Isterseniz bir de Allah Resulü Efendimiz (sas)'e bakalim. Hizmet edenlerin mi, yoksa edilenlerin mi içinde olmayi tercih etmektedir görelim.
Bir savas dönüsünde mola verilmis, ögle yemegi hazirlamak isteyen ashab kesecekleri koyunun hizmetini konusuyorlar.
Biri, ben koyunu getireyim, öteki ben de keseyim, bir baskasi da et hazirlamada görev alayim, derken Allah Resulü de oturdugu yerden kalkiyor ve söyle diyor:
Ben de ötelerden odun toplayip da atesi yakayim.
Diyorlar ki:
Hasa, yâ Resulallah! Siz oturun, biz hizmetin hepsini de yapar huzurunuza getiririz!
Söyle buyuruyor Allah Resulü:
Bilirim ki siz bütün hizmeti yapar, ayagima getirirsiniz. Ancak ben baskalari hizmet ederken, seyirci kalmak istemem. Ben de hizmet edenler arasinda yerimi almayi tercih ederim. Seyirci kalmak bana agir gelir. Hizmet etmek mutluluk verir.
Iste Allah Resulü hizmet edilen degil de eden olmayi böyle tercih ediyor, tüketen degil de üretenden olmayi böyle ibretimize sunmus oluyor.
*Nitekim bir adam hakkinda konusulurken biri söyle bagladi sohbeti. Dedi ki:
Ben onunla hacca gittim, çok ibadet eden birisidir. Her konaklamada hemen namaza durur, çok ibadet ederdi.
Efendimiz söyle sordu:
Her konaklamada ibadet ederdi de devesinin yemini, suyunu kim verir, kendisinin hizmetini kim yapardi?
Dedi ki:
Hizmetini biz yapardik.
Efendimiz burada da tarihî sözünü söyle söyledi:
Demek ki siz ondan çok ibadet etmissiniz! Çünkü o, hizmet edilenlerden olmus, siz ise hizmet edenlerden.
*Bu konuda en çarpici bir misal de meshur Bagdat vaizi Yahya bin Muaz'in kardesine söylediklerinde. Mekke'de mücavir kalan kardesi gönderdigi mektubunda der ki:
Mekke'de durumum çok iyi. Bir de hizmetçim var, bana çok iyi hizmette bulunuyor.
Hicri 235'in ünlü vaizi kardesine gönderdigi cevabinda söyle ikazda bulunur:
Hizmet edilen olmakla iftihar etme de hizmet eden olmakla iftihar et. Zira hizmet edilmek Allah'a mahsustur. Hizmet etmek de kula mahsustur. Sen Allah'a mahsus sifatla muttasif olmayi düsünme de kula ait sifatla muttasif olmaya çalis.
Misalleri burada kesiyor, kendimize sorular soruyoruz.
Bizim halimiz nasil, durumumuz nedir? Hizmet etmeyi mi tercih ediyoruz, yoksa hizmet edilmeyi mi? Allah'a mahsus sifat mi, yoksa kula mahsus sifat mi?
Bir savas dönüsünde mola verilmis, ögle yemegi hazirlamak isteyen ashab kesecekleri koyunun hizmetini konusuyorlar.
Biri, ben koyunu getireyim, öteki ben de keseyim, bir baskasi da et hazirlamada görev alayim, derken Allah Resulü de oturdugu yerden kalkiyor ve söyle diyor:
Ben de ötelerden odun toplayip da atesi yakayim.
Diyorlar ki:
Hasa, yâ Resulallah! Siz oturun, biz hizmetin hepsini de yapar huzurunuza getiririz!
Söyle buyuruyor Allah Resulü:
Bilirim ki siz bütün hizmeti yapar, ayagima getirirsiniz. Ancak ben baskalari hizmet ederken, seyirci kalmak istemem. Ben de hizmet edenler arasinda yerimi almayi tercih ederim. Seyirci kalmak bana agir gelir. Hizmet etmek mutluluk verir.
Iste Allah Resulü hizmet edilen degil de eden olmayi böyle tercih ediyor, tüketen degil de üretenden olmayi böyle ibretimize sunmus oluyor.
*Nitekim bir adam hakkinda konusulurken biri söyle bagladi sohbeti. Dedi ki:
Ben onunla hacca gittim, çok ibadet eden birisidir. Her konaklamada hemen namaza durur, çok ibadet ederdi.
Efendimiz söyle sordu:
Her konaklamada ibadet ederdi de devesinin yemini, suyunu kim verir, kendisinin hizmetini kim yapardi?
Dedi ki:
Hizmetini biz yapardik.
Efendimiz burada da tarihî sözünü söyle söyledi:
Demek ki siz ondan çok ibadet etmissiniz! Çünkü o, hizmet edilenlerden olmus, siz ise hizmet edenlerden.
*Bu konuda en çarpici bir misal de meshur Bagdat vaizi Yahya bin Muaz'in kardesine söylediklerinde. Mekke'de mücavir kalan kardesi gönderdigi mektubunda der ki:
Mekke'de durumum çok iyi. Bir de hizmetçim var, bana çok iyi hizmette bulunuyor.
Hicri 235'in ünlü vaizi kardesine gönderdigi cevabinda söyle ikazda bulunur:
Hizmet edilen olmakla iftihar etme de hizmet eden olmakla iftihar et. Zira hizmet edilmek Allah'a mahsustur. Hizmet etmek de kula mahsustur. Sen Allah'a mahsus sifatla muttasif olmayi düsünme de kula ait sifatla muttasif olmaya çalis.
Misalleri burada kesiyor, kendimize sorular soruyoruz.
Bizim halimiz nasil, durumumuz nedir? Hizmet etmeyi mi tercih ediyoruz, yoksa hizmet edilmeyi mi? Allah'a mahsus sifat mi, yoksa kula mahsus sifat mi?