Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tasavvuf Denilince Ne Anlarsiniz? (6 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
"--Tasavvuf denilince ne anlarsınız?" diye bir anket yapsam şuraya toplanmış kardeşlerime, ne cevaplar verebilirler diye ben onları kendim düşündüm akşam, şöyle sıraladım:
Meselâ içinizden bir kardeş diyebilir ki:
"--Tasavvuf nefis terbiyesi'dir. İnsanın vicdanını terbiye etmesidir. Nefsini zabt ü rabt altına almasıdır. Nefs-i emmâresini nefs-i razıye, merzıye gibi yüksek ve kaliteli bir nefis haline getirmesidir." diyebilir.
Doğrudur, öyledir gerçekten... Nefis terbiyesi meselesi tasavvufun önemli bir kısmıdır. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de ayetler de var:

(Ve emmâ men hàfe makàme rabbihî ve nehen nefse anil hevâ. Feinnel cennete hiyel me'vâ.) "Kim Rabbinin makamından korkarsa ve nefsini hevâ-yı nefsinin peşinde sürüklenmekten men edebilirse, işte cennet onun durağı ve yurdu olur." buyuruluyor.
Demek ki, nefsin hevâsını, şehevâtını insanın dizginlemesi lâzım!.. Dizginlenmesi gerektiğini ayet-i kerime söylüyor. Binâen aleyh, nefis terbiyesi meselesi tasavvufta çok büyük bir yer tutan meseledir. Kur'an-ı Kerim'in emridir. Binâen aleyh, tasavvuf bu yönüyle Kur'anî bir ilimdir.
Başka:
(Kad efleha men tezekkâ.) "Nefsini temizleyebilen, içini pâk eden kimse felâh bulacak!" buyuruluyor.

(Kad eflehâ men zekkâhâ. Ve kad hâbe men dessâhâ) "Kim nefsini temizleyebilirse; içini, egosunu, enesini temizleyebilirse, o cennetlik olacak, felâha erecek! Kim onu kirletirse; egosu pis, kirli; içi, kalbi fesat olarak kalırsa; o da hâib ve hasir, pişman ve perişan olacak, iki cihanda mahvolacak!" deniliyor.
Demek ki, nefsin terbiye edilmesi Kur'anî bir emir olduğu için, tasavvuf bu yönüyle Kur'ânîdir. Kimse tasavvufa yan gözle bakamaz!..

İkincisi: Tasavvuf deyince çok hatıra gelen bir şey, zikir'dir. Dervişin eli tesbihlidir, dili zikirlidir. Hattâ Yunus Emre'nin bir sözü var, çok hoşuma gidiyor. Bestesini de seviyorum, ilâhi olarak bestelenmiş:

Yunus sen bu dünyaya niye geldin?
Gece gündüz Hakk'ı zikretsin dilin!
Evliyaya uğramaz ise yolun,
Göçtü kervan kaldın dağlar başında...

Şimdi soruyor:
"--Yunus sen bu dünyaya niye geldin?"
Kendisi cevabı vermiş gibi yine kendisine emrediyor:
"--Gece gündüz Hakk'ı zikretsin dilin!"
Niye geldin sen bu dünyaya?.. Zikredeceksin, kulluk edeceksin... Gece gündüz Allah de, Hakk de, Hû de... Şimdi Hû demek de bir suç gibi... Hû, Allah'ı kasdederek "O" demek... "O... O... O..." derken bir aşk hasıl oluyor. Hû isminin zikrinden aşkullah, muhabbetullah hasıl olur dedikleri ondan...
(Evliyaya uğramaz ise yolun,) "Eğer Allah'ın bir sevgili kuluna tesadüf etmezsen; alim, fâzıl, mürşid-i kâmil kuluna uğramazsan, bu gerçekleri öğrenemezsen, gafil gezersen, cahil kalırsan; (Göçtü kervan kaldın dağlar başında...) o zaman, kervanı kaçırmış olursun. Dağın başında, kurtların kuşların arasında kalırsın."
Şeytan insanın kurdudur. Kuzuyu kurdun parçaladığı gibi, şeytan da insanı yakaladı mı, parçalar, perişan eder. Dağ başında yalnız, çobansız, silahsız yakalarsa, parçalar.

Evet, şek şüphe yok hepiniz, "Tasavvuf deyince ilk hatırınıza gelen kelimeyi söyleyin!" dersem, "Zikir" dersiniz. Belki, büyük ölçüde böyle dersiniz. Zikir de Kur'an-ı Kerim'dendir.
Ben lisedeyken bir sabah okula gittim, arkadaşlar beni mütebessim, şakacı bir şekilde karşıladılar. Etrafımı sardılar. "Bunlar bir şey yapacak ya, dur bakalım..." dedim. "Bir renk adı söyle!" dediler. Omuzumu kaldırdım, "Kırmızı..." dedim. Bir kahkaha kopardılar, yatıyorlar yerlere... "Ne var bunda gülünecek, kırmızı renk değil mi?" dedim. "Yok, ondan değil... Kime sorduysak, kırmızı diyor da ondan gülüyoruz." dediler. Demek ki, ilk akla gelen çarpıcı renk kırmızı imiş. Psikolojik bir şey...
Şimdi, "Tasavvuf deyince, söyle bakalım ilk hatıra gelen nedir?" desek, belki büyük bir kısmı, %75'i "Zikir" diyecek. Bir kısmı da, belki %25'i "Nefsin terbiyesi" diyecek. Ama zikri daha çok söylerler. Zikir de Kur'an'dan...

(Yâ eyyühellezîne âmenüzkürullahe zikren kesîrâ.) "Ey iman edenler, Allah'ı çok zikredin!"

(Fezkürisme rabbike bükreten ve esîlâ.) "Sabahleyin, akşamleyin Allah'ın ismini zikret!" İki zıt şeyi zikrederek dâimâ mânâsı verilir edebiyatta... Allah'ı zikret, Allah'ın ismini zikret!..
Sonra:
(Vez zâkirînallahe kesîran vez zâkirât, eaddallahu lehüm mağfireten ve ecren azîmâ.) "Allah'ı çok zikreden erkekler, Allah'ı çok zikreden kadınlar, diğer iyi işleri yapan müslümanlarla beraber bunlara Allah çok büyük mükâfatlar hazırlamıştır." buyuruluyor.
Kur'an-ı Kerim'de zikirle ilgili seksen kadar emir var... O halde tasavvuf, Kur'ânî bir faaliyettir. Nefis terbiyesi de Kur'an'dan, zikir de Kur'an'dan...

Sonra, bir kısmı da tasavvufu "güzel ahlâk" olarak tarif edebilir. "Mutasavvıf; kendi kötü huylarını temizlemiş, iyi ahlâka sahip olmuş, kâmil, olgun bir insandır." diyebilir. Bu da Kur'an-ı Kerim'de var...
Güzel ahlâk hakkında sayılamayacak kadar çok ayetler var... Allah bize Kur'an-ı Kerim'de sabrı tavsiye etmiyor mu, "Vasbir!" demiyor mu?.. Şükrü tavsiye etmiyor mu?.. Hamd etmeyi, merhameti, tevekkülü tavsiye etmiyor mu?.. Kadere rızâ göstermeyi, cömertliği, tevâzûu, halim selim olmayı tavsiye etmiyor mu ayetlerde?..
O halde tasavvufun ahlâkı güzelleştirme çalışması, Allah'ın Kur'an'daki bu emirlerini yaptırmak, öğretmek ve insanın içine yerleştirme çalışmasıdır. Binâen aleyh, bu da Kur'an'dandır.

Sonra, "Efendim, derviş adamdır, o ehli tariktir. Hiç harama bakmaz, hiç haram yemez; takvâ ehlidir." diyoruz. Takvâ vasfı nerdendir?.. Kur'andandır, Kur'an-ı Kerim'in emridir. Allah-u Teâlâ Hazretleri Kur'an-ı Kerim'in pek çok ayet-i kerimesinde:

(Yâ eyyühellezîne âmenüttekullah!) "Ey iman edenler! Allah'tan korkun!" diye emrediyor. Takvâ Kur'an-ı Kerim'den...

İhlâs; temiz kalbli olmak, iyi niyetli olmak... O da Kur'an-ı Kerim'den... "Bir amel, iyi niyetle, sırf kendisinin rızasını kazanmak için yapılmazsa, Allah-u Teâlâ Hazretleri o ameli kabul etmez!" buyuruyor Peygamber Efendimiz... "Allah insanların yüzlerine, sîmalarına, sûretlerine, mallarına bakmaz, aldırmaz; gönüllerine bakar, niyetlerine bakar, amellerine bakar." buyuruyor. İhlâs'ın önemini pek çok ayet-i kerimeden, hadis-i şeriften biliyoruz.

Sonra ihsân; ibâdeti güzel yapmak... Kur'an-ı Kerim'in pek çok ayeti buna dair... Hani derviş nedir?.. Gündüz sâim, gece kàim... Ne demek gündüz sâim, gece kàim?.. Gündüzleyin mübarek, sevap kazanmak için oruç tutuyor. Geceleyin mübarek, uykusunu terkediyor, seccâdesine duruyor, sabahlara kadar namaz kılıyor. Be adam, uyku uyumaz mısın!..

Bizim Ankara'da çok sevdiğimiz bir doktor kardeşimiz var... Sohbete otururuz, başı böyle düşer, uyur.Ona demişler ki:
"--Allah için gece uyumaz da, tesbih çeker de, onun için uyukluyor."
Bizim talebe de hemen yapıştırmış:
"--Söyleyin ona, biraz da Allah için uyusun!" demiş. "Gece uykusuz kalıp da, gündüz sohbette uyuyacağına, söyleyin de biraz Allah için uyusun!" demiş.
Derviş ibadeti böyle yapar, çok yapar. Bu konuda da Kur'an-ı Kerim'de, "Namaz kılın, oruç tutun, zekât verin, hacca gidin!.." gibi bir çok emirler var...

Allah'ın selâmı, rahmeti, bereketi, ihsanı, ikrâmı, lütfu dünyada, ahirette üzerinize olsun...
 

tevhiteri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
364
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
65
SA.cok güzel de o kamili mürşidi nereden bulacagız.a.e.o
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ve Aleyna Aleyküm Selam ve Rahmetullahi Ve Berekatuhü..

Mürşid'den Maksat isimli Konu:
http://forum.islamiyet.gen.tr/islami-bilgi-ve-kaynaklar/44648-mursidden-maksat.html
Mürşid-i Kamil Nasıl Bulunur isimli Konu:
http://forum.islamiyet.gen.tr/islami-bilgi-ve-kaynaklar/44423-mursid-i-kamil-nasil-bulunurc.html
Mürşid-i Kamil'ler Her Asırda vardır isimli Konu..
http://forum.islamiyet.gen.tr/islami-bilgi-ve-kaynaklar/44422-mursid-i-kamil-her-asirda-vardir.html

İnşaAllah U Teala Sorunuza Cevabı bulursunuz..Es-Selamun Aleyküm
 

Mü'min Kul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Kas 2007
Mesajlar
14
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Selamın Aleyküm din kardeşlerim.
Tasavvuf yolu tasarruftan geçer, tasavvufçularımız dünyanın o fani nimetlerinden vazgeçerek tasavvufçu olmuş, ALLAH'a (c.c.) yönelmişlerdir.Dünya nimetleri fanidir, bana seni gerek seni dememiş midir Yunus Emre...
Zaten fazla harcamak, tasarruf yapmamak israfa girer, bu da kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim tarafından haram olarak belirlenmiştir.

ALLAH'a (C.C.) emanet olun kardeşlerim, hakkınızı helal edin, dünya bu ne olacağı belli olmaz, kaderde ne varsa o olur, bunun bilincinde olarak her an öteki dünyaya hazır olmalıyız.

Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi öteki dünya için çalışmalıyız...

B)B)B)
 

nigar güven

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2007
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Son Söylediğin Hadis.ben Onu şöyle Duymuştum.dünyada Kalacağin Kadar Dünya Için,ahirette Kalacağin Kadar Ahiret Için çaliş.
 

keskin_sirke

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ara 2007
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
tasavvufu tarifin imkanı varmi?bilemiyorum,tarif etmeye kalkan kendi halini tarif eder sanırım.kal'den öte haldir denmiş .her kesin hali bambaşka herseyi özde yasamakmıdır nedir bilmem.taklidden ote tahkik olsa gerek.okumayla bilinirmi bilmem .okunanlar hayale yol acar belki amma hayal ile hal arasındaki fark nedir bilmem
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Avalim çün merâyâ-yı kemalât-ı İlâhîdir.
Kutubdur, cümleyi cami ki zât-ı Hakk'a surettir.
Eğer bir kimse kutb-i vakti bulmayub vefat etse
Muhakkak bil anı kim meyte-i vakt-i cehalettir.
Bu kutbiyyet emânettir ki, birden bire nakleyler
Acebdir, iktisâb olmaz ezelden bir inâyetdir.
Rida vü hırka vü tâc teksir-i ibâdâtı
Delil olmaz kemâl-i zâte bunlar hüsn-i sûretdir.
Nişan-ı kutb-i vakti dilde bil sual etme
Eğer makbul olursan, rehberin candan muhabbetdir.
Lâlizâde Abdûlbâki

 

Leyla_Ebedi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2008
Mesajlar
331
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
17
Hoştur bana Senden gelen.
Ya gonca gül, ya da diken.
Ya hil’atu, ya da kefen.
Narın da hoş, nurun da hoş.

Tasavvuf yolu, bir çile yoludur. Kaba demir kızgın ateşe sokulmadan şekillendirilemez. Öyle de, çilesiz nefsi arıtmak mümkün değildir. Saadet sarayına meşakkat yolundan varılır

ellerinize saglık kardeşim Rabbim razı ola inşallah
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Hoştur bana Senden gelen.
Ya gonca gül, ya da diken.
Ya hil’atu, ya da kefen.
Narın da hoş, nurun da hoş.

Tasavvuf yolu, bir çile yoludur. Kaba demir kızgın ateşe sokulmadan şekillendirilemez. Öyle de, çilesiz nefsi arıtmak mümkün değildir. Saadet sarayına meşakkat yolundan varılır

ellerinize saglık kardeşim Rabbim razı ola inşallah

Es-Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhü..Amin.Tüm Ümmmet-i Muhammed'den inşaAllah Rabb'im Azze ve Celle Razı olsun....İmamı Malik hazretleri buyurmuşlardır ki; "Kim ki fakih olurda mutasavvuf olmazsa, fasıktır. Kim de mutasavvuf olur da şeriatı yaşamazsa zındık olur."
Başka bir üslupla:
Tasavvufsuz ilim atıldır
İlimsiz tasavvuf ise batıldır..Duayla kalınız inşaAllah.
 

talipamca

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
1,472
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
ALLAH(cc) RAZI OLSUN..

ALLAH(cc) RAZI OLSUN..

EsSelamuAleykümVeRahmetullahiVeBerekatuhu
Kardeşim ;

Ebu'l-Kasım İbrahim en-Nasr-abadi (R.A.) şöyle anlatmış;

1.Tasavvufun aslı Kur'an'ı-Kerime ve Resulullah(SAV)'in sünnetine sımsıkı sarılmaktır.

2.Nefsani arzuları ve bid'atleri terketmektir.

3.Mürşid ve mürebbi olan şeyhlere hürmet,itina etmek.
(Bu sevgi ve saygının manevi ilerlemede taşıdığı ehemmiyeti kavramak;edepsizliğe düşüp feyz ve terakkiden mahrum kalmamağa büyük önem vermek.)

4.Halkın cahilliğini mazur görüp kusurlarına bakmamak.
(Hatalarını bağışlamak,onlara acıyıp şefkatli davranmak.)

5.Dostlar ve ihvan ile hoşça geçinmek.
(Usulünce,edeb dairesinde,fedakarlıkla,sabırla dostluk ve muaşeret eylemek.)

6.O dostların hizmetini görmek.
(Onlara her hususta,malca,bedence yardımda gayretli olmak.)

7.Güzel huylulukla,iyi ahlak ile amil olmağa çalışmak.
(Huylarını düzeltmek,kötüleri bırakmak,iyileri tatbik etmek.)

8.Tarikatının günlük evradına müdavim olmak.
(Virdlerini,zikir ve tesbihlerini çekmeğe devam etmek,ihmal ve tembellik yapmamak.)

9.Ruhsatlarla amel etmeyi,dini ahkamı tevillerle çığrından çıkarmayı bırakmaktır.

diyerek asırlar öncesinden bunları kaleme almış..

Rabbimiz bizlere de bu yolda, belirtilen bu maddelerdeki uyarıları göz önüne alıp-uygulayan, mü'min-müslüman kullarından olabilmeyi nasib eylesin inşaAllah..

Allah(CC) razı olsun..Selam ve baki dua ile Allah(CC)'a emanet olunuz..
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
EsSelamuAleykümVeRahmetullahiVeBerekatuhu
Kardeşim ;


Rabbimiz bizlere de bu yolda, belirtilen bu maddelerdeki uyarıları göz önüne alıp-uygulayan, mü'min-müslüman kullarından olabilmeyi nasib eylesin inşaAllah..

Allah(CC) razı olsun..Selam ve baki dua ile Allah(CC)'a emanet olunuz..


Ve Aleyna Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhü ebeden daimen kesira..Amin inşaAllah..Duanıza bereket..Allah C.C. tüm müminlerden razı olsun..Bizleri müslüman olarak yaşattıgı gibi o şekildede canı-ı bedenden ayırsın..Duayla kalınız..Es-Selamun Aleyküm.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Rabbimiz bizlere de bu yolda, belirtilen bu maddelerdeki uyarıları göz önüne alıp-uygulayan, mü'min-müslüman kullarından olabilmeyi nasib eylesin inşaAllah..


ALLAH(CC) razı olsun..Selam ve baki dua ile ALLAH(CC)'a emanet olunuz..
 

Luvi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2009
Mesajlar
1,209
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Tasavvuf insanın içindeki derinliğini keşfetmesidir bence. Güzel paylaşım Yüce ALLAHUTEALA (c.c) razı olsun.

Selam ve dua ile...
 

bilal habeş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 May 2009
Mesajlar
13
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Tasavvuf dediğimiz ahlak mektebi, tevhidi noktada zihinleri olgunlaştırıp farzlara, vaciplere ve Sünnet’lere riayeti, kişide bir meleke haline getirdikten sonra referansını vahiyden, Hz.Peygamber sav’in davranışlarından alan güzel ahlakı, mü’minlerde bir karakter haline getirmeyi amaçlar. Beğenilmeyen davranışlarda ise, insan nefsinin düşebileceği her türlü hastalığa karşı içtihatlar üretmek suretiyle, kötü ahlakın sosyalleşmesine mani olur. Burada şunu söylemekte fayda var: “Tasavvuf meşrebi Kur’an ve Sünnet’e bağlı olmak zorundadır. Kur’an ve Sünnet’e bağlı olamayan bir ekol küfürdür.”
Güzel ahlakın şahsında sembolleştiği ve Kur’an’ın bizlere en büyük örnek olarak sunduğu ideal insan Peygamberimizdir. Bu açıdan, O’nun davranışlarını tek yönlü olarak hayata taşımak sıhhatli değildir. Ahlakındaki çok yönlülükle hayatımıza taşınması lazım. Çünkü, O’nun ahlakı ve davranışları, Kur’ân-ı Kerim’in pratiğidir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt