SP lideri Numan Kurtulmuş, 50 yıl önce Suriye sınırına neden mayın döşediğimizi açıkladı.
Samanyolu Haber televizyonuna, mayınların temizlenmesi yaa tasarısıla ilgili olarak demeç veren SP lideri Numan Kurtulmuş, başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.
video: isra haber: Ortadoğu, Filistin, Lübnan, İran, Mısır, Irak, Suriye, Afganistan, Kafkasya, Türkiye
Kurtulmuş "Sayın başbakanı dostça kardeşçe uyarıyorum. Bu uslup başka bir usluptur. Siyonizmin yayılmacılığına karşı antisemitizm damgasını vurmak aslında Siyonistlerin bir propaganda aracıdır. Bu konuda sayın başbakanı uyanık olmaya davet ediyorum."
Kurtulmuş, açıklamasına şöyle devam etti: "Madem ki bu ihaleyi bir Yahudi firmasına vermek gibi önceden anlaşılmış bir durum söz konusu değildir. O zaman kalksın sayın başbakan ve “Hayır efendim, biz böyle bir şeyi öngörmüyoruz. Nereden çıkartıyorsunuz. Hiçbir Yahudi firmaya verilmeyecek” desin.
Kurtulmuş “Biz, Yahudi firmasına verileceğini nereden biliyoruz? 14 firmadan görüş alınmış. Mardin Şırnak ihaleleriyle ilgili olarak verilen teklif ortadadır. Bu firmalardan bir kısmı açıkça Yahudi firmasıdır. Ama bu firmaların tamamında, perde arkasında gizli Yahudi ortaklıklar var. Kaldı ki Yahudiler, Manavgat suyunun kullanımı hususunda ve Türkiye’deki diğer tarımla ilgili konularda hep Kibbutzları gündeme getirmişlerdir. Bu Kibbutzlar da bildiğiniz gibi Yahudilerin inaçlarına göre oluşturulmuş tarımsal çiftliklerdir. Şimdi bu bölgelerin ihalesi Yahudi firmalarına verilirse oluşturulacak Kibbutzlar var. 100 dönüme bir Kibbutz kuruluyor ve her Kibbutz’a 15 aile yerleştiriliyor. Şimdi hesap edin burada yüz binlerce insanın barınacağı bir alan çıkıyor. Biz, burada çalışacak işçilerin Türk vatandaşı olmalarını önerdik. Hükümet, muhalefetin verdiği bu önergeyi neden reddetti?” dedi.
Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi ve organik tarıma açılması için yeni bir yasaya ihtiyaç olmadığını ifade eden Kurtulmuş, “Siz bir şeyi dayatıyor, zorla burada bir şey yapmaya çalışıyorsunuz. Biz şimdiye kadar devlet üretme çiftliklerini firmalara verdik. Kimse buna bir şey demiyor. Fakat ısrarla bunu niçin yasayla vermek istiyorsunuz. O halde burada gizlenen bir şey var. İleride yargı sürecine takılan bir şeyler olabilir. Bunları aşmak için yasa getiriyorsunuz. Bu fevkalade yanlıştır” diye konuştu.
Kurtulmuş, İsrail’in Filistin’deki yayılmacılığının da büyük ölçüde Kibbutzlar vasıtasıyla gerçekleştiğini söyledi. Kurtulmuş “’Efendim, burada tarım yapacaklar’ demek büyük saflık olur. İsrail’in gelişmesini bilmemek olur” dedi.
Türk Silahlı kuvvetlerinin daha net tavır almasını beklediklerini ifade eden Kurtulmuş, TSK’nın mayın temizleyebileceği hatırlatarak “TSK, kendilerine fazla ödenek ayrılmadığını söylüyor. 2004 yılında dönemin savunma bakanı Vecdi Gönül, mayınları ordunun temizleyemeyeceğini, çünkü çok fazla askerin şehid düşeceğini söylemişti. O günlerde bir emekli albay, ‘TSK, bu mayınları temizleyebilir. Bir vatan meselesi söz konusu olduğu zaman da kaç kişinin şehid düşeceğini hesaba katmaz’ demişti. Türk Silahlı Kuvvetleri ödenek Bekliyor” dedi.
İsrail’in bu bölgeyi neden istediği yönündeki bir soruya Kurtulmuş “İsrail’in projesini anlamadan önce bu bölge üzerinde konuşmak mümkün değildir. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, “Büyük İsrail Projesinden vazgeçtik” demişti. Bu açıklama, şimdiye kadar “İsrail’in Büyük İsrail projesi” olduğunu göstergesidir. İsrail bayrağının altındaki mavi şerit Fırat’ı, üstteki mavi şerit de Nil nehrini sembolize eder. Aradaki siyon yıldızı ise büyük İsrail devletini sembolize eder. Dünyada resmi sınırlarını çzimeyen tek devlet, İsrail’dir. İsrail, bilerek sınırlarını çizmemiştir. 1967 savaşından sonra adım adım projesi şudur: iki adım atar iki tepe alır üstüne yatar. Biraz daha ilerler sonra yine üstüne yatar. İsrail’de Nil’den Fırat’a kadar bütün toprakları alacak bir büyük İsrail projesi vardır. Bu İsrail’in resmi projesidir. İsrail projesinin kapsamına Türkiye de girmektedir” dedi.
Kurtulmuş ayrıca hükümetin yasa tasarısında mayınların temizlenmesiyle organik tarıma açılmasının aynı firmaya verilmesini şart koşmasını eleştirdi.
Türkiye ile Suriye arasındaki sınır bölgesine mayınların yerleştirilmesini, emperyalizmin bir oyunu olarak değerlendiren Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti: “İşte emperyalizm böyle bir şeydir. Emperyalizm, önce mayını size döşetir. Sonra da temizlettirir. Hem döşetir dem de temizletirken kazanır. Biz, mayınları o bölgeye 50 sene evvel neden yerleştirdik? O günkü küresel dengeler, Türkiye ile Suriye arasına mayın duvarları örmemizi gerektiriyordu da onun için koyduk. Gariban köylümüz üç tane koyunun karşıya geçirmesin diye mayın koyduk. Kimi kimden sakladık. Mayınlamak zaten soğuk savaşta dünyayı paylaşan küresel emperyalistlerin bizim gibi olan ülkelere oynadıkları kalleşçe bir oyundur.”
Kurtulmuş, konuşmasının devamında Suriye’nin kendi sınırına mayın döşemediğini belirtti. Kurtulmuş, Türk dış politikasının Suriye ile geliştirdiği iyi ilişkileri takdir etti. Kurtulmuş, iyi ilişkilerin başladığı bir dönemde kuzey sınırının İsrail firmalarına verilmesinin, ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğini savundu.
Başörtüsü ve sendikaların hakları hususunda toplumsal mutabakat arayışına giren hükümetin, mayınlı arazilerin temizlenmesi yasa tasarısında aynı mutabakatı aramamasını eleştirdi. Kurtulmuş, son olarak “Erdoğan, tam tersine herkese karşı dayak atar bir üslupla konuşuyor. Hatta kendi grubunda da “bunu çıkartırsanız çıkartırsınız. Çıkartmazsanız kulağınızdan tutar atarım” şeklinde konuşuyor. Meclis’teki ve meclis dışındaki muhalif partilere de aynı şekilde yaklaşıyor. Madem mutabakat peşindesiniz. O halde gelin bu konuda da mutabakata varalım. Niçin bunu alelacele gündeme getiriyorsunuz? Niçin AKP grubunda tartıştırmıyorsunuz? Niçin TBMM’de tartıştırmıyorsunuz? Niçin entelektüel ve siyasal çevrelerde tartıştırmıyorsunuz?” dedi.
israhaber.com
Samanyolu Haber televizyonuna, mayınların temizlenmesi yaa tasarısıla ilgili olarak demeç veren SP lideri Numan Kurtulmuş, başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.
video: isra haber: Ortadoğu, Filistin, Lübnan, İran, Mısır, Irak, Suriye, Afganistan, Kafkasya, Türkiye
Kurtulmuş "Sayın başbakanı dostça kardeşçe uyarıyorum. Bu uslup başka bir usluptur. Siyonizmin yayılmacılığına karşı antisemitizm damgasını vurmak aslında Siyonistlerin bir propaganda aracıdır. Bu konuda sayın başbakanı uyanık olmaya davet ediyorum."
Kurtulmuş, açıklamasına şöyle devam etti: "Madem ki bu ihaleyi bir Yahudi firmasına vermek gibi önceden anlaşılmış bir durum söz konusu değildir. O zaman kalksın sayın başbakan ve “Hayır efendim, biz böyle bir şeyi öngörmüyoruz. Nereden çıkartıyorsunuz. Hiçbir Yahudi firmaya verilmeyecek” desin.
Kurtulmuş “Biz, Yahudi firmasına verileceğini nereden biliyoruz? 14 firmadan görüş alınmış. Mardin Şırnak ihaleleriyle ilgili olarak verilen teklif ortadadır. Bu firmalardan bir kısmı açıkça Yahudi firmasıdır. Ama bu firmaların tamamında, perde arkasında gizli Yahudi ortaklıklar var. Kaldı ki Yahudiler, Manavgat suyunun kullanımı hususunda ve Türkiye’deki diğer tarımla ilgili konularda hep Kibbutzları gündeme getirmişlerdir. Bu Kibbutzlar da bildiğiniz gibi Yahudilerin inaçlarına göre oluşturulmuş tarımsal çiftliklerdir. Şimdi bu bölgelerin ihalesi Yahudi firmalarına verilirse oluşturulacak Kibbutzlar var. 100 dönüme bir Kibbutz kuruluyor ve her Kibbutz’a 15 aile yerleştiriliyor. Şimdi hesap edin burada yüz binlerce insanın barınacağı bir alan çıkıyor. Biz, burada çalışacak işçilerin Türk vatandaşı olmalarını önerdik. Hükümet, muhalefetin verdiği bu önergeyi neden reddetti?” dedi.
Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi ve organik tarıma açılması için yeni bir yasaya ihtiyaç olmadığını ifade eden Kurtulmuş, “Siz bir şeyi dayatıyor, zorla burada bir şey yapmaya çalışıyorsunuz. Biz şimdiye kadar devlet üretme çiftliklerini firmalara verdik. Kimse buna bir şey demiyor. Fakat ısrarla bunu niçin yasayla vermek istiyorsunuz. O halde burada gizlenen bir şey var. İleride yargı sürecine takılan bir şeyler olabilir. Bunları aşmak için yasa getiriyorsunuz. Bu fevkalade yanlıştır” diye konuştu.
Kurtulmuş, İsrail’in Filistin’deki yayılmacılığının da büyük ölçüde Kibbutzlar vasıtasıyla gerçekleştiğini söyledi. Kurtulmuş “’Efendim, burada tarım yapacaklar’ demek büyük saflık olur. İsrail’in gelişmesini bilmemek olur” dedi.
Türk Silahlı kuvvetlerinin daha net tavır almasını beklediklerini ifade eden Kurtulmuş, TSK’nın mayın temizleyebileceği hatırlatarak “TSK, kendilerine fazla ödenek ayrılmadığını söylüyor. 2004 yılında dönemin savunma bakanı Vecdi Gönül, mayınları ordunun temizleyemeyeceğini, çünkü çok fazla askerin şehid düşeceğini söylemişti. O günlerde bir emekli albay, ‘TSK, bu mayınları temizleyebilir. Bir vatan meselesi söz konusu olduğu zaman da kaç kişinin şehid düşeceğini hesaba katmaz’ demişti. Türk Silahlı Kuvvetleri ödenek Bekliyor” dedi.
İsrail’in bu bölgeyi neden istediği yönündeki bir soruya Kurtulmuş “İsrail’in projesini anlamadan önce bu bölge üzerinde konuşmak mümkün değildir. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, “Büyük İsrail Projesinden vazgeçtik” demişti. Bu açıklama, şimdiye kadar “İsrail’in Büyük İsrail projesi” olduğunu göstergesidir. İsrail bayrağının altındaki mavi şerit Fırat’ı, üstteki mavi şerit de Nil nehrini sembolize eder. Aradaki siyon yıldızı ise büyük İsrail devletini sembolize eder. Dünyada resmi sınırlarını çzimeyen tek devlet, İsrail’dir. İsrail, bilerek sınırlarını çizmemiştir. 1967 savaşından sonra adım adım projesi şudur: iki adım atar iki tepe alır üstüne yatar. Biraz daha ilerler sonra yine üstüne yatar. İsrail’de Nil’den Fırat’a kadar bütün toprakları alacak bir büyük İsrail projesi vardır. Bu İsrail’in resmi projesidir. İsrail projesinin kapsamına Türkiye de girmektedir” dedi.
Kurtulmuş ayrıca hükümetin yasa tasarısında mayınların temizlenmesiyle organik tarıma açılmasının aynı firmaya verilmesini şart koşmasını eleştirdi.
Türkiye ile Suriye arasındaki sınır bölgesine mayınların yerleştirilmesini, emperyalizmin bir oyunu olarak değerlendiren Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti: “İşte emperyalizm böyle bir şeydir. Emperyalizm, önce mayını size döşetir. Sonra da temizlettirir. Hem döşetir dem de temizletirken kazanır. Biz, mayınları o bölgeye 50 sene evvel neden yerleştirdik? O günkü küresel dengeler, Türkiye ile Suriye arasına mayın duvarları örmemizi gerektiriyordu da onun için koyduk. Gariban köylümüz üç tane koyunun karşıya geçirmesin diye mayın koyduk. Kimi kimden sakladık. Mayınlamak zaten soğuk savaşta dünyayı paylaşan küresel emperyalistlerin bizim gibi olan ülkelere oynadıkları kalleşçe bir oyundur.”
Kurtulmuş, konuşmasının devamında Suriye’nin kendi sınırına mayın döşemediğini belirtti. Kurtulmuş, Türk dış politikasının Suriye ile geliştirdiği iyi ilişkileri takdir etti. Kurtulmuş, iyi ilişkilerin başladığı bir dönemde kuzey sınırının İsrail firmalarına verilmesinin, ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğini savundu.
Başörtüsü ve sendikaların hakları hususunda toplumsal mutabakat arayışına giren hükümetin, mayınlı arazilerin temizlenmesi yasa tasarısında aynı mutabakatı aramamasını eleştirdi. Kurtulmuş, son olarak “Erdoğan, tam tersine herkese karşı dayak atar bir üslupla konuşuyor. Hatta kendi grubunda da “bunu çıkartırsanız çıkartırsınız. Çıkartmazsanız kulağınızdan tutar atarım” şeklinde konuşuyor. Meclis’teki ve meclis dışındaki muhalif partilere de aynı şekilde yaklaşıyor. Madem mutabakat peşindesiniz. O halde gelin bu konuda da mutabakata varalım. Niçin bunu alelacele gündeme getiriyorsunuz? Niçin AKP grubunda tartıştırmıyorsunuz? Niçin TBMM’de tartıştırmıyorsunuz? Niçin entelektüel ve siyasal çevrelerde tartıştırmıyorsunuz?” dedi.
israhaber.com