"Allah'tan avuçlarınızın içi ile isteyiniz, dışları ile istemeyiniz. Duayı bitirince avuçlarınızı yüzlerinize sürünüz."
Ebu Davud, Nu:1485-1486-1487
"Herhangi bir kul, koltuğunun altı görülecek şekilde ellerini kaldırır ve Allah'tan herhangi bir dilek dilerse, acele etmediği takdirde behemehal kendisine onu (dilediğini) verir." "Herhangi biriniz; dua ettim de kabul edilmedi, diyerek acele etmediği takdirde duası kabul edilir."
Ebu Davud, Nu:1484- Tirmizi, Nu:3840
Aslında ben ehil değilim ama bildiğimi söyleyeyim tabiki namaz kılındığında en efdali sarıktır.Amma velakin günümüzde bu pek kullanılmıyor.Benim teyzemin kızına kuran kursuna(mahmut efendinin) gittiğinde secdede dua etmeyi öğrendi.Süleyman efendiye bağlı olanlar dua ederken serçe parmaklarını birleşitrirlermiş.Gökyüzünden yağan nurlardan dolayı böyle yapılırmış.Bunların hükmünü bende bilmiyorum.
Takke takmak sünnettir. Tenbellik eseri yanında takke taşımayı bir külfet sayarak veya başını örtmeyi ehemmiyetsiz görerek başı açık namaz kılmak mekruhtur. Halbuki namazda başın örtülü olması sünnettir. Hattâ, secde esnasında baştan düşen takkeyi amel-i kesîr işlemeden (meselâ tek el ile) yerden alıp başa örtmeyi bâzıları efdal görmüşlerdir. Bir özürden dolayı başın açık bulunmasında ise kerahet yoktur. Bir de, tezellül ve huşû' maksadıyla başı açık bırakmakta bir beis yoktur, diyenler de vardır.* Namazda takkenin üzerine sarık sarmak da sünnettir. Allah Resûlü: "Sarıklı kılınan namaz, sarıksız kılınan namazdan 70 defa daha hayırlıdır" (Tâc) buyurmuştur. Bâzı âlimlere göre, başı takke ile örtmek de sarık yerini tutabilir.
Hz. Peygamber astarlı veya astarsız takke giymişlerdir. Şam mamulü olanları, astarsız ve beyaz renkli olurdu. (Ebû Şeyh, s. 118) Hz. Peygamber'in (s.a.s.) seferlerde kulaklı takke örttüğünü de İbn-i Ömer haber vermektedir. (Ali el-Kârî, I, 204.)
Selam ve dua ile.
