladığınız süreçte de iş işten geçmiş ve uğradığınız zararı telâfi imkânınız kalmamıştır!
"Rabb-ül âlemîn"e (her bir âlemin-birimin belli bir programla var edenine) iman edene ise, ne bir korku vardır, ne bir hüzün; artık o, tatmin olmuş bir bilinç hâli ile cennet yaşamına davet edilir, razı olmuş olarak!
CehennemiNden kurtulmak, nefsini tanımaktan değil, "Rabb-ül âlemîn"eiman etmekten geçer... Bunu çok iyi anlayalım...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
selamun aleykum kardeşim çok önemli bir konu olduğu besbelli.Neden böyle dedim çünkü hepsini okuyamadım için işim olduğu içinde kendimi veremedim.Sadece allah razı olsun demek için yazıyorum forma.Yazınızdaki ilk cümleler beni anlatır nitelikte özellikle son zamanlardaki halimi.Stres ve iman aynı kalpte bulunmuyor gerçekten.Emeğinize sağlık allaha emanet olunuz.Böyle konulara bu sitede artık fazlasıyla ihtiyacımız var...
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ve Aleyna Aleyküm Selam Ve Rahmetullahi ve Berekatuhü...
Eğer isabet ettiysek, şükürden aczimi itiraf ederim...
Yanıldığım yerler var ise, Allah gerçeğine erdire!...
Kesin gerçek şudur ki, ALLAH kulu ve Rasûlü Muhammed Mustafa Aleyhisselâm’ın tüm bildirdiklerini tasdik eder, bu yolda hizmet vermeyi niyaz ederiz. Allah hepimizin muîni ola!.
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Kurân-ı Kerîm, geçmişin hikâyeleri kitabı değil; "SÜNNETULLAH"ı. kâh olaylara dayalı kâh da işaret, mecaz yollu anlatan bir kitaptır "OKU"masını bilene!
 

siyah peçe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2008
Mesajlar
485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
benin nefsim olmuş 7 başlı ejderha.rabbimi bulmak çok zor.ve burda şuda önemli ki mürid mürşid olayı.bir şairimiz ne demiş=?
heryer secde yeri,mescid olsada,veli dergahında bir post ararım
Dikenli yollarda rehber olacak,aylar yıllar var ki hep dost ararım.....
vede yunus emre demiş ki

bu aklı fikr ile mevla bulunmaz
bu ne yare iimiş merhem bulunmaz
aşkın pazarında canlar satılır
satarım canımı alan bulunmaz
yunus öldü deyu sela verirler
ölen hayvan imiş,ASIKLAR ÖLMEZ..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt