Tahran'da Sünnilerin Cuma Namazı Kılması Yasak!
Medyada ve dünya kamuoyunda Müslümanların birlik ve beraberliğini tesis için çalıştığı yönündeki haberlere, çalışmalara, konferanslara ve sempozyumlara rağmen İran İslam Cumhuriyeti sınırları içindeki İranlı Sünni vatandaşlar dini özgürlükler yönünde yasaklamalara, dayatmalara ve çifte standartlara maruz kalmaya devam ediyor.
05 Kasm 2010, 18:02
Anadolu Haber
İran’daki en önemli Sünni oluşumlardan birine ait olan Islahweb adlı internet sitesinin duyurduğuna göre zaten resmi olarak yasak olan ancak apartman dairelerinde ve binalarda kılınan Cuma namazı da yasaklandı.
Fanatik Şii gruplar ile bazı resmi yetkililer Tahran eyaletindeki Sünnilerin Bayram namazı kılmalarını engellemelerinden sonra bu sefer de Cuma namazı kılmalarını yasakladı. Bilindiği üzere başkent Tahran’da Sünnilerin Bayram veya Cuma namazlarını kılabileceği camiler veya gidecekleri belirli bir mescid yok. Bu yasak 12 İmamcı (Caferi) Şii yetkililer ve din adamlarınca başka bir camiye ihtiyaç olmadığı yönündeki açıklamalarla savılmaya çalışılıyor. Oysa temel düşünce esasları ve namaz gibi dinin uygulama yönüne tekabül eden hususlarda Şiilik İslam alimlerince batıl bir mezhep olarak kabul ediliyor.
Dünya genelindeki Müslümanların %90′ından fazlasını Ehli Sünnet vel Cemaat denilen Sünni düşünceye sahip Müslümanlar oluşturuyor. Ehli Sünnete göre ise Şiilerin başta abdest olmak üzere namaz ile ilgili uygulamaları üzerinde icmaya varılmış olmayan hususları içeriyor. Hz. Peygamber (sav)’den bu güne gelen sünnete muhalif bir uygulamayı kabul etmeyen Sünni Müslümanlar bu konuda Şiilerden ayrılıyor.
İran’da 1979 devriminden sonra Caferi Mezhebinin resmi olarak kabul edilip dayatılması nedeniyle ülke içindeki Sünniler ciddi sıkıntı çekmeye başladı. Tahran’da yasaklar nedeniyle Sünniler çeşitli evlerde veya apartman dairelerinde ibadetlerini yerine getirmeye başladı. Buna rağmen Tahran’a bağlı Rabat Kerim’deki Nasim Şehr ile Kudüs şehrindeki Şehrak Daniş bölgelerinde İranlı Sünnilerin Cuma namazı kılmaları engellendi.
Islah ve Davet Hareketi lideri bu konuyu doğrularken: “Ne yazıkki bu konuda ilgili dairenin yaptığı bu uygulamaya dair açık tenakuzlar var. Parlamentodaki bazı Sünni vekillerle yaptığı görüşmede İçişleri Bakanı Sünnilerin dini faaliyetlerini yasaklayan herhangi bir uygulamanın olduğunu reddetti. Tahran eyalet valisi de Tahran’da Bayram namazı kılınmasının yasaklandığını kabul etmiyor. Oysa bizler Kudüs şehir valisinin bizzat 15 Ekim, 2010 cuma günü şahsen gelerek Sünnilerin Cuma namazı kılmasını engellediğini biliyoruz. Ki Cuma namazı Allah’ın bir emridir ve böylesi ibadetler herhangi bir hükümetten onay almaya ihtiyaç duymaz.” şeklinde açıklamada bulundu.
“İran Anayasasının 12. maddesi 12 İmam mezhebini resmi din olarak kabul ederken dört Sünni mezhebini ve diğer tüm din mensuplarını kendi dini merkezlerinde tamamen özgür bir şekilde ibadet etmeye dair hak veriyor. Ancak “tam bir özgürlük” bu hakkı desteklemesine rağmen yaşananlar anayasada vurgulanın aksine özgürlüğe ve bizlere saygıya tamamen ters bir tutum arz etmektedir.” şeklinde konuştu teşkilatın temsilcilerinden sayın Studeh
“Pratik yönüyle ilgili olarak bu resmi unsurlara şunu sormak istiyoruz: İran’daki Sünni nüfusun yoğun yaşadığı şehirlerde Şiiler Sünnilerin kıldığı cemaat namazlarına katılıyorlar mı? Bu sorunun cevabı herkese malum olup gayet açık ve nettir. Bizler mezkur şehirlerde ve hatta Sünni topluluğun olduğu bazı köylerde bile çok sayıda Şii camisinin olduğunu biliyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kaynak: Islah Web
Medyada ve dünya kamuoyunda Müslümanların birlik ve beraberliğini tesis için çalıştığı yönündeki haberlere, çalışmalara, konferanslara ve sempozyumlara rağmen İran İslam Cumhuriyeti sınırları içindeki İranlı Sünni vatandaşlar dini özgürlükler yönünde yasaklamalara, dayatmalara ve çifte standartlara maruz kalmaya devam ediyor.
05 Kasm 2010, 18:02
Anadolu Haber
İran’daki en önemli Sünni oluşumlardan birine ait olan Islahweb adlı internet sitesinin duyurduğuna göre zaten resmi olarak yasak olan ancak apartman dairelerinde ve binalarda kılınan Cuma namazı da yasaklandı.
Fanatik Şii gruplar ile bazı resmi yetkililer Tahran eyaletindeki Sünnilerin Bayram namazı kılmalarını engellemelerinden sonra bu sefer de Cuma namazı kılmalarını yasakladı. Bilindiği üzere başkent Tahran’da Sünnilerin Bayram veya Cuma namazlarını kılabileceği camiler veya gidecekleri belirli bir mescid yok. Bu yasak 12 İmamcı (Caferi) Şii yetkililer ve din adamlarınca başka bir camiye ihtiyaç olmadığı yönündeki açıklamalarla savılmaya çalışılıyor. Oysa temel düşünce esasları ve namaz gibi dinin uygulama yönüne tekabül eden hususlarda Şiilik İslam alimlerince batıl bir mezhep olarak kabul ediliyor.
Dünya genelindeki Müslümanların %90′ından fazlasını Ehli Sünnet vel Cemaat denilen Sünni düşünceye sahip Müslümanlar oluşturuyor. Ehli Sünnete göre ise Şiilerin başta abdest olmak üzere namaz ile ilgili uygulamaları üzerinde icmaya varılmış olmayan hususları içeriyor. Hz. Peygamber (sav)’den bu güne gelen sünnete muhalif bir uygulamayı kabul etmeyen Sünni Müslümanlar bu konuda Şiilerden ayrılıyor.
İran’da 1979 devriminden sonra Caferi Mezhebinin resmi olarak kabul edilip dayatılması nedeniyle ülke içindeki Sünniler ciddi sıkıntı çekmeye başladı. Tahran’da yasaklar nedeniyle Sünniler çeşitli evlerde veya apartman dairelerinde ibadetlerini yerine getirmeye başladı. Buna rağmen Tahran’a bağlı Rabat Kerim’deki Nasim Şehr ile Kudüs şehrindeki Şehrak Daniş bölgelerinde İranlı Sünnilerin Cuma namazı kılmaları engellendi.
Islah ve Davet Hareketi lideri bu konuyu doğrularken: “Ne yazıkki bu konuda ilgili dairenin yaptığı bu uygulamaya dair açık tenakuzlar var. Parlamentodaki bazı Sünni vekillerle yaptığı görüşmede İçişleri Bakanı Sünnilerin dini faaliyetlerini yasaklayan herhangi bir uygulamanın olduğunu reddetti. Tahran eyalet valisi de Tahran’da Bayram namazı kılınmasının yasaklandığını kabul etmiyor. Oysa bizler Kudüs şehir valisinin bizzat 15 Ekim, 2010 cuma günü şahsen gelerek Sünnilerin Cuma namazı kılmasını engellediğini biliyoruz. Ki Cuma namazı Allah’ın bir emridir ve böylesi ibadetler herhangi bir hükümetten onay almaya ihtiyaç duymaz.” şeklinde açıklamada bulundu.
“İran Anayasasının 12. maddesi 12 İmam mezhebini resmi din olarak kabul ederken dört Sünni mezhebini ve diğer tüm din mensuplarını kendi dini merkezlerinde tamamen özgür bir şekilde ibadet etmeye dair hak veriyor. Ancak “tam bir özgürlük” bu hakkı desteklemesine rağmen yaşananlar anayasada vurgulanın aksine özgürlüğe ve bizlere saygıya tamamen ters bir tutum arz etmektedir.” şeklinde konuştu teşkilatın temsilcilerinden sayın Studeh
“Pratik yönüyle ilgili olarak bu resmi unsurlara şunu sormak istiyoruz: İran’daki Sünni nüfusun yoğun yaşadığı şehirlerde Şiiler Sünnilerin kıldığı cemaat namazlarına katılıyorlar mı? Bu sorunun cevabı herkese malum olup gayet açık ve nettir. Bizler mezkur şehirlerde ve hatta Sünni topluluğun olduğu bazı köylerde bile çok sayıda Şii camisinin olduğunu biliyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kaynak: Islah Web