Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Gerçek zenginlik Allaha iman eden ve dünyanın geçip gitmekte olan süslerine gereğinden fazla önem vermeyen, herşeyin yalnızca Allahtan geldiğini bilen müminlere aittir. Ortalama 50-60 yıllık dünya hayatı yerine Allahın sonsuza kadar süreceğini bildirdiği ahiret hayatını seçen bu insanlar gerçek zenginlerdir. Mümin dünya hayatı karşılığında ahireti satın aldığı için zaten en karlı alışverişi yapmış, geçici değil sonsuz zenginliği seçmiştir.

İnsanların çoğu, dünyadaki yaşamlarının eğer isteyip uğraşırlarsa, mükemmel ve kendilerini gerçekten tatmin edecek kadar eksiksiz olabileceğini zannederler. Bunun da yeterli maddi imkanların elde edilmesiyle sağlanabileceğini düşünürler. Böylece mutlu bir aileye daha rahat kavuşacak, insanların gözünde itibar kazanacak, huzur içinde yaşamlarını sürdüreceklerdir. Oysa tüm ömürlerini sadece bunları elde etmek ve kaybetmemek için tüketen insanlar aslında büyük bir hataya düşmektedirler. Çünkü hayatlarını yalnızca dünyadaki huzurlarını ve rahatlarını düşünerek geçirmişler, gerçek ve sonsuz hayatın ahiret olduğunu tamamen unutmuşlardır. En önemli görevleri Allaha kulluk etmek olduğu halde, dünyaya aldanmış, sahip oldukları tüm zenginlikleri kendilerine veren ve onları yaratan Allaha şükretmeleri gerekirken, Allahı unutmuş ve insanların rızasını kazanmak için didinip durmuşlardır.

Dünyayı Ahiretten Üstün Tutanlar.

Geçmişte kralların, hükümdarların, firavunların pek çoğu elde ettikleri zenginliğin kendilerini ölümsüz kılacağını sanmışlar hatta mallarının bir kısmını da kendileriyle beraber mezara gömdürmüşlerdir. Zenginliğin üstünde bir değer olabileceğine hiç ihtimal vermemişlerdir. Bunları gören diğer insanlar da doğru yolun bu olduğunu düşünmüş ve bu insanları karda zannetmişlerdir. Oysa dünyada zevk ve sefa içinde yaşıyormuş gibi görünen bu insanların sonu hiç de umdukları gibi olmamıştır.

Ancak bu kişiler hiçbir zaman unutmamaları gereken birşeyi göz ardı etmiştir. Tüm zenginlik ve değer verilen herşey yalnızca Allaha aittir. Mülkün gerçek sahibi olan Allah dilediği kişiye istediği miktarda mülkünden pay verir. Verdiklerinin karşılığında insanların Kendisine şükretmesini ve gereği gibi kulluk etmesini ister. Nitekim Allahın zenginlik verdiği birisinin mülkünü yine Allah'tan başka kimse kısamaz ve elindekileri aldığı kişiye de kimse hiçbir yardımda bulunamaz. Bunların hepsi Allahın dünyada yarattığı deneme ortamının birer parçasıdır. Aklı ve şuuru açık olan mümin bunu bilir. Kendisini yaratan Allahı ve O'na hesap vereceğini unutan kişi ise bundan tamamen gafildir.

Dünyadaki Zenginlik ve İtibar Gerçekten Önemli mi?

Pek çok insan dünyada eksiksiz bir yaşantı kurarak, son derece mükemmel bir hayat sürdürebileceğini zanneder. Buna göre, hayal ettiği zenginliğe sahip olduktan sonra mutlu olacak, istediği itibarı kazanacak, bu durum hayatının sonuna kadar da böyle devam edecektir. Oysa Allahı ve ahireti unutan bir insanın hiçbir zaman tam istediği, hayalini kurduğu gibi bir hayatı olamaz. Çünkü istediği ilk şeye kavuştuğunda daha da iyisini ve fazlasını istediğini anlar. Parası olur, yetinmez çok daha fazlasını kazanmak için çalışır. Evi olur, beğenmez; muhakkak daha hoşuna giden bir ev görüp, onu almak için çaba harcamaya başlar. Her sene değişen zevklerinden dolayı evinin içini de, kendi kıyafetlerini de beğenmez, sürekli olarak daha güzel mobilyaların ve giysilerin hayalini kurar.

Şuurlu bir insanın düşünmesi gereken şudur; en fazla evi olan, en pahalı arabaları satın alan, en çok kıyafeti olan kısacası en zengin olan insanın da, oturabileceği ev, kullanacağı araba, yiyeceği yemek, yatacağı yatak, giyeceği kıyafet sınırlıdır. Dünyanın en büyük sarayında oturan bir insan aynı anda kaç odada birden oturabilir? Veya en güzel kıyafetlere sahip insan bir seferde bu kıyafetlerin kaçını üstüste giyebilir? Bu insanların hayatlarına baktığımızda görürüz ki, onlarca odadan oluşan malikanelere sahip olsalar dahi, aynı anda bütün odaları kullanamayacakları için evlerinin en fazla bir odasında oturabilirler. Dolaplar dolusu kıyafetleri olsa da aynı anda sadece tek bir kıyafeti giyebilirler. Allahın yarattığı binlerce çeşit yiyeceğe sahip olabilseler bile, en fazla 2-3 tabak yemek yiyebilirler; daha fazlasını yemeye kalksalar bu, onlar için bir işkence haline dönüşür.

Tüm Zenginliğin Sahibi Allahtır

Oysa Allahın tüm zenginliğin sahibi olduğunu, dünyadaki malın ve itibarın yine orada kalacağını bilen insanlar hiçbir zaman dünyanın peşine düşmezler. Bu insanlar sahip oldukları bir zenginlikten dolayı şımarmazlar, Rabbimizi unutmazlar, verilen bütün nimetlere şükrederek çalışırlar, kendilerine verilenle yetinirler. Allah dünyadaki değerlere hırsla bağlanmayan bu insanlara da zaten onurlu ve rahat bir yaşantı vaat etmiştir. Allahı gereği gibi takdir eden ve Ona güvenen bu insanlar, dünyanın geçiciliğinin, mal ve mevkinin dünyada ancak kısa bir fayda ve çıkar sağladığının, ahiretteki sonsuz yaşantının yanında da çok az bir değeri olduğunun farkındadırlar. Böyle düşünen bir insan mal sahibi olur, ancak bunu haksızlık yapmak ve insanları ezmek için kullanmaz. Zenginlik onu daha da çok dünyaya bağlamaz, aksine Allaha olan yakınlığını ve şükrediciliğini artırır. Kimsenin hakkını yemez, Allahın ona verdikleriyle hep iyi iş yapmaya çalışır.


İtibarın ve asıl övgünün Allah katında olduğunu bilir, bundan dolayı dünyada zenginlik peşinde koşmaktansa kendisini ahirette asıl zenginliğe kavuşturacak olan seçkin bir ahlakın peşinde olur ve onu yaşar. Nitekim bu konuda bizim için en güzel örnek Hz. Süleymanın tavrıdır. Çok büyük bir zenginliğe ve mülke sahip olan Hz. Süleyman, bu zenginliği ne amaçla talep ettiğini gerçekten ben, mal sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim (Sad Suresi, 32) sözleriyle en açık biçimde ifade etmiştir.

Böyle bir kavrayışa sahip olmayan insanlar ise dünyada kazandıklarının bir anlamı olmadığını, kendilerine aslında tüm bunların az bir kazanç sağladığını, en önemlisi de bu kazancı en fazla 60-70 sene kullanabildiklerini düşünmezler. Sahip oldukları mallarını, çocuklarını, evlerini, arabalarını, tüm servetlerini bir gün gelip dünyada bırakarak mezara konacakları gerçeğini unutur, bitmek bilmeyen ve asla ulaşamayacakları bir zenginlik hasretiyle ömürlerini geçirirler.

Gerçek zenginlik ise; Allaha iman eden ve dünyanın geçip gitmekte olan süslerine gereğinden fazla önem vermeyen, herşeyin yalnızca Allahtan geldiğini bilen müminlere aittir. Ortalama 50-60 yıllık dünya hayatı yerine Allahın sonsuza kadar süreceğini bildirdiği ahiret hayatını seçen bu insanlar gerçek zenginlerdir. Mümin dünya hayatı karşılığında ahireti satın aldığı için zaten en karlı alışverişi yapmış, geçici değil sonsuz zenginliği seçmiştir.
 

handan06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2007
Mesajlar
2,070
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

ALLAH RAZI OLSUN ÇOK DOĞRU ASIL BU DÜNYA ÖNEMLİ DEİL AHİRET ÖNEMLİ İNSAN AZ OLANLA YETİNMELİ
ALLAHIM BİZE BU DÜNYADA DA AHİRETTE DE İYİLİK GÜZELLİK VER BİZİ CEHENNEMİN AZABINDAN ATEŞİNDEN KORU VE KENDİ NEFSİMİZE ŞEYTENA YENİK DÜŞMEKTEN BİZİ ALIKOY ONLAR BİZLERİ DEİL BİZ ONLARI YÖNETELİM AMİN ECMAİN.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

handos yazdı:
ALLAH RAZI OLSUN ÇOK DOĞRU ASIL BU DÜNYA ÖNEMLİ DEİL AHİRET ÖNEMLİ İNSAN AZ OLANLA YETİNMELİ
ALLAHIM BİZE BU DÜNYADA DA AHİRETTE DE İYİLİK GÜZELLİK VER BİZİ CEHENNEMİN AZABINDAN ATEŞİNDEN KORU VE KENDİ NEFSİMİZE ŞEYTENA YENİK DÜŞMEKTEN BİZİ ALIKOY ONLAR BİZLERİ DEİL BİZ ONLARI YÖNETELİM AMİN ECMAİN.


rabbim sizden de razı olsun kardeşim.. amin amin inş. sağolasınız. Allaha emanet olun. selam ve dua ile
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

SELAMUN ALEYKUM

RAHMAN RAZI OLSUN İNŞAALLAH AHİRETİ KAZANANLARDAN OLURUZ SELAMETLE KALIN..
 

desertrose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
3,480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
İstanbul
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

Selamun aleykum emeğine sağlık Allah razı olsun güzel kardeşim.. Yine çok önemli bir konuya değinmişsin.. Biz insan oğlu malesefki çoğunlukla dünyaya önem veriyoruz birçok şeyde.. Her şeyin sahibinin Allah c.c. olduğunu unutuyoruz ve sahipleniyoruz hiç bırakmayacakmış gibi..Rabbim yattığımız gaflet uykusundan bizleri uyandırsın (amin)..
Selametle kal kardeşim..B)B)B)​
 

yun_us25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
1,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
KOCAELİ
Web Sitesi
cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

Ebü Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab:

- Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir" buyurdular.[1]
Açıklamalar

İnsanlar arasında müflis, parası ve malı bulunmayan veya pek az olan kimse diye bilinirse de, Peygamber Efendimiz, hakiki müflisin bunlar olmadığını açıklamıştır. Çünkü bu durum, daha sonra zengin olmakla ortadan kalkabilir veya ölümle sona erebilir. Gerçek müflis ise hadiste bildirilendir. Böyle kimseler tamamen mahvolmuş, helak olmuş, ahirete götürdüğü hayır ve hasenattan elinde hiç bir şeyi kalmamıştır. Bunların bütün iyilik ve sevapları, üzerlerinde hakları olanlara ve alacaklılarına verileceği gibi, günahları da onların üzerlerine yüklenecek, sonra da cehen­neme atılacaklardır. Gerçek zarar ve ziyan, hakiki iflas işte budur. Böyleleri ahiret yoksulu sayılırlar.​

EMEGİNİZE SAĞLIK...
 

energy

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 May 2007
Mesajlar
74
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

kainata baktığımızda herşey ayet ayet önümüzde zaten.sonsuz bir yaşam ya cennette yada allah muhafaza cehennemde .....................................
allaha emanet olun dünyada aldığımız her nefesin kıymetini bilelim hakkı tanıyalım.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

desertrose yazdı:
Selamun aleykum emeğine sağlık Allah razı olsun güzel kardeşim.. Yine çok önemli bir konuya değinmişsin.. Biz insan oğlu malesefki çoğunlukla dünyaya önem veriyoruz birçok şeyde.. Her şeyin sahibinin Allah c.c. olduğunu unutuyoruz ve sahipleniyoruz hiç bırakmayacakmış gibi..Rabbim yattığımız gaflet uykusundan bizleri uyandırsın (amin)..
Selametle kal kardeşim..B)B)B)​

AMİN İNŞ.VE ALEYKÜM SELAM CANIM KARDEŞİM. ÇOK HAKLISIN KARDEŞİM.. ALLAH RAZI OLSUN İNŞ. BU GÜZEL YORUMUN İÇİN... DEĞERLİ KATILIMIN VE DE GÜZEL DÜŞÜNCELERİN İÇİN DE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.. RABBİME EMANET OL İNŞ. SELAM VE DUA İLEB)B)B)B)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

yun_us25 yazdı:
Ebü Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab:

- Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir" buyurdular.[1]
Açıklamalar

İnsanlar arasında müflis, parası ve malı bulunmayan veya pek az olan kimse diye bilinirse de, Peygamber Efendimiz, hakiki müflisin bunlar olmadığını açıklamıştır. Çünkü bu durum, daha sonra zengin olmakla ortadan kalkabilir veya ölümle sona erebilir. Gerçek müflis ise hadiste bildirilendir. Böyle kimseler tamamen mahvolmuş, helak olmuş, ahirete götürdüğü hayır ve hasenattan elinde hiç bir şeyi kalmamıştır. Bunların bütün iyilik ve sevapları, üzerlerinde hakları olanlara ve alacaklılarına verileceği gibi, günahları da onların üzerlerine yüklenecek, sonra da cehen­neme atılacaklardır. Gerçek zarar ve ziyan, hakiki iflas işte budur. Böyleleri ahiret yoksulu sayılırlar.​

EMEGİNİZE SAĞLIK...

değerli katkınız için teşekkür ederim.. Allah razı olsun.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

energy yazdı:
kainata baktığımızda herşey ayet ayet önümüzde zaten.sonsuz bir yaşam ya cennette yada allah muhafaza cehennemde .....................................
allaha emanet olun dünyada aldığımız her nefesin kıymetini bilelim hakkı tanıyalım.

amin inş. kardeşim. Allah razı olsun
 

cemil cemil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Mar 2007
Mesajlar
304
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: SONSUZ AHİRETİ SEÇMEK

18-el-KEHF

Kehf sûresi 110 (yüzon) âyettir. Mekke'de nâzil olmuştur. Ancak, 28. âyetin Medine'de nâzil olduğu rivayeti de vardır. Sûre bu adı, içinde söz konusu edilen ve "mağara arkadaşları" demek olan "Ashâb-ı Kehf"den almıştır.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

1. Hamd olsun Allah'a ki kulu (Muhammed'e), Kitab 'ı indirdi ve ona hiçbir eğrilik koymadı.

2. Onu dosdoğru (bir Kitab)olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı (insanları)uyarmak ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel mükafat bulunduğunu müjdelemek için.

3. Onlar orada ebedî kalacaklarlardır.

4. Ve "Allah evlât edindi" diyenleri de uyarmak için.

5. Ne onların (Allah evlât edindi, diyenlerin), ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

6. Bu yeni Kitab'a inanmazlarsa (ve bu yüzden helâk olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin.

7. Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık.

8. (Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız.

9. (Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden (sadece) Kehf ve Rakîm sahiplerinin ibrete şâyan olduklarını mı sandın?

10. O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla! demişlerdi.

11. Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk (uykuya daldırdık.)

12. Sonra da iki guruptan (Ashâb-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.

13. Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.

14. Onların kalplerini metîn kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.

15. Şu bizim kavmimiz Allah'tan başka tanrılar edindiler. Bari bu tanrılar konusunda açık bir delil getirseler. (Ne mümkün!) Öyle ise Allah hakkında yalan uydurandan daha zalimi var mı?
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
18-el-KEHF

Kehf sûresi 110 (yüzon) âyettir. Mekke'de nâzil olmuştur. Ancak, 28. âyetin Medine'de nâzil olduğu rivayeti de vardır. Sûre bu adı, içinde söz konusu edilen ve "mağara arkadaşları" demek olan "Ashâb-ı Kehf"den almıştır.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

1. Hamd olsun Allah'a ki kulu (Muhammed'e), Kitab 'ı indirdi ve ona hiçbir eğrilik koymadı.

2. Onu dosdoğru (bir Kitab)olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı (insanları)uyarmak ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel mükafat bulunduğunu müjdelemek için.

3. Onlar orada ebedî kalacaklarlardır.

4. Ve "Allah evlât edindi" diyenleri de uyarmak için.

5. Ne onların (Allah evlât edindi, diyenlerin), ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

6. Bu yeni Kitab'a inanmazlarsa (ve bu yüzden helâk olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin.

7. Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık.

8. (Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız.

9. (Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden (sadece) Kehf ve Rakîm sahiplerinin ibrete şâyan olduklarını mı sandın?

10. O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla! demişlerdi.

11. Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk (uykuya daldırdık.)

12. Sonra da iki guruptan (Ashâb-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.

13. Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.

14. Onların kalplerini metîn kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.

15. Şu bizim kavmimiz Allah'tan başka tanrılar edindiler. Bari bu tanrılar konusunda açık bir delil getirseler. (Ne mümkün!) Öyle ise Allah hakkında yalan uydurandan daha zalimi var mı?


Katkınız için Allah c.c razı olsun kardeşim..Selam ve Dua ile.
 

MyKaBuS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2008
Mesajlar
1,131
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
S.Aleyküm

ALLAH Razı Olsun Kardeşim Çok Teşekkür Ederim Konunuz İçin Sağolun.... Bu Güzel Paylaşımların Devamını Dilerim.. Allah'a Emanet Olun Allah Yar ve Yardımcınız Olsun

Hayırlı Günler
 

ping_pong

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2008
Mesajlar
691
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
sonsuzz ahıretı secbilmek ahh bizler

ahh garantisi olmayan bir dünya içinn onca yıll caba gösterıoz da ya ahiret için ne yapıyoruz mesela
ortalama en az8 15 yıll okula gidiyoz dünya için ya ahiret için ne yapıyoruz
ne dogru dürüst tecvidli kuranı kerim okumasını biliyoruz ne arabca ne fıkıh ne ilmihall sünnetlerden kuranı kerımde yazılan emırlerden bi haber yasayıp gidiyoruz
...
 

BULENT TUNALI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
2,307
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Konum
BURSA-m.k.paşa
Web Sitesi
www.bilsankimya.com
Gerçek zenginlik ise; Allaha iman eden ve dünyanın geçip gitmekte olan süslerine gereğinden fazla önem vermeyen, herşeyin yalnızca Allahtan geldiğini bilen müminlere aittir. Ortalama 50-60 yıllık dünya hayatı yerine Allahın sonsuza kadar süreceğini bildirdiği ahiret hayatını seçen bu insanlar gerçek zenginlerdir. Mümin dünya hayatı karşılığında ahireti satın aldığı için zaten en karlı alışverişi yapmış, geçici değil sonsuz zenginliği seçmiştir.


Selamün Aleyküm bu güzel paylaşımınız için Allah razı olsun.Allah ecir ve sevabınızı yazsın.Allah gerçek zenginliği görenlerden eylesin cümlemizi selam ve dua ile
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt