Değişik dönemlerde hemen herkeste bezginlik, bıkkınlık, ümitsizlik görülebilir. Hiçbir sebep yok iken insan, içine girdiği atmosferin etkisiyle ruh semasının yıldızlarının birer birer kayıp döküldüğünü hissedebilir. Gönül darlığına düşer, adeta boğulacakmış gibi olur. Bu yaşanan iç sıkıntısı, psikolojik bir rahatsızlığın belirtisi de olabilir. Bu sıkıntıları destekleyen farklı belirtiler söz konusu ise mutlaka bir uzmana başvurarak tedavi yolları aranmalıdır. Dini anlamda ruhen sıkıntı, daralma anlamına gelen kabz hali insanları zaman zaman içine alan bir durumdur ki; bunun için ruhumuzu rahatlatacak ibadete, duaya, Allah'a teslimiyete daha özen göstermeliyiz. Kalbinin kasvet bağladığına ve karanlıklar içinde kaldığına inanan bir insan, şayet kendisini ümitsizliğin pençelerine teslim etmezse ve vicdan lisanıyla sürekli "Tut beni Allah'ım, tut ki edemem Sensiz!" diyerek Cenâb-ı Hakk'ın inâyetine sığınırsa, o kasvetli zaman diliminin boğuculuğuna rağmen, bast halinde ulaşamayacağı noktaların çok ötesine vâsıl olabilir. Zira, esas kulluk, kabz halinde, onun tuzaklarına düşmeden, sadâkatle ortaya konulan kulluktur. İşte böyle sıkıntılı anlarında kulluğunu aksatmayan bir insan çok daha fazla sevap kazanmış olacaktır. Bu açıdan, mü'min, inişli çıkışlı bu yolda içinde bulunduğu halin kabz ya da bast olduğuna bakmadan mütemadiyen yürümeli ve her zaman kendisine yakışan sadâkat ve vefanın gereğini sergilemelidir.
ALLAHIM BENIM GİBİ ŞUANDA BU HALDE OLAN KALBLERİ FERAHLAT YARABBİ...