Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tip Bayrami (1 Kullanıcı)

utgan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Mar 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Çan çalmıyoruz

Çan çalmıyoruz

Yok sela veren

Bu giden biten bir şarkı değildir...



Bu gün 14 Mart: "Tıp Bayramı!"



Bugün, halka ve hekimlere, gülün, oynayın, neşelenin! Bugün bayram diyemiyoruz.

Tıp bayramı günümüzde bir bayram günü olmaktan çıkmış, bir matem gününe dönüşmüştür. Bu 14 Martı'da ulusal sağlık ve sigorta kuruluşlarının çökertildiği, özelleştirildiği ve giderek sağlık piyasasının uluslararası tıp karteline terk edildiği koşullarda kutlamaktayız.

ABD ve AB emperyalizmi küreselleşme adı altında ulus devletleri ortadan kaldırmaktadır. Bunun için ulus devlerde kamunun ve devletin elinde bulunan bütün tesisler ve kurumlar özelleştirilerek uluslararası şirketlere peşkeş çekilmekte ve tasfiye edilmektedir. Ulus devletlerin yok edilmesi için askeri işgalden önde bir çok kale çökertilmekte ve dağıtılmaktadır. Halkın kültürü, dili, dini, müziği, yaşam tarzı, alışkanlıkları, düşünce tarzı değiştirilmiştir. Değer yargıları bozulmuş ve toplum bir biri ile kavga eden yapay kamplara bölünmüştür. AB müktesebatı ve uyum yasaları adı altında emperyalist hukuğun geçerli hukuk haline getirilmesi ile emperyalist hakimiyet perçinlenmektedir. Ülke içinde devleti devlet yapan bütün kurumlar tasfiye edilmekte ve halka ait olması gereken bütün kazanımlar uluslararası şirketlere veya yerli ortaklarına terk edilmektedir. ABD ve AB emperyalistleri emperyalist müdahalelerin her türlüsünü daima medenileştirme, reform, proje, dönüşüm, batılılaşma olarak piyasaya sürmüşlerdir. Onların içerdeki ortakları veya etki ajanları da halka karşı bu işlemleri "biz medeni dünyadan uzakta kalamayız, biz bunları emperyalistler için değil halkımızın iyiliği için istiyoruz," diyerek savunmakta ve emperyalizme uşaklığı bir fazilet gibi göstermektedirler.

Kamu kuruluşları ve sanayilerin özelleştirmelerle tasfiyesi ve uluslararası kartele devredilmesinin sağlık alanındaki adı "Sağlıkta Dönüşüm" dür. Sağlıkta Dönüşüm diye reklam edilen bu proje sadece Türkiye'de değil tüm dünyada Dünya Bankası denetiminde sürdürülmektedir. Milli bir proje değildir.

Sağlık alanındaki emperyalist işgal "hiç durmadan yola devam etmektedir." Bu gün bu başarılar ve kazandıkları mevziler nedeni ile emperyalistler ve işbirlikçilerinin yüzüne gözüne kına yakması, düğün-bayram yapması, davul ve zurna çalması gerekir.



Sağlık alanında bu güne kadar kaybedilen mevziler şunlardır:



1. SSK Hastaneleri, sağlık tesisleri özelleştirilerek Sağlık Bakanlığı'na devredilmişlerdir.

2. SSK ilaç fabrikaları kapatılmış ve yerli ilaç sanayi tasfiye edilerek çökertilmiştir. Sağlık piyasası uluslararası tıp/ilaç karteline terk edilmiştir.

3. Ulusal aşı tesisleri kapatılmıştır.

4. İlaç, tıbbi cihaz ve malzemede lisans ve patent anlaşmaları ile daha ucuza mal edilebilecek veya ithal edilebilecek tıbbi ilaç ve ürünlerin yerli üretimi, ucuz ithalatı engellenmiş, ülke içindeki ulusal üretime ve satışa ambargo konmuştur.

5. Sağlıkta dönüşüm ile devletin sağlık hizmetlerinden tamamen tasfiyesi amaçlanmaktadır. Devlet ve Üniversite hastanelerinde temizlik, güvenlik, yemek hizmetleri çoktan özelleştirilmiş olup röntgen, laboratuar gibi bölümler de giderek özelleşmekte veya bu hizmetler özel şirketlerden alınmaktadır. Birinci basamak dediğimiz Sağlık Ocakları Sistemi de tasfiye edilerek "aile hekimliği” adı altında özel muayenehanelere dönüştürülmektedir.

6. Devlet ve üniversite hastaneleri dahil bütün hastaneler sağlık ticaretinin merkezleri haline getirilmiştir. Hastaları müşteri olarak kabul eden hastaneler, kâr ve cirolarını artırmayı amaçlayan ticari işletmeler olarak çalıştırılmaya başlanmıştır. Hekimler ve diğer çalışanlar hastane gelirlerini arttırmaları için gereksiz işlemleri, tetkikleri, ameliyatları ve girişimleri arttırmak için teşvik edilip zorlanmaktadırlar.

7. Sağlıkta dönüşümle birlikte uluslar arası tıp kartelinin kazancı hızla artarak yükselişe geçmiştir.

8. Sağlık tesislerinin gelirlerini arttırma hırs ve rekabeti sonucunda gereksiz ilaç, tetkik, girişim ve ameliyatlarla, iatrojenik sorunlar ve sakatlıklar artmıştır. Sağlık piyasasına dönüşen sağlık sistemi tamamen toplum sağlığını tehdit eden bir canavara dönüşmüştür. Halktan kopmuştur.

9. Sağlıkta Dönüşüm ile sağlık sistemi hasta sayılarının azaltılmasını değil, hasta sayısını arttırmayı hedeflemektedir. Bu şekilde bir yandan kişilerin ve devletin sağlık harcamaları artarken bunun daha da arttırılması arzulanmaktadır.

10. Sağlık harcamalarının astronomik boyutta artması sonucu sosyal güvenlik sistemi çökmeye başlamıştır. Sağlık harcamaları ile ek ücret istenmesine başlanmıştır. Halk özel sigorta yaptırmaya zorlanmaya başlamıştır. Sosyal güvenlik sistemi giderek sağlık harcamalarının cüzi bir kısmını karşılayacak sosyal yardıma dönüşmek üzeredir. Sağlık harcamaların giderek artması, bir çok kişi içini ödeme güçlüğü ve mali iflaslara yol açacaktır.

11. Hastanelerin kâr amacıyla çalışan ticari işletmelere dönüştürülmesi ve sağlık için kişilerin sağlık için yapacağı harcamaların arttırılması ile birlikte, sosyal güvenlik sisteminin bütçesi ve mali imkânları hastanelere kontrolsüzce hortumlatılmaktadır.

12. Sosyal güvenlik sisteminin çökmesi kişilerin giderek daha geç emekli olmalarına ve emekli olunca da daha az emekli maaşı almalarına neden olacaktır.

Sağlıkta Dönüşüm saldırısı, ulus devleti yok etmek için yapılan savaşın önemli bir cephesidir. Diğerlerinde olduğu gibi, devletimiz ve halkımız kendisine karşı bu saldırılar karşısında gardı düşmüş boksör gibi, durmadan darbe almakta ve etkin bir karşılık verememektedir. Sağlık piyasası neredeyse tek kurşun atılmadan terk edilmiştir.

İşte bu nedenle bu gün, artık bir bayram gününden çok, bir matem gününe dönüşmüştür. Hekimleri ve halkı sevindirebilecek hiç bir olumlu gelişme olmadığı gibi, her gün yeni ve daha acımasız saldırılar arka arkaya gelmektedir.

Biraz geç de olsa halkımız ve hekimler bu saldırıların farkına varacak ve sağlık alanında kaybettiğimiz mevziler tekrar ele geçirilecektir.

Bu şarkının, bu aşamada biten “bir şarkı” olmaması ve tekrar güneşli günler görmemiz dileği ile….

Yaşasın ulusal devlet, yaşasın halkçı sağlık!





Antalya Tabip Odası Hekim birliği Grubu

Birleşik Sağlık İş Antalya Temsilciliği
 

Melkor

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Mar 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Özelleştirme ve serbest piyasa bir ülkenin olmazsa olmazlarındandır. 21.yüzyılda yaşıyorsanız piyasanın kurallarına uyacaksınız.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt