Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sizin Çağdaşlığımızla Geri Kaldık...... (13 Kullanıcı)

HÜZÜNLE DOLUYUM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2009
Mesajlar
343
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
KÜFÜR SOYU VE KABA SOFTA HAMYOBAZDIR BU NETİCEYE YOLAÇAN...GERÇEK VE DERİN MÜSLÜMAN OLABİLMEKTİR ÇARE...İSLAMIN AŞKINI VE VECDİNİ YİTİREN KABA SOFTA..VE BU KABA SOFTANIN YAPTIĞINI İSLAM SANARAK İSLAMA DÜŞMAN KÜFÜR SOYU..GERÇEK VE DERİN MÜSLÜMAN KARADAN GEMİLERİ YÜRÜTMÜŞ..DÖRT KITADA ADALET VE İNSANİYETLE AT OYNATMIŞ..HAN HAMAM KÖPRÜ YOL İNSANLIK MEDENİYET BİLİM İLİM ORTAYA KOYMUŞ....KAFİR KAFİRDEN KAÇIP MÜSLÜMANA SIĞINMIŞ...SONRA DEVİR TERSİNE DÖNMÜŞ..İSLAMIN AŞKINI VE VECDİNİ..SAMİMİYETİNİ VE CEFAKARLIĞINI..CESARETİNİ VE TAKVASINI KAYBETMEMİZLE BERABER İSLAMI KABUKTAN KIŞIR EZBERİ BOY GÖSTERMİŞ...GERÇEK VE DERİN MÜSLÜMAN GİTMİŞ YERİNE KABA SOFTA HAM YOBAZ HÜKÜM SÜRER OLMUŞ..VE NE OLMUŞSA BU KABALARLA İSLAMIN SANCAĞINI TEMSİL ETME LİYAKATINI KAYBETMİŞİZ....İTTEHAK VE TERAKKİ MASONLAR..İNGİLİZLER VE BİLİMUM İSLAM DÜŞMANLARI DÜMENİ ELE GEÇİRMİŞ..VE SUÇU BÜYÜK BİR KAHPELİKLE İSLAMA ATMIŞLARDIR...O GÜN BUGÜNDÜR AHVAL BU..SEYİR O SEYİR DEVİR O DEVİR..Allahcc yar ve yardımcımız olsun....
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
KÜFÜR SOYU VE KABA SOFTA HAMYOBAZDIR BU NETİCEYE YOLAÇAN...GERÇEK VE DERİN MÜSLÜMAN OLABİLMEKTİR ÇARE...İSLAMIN AŞKINI VE VECDİNİ YİTİREN KABA SOFTA..VE BU KABA SOFTANIN YAPTIĞINI İSLAM SANARAK İSLAMA DÜŞMAN KÜFÜR SOYU..GERÇEK VE DERİN MÜSLÜMAN KARADAN GEMİLERİ YÜRÜTMÜŞ..DÖRT KITADA ADALET VE İNSANİYETLE AT OYNATMIŞ..HAN HAMAM KÖPRÜ YOL İNSANLIK MEDENİYET BİLİM İLİM ORTAYA KOYMUŞ....KAFİR KAFİRDEN KAÇIP MÜSLÜMANA SIĞINMIŞ...SONRA DEVİR TERSİNE DÖNMÜŞ..İSLAMIN AŞKINI VE VECDİNİ..SAMİMİYETİNİ VE CEFAKARLIĞINI..CESARETİNİ VE TAKVASINI KAYBETMEMİZLE BERABER İSLAMI KABUKTAN KIŞIR EZBERİ BOY GÖSTERMİŞ...GERÇEK VE DERİN MÜSLÜMAN GİTMİŞ YERİNE KABA SOFTA HAM YOBAZ HÜKÜM SÜRER OLMUŞ..VE NE OLMUŞSA BU KABALARLA İSLAMIN SANCAĞINI TEMSİL ETME LİYAKATINI KAYBETMİŞİZ....İTTEHAK VE TERAKKİ MASONLAR..İNGİLİZLER VE BİLİMUM İSLAM DÜŞMANLARI DÜMENİ ELE GEÇİRMİŞ..VE SUÇU BÜYÜK BİR KAHPELİKLE İSLAMA ATMIŞLARDIR...O GÜN BUGÜNDÜR AHVAL BU..SEYİR O SEYİR DEVİR O DEVİR..Allahcc yar ve yardımcımız olsun....






A'lamenittebeğalhüda.
 

tevbe_2010

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2009
Mesajlar
94
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
fidanras' Alıntı:
Geri kaldık...Dert bu.
100 sene önce islam ülkesinin halini tahlil edersek,
Ülkenin halini belirleyen en önemli faktörle karşı karşıya geliyoruz :"hilafet"

"Derde derman olmadı" ile anlatılmak istenen "dert" ve derde sebep neydi?

Ben çırpınarak anlatmaya çalıştığım şey ;yorumda, tefsirde,fetvada vs. hatalar yapılmış olmalı 'dır.
Bişeylerin kararının yanlış verildiğinin en basit gözle tahlil edebileceğimiz bir örnek ,"ALLAH müslümanları gayri müslime köle yaratmamış olmalı... O halde neden köleyiz?" dir.

Bir örnek ,çok basittir ,yaygındır ve klişedir.
Sizce "matbuat" haram mi?
Diyeceksiniz ki :"Çok basit , yok değil caizdir"...

Niye?

Şimdi caiz de?

İbrahim Müteferrika ile 200 sene geç gelen matbaa o zaman caiz deildi???

Bunun kararını veren şeyhül islam...Eğer şimdi caizse ,verilen karar,hüküm o zamanlarda apaçık yanlış olmalı...Ki şimdi matbaa caiz.Kimse çıkıp söylemiyor ki "kapatın mecmuaları gazeteleri.Televizyonu yasak edin...Caiz değiller vs.." diyemiyor.(Bu forum bile matbuattan sayılır.)
Ama aynı islami hüküm neden o zaman aynı sonuçta değildi?

Yoksa hevadan mı karar veriliyordu?
Çok vuran çarpan bir suçlama ama çıkarım doğrudur.
"Yoksa hevadan mı hüküm veriliyordu?"

Şimdi tekrar kendimize sorarsak dert neydi?

Allah razı olsun ki çok güzel bir konuya değinmişsin.

Matbaanın icadı birilerinin işine gelmiyordu.1450 yılında(yanlış hatırlamıyorsam) icad edilen matbaa 1600 lü yıllarda Anadolu'ya gelmiş ve bazı çıkar gözetenler dine bir fitne sokup kafir icadı ile tanıtmışlardır.Eğer ki Kanuni dönemine kadar böyle birşeyin varlığından haber olunmuş olsaydı biliyorum ki o zamana kadar gelen büyük hükümdarlar ve onların hocaları kesinlikle matbuata karşı çıkmayacaktılar.Ancak 1727 de gerçekleşti matbuat

Şimdi de bu böyle olmuyor mu?Bir olay oluyor.Yeni birşeyler yapılıyor.Dine ters düşmesini sağlamak için milletin kafasını mühürlüyorlar.

Fitne olduktan sonra,doğru yoldan çıkılır."İlim Çin'de de olsa gidip getiriniz" demiştir Hz. Peygamber.Peki neden yabancıların yaptığı matbuat haram kılındı.Neden sadece Kur'an-ı Kerim basıldı da başka birşey basılmadı?

Aynı yolda kesişmiş durumdayız kardeşim.Aynı şeyleri söylüyoruz ama,canım yoluna Mehmet Akif'i dinleyelim birde isterseniz:Tek eksikleri Sadece TEVHİD


"Sorunuz, şimdi, Japonlar da nasıl millettir?
Onu Tasvire zafer-yab olamam, hayrettir!
Şu kadar söyleyeyim: Din-i mübinin orada,
Ruh-u feyyazı yayılmış, yalınız şekli: Buda.
Siz gidin, safvet-i İslam’ı Japonlarda görün!
O Küçük boylu, büyük milletin efradı bugün,
Müslümanlıktaki erkanı siyanette ferid;
Müslüman denmek için eksiği ancak tevhid.
Doğruluk, ahde vefa, va’de sadakat, şefkat;
Acizin hakkını İ’laya samimi gayret;
En ufak şeyle kanaat, çoğa kudret varken;
Yine ifrat ile vermek, veren eller darken;
Kimsenin ırzına, namusuna yan bakmayarak,
Yedi kat ellerin evladını kardeş tanımak;
<<leceksin>> denilen noktada merdane sebat;
Yeri gelsin, gülerek, oynayarak terk-i hayat,
İhtirasat-ı hususiyyeyi söyletmeyerek,
Nef’-i şahsıyi umumunkine kurban etmek...
Daha bunlar gibi çok nadire gördüm orada.
Ademin en temiz ahfadına malik bir ada.
Medeniyyet girebilmiş yalınız fenniyle...
O da sahiplerinin lahik olan izniyle.
Dikilip sahile binlerce basıret, im’an;
Ne kadar maskaralık varsa kovulmuş kapıdan!
Garbın eşyası, eğer kıymeti haizse yürür;
Moda şeklinde gelen seyyie gümrükte çürür!
Gece gündüz açık evler, kapılar mandalsız;
Herkesin sandığı meydanda, bilinmez hırsız.
Ya o mehviyyeti insan göremez bir yerde...
Togo(*)’nun umduğunuz tavrı mı vardır? Nerde!"

Görüyor musunuz Japonların tek eksiği tevhid.İslamın maneviyatını yerine getiriyorlar zaten.Peki biz neden getiremiyoruz?
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Alıntı:
fidanras´isimli üyeden Alıntı
Geri kaldık...Dert bu.
100 sene önce islam ülkesinin halini tahlil edersek,
Ülkenin halini belirleyen en önemli faktörle karşı karşıya geliyoruz :"hilafet"

"Derde derman olmadı" ile anlatılmak istenen "dert" ve derde sebep neydi?

Ben çırpınarak anlatmaya çalıştığım şey ;yorumda, tefsirde,fetvada vs. hatalar yapılmış olmalı 'dır.
Bişeylerin kararının yanlış verildiğinin en basit gözle tahlil edebileceğimiz bir örnek ,"ALLAH müslümanları gayri müslime köle yaratmamış olmalı... O halde neden köleyiz?" dir.

Bir örnek ,çok basittir ,yaygındır ve klişedir.
Sizce "matbuat" haram mi?
Diyeceksiniz ki :"Çok basit , yok değil caizdir"...

Niye?

Şimdi caiz de?

İbrahim Müteferrika ile 200 sene geç gelen matbaa o zaman caiz deildi???

Bunun kararını veren şeyhül islam...Eğer şimdi caizse ,verilen karar,hüküm o zamanlarda apaçık yanlış olmalı...Ki şimdi matbaa caiz.Kimse çıkıp söylemiyor ki "kapatın mecmuaları gazeteleri.Televizyonu yasak edin...Caiz değiller vs.." diyemiyor.(Bu forum bile matbuattan sayılır.)
Ama aynı islami hüküm neden o zaman aynı sonuçta değildi?

Yoksa hevadan mı karar veriliyordu?
Çok vuran çarpan bir suçlama ama çıkarım doğrudur.
"Yoksa hevadan mı hüküm veriliyordu?"

Şimdi tekrar kendimize sorarsak dert neydi?




Allah razı olsun ki çok güzel bir konuya değinmişsin.

Matbaanın icadı birilerinin işine gelmiyordu.1450 yılında(yanlış hatırlamıyorsam) icad edilen matbaa 1600 lü yıllarda Anadolu'ya gelmiş ve bazı çıkar gözetenler dine bir fitne sokup kafir icadı ile tanıtmışlardır.Eğer ki Kanuni dönemine kadar böyle birşeyin varlığından haber olunmuş olsaydı biliyorum ki o zamana kadar gelen büyük hükümdarlar ve onların hocaları kesinlikle matbuata karşı çıkmayacaktılar.Ancak 1727 de gerçekleşti matbuat

Şimdi de bu böyle olmuyor mu?Bir olay oluyor.Yeni birşeyler yapılıyor.Dine ters düşmesini sağlamak için milletin kafasını mühürlüyorlar.

Fitne olduktan sonra,doğru yoldan çıkılır."İlim Çin'de de olsa gidip getiriniz" demiştir Hz. Peygamber.Peki neden yabancıların yaptığı matbuat haram kılındı.Neden sadece Kur'an-ı Kerim basıldı da başka birşey basılmadı?

Aynı yolda kesişmiş durumdayız kardeşim.Aynı şeyleri söylüyoruz ama,canım yoluna Mehmet Akif'i dinleyelim birde isterseniz:Tek eksikleri Sadece TEVHİD


