Nevin_1982
Kayıtlı Kullanıcı
DİKTATÖR FRANKO’NUN 3 F’Sİ!
Bilirsiniz, İspanyol diktatör General Francisco Franco’ya şöyle bir soru sormuşlar:
“Yahu ülkenin yapısı bozuk!.. Ekonomi kötü, halk perişan!.. Herkes adaletsizlikten yakınıyor... Ama, hiç isyan yok!.. Bunu nasıl sağlıyorsun?”
İspanyol diktatör şu cevabı vermiş:
“Bunu 3 F ile sağlıyorum... Yani Franko, Futbol ve Fiesta ile... Onları yüz binlik beşiklerde uyutuyorum!”
Diktatör Franko’nun “yüz binlik beşik” olarak nitelendirdiği yerler, “stadyum”lardı.
Franco, “baskıcı rejim”inden bunalan halkını, “futbolla oyalıyor”du. Franco için futbol; “kitleleri oyalayan, toplumu siyasi konularda tepkisizliğe iten, ülke gündemini saptıran bir afyon”du!..
Yalnızca, Franco gibi diktatörler tarafından yönetilen ülkelerde değil; son derece modern rejimlere sahip ülkelerde de futbol, toplumu pasifize etmek amacıyla kullanılmıştır.
Günümüzde de bu tür örnekleri görmek mümkündür.
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, bu duruma en iyi örneklerden biridir...
Berlusconi, siyaset hayatında iki unsuru çok iyi kullanmıştır. Bunlardan birincisi dördüncü kuvvet medya; diğeri ise bacasız sanayi “futbol”dur.
Milan kulübünün başına geçen Berlusconi, kulüp başkanı sıfatını kullanarak tüm dünyada tanınmıştır. Bu popülarite, Berlusconi’nin siyasi hayatını olumlu yönde etkilemiş ve onu ülkesinde iktidara taşımıştır. O da, Franco gibi; kitlelerle iletişiminde futbolu önemli bir faktör olarak kullanmıştır.
Ülkemizde de benzer bir durum mevcuttur. Türkiye’de stadyum seyircisinin yaş ortalaması oldukça düşük ve bu genç nüfus “futbol kelepçesi”yle kontrol altında tutulmaktadır.
“5 HAZİRAN DARBESİ”NİN ZAMANLAMASI!
Diyeceksiniz ki;
“Bu mevzu da nereden çıktı?”
Aslına bakarsanız, uzun süredir kafamı kurcalıyordu bu konu... Hani, Levent Kırca’nın “Olacak O Kadar” programlarında, adeta programla özdeşleşmiş bir söz var ya;
Hani; “Tam yerine rast geldi, manzara koyduk” derler ya; şu “başörtüsüne serbestlik” getiren Meclis kararının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği tarih ile “Euro-2008, Avrupa Futbol Şampiyonası”nın başladığı tarihin adeta örtüşmesi; “tam yerine rast geldi” dedirtecek bir “zamanlama harikası”ydı!..
Düşünebiliyor musunuz;
Anayasa Mahkemesi’nin, “5 Haziran darbesi” olarak nitelenen kararlarından 2 gün sonra, yani 7 Haziran’da “Euro-2008, Avrupa Futbol Şampiyonası” başlıyor ve toplum, “Mahkemenin ilkel kararı”na tepki göstermeye fırsat bulamadan, kendini “futbol tartışmaları”nın içinde buluyor!..
“Portekiz’e niye mağlup olduk?.. Fatih Terim, sahaya ne biçim takım çıkardı?.. Bu takımla devam edersek, ikinci maçta işimiz biter, şampiyonaya veda ederiz!”
İtiraf edelim;
“Anayasa Mahkemesi’nin kararı” üzerine yapılan tartışmalar, “futbol tartışmalarının gölgesinde” kaldı!..
Millet, ne olduğunun ayırdına varamadan, “futbol”la yatıp, futbolla kalkmaya başladı!..
İspanya diktatörü Franko’nun “halkı yüz binlik beşiklerde uyutmak” dediği, tam da bu olsa gerek!..
Halkımız uyuyor!..
Daha doğrusu uyutuluyor!..
“Uyu halkım uyu!”
Yat yat uyu, uyu uyu yat!..
Ninni halkım, ninniiii!..
SELAMUN ALEYKUM.İSPANYOL DİKTATÖRÜNÜN SÖZLERİNİ DUYMUŞİDİM DAHA ÖNCEDE.BANU AVARIN POGRAMINDADA İZLEMİŞTİM İSPANYAYI.BAŞKENTİ ÇOK ZENGİN GÖZÜKSEDE.BAŞKENTE YAKIN BELDELERDE FAKİR KİŞİLER ÇOĞUNLUKTAYMIŞ.VE ORALARDA ÇEKİM YAPMAK YASAK OLDUĞUNDAN ARABADAN ÇEKEBİLDİLER.GÖRÜNTÜLER HERŞEYİ ANLATIYORDU ASLINDA
FUTBOL VE BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNA GELİNCE HAKLISINIZ.AMA SADECE FUTBOLMU.SAMİ YUSUF KONSERİNDE 50BİNKİŞİ KATILMIŞ.ÜSTELİK ÇARŞAF GİYEN BİRTAKIM BAYAN KARDEŞLERİMİZ BAŞLARINA BANT TAKMIŞLAR SAMİ YUSUF YAZAN...HANİ NORMAL ŞEKİLDE ÖRTÜNEN KADINALAR OLSA YİNE BİYERDE BİŞEY DEĞİL DİCEM AMA....
LAKİN KENDİME DÖNECEK OLURSAM.KENDİM FUTBOL İZLİYORUM TÜRKİYE MAÇLARINIDA SEYRETTİM.BAKIN KAKA MÜSLÜMAN OLDU.RİBERİ VARDI Bİ ARA GSDE OYNADI ODA AYNI ŞEKİLDE.ACABA BUNDA FUTBOLUN ETKİSİ NEDİR..?
fAKAT TABİİ AMAÇ İSLAMA HİZMETSE HAYATIMIZIN İÇİNDEKİ FUTBOLLA BUNU BAŞARABİLİRMİYİZ TAM KESTİREMİYORUM.ALLAHA EMANET OLUN
Bilirsiniz, İspanyol diktatör General Francisco Franco’ya şöyle bir soru sormuşlar:
“Yahu ülkenin yapısı bozuk!.. Ekonomi kötü, halk perişan!.. Herkes adaletsizlikten yakınıyor... Ama, hiç isyan yok!.. Bunu nasıl sağlıyorsun?”
İspanyol diktatör şu cevabı vermiş:
“Bunu 3 F ile sağlıyorum... Yani Franko, Futbol ve Fiesta ile... Onları yüz binlik beşiklerde uyutuyorum!”
Diktatör Franko’nun “yüz binlik beşik” olarak nitelendirdiği yerler, “stadyum”lardı.
Franco, “baskıcı rejim”inden bunalan halkını, “futbolla oyalıyor”du. Franco için futbol; “kitleleri oyalayan, toplumu siyasi konularda tepkisizliğe iten, ülke gündemini saptıran bir afyon”du!..
Yalnızca, Franco gibi diktatörler tarafından yönetilen ülkelerde değil; son derece modern rejimlere sahip ülkelerde de futbol, toplumu pasifize etmek amacıyla kullanılmıştır.
Günümüzde de bu tür örnekleri görmek mümkündür.
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, bu duruma en iyi örneklerden biridir...
Berlusconi, siyaset hayatında iki unsuru çok iyi kullanmıştır. Bunlardan birincisi dördüncü kuvvet medya; diğeri ise bacasız sanayi “futbol”dur.
Milan kulübünün başına geçen Berlusconi, kulüp başkanı sıfatını kullanarak tüm dünyada tanınmıştır. Bu popülarite, Berlusconi’nin siyasi hayatını olumlu yönde etkilemiş ve onu ülkesinde iktidara taşımıştır. O da, Franco gibi; kitlelerle iletişiminde futbolu önemli bir faktör olarak kullanmıştır.
Ülkemizde de benzer bir durum mevcuttur. Türkiye’de stadyum seyircisinin yaş ortalaması oldukça düşük ve bu genç nüfus “futbol kelepçesi”yle kontrol altında tutulmaktadır.
“5 HAZİRAN DARBESİ”NİN ZAMANLAMASI!
Diyeceksiniz ki;
“Bu mevzu da nereden çıktı?”
Aslına bakarsanız, uzun süredir kafamı kurcalıyordu bu konu... Hani, Levent Kırca’nın “Olacak O Kadar” programlarında, adeta programla özdeşleşmiş bir söz var ya;
Hani; “Tam yerine rast geldi, manzara koyduk” derler ya; şu “başörtüsüne serbestlik” getiren Meclis kararının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği tarih ile “Euro-2008, Avrupa Futbol Şampiyonası”nın başladığı tarihin adeta örtüşmesi; “tam yerine rast geldi” dedirtecek bir “zamanlama harikası”ydı!..
Düşünebiliyor musunuz;
Anayasa Mahkemesi’nin, “5 Haziran darbesi” olarak nitelenen kararlarından 2 gün sonra, yani 7 Haziran’da “Euro-2008, Avrupa Futbol Şampiyonası” başlıyor ve toplum, “Mahkemenin ilkel kararı”na tepki göstermeye fırsat bulamadan, kendini “futbol tartışmaları”nın içinde buluyor!..
“Portekiz’e niye mağlup olduk?.. Fatih Terim, sahaya ne biçim takım çıkardı?.. Bu takımla devam edersek, ikinci maçta işimiz biter, şampiyonaya veda ederiz!”
İtiraf edelim;
“Anayasa Mahkemesi’nin kararı” üzerine yapılan tartışmalar, “futbol tartışmalarının gölgesinde” kaldı!..
Millet, ne olduğunun ayırdına varamadan, “futbol”la yatıp, futbolla kalkmaya başladı!..
İspanya diktatörü Franko’nun “halkı yüz binlik beşiklerde uyutmak” dediği, tam da bu olsa gerek!..
Halkımız uyuyor!..
Daha doğrusu uyutuluyor!..
“Uyu halkım uyu!”
Yat yat uyu, uyu uyu yat!..
Ninni halkım, ninniiii!..
SELAMUN ALEYKUM.İSPANYOL DİKTATÖRÜNÜN SÖZLERİNİ DUYMUŞİDİM DAHA ÖNCEDE.BANU AVARIN POGRAMINDADA İZLEMİŞTİM İSPANYAYI.BAŞKENTİ ÇOK ZENGİN GÖZÜKSEDE.BAŞKENTE YAKIN BELDELERDE FAKİR KİŞİLER ÇOĞUNLUKTAYMIŞ.VE ORALARDA ÇEKİM YAPMAK YASAK OLDUĞUNDAN ARABADAN ÇEKEBİLDİLER.GÖRÜNTÜLER HERŞEYİ ANLATIYORDU ASLINDA
FUTBOL VE BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNA GELİNCE HAKLISINIZ.AMA SADECE FUTBOLMU.SAMİ YUSUF KONSERİNDE 50BİNKİŞİ KATILMIŞ.ÜSTELİK ÇARŞAF GİYEN BİRTAKIM BAYAN KARDEŞLERİMİZ BAŞLARINA BANT TAKMIŞLAR SAMİ YUSUF YAZAN...HANİ NORMAL ŞEKİLDE ÖRTÜNEN KADINALAR OLSA YİNE BİYERDE BİŞEY DEĞİL DİCEM AMA....
LAKİN KENDİME DÖNECEK OLURSAM.KENDİM FUTBOL İZLİYORUM TÜRKİYE MAÇLARINIDA SEYRETTİM.BAKIN KAKA MÜSLÜMAN OLDU.RİBERİ VARDI Bİ ARA GSDE OYNADI ODA AYNI ŞEKİLDE.ACABA BUNDA FUTBOLUN ETKİSİ NEDİR..?
fAKAT TABİİ AMAÇ İSLAMA HİZMETSE HAYATIMIZIN İÇİNDEKİ FUTBOLLA BUNU BAŞARABİLİRMİYİZ TAM KESTİREMİYORUM.ALLAHA EMANET OLUN