Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz? (5 Kullanıcı)

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

Kulun manevi gelişmesi, hayatının seyri vs. hususların Cenab-ı Hakk’ın bilmesi o kulun kendisini bırakmasını her şeyi kadere terk etmesini gerektirmez. Allah ezeli de ebedi de bilir. Allah’ın kulun nereye kadar gideceğini bildiği için kul oraya kadar ulaşmış/ulaşabilecek değildir. Kulunun neler yapacağını yaptığı ile nerelere kadar geleceğini Allah önceden bilir. Mesele budur.
Tarikat insana veli (Allah’ın has halis kulu) olmanın yollarını gösterir. Bunu sağlayan her şey zaten tarikattır. Tarikat, yol, usul, üslup, yöntem manalarına gelir. İnsanın Allah’ın halis kulu olmak için tuttuğu yola tarikat denir. Bunu nasıl sağlarsa o güzel bir yoldur. Ancak, tarikatta şeyh öğretmen mesabesindedir. İnsanın Allah’ın sevgili kulu olmasını öğretir. Öğretmensiz ilim tahsili nasıl zor ise aynı şekilde burada da zordur. Onun için sahih tarikata intisap etmek önemlidir. Gereklidir. Ancak şart olmayabilir. İnsanın kabiliyeti varsa tek başına ya da başka metodlarla da bunu gerçekleştirebilir. Yalnız bunun ne kadar mümkün olabileceğinin kararını öğretmensiz okuma yazma diğer ilimleri öğrenmenin mümkün olup olmayacağını düşünerek siz veriniz.
Bildiğimiz evliyalar, sizden bizden önce geldikleri için bizden faziletli insanlardır. Ama kemalde çalışarak biz onları geçebiliriz. Biz daha kamil olabiliriz. Hiç kimse evliya olarak doğmaz. Evliya olmak (Nefs-i mutmainneye ulaşmak) her müslümanın potansiyel olarak taşıdığı bir değerdir. İnsanın gayretine bağlıdır. Ama her kesde mürşit olma potansiyeli yoktur. Yalnızca onları Allah seçer. Onlar da bu makamı doğuştan ihraz etmezler.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

tasavvuf dediğimiz o yaşantı başlı başına Kur'ân ahlâkı ile yaşayan Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in hâlidir.
Bir kısım psikolog ve psikiyatrisler arasında yeni yeni ruhsal sağlıkta ve ruhsal hastalıkların tedavisinde dinin önemini vurgulayan bazı görüşler ortaya çıkmaya başlamıştır. Allah'a imanın, harika bir güç olup, dindar insana yaşamın zorluklarını göğüslemede, ruhsal yönden büyük bir güç verdiğini kabullenen batılı düşünürler ve psikologlar arasında doğu kültürüne yöneliş görülmektedir. Bu yöneliş her ne kadar imanî boyutta olmasa da takdire şâyandır. Bunları sizlerle paylaşacağım birazdan; lâkin öncelikle şunu da ifade etmek istiyorum: Maddenin ön planda tutulduğu, maddî kazanç yüzünden kendisini dehşetli yarışların peşinde sürüklediği, bu modern çağda yaşayan bir çok çağdaş insanın, muzdarip olduğu psikolojik rahatsızlıklardan ancak imânî bir güç ile korunabileceği unutulmamalıdır. Batı bu dönüşümü henüz yeni anlamaya başlar. Oysa çağları aşıp gelen dinimiz, inancımız, Kur'ân–ı Mübinimiz, o Yüce Peygamberimiz, âlimlerimiz ve tasavvuf büyüklerimiz her fırsatta bunu zikretmişlerdir. Kişi hasta olmadan ilacını vermişler ve asıl tedaviyi uygulamışlardır.
"Dikkat edin! Kalpler ancak Allah'ı anmakla sükuna erer, rahatlar, huzura kavuşur, başkasıyla değil!"(20) diyerek bizleri ikaz eden Yüce Yaratıcımız'ın bu ayetindeki derin imgelerde de gördüğümüz gibi en büyük terapi kaynağımız olan Kur'ân–ı Kerim, ruhsal problemlerin kaynağını da çözümünü de göstermektedir.
Teğâbün sûresinin on birinci âyet–i kerimesinde geçen: "Başa gelen her musibet (hastalık, insanı üzüntüye sokan her olay) Allah'ın izniyledir. Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini doğru düşünceye götürür" âyetini, İbn–i Kesir yorumlarken şöyle der: "İnanan insan, başına bir musibet geldiği zaman bunun Allah'ın kaza ve kaderiyle gerçekleştiğini bilir. Buna sabreder, öldüğünde bunun mükafatını alacağını umar. Allah onun kalbine hidayet, yakîn ve doğruluk verir. Böylece başına gelen musibetin onu töhmete sevk etmek için gelmediğini, bunun Allah tarafından olduğunu bilir. Böylece ondan razı olur ve ona teslim olur"(21) der.
 

lillahi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
109
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

Selamın aleyküm. Çok tşk. Allah razı olsun.

Ravza kardeşim yazınızdaki 11 ,20,21 rakamlarını anlamadım özür dilerim.
 

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

s.a. yazıdaki karakterlerden dolayı ıkıyor kardeşim Ravza ablanın elinde olan bir durum değildir.

Allah razı olsun Ravza nur abla Çok iyi destek olmuşsun... tşkler Allah razı olsun.
sa.
 

mahmudsami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Şub 2007
Mesajlar
8
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

Ellerini öptüğümüz kişilerin mertebesi hepimizde gizli. Yani o öpülecek el sizdede var. AMA ÇALIŞMAK LAZIM.
Allaha emanet olun kardeşlerim.
 

kata

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Kas 2006
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

RE: Tasavvufta manevi olgunluk nasıl olur? bizde önceki evliyalar gibi olabilir miyiz?

Amacı Allah’ı tanımak, O’na ulaşmak olan ve yaşantısını buna göre düzenleyen kul, Hakk yolcusudur…

Seyahat edilen yolda yetmiş küsür haller ve dereceler bulunur… Kul bu yolun hangi haline, hangi derecesine ulaşmış ise Allah katında, o derecedeki haliyle değerlendirilir…

Daha doğrusu; Allah katında kullar derece derecedir… Ve bulunduğu dereceye göre Dünya’da ve Ahiret’te Rabbinden karşılık görür…

Kulun bulunduğu bu dereceler sabit değildir… İbadet ve sosyal yaşamındaki Allah’a vereceği duygulara göre azalır ve çoğalır… Bazen elden hep çıkar…

İman; Allah’a verilen duygudur…

İmanın kuvvetlenmesi, Allah’a verilmesi gereken duyguların güçlenmesi, büyümesidir…

Bu duygular:

Allah’ı sevmektir…

Allah’tan korkmaktır…

Allah’a güvenmektir…

Allah’a tevekkül etmektir…

Allah’a teslim olmaktır…

Allah’ın her şeyine sabırdır…

Allah’tan razı olmaktır…



Kulun bulunduğu derece ve hallere göre, bu duygular değişik anlam taşır ve kuvveti başka başkadır…

Şu halde; yol ve yolcu yoktur… Bunlar yolcuyu ve onun duygularını anlatmak için kullanılan mecazi ifadelerdir…

Hakk yoluna girmek, bu yolda dereceler elde etmek, Allah’a gitmek, yükselmek ve Allah’a ulaşmak gibi terimler, kulun kalbindeki duygularını Allah’a verip, vermemesini ve ne kadar verdiğini izah etmek için kullanılan terimlerdir… Ve bunlar insan kalbi içinde oluşan olaylardır…

Güzel Mevla’mız “Beni kendi kalbinizin dışında ararsanız, Benden uzaklaşırsınız” Hadis-i Kudsisi, buna işarettir…

İman; Allah’ın istediği duyguları O’na vermektir…

İmansızlık; Allah’ın kullarından istediği duyguları O’na vermemektir… Veya O’nun yaratıklarına vermektir…

İmansızlık felakettir… Allah’ın istemediği duygulara sahip olmak ve bu duygularla yaşamaktır…

İmana sahip olan kişiden güzellik ve iyilik çıkar…

İmansız kişi sürekli fenalık üretir…

Peygamberimiz “ Yalan İmanı kaçırır” buyurmuştur…

İmanlı kişi günah işlerken, imanı kendisinden çıkar, dışarıda bulunur…

Ecel’e sakın bu şekilde yakalanmayın…

Allah’ın istemediği bir şeyi yaparken ve yaptıktan sonra, imanınızın sizden kaçtığını, sizden çıktığını bilin…

Bunun için tevbe edin, pişman olun, Haktan özür dileyin… İyilik yaparak imanınızı kendinize çekin…

Sitedeki günlük dersinizi sürekli her gün yaparsanız Hakkın istediği duygu ve hallerin size doğru aktığını göreceksiniz… Mutlaka deneyin… Ve bu dersi başkalarına da vererek alem denen insanın yeniden dirilişini seyredin…

www.serefcakmak.com
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt