Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

** YÂD Edersen, ŞÂD Olursun ** (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Zikrin Psikolojik Faydaları


Her çeşit ibâdet ve zikir, insanı Rabbine yaklaştırır. İnsana, O'nun koruma ve gözetiminde olduğu duygusunu verir; bağış umudu güçlenir, içinde gönül rahatlığı oluşur, üstüne sekînet ve huzur iner. "İyi bilin ki kalpler, ancak Allah'ın zikriyle tatmin olur, huzur bulur." (13/Ra'd, 28)


"Allah'ı çok zikredin; umulur ki bu sâyede kurtulursunuz." (62/Cum'a, 10).
Rasûlullah (s.a.s.) da, Allah'ı zikretmenin, insanın içinde huzur ve sükûnet yaydığını dile getirmiştir: “Bir topluluk Allah’ı zikretmek üzere otururlarsa, melekler onları kuşatır, rahmet onları kaplar, üzerlerine sekine (huzur, feyiz) iner ve Allah onları yanındakilere (meleklere) zikreder.” (Müslim, Zikir 25, 30, hadis no: 2689, 2700, 4/2069; Tirmizî, Deavât 7, hadis no: 3375)


İnsanın huzur ve sükûna erebilmesi için, mutlaka vücudun kontrol mekanizması durumunda olan kalbin mutmain olabilmesiyle mümkündür. Bunun içindir ki, karaktersiz, kişiliksiz, renksiz kişiler, ya da iki yüzlü, iki kişilikli, çifte standartlı olan yahûdiler, Allah'ı yeterince zikretmez, gerektiğinden çok az zikrederler (4/Nisâ, 142). Allah'ı zikretmeyen kâfir veya gâfiller, dünyada da ıstırap ve stresten, bunalım ve şikâyetlerden kurtulamaz, huzûr-i kalp denilen saâdeti yakalayamaz. Ve esas mutluluğun âhirette olduğunu bilen ve unutmayanlar için, bu istekleri de zikir sâyesinde olacaktır:
"... Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar için Allah bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır." (33/Ahzâb, 35)
Şeytanın vesvese ve tuzaklarına, haramları güzel gösterip mü'mine Allah'ı ve kendisinin müslümanlığını unutturmasına karşı en etkili silâh; kişinin diliyle, kafasıyla, gönlüyle ve her organı aracılığıyla yaptığı eylemleriyle zikretmektir.


Allah'in zikri, kulunu kendine yaklastirir, onu gözetimine alir, nimet ve rizâsiyla dolari, kendini güven ve huzur duygulari kaplar. Zikir, kesinlikle ruhu canlandirir. Allah'in rizâsi ve bagisi yolunda umudunu güçlendirir, rahatlama ve mutluluk duygulari verir. Rasûl-i Ekrem (s.a.s.): “Allah’i zikredenle zikretmeyen, diri ile ölü gibidirler.” (Buhârî, Deavât 67) Zikir, stres ve kaygiya sebep olan anlayis ve psikolojiyi giderir. Kalp, âdeta Allah'i zikretmek için yaratilmistir. Zikir, kalbin kasvetini, katilik ve karanligini giderir; Gam ve kederi, hüzün ve tasayi, gönül darligi ve can sikintisini dagitir. Allah'i zikreden insan, nimetlerin farkina varip sükreden insandir, zikir ve sükrü yüzünden anlasilan, devamli tebessüm içinde olan kimsedir.
Kalplerin ancak Allah'i zikretmekle tatmin olabilecegini bildiren Ra'd sûresi 28. âyetini açiklarken, Bayraktar Bayrakli sunlari söyler: "Âyette yer alan "zikir" kavrami, Allah'i anmak ve düsünmek mânâlarini ifade etmektedir. Insanin Allah'i düsünmek üzere yogunlasmasi, kalpte bazi degisimleri meydana getirmektedir. Bu degisimlerin en önemlisi, en dirini ve en kalitelisi, tatmin denen doyum merhalesini yakalamasidir. "Kalp", gelisme ve degisme süreci içinde daima yeni merhalelere geçer ve geçmeye de âsiktir. Doyuma ulasmadan, onu daha asagi bir seviyede tutmak ve onu orada hapsetmek, ona yapilacak en büyük zulümdür. Mânâsi degisim olan "kalp", daima daha serefli merhalelere uzanarak huzurunu bulacaktir. Madde âleminde duyulacak olan lezzet ve doyumun ötesinde daha kaliteli lezzet ve doyumlarin oldugunu kalp bilir ve daima onlara sevdâli oldugunu insana hissettirir. Kalp ile akil, beraberce ilâhî bilgi ve ilâhî nur sâyesinde bu merhaleleri asmak isterler. Bu merhalelerin en sonu, Allah'i düsünerek varilan doyum noktasidir. Kalp o noktada bir karara ulasir. Bütün degisimlerden geçerek degismeyene ulasma merhalesi dedigimiz bu mertebe, mutlulugun en son noktasi olmaktadir."
Zikir, kalpleri doyuran, istahlarin aç gözlülügünü gideren, susuzlari suya kandiran, akillari hedefine ulastiran bir ibâdettir. Zikir kul için uyanikliliktir, suurdur, bilinçli olmaktir. Zikir takvaya ulastirir, takvayi ögretir, takvaya arkadas eder. Zikir suurlari diri tutar, gönülleri gafletten korur. Zikir ilaçtir, zikir iksirdir, zikir âb-i hayattir, zikir canlara can katan merhemdir. Zikir yoksulluklari kanaat zenginligine, yalnizliklari ebedi ve bitmez dostluga, mahrumiyetleri ilâhí ilgiye dönüstürür. Zikir dünyalik korkulari giderir, endiseleri umuda çevirir, hayalleri götürür; onun yerine solmaz gerçekleri yerlestirir. Zikir bos kuruntular (ümniyye) yerine Allah’i bilme, takdir etme, önünde kul gibi egilme ve O’ndan isteme cesareti arama ümidini verir.
Insan, zikir sâyesinde, iç dünyasinda olusan huzur, sükûnet, doygunluk, tatmin ve ilâhî aydinligin yardimiyla, hayatin geçici ve igreti çemberini yarip zorluklari asarak, geldigi yer olan baba vatani Cennet'e geldigi gibi saf ve temiz bir sekilde geri dönme imkânini elde eder. Zikirle insan ayri bir güç ve olgunluk kazanir. Allah'in da insani zikretmesi, ancak kisinin geregi gibi Allah'i zikretmesiyle mümkün olacaktir (2/Bakara, 152). Insan, Allah'i zikretmez, unutursa; Allah da onlari terkeder, hidâyet ve rahmetini keser; yani mecâzi anlamda Allah da onlari unutur:
"Onlar Allah'i unuttular, Allah da onlari unuttu!" (9/Tevbe, 67)
Zikir çesitlerinin en üstünü, Kur'an okumaktir. Bu yüzden, kalbin temizlenmesinde, psikolojik problemlerinin çözümünde ve ruhun sifa bulmasinda büyük yeri vardir.
"Biz Kur'an'dan mü'minlere sifa ve rahmet olan seyler indiriyoruz. Zâlimlerin ise ancak hüsrânini/ziyanini artirir." (17/Isrâ, 82)
"Ey insanlar! SizeRabbinizden bir ögüt, gönüllerindekine bir sifâ, mü'minler için bir hidâyet ve rahmet gelmistir." (10/Yûnus, 57)
"... De ki: 'O, iman edenler için hidâyet/dogru yolu gösteren bir kilavuzdur ve sifâdir. Iman etmeyenlere gelince, onlarin kulaklarinda bir agirlik vardir ve Kur'an onlara kapalidir..." (41/Fussilet, 44)
Günahlarin bagislanmasi, Cehennemden kurtulmak, Cennete girmeyi basarmak için Kur'an okumanin faziletini ortaya koyan hadisler, günahkârlik duygusundan dogan nefisteki stresten kurtulmak için, Kur'an'in çok önemli bir ilaç oldugunu gösteriyor. Kur'an, yalnizca günahkârlik hissinden dolayi insanin içinde olusan gerginligin degil; aklî ve psikolojik bunalimlar ve ruhî rahatsizlik durumlarinin hepsi için bir ilaçtir. Kur'an, kalplerde olanin, gönüllerdeki süphe ve aşiriliklarin şifasidir.


Onda hakkin bâtili nasil giderdiginin, esyayi oldugu gibi görmeyi saglayan bilgi, düsünce ve kavramayi bozan süphe hastaliklarini nasil yok ettiginin açiklamasi vardir. Onda hikmet, korkutma, özendirme ve kalbin iyi olmasini saglayacak ibret alinmasi gerekli seyleri hikâye etme yollariyla güzel ögüt verme vardir. Kalbi kendisine yararli seylere tesvik eder, zararli olacak seylerden uzaklastirir. Kalp, daha önce yanlisin bagimlisi, dogrunun düsmani olsa bile, böylece dogruyu sever, yanlistan nefret eder.

Kur'an, bozuk irâdenin nedeni olan hastaliklari giderir. Kalp düzelince, irâde de düzelir, yaratildigi hale, fitrata döner. Ayrica beden de normal haline kavusur. Vücudun, gelisim ve güçlenmesi gibi kalp de, temizleyici ve güçlendirici olmalari sebebiyle iman ve Kur'an'la beslenir. Kalbin gelismesi, bedenin gelismesi gibidir.

Müslüman, Allah'ın zikrine devam ettiği zaman, kendisinin Allah'a yakın, O'nun himayesi ve gözetiminde olduğunu hisseder; bu durum da, içinde metânet ve güce bağlı bir şuur ile güven, dinginlik ve mutluluk duymasına neden olur. Allah'ın zikri, insanın gönlünde güven ve tatmin hissi uyandırdığı için, hayatın sıkıntı, zahmet ve tehlikelerinin önünde zayiflik, ve âcizlik duyuldugu ve hiçbir güvence ve yardimci bulunamadigi zamanda, insanin hissettigi stresin ilaci olmaktadir.
"Kim Benim zikrimden (Beni zikretmekten) yüz çevirirse, şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacaktır (onun dar bir geçimi, geçim sıkıntısı vardır)." (20/Tâhâ, 124)
Başta namaz olmak üzere bütün ibâdetler, zikirdir veya zikre yardımcı birer unsurdurlar. Namaz kılan kişi, namazda, her biri birer zikir olan tekbir getirmekte, Kur'an okumakta, tesbih etmekte, Allah'a hamd ü senâ etmektedir.
"... Bana ibâdet/kulluk et; Beni zikretmek için namaz kıl." (20/Tâhâ, 14)
Zikretmeyenler, ya da zikirden yüz çevirenler ebedî açlığa, doyumsuzluğa, mutsuzluğa, sıkıntılı bir hayata ve yalnızlığa mahkûmdurlar. “İman edenlerin Allah’ı zikretme ve O’ndan inen hak/gerçek için kalplerinin saygıyla yumuşaması zamanı daha gelmedi mi?...” (57/Hadîd, 16)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Abdullah b. Busr ( r.a. )'dan rivayet edildiğine göre bir adam peygamber ( s.a.v) 'e şöyle dedi: Muhakkak ki ya Resulullah İslamın Hükümleri Üzerime Ağır Geliyor, Bana bir şey Söylede yapayım. Peygamberimiz ( a.s.) Şöyle buyurdu: "Senin dilin Allah ( c.c. ) zikrinden yaş olmaya devam etsin."

( Hakim, Tirmizi, İbn Mace )
 

nevin_70

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
885
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
55
Selamun Aleykum guzel kardesim, emegine saglik, Allah razi olsun senden, Amin.
 

yalniz_yolcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2008
Mesajlar
634
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
“İman edenlerin, Allah’ı zikretmesi ve Haktan ineni (okuması) için gönüllerin aşkla ürperme zamanı daha gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri kaskatı oldu. Onlardan birçoğu fâsıktır.” (Hadid: 16)[/COLOR

ALLAH CC.. RAHMETi VE SELAMi ÜZERNE OLSUN CANiM ABLAM....bu paylasimini da zevkle okudum..zikir saptirilmadigi sürece öyle bir seydir gönülde baharlar actiran gönül gözünü aydinlatan nasip oldugu kisiye lutuf olan bir insanin maneviyatidir...böyle güzel bir duyguyu bizimle paylasip anlatman çok güzl rahmana emanet olsain ablacim emegine saglik...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
“İman edenlerin, Allah’ı zikretmesi ve Haktan ineni (okuması) için gönüllerin aşkla ürperme zamanı daha gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri kaskatı oldu. Onlardan birçoğu fâsıktır.” (Hadid: 16)[/COLOR

ALLAH CC.. RAHMETi VE SELAMi ÜZERNE OLSUN CANiM ABLAM....bu paylasimini da zevkle okudum..zikir saptirilmadigi sürece öyle bir seydir gönülde baharlar actiran gönül gözünü aydinlatan nasip oldugu kisiye lutuf olan bir insanin maneviyatidir...böyle güzel bir duyguyu bizimle paylasip anlatman çok güzl rahmana emanet olsain ablacim emegine saglik...



Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatühü güzel kardeşim.
Beğendiğinize sevindim.. Allah c.c razı olsun, teşekkür ederim.. Yorumunuz çok güzeldi.. Rahman c.c de, zikrini bizler için şifa ve felah vesilesi kılmış hamd olsun.. Allah c.c, kalplerimizi zakir kalpler eylesin, zikriyle mutmainliğe eriştirsin inşallah..Amin..
Rabbimize emanetsiniz güzel kardeşim..Selam ve baki Dua ile..

 

Bi_iznillah

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2008
Mesajlar
299
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
ÇOK ÇOK ÇOK GÜZEL...

ALLAHIM razı olsun.....
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
chainedbymacsimcti7.jpg



&

ZİKİR olayının önemini kavrayabilmek için, önce beynin çalışma sistemini kavramak, sonra da zikir halinde beyinde nasıl bir işlem oluştuğunu idrâk etmek zorunda kalırız.

Milyarlarca hücreden oluşan beyin, esas itibariyle bioelektrik enerji üretip, bunu dalga enerjiye çeviren ve kendisinde oluşan manâları, bir yandan RUH dediğimiz yapıya yükleyen ve diğer yandan da dışarıya yayan bir organik cihazdır.

Genelde, doğuştan alınan ilk tesirlerle yüzde beş, yüzde on kapasite ile çalışan beyin, aldığı çeşitli etkilerin de aracılığıyla, klâsik bir yaşam türü geçirir... Bildiğimiz herkes gibi...

Oysa beyindeki bu kapasitenin arttırılması mümkündür!..

Normalde çok küçük bir yüzde ile çalışıp geri kalan miktarı kullanılmaz bir halde bekleyen beynin, bu boş duran kapasitesinin devreye sokulması yolu ZİKİR'den geçer.

ZİKİR ile beynin belli bir bölgesindeki hücre grubları arasında üretilen bioelektrik enerji, zikrin devamı halinde bu bölgeden taşarak, görevsiz bekleyen yan hücrelere yayılır ve onları da mevcut kapasiteye ilâve ederek devreye sokar.

ZİKİR, konusu ne ise, o anlamda bir frekans yayarak bu hücreleri devreye alan beyinde, elbette ki o istikâmette de faâliyet gelişir.


&
 

inam_9

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2008
Mesajlar
271
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
selam ve dua ile ve bizlerle bu güzellikleri paylaşdıgınız için tşk allah razı olsun elinize ve yüreyinize sağlık allah a emanet olun
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
selam ve dua ile ve bizlerle bu güzellikleri paylaşdıgınız için tşk allah razı olsun elinize ve yüreyinize sağlık allah a emanet olun

Ben teşekkür ederim değerli kardeşim. Eksik olmayın inşallah..
Rabbimiz c.c, cümlemizden razı olsun.. Rabbimize emanet olunuz.
Selam ve Dua ile.
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
hayırlı cumalar can hocam.................
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
“Rabbini anan kimse ile anmayanın farkı, ölü ile diri gibidir.” (Hadis-i Şerif)



“İman edenlerin, Allah’ı zikretmesi ve Haktan ineni (okuması) için gönüllerin aşkla ürperme zamanı daha gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri kaskatı oldu. Onlardan birçoğu fâsıktır.” (Hadid: 16)

“Size Allah’ı çok zikretmenizi emrediyorum. Peşine düşman düşen kimse, nasıl bir kaleye sığınarak ondan kurtulursa, kul da şeytandan ancak Allah’ın zikri ile kurtulur.” (Hadis-i Şerif)



Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Allah razı olsun kardeşim, Emeklerinize yüreğinize sağlık kıymetli kardeşim,

"Dikkat edin ! Kalbler ancak Allah'ın zikri ile tatmin bulur..." (R'ad suresi - 28)

"Allah'ı çokca zikreden erkekler ve Allah'ı çokca zikreden kadınlar; Allah bunlar için bir bağışlama ve büyük bir ecir hazırlamıştır." (Ahzab Suresi - 35)


Allah ve Sufî arasındaki ilişki Kur'an'daki bir ayette şöyle ifade edilir: "Öyleyse Beni anın. Ben de sizi anayım" (Bakara-152).

Allah, ibadetin üstün biçimlerini açıklarken, sıklıkla bu "zikr" terimini kullanır:

"Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O'nu tesbih et". (Al-i İmran-41)

"Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı, ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin." (Nisa-103)

"Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Benden başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl." (Taha-14)

"Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük ibadettir". (Ankebut-45)

Allah’a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın.

deleterx2.gif



İyi bir Okçu’nun gücü, yayı ne kadar gerdiği ile değil,
Oku ne zaman atacağı ile ölçülür.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
hayırlı cumalar can hocam.................

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Allah razı olsun kardeşim, Emeklerinize yüreğinize sağlık kıymetli kardeşim,

"Dikkat edin ! Kalbler ancak Allah'ın zikri ile tatmin bulur..." (R'ad suresi - 28)

"Allah'ı çokca zikreden erkekler ve Allah'ı çokca zikreden kadınlar; Allah bunlar için bir bağışlama ve büyük bir ecir hazırlamıştır." (Ahzab Suresi - 35)


Allah ve Sufî arasındaki ilişki Kur'an'daki bir ayette şöyle ifade edilir: "Öyleyse Beni anın. Ben de sizi anayım" (Bakara-152).

Allah, ibadetin üstün biçimlerini açıklarken, sıklıkla bu "zikr" terimini kullanır:

"Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O'nu tesbih et". (Al-i İmran-41)

"Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı, ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin." (Nisa-103)

"Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Benden başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl." (Taha-14)

"Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük ibadettir". (Ankebut-45)

Allah’a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın.

deleterx2.gif



İyi bir Okçu’nun gücü, yayı ne kadar gerdiği ile değil,
Oku ne zaman atacağı ile ölçülür.


Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatühü..
Rabbimiz cümlemizden razı olsun kıymetli kardeşim.
Aydınlatıcı katkılarınız için çok teşekkür ederim; Rabbimiz sevabınızı yazsın inşallah.. O'nun zikrine daim sarılmak duası ile..
Rabbimize emanet olunuz.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt