Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tesadüf yalanı (1 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
TESAD%C3%9CF-DE%C4%9E%C4%B0L-%C4%B0%C3%87-SAYFA_03.jpg


TESADÜF & TEVAFUK


Dilimizde kullandığımız birçok kelime vardır ki mânasını kesinlikle bildiğimizden kullanıyoruz değiliz. Kimi kelimeleri aslında ifade ettiği mânanın aksine bir niyetle kullanmaktayız. Sözünü edeceğimiz (tesadüf) kelimesi de bunlardan biridir.
Tesadüfte şuursuzluk, hesapsızlık ve başıboşluk vardır.
“Şu hâdise tesadüfen şöyle oldu, bu hâdise tesadüfen böyle oldu” gibi...
Bunu söyleyen zâta sorsanız:
- Siz kâinatta başıboşluk olduğunu kabûl edebiliyor musunuz?
Hâdiseler, vak’alar başıboşluktan mı zuhur ediyor, yoksa hepsinde ince bir hikmet, kesin bir maksat mı vardır?
Muhatabımız hemen diyecektir ki:
- Asla, kâinatta başıboşluk yoktur. Her hâdisenin altında bilmediğimiz nice hikmet ve maslahatlar vardır.


9220_147774712733_87384167733_2779432_2195673_n.jpg



- Öyle ise hikmetsizlik ve başıboşluk mânasına gelen tesadüfü neden kullanıyorsunuz?

- Canım, ne bileyim herkes kullanıyor, ben de kullanıyorum.
Alışmışız bir defa...

Bir âyeti kerîme bizlere ışık tutuyor: “Denizde, karada ne cereyan ediyorsa, Allah’ın ilmi dâhilinde cereyan ediyor. Bir yaprak düşmez ki Allah’ın ilmi dâhilinde olmasın!.”

Anlaşılan, tesadüfî sandığımız kâinat hâdiselerinin hiçbirinde tesadüf yoktur. Bir yaprağın düşüşünde dahi.

- Ya ne vardır?
- Tevafuk..
Muvafık olmak, münasip düşerek cereyan etmek, bir İlâhî maksat, bir İlâhî hikmet için cereyan etmiş olmak...

Bunun içindir ki kelimeleri yanlış mânada kullanmak istemeyenler tesadüfü terk eder, tevafuku tercih ederler.

- Tevafuken böyle oldu, tevafuken şöyle cereyan etti, diyerek her hâdisenin altında bir İlâhî hikmet, Rabbanî maksat ararlar.
Yaratandan alâkasını kesmek gibi bir dalgınlığa düşmezler.


DUNYA-ATOM.jpg

 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
Selamünaleyküm kardeşimiz;

Hayırlı bir konuyu paylaşıma sunmuşsunuz,anlayan ve uygulayanlardan olmak duası ve ümidiyle selametle kalınız.
 

HilserSeN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2008
Mesajlar
201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Sevgili kardeşim çok değerli bir konuya deginmissiniz ...Bu kelimeyi kullanmamalı ve kullanan kişileri acıklayarak uyarmalıyız....
Selam ve dua ile...
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Selamünaleyküm kardeşimiz;

Hayırlı bir konuyu paylaşıma sunmuşsunuz,anlayan ve uygulayanlardan olmak duası ve ümidiyle selametle kalınız.
aleykümselam kaan abi.. amin inşaallah...

senden de Allah razı olsun ufaklıkım :)

Sevgili kardeşim çok değerli bir konuya deginmissiniz ...Bu kelimeyi kullanmamalı ve kullanan kişileri acıklayarak uyarmalıyız....
Selam ve dua ile...

teşekkür ederim kardeşim.. inşaallah amin..
evet bende bu konuda çok hassasım. buna benzeyen bir çok yazı sundum elimden geldikçe..
inşaallahda bu faal devam edecek...
 

nur mührü

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Ünlü bir düşünürün sözü aklıma geldi;
''Kainatta tesadüfe tesadüf etmek imkansızdır...''
Allah razı olsun,önemli bir konu...
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Buda benden

Buda benden

bildiğimiz gibi TESADÜF kendiliğinden olan bişey demektir...

lakin hiç bişey kendiliğinden olmamıştır olmayacaktır...

TEVAFUK yani Allah'ın dilemesiyle olur...

o yüzden tesadüf yerine tevafuk diyelim kardeşlerim...

içinizden şöyle düşünenler olabilir... benim niyetim öyle değilki.....

tabiki değil fakat Rabbim hususunda lisana dikkat etmemiz gerekir diye düşünüyorum...

düşünün sevdiğimiz bir arkadaşımız bize deseki


" ben seni seviyorum inan"

ama bunu söyleyipte
incineceğimiz hoş olmayan bir uslubu olsa yada tavrı...

biz o arkadaşımıza ;

tamam anladık seviyorsun ama birazda lisanına dikkat be adam !

demezmiyiz ? ! .....

kaldıki "O" yüceler yücesi her güzel davranışı hak eden yaradan ....

varın muhasebeyi vede kıyası siz yapın...








.
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Kâinat, Allah'ın kudret kalemiyle yazdığı muhteşem bir kitaptır. Bu kitap, baştan sona hikmetlerle doludur. Hiçbir yerinde bir abes, bir fazlalık söz konusu değildir.

Kur'an'ın bildirdiği gibi

"Çevir gözünü, bir bak! Herhangi bir kusur bulabilir misin? Sonra bir daha, bir daha çevir. Gözün yorgun ve mahrum olarak sana geri dönecektir " (Mülk, 3-4)

Bu gerçeğin en güzel bir misali, insan vücududur. İnsan vücudunda, görevi olmayan hiç bir uzuv yoktur. Sadece karaciğer, dört yüzden fazla görevi başarıyla yürütmektedir.

Kâinatta meydana gelen olaylar, tamamen Allah'ın kudreti ve tasarrufu iledir. Mesela, biz yağmurun yağdığını görürüz. Gerçekte ise, yağmur yağdırılır. Rüzgarlar rastgele değil, Allah'ın emrine göre eserler. Hiçbir olayda tesadüf yoktur.

"Tesadüf, ancak cehlimizi örten bir perdedir." (Sözler, s. 632)

Bizim tesadüf olarak gördüklerimiz, hakîkatta Allah'ın tasarrufudur. (Yazır, IV, 2802)

Mesela, siz evinizde otururken, birden içinize dışarıya çıkıp dolaşma hissi doğsa ve çıktığınızda sokakta, yıllardır görmediğiniz bir dostunuzla karşılaşsanız, bu bir tesadüf, bir rastlantı değil; tevafuktur, ilâhî bir tasarruftur.

Bediüzzaman'ın şu tesbiti son derece dikkat çekicidir:
"Çok âdî (sıradan) perdeler içinde mühim işaretler verilir, ehli anlar." (Barla Lahikası, s. 313)

Trafik işaretlerinden haberi olmayan birisi, polisin el-kol hareketlerine bir anlam veremez. Yoldaki işaretleri sadece seyreder. Fakat bilen birisi, o hareketlerden ve işaretlerden, sözlü birer ifade gibi mana çıkarır, istifade eder.

Üstadımızdan tesadüfle ilgili bir ders:

"Mesela, benim avucumda nohut, leblebi, üzüm, buğday gibi maddeler bulunsa, ben onları yere atsam, üzüm üzüme, leblebi leblebiye karşı sıralansa hiç şüphe kalır mı ki, elimden çıktıktan sonra, gaybî bir el müdahale edip sıralamasın. İşte, hurufat ve kelimat (harfler ve kelimeler) o maddelerdir, ağzımız o avuçtur.
(Barla Lahikası, s. 65)

Bu tarz tevafuklar, her şeyde bir kasıt ve iradenin cilvesi bulunduğunu, tesadüf olmadığını gösterir...

"Hiçbir şey daire-i ilim ve kudretinden hariç olmadığı gibi, daire-i irade ve meşietinden dahi hariç değildir." (Kastamonu Lahikası, s. 65)







.
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
“Tesadüf onun işine karışamaz." (S: 197)

"Zelzele gibi vakıalar olan şu hâdisat-ı kevniye, tesadüf oyuncağı değiller." (S: 170)

“Hangi tesadüf bu işlere karışabilir?" (S: 673)

“Tesadüf ise, cehlimizi örten gizli bir hikmet-i İlahiyenin perdesidir"

“Demek tesadüf yok, hâdisat başıboş gelmiyor, intizamsız değillerdir." (M: 349)

“Fakat rububiyet-i âmmedeki daire-i esbab-ı zâhiriyede, ehl-i gafletin nazarında hikmeti ve sebebi bilinmeyen işlerde, tesadüf namını vermişler." (M: 379)

“Karışık tesadüf karışamaz." (Ş: 45)

“Evet fennî bir nazarla dikkat edilirse anlaşılır ki, o zerrenin hareketi, körükörüne, tesadüf eseri değildir." (İ: 57)

“Âlemde tesadüf yoktur." (Ms: 243)

“Bu tevafuk kat’iyen tesadüf değil." (B: 255


“Birincisi: Her şeyde -ne kadar cüz’î de olsa- bir kasd ve iradenin cilvesi bulunmasıdır; tesadüf, hakikî olarak olmamasıdır." (K: 65)
En cüz’î işlerimiz de tesadüf değil, kasdî tevafuktur." (K: 221)

“Gözümüzle bu latif tevafuktaki şirin inayet-i İlahiyenin cüz’î cilvelerini gördük ve anladık ki, kör tesadüf işimize karışmıyor." (K: 222)

“Bu kadar kesret ve vüs’atle tesadüf olamaz." (STİ: 5)

“Bu işler tesadüfî olamaz." (S: 35)

“Demek ki, şu enharın nebeanları, âdi ve tabiî ve tesadüfî bir iş değildir." (S: 250)





.
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Her iki kelime zıtlıkları ile birbirlerini tarif eder. Günlük hayatta tesadüf kelimesini çok kullanmamıza rağmen, gerçekte tesadüf yoktur, tevafuk vardır. Yaratılışta ve devam eden hadiselerdeki pek çok noktadaki benzerlikler tesadüf değil, tevafuktur.

Risâle-i Nur’da, Kur’ân-ı Kerim’deki, kâinattaki ve manevî hizmetlerdeki bir çok tevafuktan bahsedilir. Tevafuk bir tevhid mührü olduğu gibi, kâinatın ve insanların başıboş olmadığını gösteren işaretlerdir. Tevafuk Risâle-i Nur tarafından keşfedilen, Kur’ân’ın bu asra bakan mühim mucizelerinden birisidir.

Cenâb-ı Hak şu muazzam kâinatı yaratırken, hem yaratıcının tek olduğunu göstermek, hem de kâinattan daha iyi istifade edilmesini sağlamak için bir çok tevafuklarla yaratmıştır.

Meselâ, atom ile güneş sisteminin birbirine bir tevafuku ve benzerliği vardır. Modelleri birbirine benzer. Atomun ortasında çekirdek etrafında da elektronlar döner. Güneş sistemi de aynı şekildedir. Ortada güneş, etrafında da gezegenler döner. Misaller çoğaltılabilir.

Âlemlerin Rabbi ibda ve ihtira sanatını yani icadını göstermek için her iki sistemde de detayda pek çok harika farklılıklar yaratmıştır. Fakat ilminde sonsuz modeller olmasına rağmen ikisinde de, aynı modeli kullanmıştır. Bunun birinci sebebi elbette tevhid mührüdür. Bu tevafuk zerreyi ve güneş sistemini yaratanın Allah olduğunun ve şirkin müdahalesinin imkânsız olduğunun ilânıdır.

İkinci bir husus ise bu tevafuk biz insanlara bir kolaylıktır. Güneş sistemini bilen bir ilim adamı, atomu incelerken, ister inançlı olsun ister olmasın, peşinen zihnindeki model ile atomu ve elektronları inceleyecektir. Model ve tevafuktan istifade ile yapılan bu tarz çalışmalar bilim dünyasına çok şeyler kazandırmıştır.

Yine Risâle-i Nur’da bahsedilen el ve ayak parmaklarının ve diğer uzuvlarının birbirine tevafuku da kâinattaki tevafuklardan birisidir. Aslında Cenâb-ı Hak, Hz. Âdem’i on parmaklı yaratarak, matematiği de yaratmıştır. On sahifelik de bir talimat vermiştir. Parmak sayısı sayesinde tüm medeniyetler birbirinden haberli habersiz onlu sayı sistemini kullanmıştır.

Yine insan vücudunun veya çiçeklerin ve meyvelerin ve diğer mahlûkatın simetrik olması da, güzellik ve estetikteki Cenâb-ı Hakkın hakimiyetinin ve isimlerinin tecellisinin bir göstergesidir.

Yine heykeltıraşların ve ressamların sanatlarının icrasında asırlardır kullandığı altın oranlar, Cenâb-ı Hakkın adl ve hakem isminin birer tecellileridir. Bu tevafuklar eski çağların ilim adamları ve filozofları tarafından da biliniyordu. Bunu fark eden geometrinin kurucularından biri “Allah daima geometri kullanır” demiştir.

Gerçekten kâinata bu gözle bakılırsa, yüzümüzde, gözümüzde; ağaçta, meyvede; atomda, güneşte; ve yörüngelerinde velhasıl kâinatın tamamında gizli bir pergel ve cetvelin ve diğer geometri aletlerinin sürekli çalıştığını fark ederiz. Zaten Kur’ân-ı Kerim’deki bir çok ayette de, Cenâb-ı Hak “Biz her şeyi ölçüyle yarattık” demektedir.

Zerreleri ve güneşleri başıboş ve ölçüsüz bırakmayan âlemlerin Rabbi, elbette insanların tüm fiillerini de kontrol etmekte ve amelleri, zerrelerde gösterdiği aynı hassas ölçülerle, hesap gününde değerlendirecektir. Yani dünyadaki matematik, ahiretteki matematiğin bir göstergesidir.


Kainatta tesadüfe tesadüf etmek imkansızdır..









.
 

Gök Kubbe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ara 2008
Mesajlar
3,422
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Alıntı:
Gülüşü Yaralı´isimli üyeden Alıntı
bildiğimiz gibi TESADÜF kendiliğinden olan bişey demektir...

lakin hiç bişey kendiliğinden olmamıştır olmayacaktır...

TEVAFUK yani Allah'ın dilemesiyle olur...

o yüzden tesadüf yerine tevafuk diyelim kardeşlerim...





:B:G
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Alıntı:
Gülüşü Yaralı´isimli üyeden Alıntı
bildiğimiz gibi TESADÜF kendiliğinden olan bişey demektir...

lakin hiç bişey kendiliğinden olmamıştır olmayacaktır...

TEVAFUK yani Allah'ın dilemesiyle olur...

o yüzden tesadüf yerine tevafuk diyelim kardeşlerim...





:B:G
:a12::a12::a12::a12::a12::a12:
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com

.


bildiğimiz gibi TESADÜF kendiliğinden olan bişey demektir...

lakin hiç bişey kendiliğinden olmamıştır olmayacaktır...

TEVAFUK yani Allah'ın dilemesiyle olur...

o yüzden tesadüf yerine tevafuk diyelim kardeşlerim...

içinizden şöyle düşünenler olabilir... benim niyetim öyle değilki.....

tabiki değil fakat Rabbim hususunda lisana dikkat etmemiz gerekir diye düşünüyorum...

düşünün sevdiğimiz bir arkadaşımız bize deseki


" ben seni seviyorum inan"

ama bunu söyleyipte
incineceğimiz hoş olmayan bir uslubu olsa yada tavrı...

biz o arkadaşımıza ;

tamam anladık seviyorsun ama birazda lisanına dikkat be adam !

demezmiyiz ? ! .....

kaldıki "O" yüceler yücesi her güzel davranışı hak eden yaradan ....

varın muhasebeyi vede kıyası siz yapın...





























 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
ÖNEMLi BiR UYARI

ÖNEMLi BiR UYARI


.
kardeşlerim önemli bir hususa davet etmek istiyorum...:a12:


bildiğimiz gibi TESADÜF kendiliğinden olan bişey demektir...

lakin hiç bişey kendiliğinden olmamıştır olmayacaktır...

TEVAFUK yani Allah'ın dilemesiyle olur...

o yüzden tesadüf yerine tevafuk diyelim kardeşlerim...

içinizden şöyle düşünenler olabilir... benim niyetim öyle değilki.....

tabiki değil fakat Rabbim hususunda lisana dikkat etmemiz gerekir diye düşünüyorum...

düşünün sevdiğimiz bir arkadaşımız bize deseki


" ben seni seviyorum inan"

ama bunu söyleyipte
incineceğimiz hoş olmayan bir uslubu olsa yada tavrı...

biz o arkadaşımıza ;

tamam anladık seviyorsun ama birazda lisanına dikkat be adam !

demezmiyiz ? ! .....

kaldıki "O" yüceler yücesi her güzel davranışı hak eden yaradan ....

varın muhasebeyi vede kıyası siz yapın...




 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
42
buna özen gösteririm hep..evet tesadüf diye bişey yoktur her şey bir sebep üzere yaratılmıştır ..
gülüşü yaralı teşekkürler bu güzel konu için ;)
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,159
Tepki puanı
8,246
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

bildiğimiz gibi TESADÜF kendiliğinden olan bişey demektir...

lakin hiç bişey kendiliğinden olmamıştır olmayacaktır...

TEVAFUK yani Allah'ın dilemesiyle olur...

o yüzden tesadüf yerine tevafuk diyelim kardeşlerim...

Teşekkürler Gülüşü Yaralı kardeşim...
Çok dikkat ettğim bir konu...
İnşallah tüm kardeşlerimiz dikkat ederler buna...
Allah CC. razı olsun...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,159
Tepki puanı
8,246
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

Konular sonuç olarak aynı olduğundan birleştirilmiştir kardeşim...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt