Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tavsiye edebileceğiniz kitaplar (1 Kullanıcı)

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Gül'ün (a.s.m.) Goncası Hz. Fatıma

Hilal Kara - Abdullah Kara / Nesil Yayınları

g%FCl%FCngocasihazretifatima.jpg


'Fatıma benden bir parçadır! Onu seven beni sevmiş olur. Ona düşmanlık eden bana düşmanlık etmiş olur'
Efendimiz (a.s.m.), ciğerparesi kızı Fatma için böyle buyuruyordu. Hz. Fatıma (r. Anha), O'ndan bir parçaysa eğer; elbette ki Hz. Fatıma'yı seven onun biricik babasını da sevmiş olacaktır. Tıpkı Hz. Fatıma'yı tanıyan Efendimizi de tanımış, onu bilenin Efendimizi de bilmiş, onu öğrenenin Efendimizi de öğrenmiş olacağı gibi.
Elinizdeki kitap, bunların hepsini sağlayacak yol ve yöntemleri gösteriyor. Hz. Fatıma'yı ne kadar çok tanırsak ve seversek, onun mübarek babasını, Güllerin Gülü Efendimizi de daha fazla tanıyabileceğiz demektir.
Böylesi çok önemli ve değerli bir özeliğin yanı sıra, bu kitaptan alacağımız bir başka ders daha var: Nasıl iyi bir evlat, iyi bir eş, iyi birer ebevyn olabiliriz.
Gül'ün (a.s.m.) Goncası Hz. Fatıma, Asr-ı Saadette yaşanan en ideal aile örneğini gözler önüne seriyor.
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
05122521.jpg

Dil Belası

Kitabü Afati'l-Lisan / İmam Gazali



Eser, büyük İslam alimi İmam Gazali'ye ait İhya'dan bir bölümün tercümesidir. İçinde her insanın cennete veya cehenneme gitmesinde en önemli sebep olan dilin afet ve hastalıkları işlenmektedir.

Eserde, dilin yirmi çeşit hastalığından ve dille düşülen tehlikelerden bahsedilmekte, tespitten sonra tedavi yolları gösterilmektedir. Günümüz insanının en fazla müptelâ olduğu yersiz, gereksiz ve ölçüsüz konuşma hastalığına kesin ilaç olacak bir kitap...
 

hyalcin_67

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2007
Mesajlar
125
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
duzceli.jpg
aycell.jpg
HALİT ERTUĞR
232164_k_5650.gif
ULUN SEVEREK OKUDUĞUM EN GÜZEL KİTAPLARINDAN.ASLINDA BÜTÜN KUTAPLARI ÇOK GÜZEL MANEVİYATI SAĞLAM BİR YAZAR.HALİT ERTÜĞRULUN YAN SIRA EMİNE ŞENLİKOĞLUNUN İMAMIN MANKEN KIZI VE SEVGİDE HİÇ VEFA YOKMU GERÇEKTEN OKUMAYA DEĞER KİTAPLAR...
 

Abdulbaki

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
273
Tepki puanı
0
Puanları
0
manevi..

manevi..

ismail hakkı bursevi(k.s)hazirtlerinin sohbetüssalikin adlı eseri çok mütiş ilk etapta bu kitap olabilir dostum..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm, daha önce Mir'atül-Cihad / 1'i okuduğumu yazmıştım..Aynı serinin 2. ve 3. kitaplarını da ilgilenenlere tavsiye ediyorum..Selam ve dua ile inşallah..

mirat2yk6.jpg


Mir'âtü'l-Cihâd 2

Bu eser 0n iki fasıldan ibarettir.

BİRİNCİ FASIL : Cihâdın ebediyyeti.


İKİNCİ FASIL : Cihâd, i’lâ-yi kelimetullah (Kur’ân’ın hâkimiyyeti) için yapılmalıdır.


ÜÇÜNCÜ FASIL : Allah yolunda cihâd edenin sevâb ve mükâfâtı.


DÖRDÜNCÜ FASIL : Nusret, zafer ve ákıbet yalnız Müslümanlarındır.


BEŞİNCİ FASIL : Allah yolunda şehîd olmanın fazîleti.


ALTINCI FASIL : Cihâda tarafdâr olmak dînin emridir. Cihâdı istememek ise nifâkın alâmetidir.


YEDİNCİ FASIL : Gerçek mü’min, hem canıyla, hem de malıyla Allah yolunda cihâd edendir.


SEKİZİNCİ FASIL : Cihâdı ikáme etmenin semerâtı.


DOKUZUNCU FASIL : Cihâdı terk etmenin dünyâ ve âhiretteki vahîm netîceleri.


ONUNCU FASIL : Sahâbe-i Kirâmın cihâd aşkı.


ON BİRİNCİ FASIL : Rüesâ-i ehl-i tasavvufun cihâd hakındaki beyânât ve icrâatları


ON İKİNCİ FASIL : İslâm uğrunda maddî ve ma’nevî cihâdlar.

Rahle Yayınları



mirat3.jpg



Bu eser 20 fasıldan ibarettir.

BİRİNCİ FASIL : Dîn-i İslâmda cihâdın asıl gáyesi can, mal ve vatanı müdâfaa olmayıp; İslâm dînini hâkim kılmaktır.

İKİNCİ FASIL : Asıl tehlike, cihâdı terk etmektir.

ÜÇÜNCÜ FASIL : Kur’ân ve sünnete göre cihâdın şekil ve tatbîkát usûlü.

DÖRDÜNCÜ FASIL : Cihâdda kadın, şeyh-i fânî ve çocukların hükmü

BEŞİNCİ FASIL : Cihâdda mukábele-i bi’l-misil câizdir. Mukábele-i bi’l-misil de ancak tahmînî ve takrîbî olur, tahdîdî olamaz..

ALTINCI FASIL : Müslümanlar, savaşta kâfirlere karşı sert ve cesûr olmalıdır.

YEDİNCİ FASIL : Dîn-i İslâmda esâs olan cihâddır. Sulh, tebeîdir.

SEKİZİNCİ FASIL : Eşhuru’l-hurûmda cihâdın hükmü.

DOKUZUNCU FASIL : Ehl-i kitâbla olan cihâdın hükmü.

ONUNCU FASIL : Ehl-i kitâbdan cizye alınması.

ON BİRİNCİ FASIL : Ehl-i zimme ile alâkalı ba’zı hükümler.

ON İKİNCİ FASIL : İslâm memleketinde kâfirlerin iskânı.

ON ÜÇÜNCÜ FASIL: Cihâdda ganîmet.

ON DÖRDÜNCÜ FASIL: Savaş netîcesinde elde edilen esîrlerin durumu.

ON BEŞİNCİ FASIL: İslâm dîni, hakka karşı baş kaldıran kâfirlerin başını kesmeyi emreder.

ON ALTINCI FASIL: Hazret-İ Peygamber (asm)’a sövmenin ve ona hakáret etmenin hükmü.

ON YEDİNCİ FASIL: Şer’-ı şerîfe göre namâzı terk edenin hükmü.

ON SEKİZİNCİ FASIL: Dînde yol kesenlerin ve hırsızlık edenlerin hükmü ve cezâsı.

ON DOKUZUNCU FASIL: İslâm dîninden çıkıp başka bir dîne giren kimselerin (mürtedin) dîndeki hükmü.

YİRMİNCİ FASIL: Yanlış te’vîl edilen ba’zı âyet-i kerîmelerin ma’nâsı hakkındadır.

Rahle Yayınları


 

musa____

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
260
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Allah Razı Olsun...
Allaha Emanet Olun...
 

derya_derya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bende Mehmet Emin Ayin çocuklarimiza Allah'i Nasil Anlatalim Isimli Kitabi Okuyorum....
 

FATMA-ZEHRA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
486
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
s.a...
cengiz aytmatov..
gün olur asra bedel,gün uzar yüzyıl olur....
beyaz gemi...
fecip fazıl kısakürek
reşahat...
paulo cello
simyacı...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
~*~*~*~*~*~



getimageV2.asp

Mutlu olmanın en önemli şartlarından biri, bu dünyanın bir imtihan yurdu olduğunu ve bizim de bir kul olduğumuzu kavrama bilincinde yatmaktadır. Kulluk ve imtihan bilinci de, insanın dünyaya bakış açısıyla, onu görüp algılama biçimiyle gelişir ve netleşir.
Hayatın ve ölümün yüzleri de yine bu anlayışla belirginleşir. Dünyadaki bütün güzelliklerin ve güzel huyların altında yatan esas düşünce, Allah’ın vereceği mükâfat veya ceza ile onun rızasını kazanmaktan, sonsuz hayatta, sonsuz saadet elde etme inancından kaynaklanmaktadır.
Bu kitapta, bu bilincin oluşması yönünde önemli ipuçları veriliyor. Dört bölümden oluşan kitabın bölüm başlıkları şöyle: “Kulluk ve İmtihan”, “İmtihan Çeşitleri”, “İlahi İkazlar ve Cezalar”, “Günah ve Tövbe”.

Yazar : Arif Arslan
Yayınevi : Nesil


~*~*~*~*~*~


14110728.jpg


- Kuranın bir kısmı diğer kısmından değerli midir?
- Kur'an'ı hafife almak nasıl olur?
- Kur'an ile fal bakılır mı?
- Ölüye okunan Kur'an ona ulaşır mı?
- Kur'an hayata müdahale eder mi?
- Para karşılığı Kur'an okunur mu?
- Abdestsiz iken Kur'an'a dokunulur mu?
- Hatimler indirmenin hükmü nedir?
Kur'an'ı tasavvur etmek, araştırmak, okumak, anlatmak, anlamak daha da önemlisi yaşamak vahiy ve vahyin sahibi Allah Teala ile iletişim kurmak; insanın başta Rabbini, sonra kendini araştırması ve tanıması anlamındadır. Kur'an'ı tasavvur etmek, insanın aynada kendisine bakmasıdır. Ayna insanın güzelliğini de çirkinliğini de ortaya koyar. Kur'an'ı inceleyen de kendisini Kur'an'a arz etmekte, onda kendisini görmekte, güzelliklerini, sevaplarını, hata ve eksikliğini anlamaktadır. Kur'an dokunulmaz, anlaşılmaz, ellerin ulaşmayacağı en muhkem yerlerde muhafaza edilir tasavvurunun aksine, dünyada en çok okunan, araştırılan kitab olma özelliğine sahiptir.
Çalışmamızdaki gayemiz, Kur'an'ı doğru tasavvur etmek, onunla iletişim kurmak isteyen, onu anlamaya çalışanlara yardım almaktadır...


~*~*~*~*~*~
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
e-ogreten.jpg


Eller var.
Karıştırıcıdır. Her şeyi karıştırır. Münasebetsiz ellerdir bu eller. Olur olmaz yere sokulur. Girmemesi gereken yerlere girer. Karıştırıcı eller, pislikten kurtulmaz. Çünkü karıştırma aşkı her şeyi kapsadığı için, bunlar arasına pislik de girer. Bu tür eller bulaştığı pisliğin faturasını kendi karıştırıcılığına kesmez. “Oralarda ne arıyordun?” diyene, “Öyle her şeyi ve her yeri karıştırırsan, boyuna kadar necasete batarsın” diyene söyleyecek bir sözü yoktur.
Eller var.
Düzenleyici ve düzelticidir. Çapak gördüğü göze yumruk olmaz. Kimseye hissettirmeden, bir ana şefkatiyle o çapağı alır. Yüzün ve gözün güzelliğini çapağa feda etmez. Değdiğini bozmaz, düzeltir. Düzelteceğim diye “düz” hatta “dümdüz” etmez. Çünkü bu eller, amuda kalkıp da dünyayı düzeltme iddiasına soyunan “ters”lerin elleri değildir.
Eller var.
Hiçbir taşın altına girmeye yanaşmaz. Nice taşlar, kayalar, dağlar kaldırılır. O pamuk eller arazi olmuş, ortalardan tüymüştür. Ara ki bulasın. Israrla o elleri arar gözleriniz, ama yok. Sıkıntıya gelemez pamuk eller. Fakat dağlar gibi taşları taşımaktan yorgun ve bitap düştüğü için ayağı sürçenleri, tökezleyenleri görmeye görsün bu eller. Hemen ovuşturma vaziyetine girerler. Utanmadan yakasına sarılır, tokatlamaya yeltenirler. Utanmaz eller. Taşın altına sokmaya gelince toz olan bu eller, yakaya sarılmaya gelince aslanpençesi kesilir. Kırılası eller o eller.
Eller var... ...


~*~*~*~*~

iman.jpg


Bu eserin amacı, bunca gurbetten sonra, bireysel ve toplumsal tüm alanlarda şeytanın iktidarına son verip, imanın iktidarına yeniden kavuşabilmek için şart olan, "imanı tashih ve tamir seferberliği"ne katkıda bulunmak, bunun ilke ve usulünün ortaya konulmasına yardımcı olmaktır.


Bu sayededir ki, imanın tahrif ve tahribi durdurulacak, şimdilerde şiddetli esen laik ilhad modasını insanımız, en az zayiatla atlatabilecektir.


İktidarsız imanların, mü´min yüreklerde mahkum olduğu bir çağda, "özgür bir iman"a kavuşabilmenin yolu, Allah Rasulü´nün çağrısına uymaktan geçiyor. Bu çağrıyı tekrarlıyoruz " imanlarınızı yenileyiniz !"


İmanların tahrif edildiği bir yerde gerisini saymaya bilmem gerek var mı?


İman, insanlık tarihinin etrafında döndüğü eksen,bir mü´minin hayatının ve eylemlerinin muharrik gücüdür. Bu nedenle imanın tahrifi dinin tahribi anlamına gelmektedir. Çünkü din insanların hayatını anlamlandıran ve onlara ebedi mutluluğun yollarını gösteren ilahi bir müessesedir.Bu müessesenin ayakta kalabilmesi ise iman ile mümkündür.


İmanın tahrifi, kimlik bunalımını da beraberinde getirmiştir. Bugün ümmeti oluşturan fertlerin en büyük sorunu şahsiyet sorunudur. Bu da iman zaafiyetindenkaynaklanmaktadır.


İman zaafa uğrayınca şahsiyet de zaafa uğramış, artık hak-batıl, iman-küfür, mü´min-kafir ayrımları inandığını iddia eden insanların gözünde tanımlayıcı olma özelliklerini yitirmişlerdir. Bunun sonucunda fertler müslüman oluşlarıyla iftihar etmek şöyle dursun, küfre muhabbet beslemeye, hatta gıpta etmeye başlamışlardır.


Kimlik bunalımı adını verdiğimiz bu şahsiyet kaybı küffarın İslam ümmeti üzerindeki velayet ve vesayetini doğurmuştur. Oysaki Kur´an, kafirlerin mü´minlerin üzerindeki velayetini şiddetle reddeder....


~*~*~*~
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com

getimageV2.asp




Kuran vahyi ilk olarak “Oku Rabbin adina!” Diye baslamisti. “Vur Rabbin adina... Kir Rabbin adina... Yok et Rabbin adina... Tahrip et Rabbin adina... Tarümar et Rabbin adina...” diye baslamamisti.

Müslümanlar söz medeniyetinin çocuklariydi.

Yüce Kitaplar onlara sözün tamamini dinleyip en güzeline uymayi emretmisti.

Sesini yükseltenler buyurgan ve mütehakkim olmak isteyenlerdir. Zorbaliga ve zora niyetlenendir. Sözleri etkili olmadigi için, dahasi sözün gücüne inanmadiklari için, güçlü söz söylemekten aciz olduklari için, var güçlerini seslerine vermislerdir. Sözün açigini, hatta sözün yoklugunu sesle bastirmaya kalkmislardir.

Sesin gücüne inananlarin silahlari, sözün gücüne inananlari vurmustur. Ne var ki, Ebu Cehilin tokadi Kabe de söz sarayinin sultani olan Kurani okuyan Abdullan bin Mesudun sesini bastiramamisti.

Parça ve bütün... Iste bütün mesele. Parçayi Müslümanlarin gözüne sokmak, hakikate karsi düzenlenmis bir terör eylemidir. Onlarin terörden beslenen terör istismarcilardir. Aslolan bütünü görmektir. Hikmet budur. Bütünü parçaya feda etmeyenler, sundan emin olmalilar; En sonunda sözün gücü, gücün sözüne gelip gelecektir.

 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
sonnefesgb3.gif


Aldığınız her nefes, sizi son nefesinize taşıyan bir merdivendir. Ve herkesin son nefesi, o ana gelinceye kadar nasıl yaşadığını göseteren berrak bir aynadır. Her insan kendi ışığını ya da karanlığını götürecek ebediyet yurduna... O halde kandiller yakmalı. İnsanlığın yolunu aydınlatan ışıklara omuz vermeli; kandillere fitil olmalı, yağ olmalı. Son nefesin, akıbetimizi seyrettiğimiz bir pişmanlık aynası olmaması için gayret etmeli. Kitap, Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin seçilmiş makalelerinden oluşuyor: Muhterem müellif, ölüm anı ebedî bir tahassüre ilk adım olmasın istiyor . Son nefesiniz aman zayi olmasın diye sohbet tadında yazılarla elinizden tutuyor, istimdad ediyor. Yangında ilk kurtarılacak metaı söylercesine; hayat gailesi arasında yitirlmemesi gereken kıymeti işaret ediyor. O telaş ânı gelip çatmadan, size yol gösteren samimi rehberi okumalısınız.
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
rahmetesintileriaa2.gif


Kainat onun aşkına yaratılmış. Güneş onun şevkına yanmakta, deryalar ona kavuşmak için çağıldamakta. O bir sevgi halesi, bir hakikat güneşi: Onun üstün vasıflarını anlatan kitaplar ciltlere sığmaz. O ki, başımızın tacı, gönlümüzün ilacı. Rahmet Peygamberinden Rahmet Esintileri adlı kitabı alıp baksanız; "O gönül ilacının mührü, sevgi ve muhabbet anahtarıya açılır" diye haykıracak yüzünüze. Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Rasûlullah Efendimiz'in söz ve davranışlarını en nadide şefkat ve merhamet örnekleri niyetine tel tel işliyor. Muhabbet damlayan kalemiyle gönüllere onun sevgisini nakşediyor. Rasûlullah'ın her halinde bir nezahet bir letafet seziyor/sezdiriyor. Rahmet Peygamberinden Rahmet Esintileri adlı kitabın gayesi; günümüz insanına asr-ı saadetin muhabbet deryasından rûhânî duyuşlar, feyizli hissedişler, gül kokuları sunmaktır.
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35



Gönül Bahçesinden Muhabbetteki Sır
Bir kitap düşünün ki, sevgiyi konu edinmiş. Onu okurken muhabbetteki sırrın idrakine doğru yol aldığınızı düşünüyorsunuz. Bir âlî gönül sahibinin hissettiklerine ortak oluyorsunuz. Bir kitap düşünün ki Allah sevgisini, Rasûlullah muhabbetini gönüllere nakş etmek için yazılmış. Mü'minleri kalb-i selîm yoluna yönlendirmeyi bir yüce hedef bilmiş. Ariflerin duyuşlarından nasiplenelim diye kaleme alınmış. Muhabbetteki Sır; mutlak güzelliğin Cenab-ı Hakk'ın cemali olduğu gerçeğini bir nezih üslupla hatırlatıyor. Gelip geçici güzelliklere aldanmadan Güzeller Güzeli'ne muhabbet duymanın yolunu yordamını izah ediyor. Yakın geçmişte Hakk'a uğurladığımız Allah dostlarını hürmetle yâd ediyor. İnsan-ı Kamil olmanın şifresini sunuyor: Allah'ı sevmek ve O'nun sevdiklerine muhabbet etmek... Muhabbetteki sırra dair nezih işaretler veren satırları okumaya hazır mısınız?
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt