Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Söz gümüşse sukut etmek ALTINDIR.. (1 Kullanıcı)

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Söz gümüş ise sukut altındır;

İşte güzel bir ata sözü.
Ne kadar doğru bir deyiş..

Dinlemek İNSANIN en güzel vasfından birisi.
DUYMAK.
İŞİTMEK..

Allahu Teala Celle Celalehu' na HAMD ve ŞÜKÜRLER olsun..

Musa Aleyhisselam HIZIR A.S. ile buluşmaya giderken ona eşlik eden bir GENÇ vardı..
O GENÇ sukuta örnek..
SORU sormayan..
ELEŞTİRMEYEN..

DİNLEYEN..
ÖĞRENEN..

Sukut eden..
Bir gölge misali..

KEHF suresini okuyalım mı ? ,

60 ;Hani Mûsâ beraberindeki gence şöyle demişti: "İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim."

HIZIR A.S.' ın yanında, hatta İŞARET olan BALIK cebinde ..
Cebinden de dışarı salındı..
DERYAYA yani denize..

61. Onlar iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. Balık denizde yolunu tutup kayıp gitti.

Eşlik edersen ALİME .
Bilgi cebinde misali..

Ulul Azam Peygamber A.S. fark edip sinyal işaret ediyor..

62. Oradan uzaklaştıklarında Mûsâ beraberindeki gence "Öğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı çok yorgun düştük" dedi.

63. Genç, "Gördün mü! Kayaya sığındığımız sırada balığı unutmuşum. Doğrusu onu sana söylememi bana ancak şeytan unutturdu- Balık şaşılacak bir şekilde denizde yolunu tutup gitmişti" dedi.

64. Mûsâ: "İşte aradığımız bu idi" dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisin geri döndüler.

Balığın canlanıp yüzdüğü yere dönünce HIZIR A.S. ' ı buldular..

65. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.

GENÇ deryalara İLME şahit olacak..
ŞİMDİ SORMAMA, KONUŞMAMA zamanı..
GENÇ için..

66. Mûsâ ona, "Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?" dedi.

67. Adam şöyle dedi: "Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin."

68. "İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?"

69. Mûsâ, "İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim" dedi.

70. O da şöyle dedi: "O halde eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın."


Sonrası?

GENÇ ADAMIN hareketi şu olsa gerek..

Murşidin yanında gerekirse LAL olmak gerek . HESABINDAN. Olsa gerek.

İÇ yüzünü anlamaya ÇABALA demek..
Balık sabırla avlanır demek..

İlim sinyali çakıyorsa idrak gerek.

Haydi o zaman SABIRLA devam et Sıratul Mustakim yoluna ..

Fatiha suresi,

1. Bismillahirrahmânirrahîm
2, 3, 4. Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur.
5. (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
6, 7. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.

Bil ki,

İhlas suresi,

1. De ki: "O, Allah'tır, bir tektir."
2. "Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır, o, hiçbir şeye muhtaç değildir.)"
3. Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir)."
4. "Hiçbir şey O'na denk ve benzer değildir."


Bilesiniz ki ,

Maide (41)
Ey Peygamber! Kalpten inanmadıkları halde ağızlarıyla "İnandık" diyenler (münafıklar) ile Yahudilerden küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, (Yahudiler) yalan uydurmak için (seni) dinlerler, sana gelmeyen bir topluluk hesabına dinlerler. Kelimelerin (ifade içindeki) yerlerini bildikten sonra yerlerini değiştirir ve şöyle derler: "Eğer size şu hüküm verilirse onu tutun. O verilmezse sakının." Allah kimin azaba uğramasını istemişse artık sen onun için asla Allah'a karşı hiçbir şey yapamazsın. Onlar, Allah'ın kalplerini temizlemeyi istemediği kimselerdir.Onlara dünyada bir rüsvaylık, ahirette ise yine onlara büyük bir azap vardır.

Maide (42)
Onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. Eğer sana gelirlerse ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Onlardan yüz çevirecek olursan sana asla hiçbir zarar veremezler. Eğer hükmedecek olursan aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah, âdil davrananları sever.


Yine bilmelisin ki,

Maide (83)
Peygamber'e indirileni (Kur'an'ı) dinledikleri zaman hakkı tanımalarından dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. "Ey Rabbimiz! İnandık. Artık bizi şahitlerle (Muhammed'in ümmeti) ile beraber yaz" derler.

Bazıları ise,

Maide (108)
Bu (usul), şahitliği layıkıyla yerine getirmeleri ve yeminlerinden sonra başka yeminlere başvurulacağından endişe etmelerini sağlamak için en uygun çaredir. Allah'a karşı gelmekten sakının ve dinleyin. Allah fasık toplumu doğruya iletmez.

109. Allah'ın, peygamberleri toplayıp "siz(den sonra davetiniz)e ne derece uyuldu?" diyeceği, onların da, "Bizim hiçbir bilgimiz yok. Gaybleri hakkıyla bilen ancak sensin" diyecekleri günü hatırlayın.

110. O gün Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa! Senin üzerindeki ve annen üzerindeki nimetimi düşün. Hani, seni Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) ile desteklemiştim. Beşikte iken de, yetişkin iken de insanlara konuşuyordun. Hani, sana kitabı, hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i de öğretmiştim. Hani iznimle çamurdan kuş şekline benzer bir şey yapıyordun da içine üflüyordun, benim iznimle hemen bir kuş oluyordu. Yine benim iznimle doğuştan körü ve alacalıyı iyileştiriyordun. Hani benim iznimle ölüleri de (hayata) çıkarıyordun. Hani sen, İsrailoğullarına açık mucizeler getirdiğin zaman ben seni onlardan kurtarmıştım da onlardan inkar edenler, "Bu ancak açık bir büyüdür" demişlerdi.

11. Hani bir de, "Bana ve Peygamberime iman edin" diye havarilere ilham etmiştim. Onlar da "İman ettik. Bizim müslüman olduğumuza sen de şahit ol" demişlerdi.

Enam (137)
Yine bunun gibi, Allah'a ortak koşanların çoğuna, koştukları ortaklar, çocuklarını öldürmelerini güzel gösterdi ki; onları helake sürüklesinler ve dinlerini karıştırıp onları yanıltsınlar. Eğer Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Artık sen onları uydurdukları ile baş başa bırak.
 
Son düzenleme:

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Hey sen GENÇ.
Sana sesleniyorum..
Bilmelisin ki..

Allahu Teala İnanan ve İman eden gençleri çok sever..

Bilesin..
Ona göre ; Allahu Tealaya İbadet ve İtaat edesin..

Kehf (10)
Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, "Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır" demişlerdi.

Kehf (13)
Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
 
Son düzenleme:

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
O Gençler ki..
Halis olarak İHLASLA , Allahu Tealaya yönelmişlerdi..

Kehf suresi,

14, 15. Kalkıp da, "Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Ondan başkasına asla ilah demeyiz. Yoksa andolsun ki saçma bir söz söylemiş oluruz. Şunlar, şu kavmimiz, ondan başka tanrılar edindiler. Onlar hakkında açık bir delil getirselerdi ya! Artık kim Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalimdir?" dediklerinde onların kalplerine kuvvet vermiştik.

16. (İçlerinden biri şöyle dedi; "Madem ki onlardan ve Allah'tan başkasına tapmakta olduklarından yüz çevirip ayrıldınız, o halde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve içinde bulunduğunuz durumda yararlanacağınız şeyler hazırlasın."
 
Son düzenleme:

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Kehf suresi,

27. Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O'nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur. O'ndan başka asla bir sığınak da bulamazsın.

28. Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte ol. Dünya hayatının zînetini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve işi hep aşırılık olmuş kimselere boyun eğme.

29. De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.

30. Gerçek şu ki iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz.

31. İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Bil ki,

Söz gümüşse sukut etmek ALTINDIR..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt