Aşk ne zaman, ne de mekân arar.
İlle de mekân dersen kalbim derim.
Zaman ise; geldiğin andır.
Gelmeden hissettirdin kendini, işaretlerle belli ettin geleceğini.
Sanki geleceğini önceden bilir gibi bekliyordum seni
Bir hassasiyet bir durgunluk başladı önce yüreğimde
Fırtına öncesindeki sessizlik gibi bir sükût kapladı etrafımı.
Hani, sanki bir şeyleri hisseder ama ne olduğunu kestiremezsin bir türlü.
İşte o an aşk(sen) oradaydın
Yüreklerimiz Aşk denilen bu eşssiz duyguyla birleşirken
Anlarız yaradanın bize olan sevgisini
Biz aşkı bilsekte O 'nun kadar bilemez hiçkimse
O sevenlerin en sevenidir, çünkü aşkı yaratan O dur.
Bize nasip eden de
O aşkın ta kendisidir.
Sevmeseydi zaten yaratmazdı bizleri
Ve bize Aşkı vermezdi.
O, istenmeyi istemeseydi, istemeyi içimize vermezdi.
O sevilmeyi ister, O istenmeyi bekler.
Ve yine insanla ayna tutar insana
Bak der Aşkına ve şükürle yönel bana
Aslında aynada O'dur, Sevgide O'dur, Aşk da O'dur.
Sev der, çok sev , sev çünkü kişi sevdiğiyle beraberdir der
ama şükürle de bana yönel der
Şükret ki daim kılayım der.
Sevdirir farkına vardırır , Özletir hasret bırakır bazen,
Yan der, çıra gibi Aşkla
Ve kavuşuturur sevenleri.. Lütuflarıyla kuşatır dört bir yanı
O yarattığı kulunu sevdirerek yaklaştırır kendine.
Sevgilinin zatında görünen O 'nun nurudur aslında
Seven O'nun nuruyla sever sevdiğini..
O 'nun nurunun en yoğun olduğu biçimdir Aşk.
İşte bunun için eşsiz bir hazinedir Sana Aşık olmak