Şanlıurfa''ya en erken 1994''ten beri Yahudilerin yerleştiğini bizzat bir Türk Yahudi''si söylüyor biz değil. Şahidim de Ermeni Diran Bakar ve Kirkor Ağababaoğlu. bir gazete yazarı ise İsrail''in Kuzey Irak''ta bulunmadıklarına dair haberlere yer veriyor, diğer yandan da Türkiye''deki masonların dış irtibatlı olmadıklarını anlatmak için çırpınıyor.
Ve dünkü yazısı ile Özkök, hizmet zincirine bir halka daha ekleyerek, "Türk topraklarının yabancılara peşkeş çekildiğini" söyleyen herkesi "Paronaya muhalefet" olmakla suçluyor. Oysa İsrail''in sadece kuzeyde değil Irak''ın her yerinde olduğunu bizzat MOSSAD kayıtlarına geçmiş bulunuyor ve Türkiye''deki masonların dış irtibatlı olduklarını "Yabancı uşakları" diyerek mason derneklerini kapatan Türkiye Cumhuriyeti''nin kurucusu Atatürk söylüyor.
Hatta bizzat masonların kendileri söylüyor.
Ritüelleri söylüyor.
Gelelim Türk topraklarının yabancılara, özellikle de Şanlıurfa merkez olmak üzere GAP bölgesi tapusunun Yahudilere geçmek üzere olduğunu yana yakıla dile getirenleri Hürriyet Yönetmeni Özkök''ün paranoyaklıkla suçlamasına? "Bayındırlık ve İskân Bakanlığı''nın verdiği rakamlara baktım" diyor Ertuğrul Özkök, "19 Temmuz 2003''ten bu yana yabancılara satılan arazi miktarı 2 bin 8 dönümmüş.
Yani sıradan bir zenginin rahatlıkla sahip olabileceği bir arazi." İnsan bu yazıyı okuyunca Türkiye''deki yabancılara toprak satışını diline dolayanları hakikaten bir paranoyak zannedebilir.
İyi de Özkök bilmiyor mu Şanlıurfa''nın göbeğinde İsrail''in 20 milyon dolar vererek tam 186 bin metrekarelik bir alanda, içinde sinagog da bulunan bir projeyi beş yıldır hayata geçirmek için çırpındığını? Yine Özkök bilmiyor mu 94''ün ocak ayında İsrail Cumhurbaşkanı Weizman''ın GAP''a gittiğini ve 1995 yılında İsrail Tarım Bakanı Tacov Tsur''un GAP''ı ziyaret ettiğini, yağmurlama sistemleri kurmak bahanesiyle bölgeye yerleşmek istediğini, toprak kiralama taleplerinde bulunduğunu hatta zamanın Belediye Başkanı Ahmet Bahçivan tarafından kabul edilmediğini? İsrail, Şanlıurfa ve GAP merkezli haberler tek tek ve değişik zamanlarda verildiğinde bir anlam ifade etmeyebilir.
Ama İsrail''in Irak''ın kuzeyinde Yahudi kökenlilerin inisiyatifi ellerinde tuttuğu bir Kürt devleti kurmak istemesi, Şanlıurfa''da 186 bin metrekarelik, içinde sinagog da bulunan bir park yaptırmak için 20 milyon dolar ayırması; AB''nin Türkiye''den GAP''ın yönetimine İsrail''i de katmak istemesi ve İsrail''in, "Nil''den Fırat''a kadar olan bölgeyi tanrı tarafından kendine vaat edilmiş topraklar" olarak görmesi, devletin ideolojisini de adı "Arz-ı Mev''ud" olan bu Yahudi Kızılelması üzerine dizayn etmesi; Türk bürokrasisinde, intifadaki Filistinli çocukları "terörist" gösteren, "Bu böyle devam edemez" diyerek İsrail''in yanında yer alan monşerlerin bulunması, hatta bunların birilerin eline İsrail''e indiğinde söylesin diye, "Arz-ı Mev''ud''da bulunmaktan çok mutluyum" yazılı metinler tutuşturması ve Çiller''in de bu sözü söylemesi yan yana geldiğinde bütün bunların bir tehlike olduğuna dikkat çekmek bir "paranoya" mıdır; yoksa bütün bu olup biteni inadına görmemek, görmek istememek bir izahı doktor raporu gerektirecek bir haleti ruhiye midir? Oysa İsrail tam da bu metotlarla kuruldu. Benzer metotları devam ettirerek Suriye''den Golan tepelerini aldı. Yeniçağ''ın dün birinci sayfadan verdiği haberi lütfen hep birlikte okuyalım.
Özkök de okusun: "Eli Cohen, İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom''un Abdullah Gül aracılığıyla Suriye''den kemiklerini istemesiyle yeniden gündeme geldi.
Yahudi Cohen, 1924''te İskenderiye''de doğdu.
Siyonist eğitimden geçirildi.
İsrail''in çıkarı için Suriye''ye sokuldu.
MOSSAD tarafından kendisine Kemal Emin Taybet adına kimlik düzenlendi.
Cohen''in doğum yeri Beyrut, ailesi de Suriyeli ve Müslüman olmuştu(!) İsrail, bu hainin verdiği bilgiler sayesinde stratejik öneme sahip Golan Tepelerini kısa sürede ele geçirdi." Ve Yeniçağ soruyordu: "-Türkiye''de kaç Eli Cohen var?" Bence çok var ve Özkök gibilerin görevi de bunları gizlemek herhalde.
Ama bizzat Yahudiler bile artık GAP ve Şanlıurfa''da gözleri olduğunu gizleme ihtiyacı duymuyorlar. "Türkiye''den İsrail''e göç eden Yahudi ailelerden bir bölümü geri dönerek Şanlıurfa''ya yerleşiyor" diyen bir Türk Yahudi''si? Şahidim, Ermeni Cemaatinden Av.
Diran Bakar.
Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı Başkanı Kirkor Ağababaoğlu ve Rüstem Batum. Ve bu sözler Özkök''ün patronu Aydın Doğan''ın Kanal D''sinde, 23.10.1994 gecesi Rüstem Batum''un sunduğu bir programda söylendi. Söyleyen de Nesim Levi.
O gün için Profilo Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı.
Türkiye Roteryenlerinin Başkanı.
İzmir''de Yahudi eserlerini ihya eden adam. Peki niye Şanlıurfa? Ve paranoyak kim?
Hasan DEMİR
Ve dünkü yazısı ile Özkök, hizmet zincirine bir halka daha ekleyerek, "Türk topraklarının yabancılara peşkeş çekildiğini" söyleyen herkesi "Paronaya muhalefet" olmakla suçluyor. Oysa İsrail''in sadece kuzeyde değil Irak''ın her yerinde olduğunu bizzat MOSSAD kayıtlarına geçmiş bulunuyor ve Türkiye''deki masonların dış irtibatlı olduklarını "Yabancı uşakları" diyerek mason derneklerini kapatan Türkiye Cumhuriyeti''nin kurucusu Atatürk söylüyor.
Hatta bizzat masonların kendileri söylüyor.
Ritüelleri söylüyor.
Gelelim Türk topraklarının yabancılara, özellikle de Şanlıurfa merkez olmak üzere GAP bölgesi tapusunun Yahudilere geçmek üzere olduğunu yana yakıla dile getirenleri Hürriyet Yönetmeni Özkök''ün paranoyaklıkla suçlamasına? "Bayındırlık ve İskân Bakanlığı''nın verdiği rakamlara baktım" diyor Ertuğrul Özkök, "19 Temmuz 2003''ten bu yana yabancılara satılan arazi miktarı 2 bin 8 dönümmüş.
Yani sıradan bir zenginin rahatlıkla sahip olabileceği bir arazi." İnsan bu yazıyı okuyunca Türkiye''deki yabancılara toprak satışını diline dolayanları hakikaten bir paranoyak zannedebilir.
İyi de Özkök bilmiyor mu Şanlıurfa''nın göbeğinde İsrail''in 20 milyon dolar vererek tam 186 bin metrekarelik bir alanda, içinde sinagog da bulunan bir projeyi beş yıldır hayata geçirmek için çırpındığını? Yine Özkök bilmiyor mu 94''ün ocak ayında İsrail Cumhurbaşkanı Weizman''ın GAP''a gittiğini ve 1995 yılında İsrail Tarım Bakanı Tacov Tsur''un GAP''ı ziyaret ettiğini, yağmurlama sistemleri kurmak bahanesiyle bölgeye yerleşmek istediğini, toprak kiralama taleplerinde bulunduğunu hatta zamanın Belediye Başkanı Ahmet Bahçivan tarafından kabul edilmediğini? İsrail, Şanlıurfa ve GAP merkezli haberler tek tek ve değişik zamanlarda verildiğinde bir anlam ifade etmeyebilir.
Ama İsrail''in Irak''ın kuzeyinde Yahudi kökenlilerin inisiyatifi ellerinde tuttuğu bir Kürt devleti kurmak istemesi, Şanlıurfa''da 186 bin metrekarelik, içinde sinagog da bulunan bir park yaptırmak için 20 milyon dolar ayırması; AB''nin Türkiye''den GAP''ın yönetimine İsrail''i de katmak istemesi ve İsrail''in, "Nil''den Fırat''a kadar olan bölgeyi tanrı tarafından kendine vaat edilmiş topraklar" olarak görmesi, devletin ideolojisini de adı "Arz-ı Mev''ud" olan bu Yahudi Kızılelması üzerine dizayn etmesi; Türk bürokrasisinde, intifadaki Filistinli çocukları "terörist" gösteren, "Bu böyle devam edemez" diyerek İsrail''in yanında yer alan monşerlerin bulunması, hatta bunların birilerin eline İsrail''e indiğinde söylesin diye, "Arz-ı Mev''ud''da bulunmaktan çok mutluyum" yazılı metinler tutuşturması ve Çiller''in de bu sözü söylemesi yan yana geldiğinde bütün bunların bir tehlike olduğuna dikkat çekmek bir "paranoya" mıdır; yoksa bütün bu olup biteni inadına görmemek, görmek istememek bir izahı doktor raporu gerektirecek bir haleti ruhiye midir? Oysa İsrail tam da bu metotlarla kuruldu. Benzer metotları devam ettirerek Suriye''den Golan tepelerini aldı. Yeniçağ''ın dün birinci sayfadan verdiği haberi lütfen hep birlikte okuyalım.
Özkök de okusun: "Eli Cohen, İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom''un Abdullah Gül aracılığıyla Suriye''den kemiklerini istemesiyle yeniden gündeme geldi.
Yahudi Cohen, 1924''te İskenderiye''de doğdu.
Siyonist eğitimden geçirildi.
İsrail''in çıkarı için Suriye''ye sokuldu.
MOSSAD tarafından kendisine Kemal Emin Taybet adına kimlik düzenlendi.
Cohen''in doğum yeri Beyrut, ailesi de Suriyeli ve Müslüman olmuştu(!) İsrail, bu hainin verdiği bilgiler sayesinde stratejik öneme sahip Golan Tepelerini kısa sürede ele geçirdi." Ve Yeniçağ soruyordu: "-Türkiye''de kaç Eli Cohen var?" Bence çok var ve Özkök gibilerin görevi de bunları gizlemek herhalde.
Ama bizzat Yahudiler bile artık GAP ve Şanlıurfa''da gözleri olduğunu gizleme ihtiyacı duymuyorlar. "Türkiye''den İsrail''e göç eden Yahudi ailelerden bir bölümü geri dönerek Şanlıurfa''ya yerleşiyor" diyen bir Türk Yahudi''si? Şahidim, Ermeni Cemaatinden Av.
Diran Bakar.
Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı Başkanı Kirkor Ağababaoğlu ve Rüstem Batum. Ve bu sözler Özkök''ün patronu Aydın Doğan''ın Kanal D''sinde, 23.10.1994 gecesi Rüstem Batum''un sunduğu bir programda söylendi. Söyleyen de Nesim Levi.
O gün için Profilo Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı.
Türkiye Roteryenlerinin Başkanı.
İzmir''de Yahudi eserlerini ihya eden adam. Peki niye Şanlıurfa? Ve paranoyak kim?
Hasan DEMİR