"Sorunuz, şimdi, Japonlar da nasıl millettir?
Onu Tasvire zafer-yab olamam, hayrettir!
Şu kadar söyleyeyim: Din-i mübinin orada,
Ruh-u feyyazı yayılmış, yalınız şekli: Buda.
Siz gidin, safvet-i İslam’ı Japonlarda görün!
O Küçük boylu, büyük milletin efradı bugün,
Müslümanlıktaki erkanı siyanette ferid;
Müslüman denmek için eksiği ancak tevhid.
Doğruluk, ahde vefa, va’de sadakat, şefkat;
Acizin hakkını İ’laya samimi gayret;
En ufak şeyle kanaat, çoğa kudret varken;
Yine ifrat ile vermek, veren eller darken;
Kimsenin ırzına, namusuna yan bakmayarak,
Yedi kat ellerin evladını kardeş tanımak;
<<leceksin>> denilen noktada merdane sebat;
Yeri gelsin, gülerek, oynayarak terk-i hayat,
İhtirasat-ı hususiyyeyi söyletmeyerek,
Nef’-i şahsıyi umumunkine kurban etmek...
Daha bunlar gibi çok nadire gördüm orada.
Ademin en temiz ahfadına malik bir ada.
Medeniyyet girebilmiş yalınız fenniyle...
O da sahiplerinin lahik olan izniyle.
Dikilip sahile binlerce basıret, im’an;
Ne kadar maskaralık varsa kovulmuş kapıdan!
Garbın eşyası, eğer kıymeti haizse yürür;
Moda şeklinde gelen seyyie gümrükte çürür!
Gece gündüz açık evler, kapılar mandalsız;
Herkesin sandığı meydanda, bilinmez hırsız.
Ya o mehviyyeti insan göremez bir yerde...
Togo(*)’nun umduğunuz tavrı mı vardır? Nerde!"

Görüyor musunuz Japonların tek eksiği tevhid.İslamın maneviyatını yerine getiriyorlar zaten.Peki biz neden getiremiyoruz?











Dr. Koloğlu ise matbaanın gecikme sebebine de farklı bir yorum getiriyor: “Osmanlı’da matbaanın kullanımının gecikme sebebi söylenen şekli ile değildir. Osmanlı matbaa karşısında sanıldığı kadar yobaz değildi. Osmanlıda matbaa gerici ve çıkarcılar yüzünden değil, ekonomik bağımsızlık olmadığından ve ihtiyaç duyulmadığından kullanılmadı.




Avrupa’da ise matbaa tüccarlar tarafından kullanılıyordu. Tüccarlar matbaalarda malların fiyatlarını, ülkelerin savaş durumunu, ürün taleplerini bastırıyorlardı. Dolayısıyla bir tüccar atılım yapmadan önce bu gazetelerdeki haberleri okumak zorundaydı.



Para verip gazete alıyordu. Osmanlı’da ise böyle bir durum olmaması matbaanın geç kullanılmasına sebep olmuştur. Kitaplar, hattatların güzel yazılarıyla yazılıyordu. Matbaadan çıkan kitapların satılması için III. Murat bir irade bile yayınladı.



Kur’an—ı Kerim basımları harfler yanlış olur gerekçesiyle istenmedi. Matbaanın Osmanlı’da ilk kullanım tarihi de 1726 değil, 1729’dur. Bu tarih bile kayıtlara doğru olarak geçmemiştir.”










 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Modernleşme süreci boyunca yaşanan tüm gelişmeler insanın insanca yaşama çabasını imkansız kılmıştır. Batı dünyası ve uygarlığı teknik,idari ve siyasi düzenlemelerle meşgul olmuş,ahlaki,düşünsel,kültürel ve manevi düzenlemeler bütünüyle ihmal edilmiştir.Modern dünyada toplumsal iyilik fikrinin yerini özçıkarcılık fikri almıştır.Batı dünyası hiçbir ahlaki değere sahip değildir.Zaten sorunda burada başlıyor .Sebebi hikmeti ne ise şimdiye kadar biz hep onların sözde çağdaşlaşma adı altında yaptıkları şeyleri taklite zorlanıyoruz.Kendi özümüzü yok sayıyoruz.Tarih bilinci ne içindir ?İnsanoğlu yaşadığı olaylardan ders alıp tekrar aynı hataya düşmemesi için değil midir?Yaşanılan şeyleri günahıyla sevabıyla kabul edip hayatlarımıza yön vermek olmalıdır.Biz Müslümanlar ümmetçilik bilincini tam anlamıyla kavrayamazsak değil bir daha bin asır batının kuklası olmaktan kendimizi kurtaramayız.
 

tevbe_2010

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2009
Mesajlar
94
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Modernleşme süreci boyunca yaşanan tüm gelişmeler insanın insanca yaşama çabasını imkansız kılmıştır. Batı dünyası ve uygarlığı teknik,idari ve siyasi düzenlemelerle meşgul olmuş,ahlaki,düşünsel,kültürel ve manevi düzenlemeler bütünüyle ihmal edilmiştir.Modern dünyada toplumsal iyilik fikrinin yerini özçıkarcılık fikri almıştır.Batı dünyası hiçbir ahlaki değere sahip değildir.Zaten sorunda burada başlıyor .Sebebi hikmeti ne ise şimdiye kadar biz hep onların sözde çağdaşlaşma adı altında yaptıkları şeyleri taklite zorlanıyoruz.Kendi özümüzü yok sayıyoruz.Tarih bilinci ne içindir ?İnsanoğlu yaşadığı olaylardan ders alıp tekrar aynı hataya düşmemesi için değil midir?Yaşanılan şeyleri günahıyla sevabıyla kabul edip hayatlarımıza yön vermek olmalıdır.Biz Müslümanlar ümmetçilik bilincini tam anlamıyla kavrayamazsak değil bir daha bin asır batının kuklası olmaktan kendimizi kurtaramayız.

şu zamanda ümmetçilik fikri siyasi anlamda değilde kalben mümkün. Ama inşaallah bir gün siyasal anlamda da ümmetçilik fikri oluşur
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
“Kim demiş Avrupa insanı medeni, ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni, eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni, desenize hayvanlar bizden daha medeni...” Mustiest


selamünaleyküm değerli abim Allah razı olsun
emeğinize sağlık çok güzel bir konu..
evet medeniyet medeniyet dediler koca bir milleti medeniyetsiz koydular...
selam ve dua ile...
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Modernleşme süreci boyunca yaşanan tüm gelişmeler insanın insanca yaşama çabasını imkansız kılmıştır. Batı dünyası ve uygarlığı teknik,idari ve siyasi düzenlemelerle meşgul olmuş,ahlaki,düşünsel,kültürel ve manevi düzenlemeler bütünüyle ihmal edilmiştir.Modern dünyada toplumsal iyilik fikrinin yerini özçıkarcılık fikri almıştır.Batı dünyası hiçbir ahlaki değere sahip değildir.Zaten sorunda burada başlıyor .Sebebi hikmeti ne ise şimdiye kadar biz hep onların sözde çağdaşlaşma adı altında yaptıkları şeyleri taklite zorlanıyoruz.Kendi özümüzü yok sayıyoruz.Tarih bilinci ne içindir ?İnsanoğlu yaşadığı olaylardan ders alıp tekrar aynı hataya düşmemesi için değil midir?Yaşanılan şeyleri günahıyla sevabıyla kabul edip hayatlarımıza yön vermek olmalıdır.Biz Müslümanlar ümmetçilik bilincini tam anlamıyla kavrayamazsak değil bir daha bin asır batının kuklası olmaktan kendimizi kurtaramayız.





A'lamenittebeğalhüda.
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
şu zamanda ümmetçilik fikri siyasi anlamda değilde kalben mümkün. Ama inşaallah bir gün siyasal anlamda da ümmetçilik fikri oluşur





Küresel anlamda, Siyasi anlamı oluşmamış ümmetcilik inancının, Kalb-i tezahürü (Eğer gerçekten varsa) yaşamın her zerresine nüfuz etmesi gerekmez mi?



 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
“Kim demiş Avrupa insanı medeni, ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni, eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni, desenize hayvanlar bizden daha medeni...” Mustiest


selamünaleyküm değerli abim Allah razı olsun
emeğinize sağlık çok güzel bir konu..
evet medeniyet medeniyet dediler koca bir milleti medeniyetsiz koydular...
selam ve dua ile...










Aleyküm Selam Kardeşim
Amin...Ecmain cümlemizden inşaallah.
Selam ve dua ile...
A'lamenittebeğalhüda.
 

T.Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
939
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Tek kelimeyle hariha bir paylaşım ..........
 

tevbe_2010

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2009
Mesajlar
94
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Küresel anlamda, Siyasi anlamı oluşmamış ümmetcilik inancının, Kalb-i tezahürü (Eğer gerçekten varsa) yaşamın her zerresine nüfuz etmesi gerekmez mi?




Keşke böyle birşey mümkün olabilse...Benim gibi acizlerin küçücük düşüncelerinden öteye gidemez bu.Ama elbet her zerrede bir gün ümmetçilik anlayışını göreceğiz inşaallah
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
56
Konum
istanbul
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü"
allah razı olsun.çok yerinde ve gerekli bir paylaşımdı.

"kim demiş avrupa insanı medeni ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni ,eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni öyleyse hayvanlar bizden daha medeni....


Allaha emanet olun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt