Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Süret-ül Tebbet..! (1 Kullanıcı)

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Eli kurusun, kurudu da..


Ebu Leheb, “alev babası” anlamına geliyor. Bilindiği gibi Hz. Peygamber'in öz değil üvey amcası olur. Kardeşi Ebu Talib'in vefatından sonra “beyaz bir sayfa” açmak istiyor ve yeğenini çağırıyor.

Kavmiyetçilik damarları kabarmış olacak. “Bak bak, yeğenini himaye etmedi, edemedi!” dedirtmemek için yapıyor bunu, adam olduğundan değil.


Amcasının davetine icabet eden Hz. Peygamber'e, yekten sorduğu soru şu:


“-Ben Müslüman olursam bana ne var?”


Hz. Peygamberin dudaklarından tek cümlelik net bir cevap çıkıyor:


“-Herkese ne varsa, sana da o var?”


Vahyin “Elleri kurusun, kurudu da…” diye beddua ettiği Ebu Leheb'in buna karşılık söylediği söz, aslında sadece dünün Tevhid ve Şirk mücadelesinin arka planını değil, günümüz Türkiye'sindeki mücadelenin de arka planını ele veriyor:



“-Beni herkesle bir tutan din olmaz olsun!”


Malum azınlığın bu ülkede peydahlanma süreci, yaklaşık iki asırlık bir hikâye. Mütegallibe sınıflar, kaleyi içten ele geçirmek için peydahlanırlar. Bu her yerde böyledir. Genellikle zapt edilmesi zor, sağlam kaleler için uygulanan kadim bir desisedir bu. Bir tür Truva atı yöntemi yani.



Düşman, kaleyi çarpışarak bileğinin ve yüreğinin gücüyle elde edemeyeceğini anladığında bu yola başvurur. Osmanlı İslam kalesini bileğinin gücüyle yıkamayanlar, kaleyi içten yıkmak için bir Truva atı sınıfı peydahlamaya koyuldular.




Bu ülkedeki Batılılaşma projesi, Truva atı projesidir. Batılılaşma hikayesi, bâtıllaşma hikayesidir. Bu proje, “milleti iddialarından arındırma” üzerine kuruludur. Bu toprakları ancak bu yolla iddialarından arındırabileceklerini biliyorlardı. Ve tabi ki iddialarından arındırmadan bu ülkeyi “kuyruk” edemeyeceklerini de…




Bundan ta iki yüzyıl mukaddem Osmanlı'nın en cins kafa çocuklarını Paris'e devşirilmek üzere gönderdiler. Osmanlı devşirme sistemi tersine döndürülmüştü. Tanzimat ve Islahat süreciyle yabancıların eğitim kurumu açmalarının önü açılınca, devşirme süreci dışarıda değil içeride sürdürüldü.


Söz konusu yabancı misyon okullarında idrakini iğfal ettikleri zümreler peydahladılar. Bunları damızlık olarak kullanıp, Osmanlı Askeri mekteplerini ele geçirdiler. Askeri devşirince zaten iş kendiliğinden kolaylaşmış oldu.



Fakat bütün bu süreçlerde Müslüman halk hep boğaza takılan kılçık oldu. Onu devşiremediler. Müslüman halk iddialarına sahip çıktı. “iddiam duam, duam iddiam” dedi. Bunu dediği her seferinde darbe yedi, dipçik yedi, muhtıra yedi, sopa yedi, zılgıt yedi. Ama ağır aksak bugüne kadar iddialarını taşıdı. Bir avuç mütegallibenin ensesinde boza pişirmesine kendi yöntemleriyle hep itiraz etti ve edecek.




Şimdi gözlerimizin önünde süren kirli kavga, aslında bunun kavgası. Mütegallibe, Truva atı yöntemiyle içten yıktığı kaleyi asıl sahiplerine geri vermemekte direniyor. Kalenin halkı, kalesini içten savunuyor. Mütegallibe, ilk defa tarihi dış desteğinden mahrum kalacağı endişesi taşıyor.


Çünkü mütegallibeyi Truva atı olarak kaleyi içten yıkmak için kullanan egemen dış odaklar için maşa kullanmanın modası geçti. Bu modanın geçtiğini anlayan kadim mütegallibe sınıfı, yetiştirme yurdundan salınmış sahipsiz kız sendromuna tutuldu. Hırçınlığı bundan. Ele âleme kendisini maskara edecek uçuk kaçık yöntemlere sarılması bundan.



Bu ülkede Truva atı olarak peydahlanmış mütegallibe zümresinin sorunu tali değil aslidir.


Bir: Var oluş sorunu yaşıyorlar. Zira aidiyetleri yok. Öz nesebini inkâr edip kendisine düzmece nesep tedarik eden birinin tepkilerini veriyorlar. Sözün özü, ben idrakinden mahrumlar.



İki: Beka sorunu yaşıyorlar. Zira kökleri yok. Işık karşısında karanlığa, inanç karşısında inkâra benziyorlar. En küçük sarsıntıda vaveyla koparıyor, her şeyi olmak ya da olmamak sorununa dönüştürüyorlar.



Üç: Değer sorunu yaşıyorlar. Zira sahici değerden mahrumlar. Kendilerini peydahlayan egemen güçler onlara etiketler ve fiyatlar koymuş. Onun için etiketsiz olanı kavrayamıyor, değeri ve değerleri olanları anlamıyor, değere fiyat biçmeye kalkıyorlar.



Dört: Yer sorunu yaşıyorlar. Zira kelimenin tam anlamışla yersizler. Onun içindir ki, en ecnebisi en yerli gibi, en haymatlosu en vatanperver gibi görünüyor. En dinsizi Din elden gidiyor” çığırtkanlığı yapıyor. Yersizler, çünkü “yerlilere karşı savaşan kovboy” rolündeler.




El, mecazen gücü ve kudreti temsil eder. “Eli kurusun” demek, “gücü sönsün, kudreti yok olsun” demektir. Modern Ebu Leheb'lerin derdi aynı: Herkesle bir tutulmak. Millete güvenmeyenleri, “herkesle bir tutulma” korkusu sardı. Dedikleri, Ebu Leheb'in dediğiyle aynı: Beni herkesle bir tutan olmaz olsun.




O halde namazlarda, Tebbet suresini ta yürekten okumaya devam.
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
46
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
"namazlarda, Tebbet suresini ta yürekten okumaya devam. "

Selamünaleyküm...değerli Resul abim ALLAH c.c. razı olsun...
emeğinize sağlık faydalı bir paylaşım ...
ALLAH c.c. emanet olun...selam ve dua ile...selametle İNŞALLAH...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
El”, mecazen gücü ve kudreti temsil eder. “Eli kurusun” demek, “gücü sönsün, kudreti yok olsun” demektir. Modern Ebu Leheb'lerin derdi aynı: Herkesle bir tutulmak. Millete güvenmeyenleri, “herkesle bir tutulma” korkusu sardı. Dedikleri, Ebu Leheb'in dediğiyle aynı: Beni herkesle bir tutan olmaz olsun.


_______selamün aleyküm
rabbim razı olsun
istifade ettik inşallah
selam ve dua ile_____
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
"namazlarda, Tebbet suresini ta yürekten okumaya devam. "


Selamünaleyküm...değerli Resul abim ALLAH c.c. razı olsun...
emeğinize sağlık faydalı bir paylaşım ...

ALLAH c.c. emanet olun...selam ve dua ile...selametle İNŞALLAH...




ALEYKÜM SELAM KARDEŞİM

AMİN ECMAİN CÜMLEMİZDEN İNŞAALLAH.
ALLAH'A EMANET, EMANETE SAHİP OLUNUZ
SELAM VE DUA İLE
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
El”, mecazen gücü ve kudreti temsil eder. “Eli kurusun” demek, “gücü sönsün, kudreti yok olsun” demektir. Modern Ebu Leheb'lerin derdi aynı: Herkesle bir tutulmak. Millete güvenmeyenleri, “herkesle bir tutulma” korkusu sardı. Dedikleri, Ebu Leheb'in dediğiyle aynı: Beni herkesle bir tutan olmaz olsun.


_______selamün aleyküm
rabbim razı olsun
istifade ettik inşallah
selam ve dua ile_____


ALEYKÜM SELAM

AMİN ECMAİN CÜMLEMİZDEN İNŞAALLAH.
ALLAH'A EMANET, EMANETE SAHİP OLUNUZ
SELAM VE DUA İLE
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
B)''ANLATAMADIK KİMSEYE ; BİZE EYYÜBUN SABRI DÜŞTÜ ''B)
msn20ifadeleri2016xm9.gif


Allah'a Emanet Olunuz
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
"Balık karnında hesap kendimle alışveriş,
Gözümde aralanan o hayalin peçesi,
Suskunlukta kayboluş, eriyiş ve tükeniş,
Uçsuz bucaksız sayfa ruhumun dilekçesi!"
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
"Balık karnında hesap kendimle alışveriş,
Gözümde aralanan o hayalin peçesi,
Suskunlukta kayboluş, eriyiş ve tükeniş,
Uçsuz bucaksız sayfa ruhumun dilekçesi!"
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
El, mecazen gücü ve kudreti temsil eder. “Eli kurusun” demek, “gücü sönsün, kudreti yok olsun” demektir. Modern Ebu Leheb'lerin derdi aynı: Herkesle bir tutulmak. Millete güvenmeyenleri, “herkesle bir tutulma” korkusu sardı. Dedikleri, Ebu Leheb'in dediğiyle aynı: Beni herkesle bir tutan olmaz olsun.




O halde namazlarda, Tebbet suresini ta yürekten okumaya devam.

selamün aleyküm değerli abimiz.Rahman razı olsun,sevabınıza yazsın inşallah.
selam ve dua ile.....
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
El, mecazen gücü ve kudreti temsil eder. “Eli kurusun” demek, “gücü sönsün, kudreti yok olsun” demektir. Modern Ebu Leheb'lerin derdi aynı: Herkesle bir tutulmak. Millete güvenmeyenleri, “herkesle bir tutulma” korkusu sardı. Dedikleri, Ebu Leheb'in dediğiyle aynı: Beni herkesle bir tutan olmaz olsun.




O halde namazlarda, Tebbet suresini ta yürekten okumaya devam.

selamün aleyküm değerli abimiz.Rahman razı olsun,sevabınıza yazsın inşallah.
selam ve dua ile.....


Aleyküm Selam Kardeşim
Amin Ecmain Cümlemizden inşaallah
Allah'a Emanet Olunuz
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
37
esselamun aleyküm abi Rabbimiz her daim razı olsun inşaallah anlayana ne kadar uyarıcı...
 

sınan_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
466
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
allah razı olsun kardeşim güzel paylasım selam ve dua ile....
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt