-Esmani-
Kayıtlı Kullanıcı
S.A
BİR MÜSLÜMANIN EN İLK VAZİFELERİNDEN BİRİSİ TEBLİĞDİR.BU HUSUSTA BİRÇOK AYET VE HADİS MEVCUTTUR.FAKAT TEBLİĞ YAPMANIN YOLU YORDAMI NEDİR??? BUNLARI BİLMEDEN YAPILAN ÇALIŞMA FAYDADAN ÇOK ZARAR GETİREBİLİR.BU KONUYU ÇEŞİTLİ ALINTILARLA SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.İNŞAALLAH FAYDALANIRIZ...
GÜLÜN KOKUSUNU TARIF EDEBILIR MIYIZ?
Teblige kendi nefsimizden baslamamak, gülün kokusunu tarif etmek gibi muhal derecesinde zor, hatta saçma bir ise girismekle es anlamlidir.
Ne kadar gayret etsek de, en son anlatim tekniklerini kullansak da, her tür bilimsel, tarihî malumati bir araya getirsek de, gülün kokusunu insanlara tarif edemeyiz. Neden? Çünkü tarif etmeye çalistigimiz sey, ancak tecrübe ve hal yoluyla idrak edilebilir.
Dolayisiyla insanlarin önüne taze bir gül demeti koymadan, onlara gülün kokusunu hiç bir zaman anlatamayiz.
Ayni sekilde, Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz'in güzel ahlâkini ve örnek hayatini, kendi nefsimizde idrak etmeden anlatmak, gülün kokusunu tarif etmeye benzer. O nebevî ahlâki üzerinde tasimayan bir kisinin, insanlara tebligde bulunmasi, nasihat vermesi ne kadar mantikli ve etkili olabilir? Böyle bir çagriya kim kulak verir? Kulak vermeyen insanlari suçlama hakkimiz olabilir mi?
Geçmiste oldugu gibi günümüz Islâm dünyasinda da tebligin en etkili ve dogru yolu, tavsiye ettigimiz seyleri önce kendi nefsimizde yasamamizdir. Bugün Bati'da müslüman olan insanlarin çok büyük bir kesimi, Islâm'in fikih anlayisini yahut kelam mezheplerini okuyarak degil, müttaki ve ihlâsli müslümanlarin hayat biçimlerinden etkilenerek Islâm dairesine giriyor. Tersinden baktigimizda, kalbinde iman oldugu halde Islâm'dan soguyan insanlarin önemli bir kismi da, karsilarinda güzel örnekler görmedikleri için nebevî yoldan uzaklasiyorlar.
Kur'an-i Kerim'in israrla üzerinde durdugu gibi, bize düsen tebligden ibarettir. Insanlar hangi yolu seçeceklerine kendileri karar verirler. Fakat bizim omuzlarimizdaki teblig vazifesi -ki Hz. Peygamber'in serefli yolunun bir parçasidir- ancak kendimizden baslayarak yola koyuldugumuzda bereketli bir amel haline gelebilir.
Yazi: Halil Akgül
BİR MÜSLÜMANIN EN İLK VAZİFELERİNDEN BİRİSİ TEBLİĞDİR.BU HUSUSTA BİRÇOK AYET VE HADİS MEVCUTTUR.FAKAT TEBLİĞ YAPMANIN YOLU YORDAMI NEDİR??? BUNLARI BİLMEDEN YAPILAN ÇALIŞMA FAYDADAN ÇOK ZARAR GETİREBİLİR.BU KONUYU ÇEŞİTLİ ALINTILARLA SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.İNŞAALLAH FAYDALANIRIZ...
GÜLÜN KOKUSUNU TARIF EDEBILIR MIYIZ?
Teblige kendi nefsimizden baslamamak, gülün kokusunu tarif etmek gibi muhal derecesinde zor, hatta saçma bir ise girismekle es anlamlidir.
Ne kadar gayret etsek de, en son anlatim tekniklerini kullansak da, her tür bilimsel, tarihî malumati bir araya getirsek de, gülün kokusunu insanlara tarif edemeyiz. Neden? Çünkü tarif etmeye çalistigimiz sey, ancak tecrübe ve hal yoluyla idrak edilebilir.
Dolayisiyla insanlarin önüne taze bir gül demeti koymadan, onlara gülün kokusunu hiç bir zaman anlatamayiz.
Ayni sekilde, Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz'in güzel ahlâkini ve örnek hayatini, kendi nefsimizde idrak etmeden anlatmak, gülün kokusunu tarif etmeye benzer. O nebevî ahlâki üzerinde tasimayan bir kisinin, insanlara tebligde bulunmasi, nasihat vermesi ne kadar mantikli ve etkili olabilir? Böyle bir çagriya kim kulak verir? Kulak vermeyen insanlari suçlama hakkimiz olabilir mi?
Geçmiste oldugu gibi günümüz Islâm dünyasinda da tebligin en etkili ve dogru yolu, tavsiye ettigimiz seyleri önce kendi nefsimizde yasamamizdir. Bugün Bati'da müslüman olan insanlarin çok büyük bir kesimi, Islâm'in fikih anlayisini yahut kelam mezheplerini okuyarak degil, müttaki ve ihlâsli müslümanlarin hayat biçimlerinden etkilenerek Islâm dairesine giriyor. Tersinden baktigimizda, kalbinde iman oldugu halde Islâm'dan soguyan insanlarin önemli bir kismi da, karsilarinda güzel örnekler görmedikleri için nebevî yoldan uzaklasiyorlar.
Kur'an-i Kerim'in israrla üzerinde durdugu gibi, bize düsen tebligden ibarettir. Insanlar hangi yolu seçeceklerine kendileri karar verirler. Fakat bizim omuzlarimizdaki teblig vazifesi -ki Hz. Peygamber'in serefli yolunun bir parçasidir- ancak kendimizden baslayarak yola koyuldugumuzda bereketli bir amel haline gelebilir.
Yazi: Halil Akgül