nakşibendi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 12 Mar 2006
- Mesajlar
- 1,946
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
(5512)- Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) mescidin kıble (duvarında) balgam gördü. Bu onun ağrına gitti, kalkıp eliyle kazıdı ve: "Sizden biri namaza kalkınca, Rabbine hususi hitapta bulunur veya Rabbi(nin kıblesi) kendisi ile kıblesinin arasındadır. Öyleyse hiç biriniz kıble cihetine tükürmesin. (Illa tükürecekse bari) soluna veya ayağının altına tükürsün!" buyurdular. Sonra, (göstermek için) ridasının bir kenarını alıp içine tükürerek elbisesinin kenarını üst üste katladı, sonra da: "Veya şöyle yapsın!" buyurdu [ve tükrüğü katlar arasında ovdu]." [Buhârî, Salat 33, 35, 36, 39, Mevakîtu's-Salat 8, el-Amel fi's-Salat 12; Müslim, Mesacid 54, (551); Nesâî, Taharet 193, (1, 163), Mesacid 35, (2, 52, 53).]
- Bazı alimler, bu hadisten hareketle, mescidde veya başka yerde, kıble cihetinde tükrüğün haram olduğuna hükmetmiştir. Ibnu Hibban ve Ibnu Huzeyme'nin Sahihlerinde
"Kim kıble cihetine tükürürse, kıyamet günü, tükrüğü iki gözünün arasında olduğu halde gelir" buyrulmuştur. Bazı hadislerde, imam olarak namaz kıldığı sırada kıble cihetine tüküren kimseye Resulullah'ın "bu namaz olmadı", "sen Allah ve Resulü'ne eziyet verdin" dediği belirtilir.
[1:271, Hadîs No: 415]
Târik bin Abdullah rivayet ediyor:
Tükürmek istediğinde sağına tükürme. Fakat insan veya eşya yoksa soluna tükür. Boş değilse ayağının altına tükür.
Sünnet-i Seniyye edeptir. Her meselesinde bir nur, bir edeb ve bir hikmet vardır. İşte yukarıdaki hadiste de bu edeb ölçüsünü görüyoruz. Gelişi güzel tükürmek insanları tiksindireceğinden İslâm edebine uygun bir davranış değildir. Peygamberimiz burada sağa tükürmemeyi istemektedir. Şayet tükürmek zarurî ise ve kimse yoksa sola tükürmeyi, rahatsız olacak birileri varsa, eğilerek ayağın altına tükürmeyi ve üzerini örtmeyi istemektedir. 1400 sene önce ortaya konan bu ölçü, günümüz insanlarının da son derece muhtaç olduğu bir görgü kâidesidir. Hattâ günümüzde,tükürme zarureti olduğunda,varsa çöp tenekelerine, yoksa kağıt mendillere tükürüp çöp tenekesine atmak daha güzeldir. (Camiu's-Sagir)
Ulu orta insanları tiksindirecek şekilde tükürmek,kesinlikle uygun bir hareket tarzı değildir..!
Bir zaman Bayezid–i Bistami hazretlerine arkadaşları demiş ki:
–Filan şehirde âlim evliya bir zat var, birlikte onu ziyaret edelim.
Arkadaşlarının ısrarlı talepleri sonunda razı oldu, o zatı görmek için yola çıktılar. Nihayet o zatın bulunduğu şehre geldiler. Camiyi sorup, o yöne doğru yürüdüler. Camiye yaklaşmışlardı ki ziyarete geldikleri zatı caminin önünde gördüler. Bayezid–i Bistami'ye:
–Ziyaretine geldiğimiz mübarek zat, şu gördüğümüz kimsedir.
Gösterdikleri zat o anda yere tükürdü. Bunu gören Bayezid–i Bistami Hazretleri:
–Geri dönüyoruz, görüşmeye gerek kalmadı, dedi. Arkadaşları ısrar ettiler:
–Efendim bunca yolu geldik, o mübarek zat hemen yanı başımızda, görüşmeden niçin geri dönüyoruz, dediler. Fakat ısrarları fayda vermedi, Bayezid–i Bistami Hazretleri görüşmeden geri dönmekte kararlıdır. Arkadaşları son bir defa daha ricada bulunur:
–Bu Allah dostu ile bari biz görüşelim.
Bistami Hazretleri buyurdu ki:
–O kimse, evliya ve âlim olamaz. Kıble tarafına tükürdü. Bu adam Resulullah'a karşı lazım olan edeplerden birini gözetmedi. Veli olmak için lazım olan edepleri de gözetemez. Hiçbir edepsiz Allahü Teâlânın veli kulu, sevgili kulu olamamıştır.
- Bazı alimler, bu hadisten hareketle, mescidde veya başka yerde, kıble cihetinde tükrüğün haram olduğuna hükmetmiştir. Ibnu Hibban ve Ibnu Huzeyme'nin Sahihlerinde
"Kim kıble cihetine tükürürse, kıyamet günü, tükrüğü iki gözünün arasında olduğu halde gelir" buyrulmuştur. Bazı hadislerde, imam olarak namaz kıldığı sırada kıble cihetine tüküren kimseye Resulullah'ın "bu namaz olmadı", "sen Allah ve Resulü'ne eziyet verdin" dediği belirtilir.
[1:271, Hadîs No: 415]
Târik bin Abdullah rivayet ediyor:
Tükürmek istediğinde sağına tükürme. Fakat insan veya eşya yoksa soluna tükür. Boş değilse ayağının altına tükür.
Sünnet-i Seniyye edeptir. Her meselesinde bir nur, bir edeb ve bir hikmet vardır. İşte yukarıdaki hadiste de bu edeb ölçüsünü görüyoruz. Gelişi güzel tükürmek insanları tiksindireceğinden İslâm edebine uygun bir davranış değildir. Peygamberimiz burada sağa tükürmemeyi istemektedir. Şayet tükürmek zarurî ise ve kimse yoksa sola tükürmeyi, rahatsız olacak birileri varsa, eğilerek ayağın altına tükürmeyi ve üzerini örtmeyi istemektedir. 1400 sene önce ortaya konan bu ölçü, günümüz insanlarının da son derece muhtaç olduğu bir görgü kâidesidir. Hattâ günümüzde,tükürme zarureti olduğunda,varsa çöp tenekelerine, yoksa kağıt mendillere tükürüp çöp tenekesine atmak daha güzeldir. (Camiu's-Sagir)
Ulu orta insanları tiksindirecek şekilde tükürmek,kesinlikle uygun bir hareket tarzı değildir..!
Bir zaman Bayezid–i Bistami hazretlerine arkadaşları demiş ki:
–Filan şehirde âlim evliya bir zat var, birlikte onu ziyaret edelim.
Arkadaşlarının ısrarlı talepleri sonunda razı oldu, o zatı görmek için yola çıktılar. Nihayet o zatın bulunduğu şehre geldiler. Camiyi sorup, o yöne doğru yürüdüler. Camiye yaklaşmışlardı ki ziyarete geldikleri zatı caminin önünde gördüler. Bayezid–i Bistami'ye:
–Ziyaretine geldiğimiz mübarek zat, şu gördüğümüz kimsedir.
Gösterdikleri zat o anda yere tükürdü. Bunu gören Bayezid–i Bistami Hazretleri:
–Geri dönüyoruz, görüşmeye gerek kalmadı, dedi. Arkadaşları ısrar ettiler:
–Efendim bunca yolu geldik, o mübarek zat hemen yanı başımızda, görüşmeden niçin geri dönüyoruz, dediler. Fakat ısrarları fayda vermedi, Bayezid–i Bistami Hazretleri görüşmeden geri dönmekte kararlıdır. Arkadaşları son bir defa daha ricada bulunur:
–Bu Allah dostu ile bari biz görüşelim.
Bistami Hazretleri buyurdu ki:
–O kimse, evliya ve âlim olamaz. Kıble tarafına tükürdü. Bu adam Resulullah'a karşı lazım olan edeplerden birini gözetmedi. Veli olmak için lazım olan edepleri de gözetemez. Hiçbir edepsiz Allahü Teâlânın veli kulu, sevgili kulu olamamıştır.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!