yalniz_yolcu
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 7 Şub 2008
- Mesajlar
- 634
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
“İslam garip başladı, garip haline geri dönecektir..
Öyle bir zaman gelecek ki İslam’ı yaşamak,
İmanı muhafaza edebilmek, avuçta kor tutmaya eşdeğer
olacaktır.. Onu yaşayanlar, asırlarında gariplerdir..
O Hakk erlerine, O gariplere müjdeler olsun!..”
Kolay değil şu câzibedar fitne asrında,
Nefse geniş, gönüllere dar şu zamanda
sevdalanmak..
Yani; O’nun boyasına boyanmak.. Aşk eri olmak..
BİN güzelden yüz çevirip, BİR güzele, EN GÜZEL’ e
yâr olmak..
Hiç kolay değil..
Ve: Kurak topraklarda gül yetiştirmeye talip
olmak.. Çöllerde vâhaların, bin çiçekli bahçelerin
heveslisi olmak..
Ve: Kanınla suladığın, ihtimamla yetiştirdiğin
çiçeklerin hoyratça tarumâr edilişine sessiz kalmak,
kalabilmek..
Ve: Zulme şahidler olmak..
Zor.. Çok zor..
Yüreğinin bin kez “hayır!” dediği önünde saygıya
durmak ve bin kez “evet” lediğine tam yâr olamamak...
Benliğini alıp ta ayaklar altına, kanın çekilircesine,
sanki ölürcesine –Ve
aslında dirilircesine- “LA!” diye haykırmak..
Hiç kolay değil..
Ve yılmamak..
Yeniden.. Yeniden ebed bahçelerine talip olmak..
Yeniden tohum saçmak..
“Her dem yeniden doğarız Canlar ölesi değil..
Şevkle her başa dönüşü, hedefe bir yaklaşma
bilmek.. Çok zor..
Bin kez kovulduğun kapılara,
Hakk adına yine varmak tebessümle..
“Öz yurdunda garip, öz vatanında parya” olmak..
Gurbet içre gurbetleri yaşamak dâim;
Evinde, okulunda, işinde, sokaklarda...
Ve hatta aynı safta omuz verdiklerinle..
Atılmak, ezilmek hep.. Aşağılanmak..
Gözyaşından bir yolda yürümek dâim..
Hep hüzün bestelemek..
Ve yine de, inadına sevda türküleri söylemek..
İnadına sebat etmek, dimdik ayakta kalmak..
Hiç kolay değil..
Her gün yüreğine bin put asanlara “LA!” demek..
Ve; her gece kafanda, yüreğinde bir bir kırmak onları..
Her an, her an şeytan taşlamak.. Nefsinin her
meylettiği karşısında ellerini hatta tüm bedenini
yakmak O’nun adına..
Yani:
Her gün sunulan bin süslü günahlara hayır demek..
Yani: Ateşler ortasında yanmamak..
Yani: “Belâ” demek her ânında..
Yani: O’na, yalnız O’na sevdalanmak....
Ve: Emaneti O’ndan aldığın sâfiyetiyle yine O’na
teslim etmek..
Nefsin hiç istemedikleriyle kuşatılana meyilden öte,
O Didâr’a talip olmak...
Ve; Emanetin karşılığı “olanı” hiç düşünmeden,
Sırf O râzı olsun diye, Sadece O sevsin diye,
Yalnızca O’nu üzmemek için,
“İlla” demek.. “İlla O” demek...
Zor.. Çok zor..
Evet, zordur
bu dar zamanlarda sevdalanmak..
Yüreğinde hicret türküleriyle hep Medine’yi özlerken..
Tüm bedenin, sanki demir taraklarla taranıyormuşcasına
ızdırapla inlerken sabretmek..
Sebat etmek.. Zor.. Çok zor..
Ama: Müslüman zora talip olandır..
O bilir ki; “En üstündür.. Çünkü inanmıştır..”
Bilir ki;
İman en büyük iddiadır..
Ve büyük iddialar, büyük ispatlar ister..
Bilir ki;
İsbatlaması gerek yüreğini koyduğunu..
Değilse; kupkuru bir iddiadır tüm davası..
Ucuz değildir “müslümanım” demek..
Bilir ki; ALLAH yolunda bedel gerek..
O yolda sıkıntı gerek..
“Belâ!” derken O, buna taliptir..
Bilir ki O, mücâhiddir..
Ve; insanla ALLAH arasındaki,
İnsanla İslam arasındaki tüm engelleri
kaldırmaya taliptir..
Bilir ki O, aslında hicret;
Onu şeytandan Allah’a taşıyan herşeydir..
Bilir ki; Sabaha en yakın an;
şafak sökmeden az öncedir..
Ve zorluklar, ikiye katlar ulaşılacak olanı..
Ve; Kulun gücünün tükendiği yerde
O’nun yardımı elbet yetişecektir imdâdâ..
Ve sıkıntılar doruk noktasında,
Feryadlar ayyûka çıkmışsa,
Bilir ki O’nun yardımı yakındır..
“Yoksa siz, sizden evvelkilerin hali başınıza
gelmeden cennete girivereceğinizi mi
sandınız?Onlara öyle yoksulluklar ve sıkıntılar
gelip çattı ve öyle sarsıldılar ki,hatta
Peygamber beraberindeki mü’minlerle
birlikte: “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyordu.. Bilin
ki Allah’ın yardımı muhakkak yakındır.” Bakara//214
“Fitne asrında zorlanan ve sebat eden kimseye,
zorluklar nisbetince, eski devrin inanmış 50 kişisinin
sevabı verilir.” Kutubu Site
Şimdi;
Tam zamanı sevdalanmanın..
Yani; aklamanın tüm karaları..
Ötelere yelken açmanın..
İnadına gül yetiştirmenin..
İnadına sevda türküleri söylemenin..
Zincirleri kırmanın..
Zamana meydan okumanın,
Medine’de şahlanmanın..
Yani: Yürek boyu dirilmenin,
Ve yürekleri diriltmenin..
Ve âşık olmanın O En Güzel’e..
Boyasıyla boyanmanın..
Ve can vermenin TAM SIRASI..
“Ümmetimden bir tâife, kıyamet
kopuncaya kadar Hakk yolunda muzaffer olmakta
devam edecek, muhalefette bulunanlar,
onlara zarar veremeyecektir.”
Buhari
Öyle bir zaman gelecek ki İslam’ı yaşamak,
İmanı muhafaza edebilmek, avuçta kor tutmaya eşdeğer
olacaktır.. Onu yaşayanlar, asırlarında gariplerdir..
O Hakk erlerine, O gariplere müjdeler olsun!..”
Kolay değil şu câzibedar fitne asrında,
Nefse geniş, gönüllere dar şu zamanda
sevdalanmak..
Yani; O’nun boyasına boyanmak.. Aşk eri olmak..
BİN güzelden yüz çevirip, BİR güzele, EN GÜZEL’ e
yâr olmak..
Hiç kolay değil..
Ve: Kurak topraklarda gül yetiştirmeye talip
olmak.. Çöllerde vâhaların, bin çiçekli bahçelerin
heveslisi olmak..
Ve: Kanınla suladığın, ihtimamla yetiştirdiğin
çiçeklerin hoyratça tarumâr edilişine sessiz kalmak,
kalabilmek..
Ve: Zulme şahidler olmak..
Zor.. Çok zor..
Yüreğinin bin kez “hayır!” dediği önünde saygıya
durmak ve bin kez “evet” lediğine tam yâr olamamak...
Benliğini alıp ta ayaklar altına, kanın çekilircesine,
sanki ölürcesine –Ve
aslında dirilircesine- “LA!” diye haykırmak..
Hiç kolay değil..
Ve yılmamak..
Yeniden.. Yeniden ebed bahçelerine talip olmak..
Yeniden tohum saçmak..
“Her dem yeniden doğarız Canlar ölesi değil..
Şevkle her başa dönüşü, hedefe bir yaklaşma
bilmek.. Çok zor..
Bin kez kovulduğun kapılara,
Hakk adına yine varmak tebessümle..
“Öz yurdunda garip, öz vatanında parya” olmak..
Gurbet içre gurbetleri yaşamak dâim;
Evinde, okulunda, işinde, sokaklarda...
Ve hatta aynı safta omuz verdiklerinle..
Atılmak, ezilmek hep.. Aşağılanmak..
Gözyaşından bir yolda yürümek dâim..
Hep hüzün bestelemek..
Ve yine de, inadına sevda türküleri söylemek..
İnadına sebat etmek, dimdik ayakta kalmak..
Hiç kolay değil..
Her gün yüreğine bin put asanlara “LA!” demek..
Ve; her gece kafanda, yüreğinde bir bir kırmak onları..
Her an, her an şeytan taşlamak.. Nefsinin her
meylettiği karşısında ellerini hatta tüm bedenini
yakmak O’nun adına..
Yani:
Her gün sunulan bin süslü günahlara hayır demek..
Yani: Ateşler ortasında yanmamak..
Yani: “Belâ” demek her ânında..
Yani: O’na, yalnız O’na sevdalanmak....
Ve: Emaneti O’ndan aldığın sâfiyetiyle yine O’na
teslim etmek..
Nefsin hiç istemedikleriyle kuşatılana meyilden öte,
O Didâr’a talip olmak...
Ve; Emanetin karşılığı “olanı” hiç düşünmeden,
Sırf O râzı olsun diye, Sadece O sevsin diye,
Yalnızca O’nu üzmemek için,
“İlla” demek.. “İlla O” demek...
Zor.. Çok zor..
Evet, zordur
bu dar zamanlarda sevdalanmak..
Yüreğinde hicret türküleriyle hep Medine’yi özlerken..
Tüm bedenin, sanki demir taraklarla taranıyormuşcasına
ızdırapla inlerken sabretmek..
Sebat etmek.. Zor.. Çok zor..
Ama: Müslüman zora talip olandır..
O bilir ki; “En üstündür.. Çünkü inanmıştır..”
Bilir ki;
İman en büyük iddiadır..
Ve büyük iddialar, büyük ispatlar ister..
Bilir ki;
İsbatlaması gerek yüreğini koyduğunu..
Değilse; kupkuru bir iddiadır tüm davası..
Ucuz değildir “müslümanım” demek..
Bilir ki; ALLAH yolunda bedel gerek..
O yolda sıkıntı gerek..
“Belâ!” derken O, buna taliptir..
Bilir ki O, mücâhiddir..
Ve; insanla ALLAH arasındaki,
İnsanla İslam arasındaki tüm engelleri
kaldırmaya taliptir..
Bilir ki O, aslında hicret;
Onu şeytandan Allah’a taşıyan herşeydir..
Bilir ki; Sabaha en yakın an;
şafak sökmeden az öncedir..
Ve zorluklar, ikiye katlar ulaşılacak olanı..
Ve; Kulun gücünün tükendiği yerde
O’nun yardımı elbet yetişecektir imdâdâ..
Ve sıkıntılar doruk noktasında,
Feryadlar ayyûka çıkmışsa,
Bilir ki O’nun yardımı yakındır..
“Yoksa siz, sizden evvelkilerin hali başınıza
gelmeden cennete girivereceğinizi mi
sandınız?Onlara öyle yoksulluklar ve sıkıntılar
gelip çattı ve öyle sarsıldılar ki,hatta
Peygamber beraberindeki mü’minlerle
birlikte: “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyordu.. Bilin
ki Allah’ın yardımı muhakkak yakındır.” Bakara//214
“Fitne asrında zorlanan ve sebat eden kimseye,
zorluklar nisbetince, eski devrin inanmış 50 kişisinin
sevabı verilir.” Kutubu Site
Şimdi;
Tam zamanı sevdalanmanın..
Yani; aklamanın tüm karaları..
Ötelere yelken açmanın..
İnadına gül yetiştirmenin..
İnadına sevda türküleri söylemenin..
Zincirleri kırmanın..
Zamana meydan okumanın,
Medine’de şahlanmanın..
Yani: Yürek boyu dirilmenin,
Ve yürekleri diriltmenin..
Ve âşık olmanın O En Güzel’e..
Boyasıyla boyanmanın..
Ve can vermenin TAM SIRASI..
“Ümmetimden bir tâife, kıyamet
kopuncaya kadar Hakk yolunda muzaffer olmakta
devam edecek, muhalefette bulunanlar,
onlara zarar veremeyecektir.”
Buhari