Dar'ul-harpte harbîlerden faiz alınabileceği yolundaki görüşler tenkit edilmiştir. Biri Hanefî Mezhebi içinden diğeri de bu mezhebin dışından olmak üzere iki tenkide yer verilecektir
Kemalüddin b. el-Hümâm’ın tenkidi
Hanefî mezhebinin önde gelen fakihlerinden İbni Hümâm bu konuda şöyle der: "Faizli işlemi yasaklayan naslar mutlaktır, yani yasağı bir şeyle sınırlamamıştır. Mekhûl’ün rivayet ettiği hadis buna ters düştüğü için bir anlam ifade etmez. Delil olabileceği ispatlanırsa o başka.
Şöyle de denebilir: O hadis delil sayılsa bile Kur'an'a haber-i vahid ile ilavede bulunmak caiz değildir. Ayetlerin, “Faizi yemeyiniz” ve benzeri emirleri bu yasağa sınır koymazken dar’ul-harpte faiz yenebilir demek bir ilave olur. Bu da caiz değildir.
Dar'ul-harpte faizi haram saymayanlar şöyle kesin bir savunma yapabilirler. "Faizli işlemle ilgili yasağa bir sınır koymayan hükümlerle, sahibinin hakkı sebebiyle dokunulmaz olan mallar hedeflenir. Harbînin malı ise anlaşmayı koruma durumu yoksa dokunulmaz değildir."
Aslında bu açıklama dikkatle incelendiğinde, Mekhûl hadisi olmasa bile yukarıdaki görüşün uygun olmasını gerektirir. Ama burada gizli olmayan bir şey vardır; o da faiz anlaşmasına girmenin helâl olmasının yanlız faizi müslümanın alacağı zamana has olması gereğidir. Ama faiz (riba) ifadesi geneldir, onu kafirin almasını da müslümanın almasını da içerir. Dar’ul-harpte faiz helâldır, demek genel bir hükümdür, almayı da kapsar vermeyi de. Kumarda da aynı durum vardır. Kafir galip gelip ortaya konan malı alabilir.
Görünen o ki, dar'ul-harpte faizli işlemin mubahlığı faizin müslüman tarafından alınmasını ifade eder. Arkadaşlar derste, illete bakarak dar’ul-harpte faizi ve kumarı helâl görenlerin maksadının, fazlalığı müslümanın alması olduğunu benimsediler. Ama o fetvanın mutlak olması yani orada böyle bir sınırlamanın olmaması buna aykırı düşmektedir. Doğrusunu Allah Teâlâ bilir"
Abdullah b. Ahmed b. Kudâme’nin tenkidi
Hanbelî mezhebi fakihlerinden İbni Kudâme (öl.620 h.) konuyla ilgili olarak şöyle der:
“Faizli işlem, dar’ül-islamda haram olduğu gibi dar’ül-harpte de haram olur. İmam Malik, el-Evzaî, Ebu Yusuf, eş-Şafiî ve İshak bu görüştedir.
Ebu Hanîfe demiştir ki, "Dar’ül-harpte müslüman ile harbi arasında faizli işlem olmaz." Şu da ondan nakledilir: "Dar’ül-harpte İslam dinine girmiş iki müslüman arasında da faizli işlem olmaz. Çünkü Mekhûl'un bildirdiğine göre Allah'ın Elçisi, ona dua ve selam olsun şöyle demiştir:
“Dar’ül-harpte müslümanlarla oranın halkı arasında faizli işlem olmaz.” Üstelik onların malları mubahtır. Dar’ül-İslamda onlara dokunmayı yasak kılan kendilerine verdiğimiz eman yani güvencedir. Böyle bir güvence olmayınca malları bize mubah olur.
Bizim delilimiz de Allahu Teâlânın şu ayetleridir:
“Allah faizli işlemi haram kılmıştır.” (Bakara 2/275)
“Faiz yiyenlerin davranışı, şeytanın peşine takılıp aklını çeldiği kimsenin davranışından farklı değildir.” (Bakara 2/275)
“Müminler! Allah’*tan korkun, faizden geriye ne kalmışsa onu bırakın.” (Bakara 2/278)
Hadisler de fazlalığın haram kılındığını gösteriyor. Ona dua ve selâm olsun, Muhammed'in şu sözü yasağın genel olduğunu gösterir. “Kim artırır ya da fazlasını isterse faizli işleme girmiş olur.”
Diğer hadislerdeki yasak da geneldir. Bir de şu vardır, dar‘ül-İslamda haram olan, dar’ül-harpte de haramdır; tıpkı müslümanlar arasında faizli işlemin haram olması gibi.
Haramlığı Kur’an ile, sünnet ile ve icma ile sabit olmuş bir hükmü meçhul, sahih veya müsned ya da diğer güvenilir hadis kitaplarında geçmeyen bir hadise dayanarak terketmek olmaz. Ayrıca bu hadis hem mürseldir, hem de Muhammed'in faizli işlemi dar’ül-harpte de yasakladığı anlamına gelebilir. Çünkü “faizli işlem olmaz” sözü faiz yasaktır, şeklinde anlaşılabilir. Nitekim ayette geçen,
“Hacda kadına yaklaşmak, kötü söz söylemek ve döğüşmek olmaz.” (Bakara 2/197) ifadeleri bunların yasaklandığını gösterir
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz.
- Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız. bakara=278.279