SİGARA ÜZERİNE
Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de Tin suresinde "Biz insanı en güzel bir şekilde yarattık" buyuruyor. İnsan kendisini incelediği zaman bu hakikati görecektir. Rabbine şükredip bu yaratılış şeklini bozmamaya gayret edecektir. Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şeriflerinde: "İnsanların kaybettiği iki şey vardır. Birisi sıhhat, diğeri ise boş vakittir." buyurdu. Bu hadisi şerifin işaret ettiği sıhhatin kaybedilmesi hususu bizleri çok düşündürmektedir. Bazen insan kendi eli ile kendi sıhhatini bozar ve ölümünü hazırlar. İşte bizde asrımızın en yaygın hastalıklarından biri olan sigaraya müptela oluş üzerinde çok düşündük. Buradan hareketle asrımızın en yaygın ve tehlikeli bir hastalığı olan sigara üzerinde geniş çaplı araştırmalar yaptık.
Sigara: Sigara içmenin fıkhî hükmü başta zarar, israf ve nafaka yükümlülüğü olmak üzere çeşitli açılardan ele alınabilir. Böyle olunca sigara içmenin hükmü hakkında kesin ve genel bir hüküm vererek haram demek yerinde olur. Bedene verdiği zarar ilmen ve tıbben açıklık ve kesinlik kazanmışsa o takdirde sigara içmenin dinen de haram olduğu söylenebilir. (İlmihal, İslam ve toplum H. Karaman 2/68, 69)
Sigara içmek tahrimen mekruhtur. Bazı hallerde haramdır.
A- Sıhhatine zarar verdiği kesinleşirse.
B- Sigaraya verdiği para ailesinin nafakasına zarar veriyorsa. İslam’da malı israf etmek, heder etmek haramdır. Sigara sadece içene değil, içtiği ortamda bulunan diğer insanlara daha çok zarar vermektedir. Kesin olarak sıhhate zarar verdiği sabittir. Dolayısıyla sigara içmek haramdır. Bir çok ulema bu görüştedir. (İslam Ahkamı, Zeki Soyak, 449)
Önceki ulema mekruhtur derken bir ot olarak değerlendirerek eşyada aslolan ibahadır kaidesince değerlendirilmiştir. Ancak zamanımızda nice hastalıklara hatta ölümlere vesile olduğu herkes tarafından bilinmektedir. İslam dini insan ve sıhhatine değer verir her türlü tehlike ve zararlardan korur. Bu sebeple insan vücudunu tahrip ederek onu maddî ve manevî çöküntüye sürükleyen ve insanlık için ciddi bir tehlike olan uyuşturucu sigara gibi zararlı maddelerden, insanımız, hasseten gençliğimiz uzak tutulmalıdır. (Cemil Usta)
Sigara İçmek Haram mı?
Bu meselenin tamamen benzeri ne Kur'an'da vardır, ne de sünnette. Bu son devirlerde ortaya çıkan bir durumdur. Bu konuda en hafif konuşanlar mekruh demişler. Fakat bu durum İslâm’ın bu meseleye bakış açısını tam yansıtmamaktadır. Çünkü insan sigara içmekle hem israf, hem vücuda zarar, hem de başkasına zarar vermektedir. Mekruh diyenler bir sigara içmekle bu üç zarar ayni anda olmadığı için diyorlar. Oysa insan tiryaki olunca bu üç zarar bir arada ve artarak olur ve mesele haram görünümü kazanır. Bu görüş fıkıhtan biraz anlayan kimselerinin kabul edeceği bir görüştür. Bu hükme nasil bir kıyas ile ulaşıyoruz bir de ona bakalım. Bir şeye haram hükmünü vermek için illa naslarda (Kur’an ve Sünnette) lafzen (kelime olarak) geçmesi şart değildir. Mesela eroin de naslarda lafzen geçmez ama eroinin zararlarını gerek tıpçılar gerekse fıkıhçılar çok açık bir şekilde ortaya koyuyorlar. Nefse zarar veriyor, mala zarar veriyor ve baskalarina da zararı dokunuyorsa, bu üç zararı bir arada ve sürekli olarak veren her şey bütün fukahaya göre haramdır. Karşımıza çıkan yeni meselelere de bu ölçüyle bakip hüküm vermeli. Bu sayılan unsurlar bir çok açık nasla haram olduguna göre, aynı zararlara götüren şeylere de haram diyoruz. Ayni şeyi sigaraya tatbik etmekle sigaranın da haram oldugu hükmüne varıyoruz. Sigaranın mubah ve mekruh oldugu üzere fetva verenler - zamanlarının şartları içinde - sıhhate ne ölçüde zarar verdigini bilemedikleri için böyle yapmış olabilirler.
Sigaraya mekruh diyenler
Bu gün sıhhate zararı bilindiği halde halen mekruh diyen hocalarımızda maalesef vardır. Bu insanları aldatan zararın az az, uzun vadede ve birden olmamasıdır . Eğer her sigara içen bir hafta içinde ölseydi veya bir organı bir hafta içinde islemez hale gelip kesilseydi. Acaba ona hala kim mekruh diyebilirdi? Gelecek bu zararların geç gelmesi ve azar azar gelmesi, mekruh diyenlerin mekruh demesine, onlara muhalif olanların da olaya yumuşak bakmasına neden oluyor. Ama bir gerçek hiç bir zaman unutulmamalı. Eğer zararın uzun zamanda ve geç gelmesi bir harama helal görünümü kazandıracaksa içki, kumar, hırsızlık, intihar, eroin ve daha kesin haram olan bir çok şeyde -Allah muhafaza- helal veya mekruh olabilir. Yani bir kimse; (zehir) kullanarak intihar edeceğim dese acaba ona cevabimiz ne olurdu? Haram olan içkiyi her gün az az alan, zararını uzun vadede gören veya görmeyen, sarhoş olmayacak kadar içen kimseye, içkide az zarar veriyor veya sarhoş etmiyorsa, diye hangi hoca efendi "mekruhtur" diyebilir. Haydi içki ayet ve hadisle haram oldugu açık olan bir şey, ona mekruh diyemiyoruz. Ya eroine, biraya ne demeli? Bunlar ayet ve hadiste açık olarak geçmiyor. Bunlara ayette ve hadiste geçmiyor, zararı da uzun vadede görülürse bunları kullanmak haram değil mekruhtur diye kim fetva verirse o kişiler sigaraya da ayni fetvayı verebilirler.
Kimse darılmasın
Hala sigaraya mekruh diye fetva veren veya duyduğu bu fetvalarla amele devam eden olacaksa veya sigaraya kadar daha neler var deyip olayı geçiştirmeye çalışanlar bulunacaksa, onlar bilsinler ki, bu satırların yazarı onlardan daha çok onlarin yüce divanda sorumlu olmamalarına "dua”cıdır. Bu satırları da kimseyi rahatsız etmek ve içtiği sigaranın zevkini burnundan getirmek amacıyla yazmıyorum. Hatta çok daha büyük yanlışlar varken, onlara göre ufak bir yanlis (ufak gibi görünen) olan sigara ile birinci derece uğraşmayı da gereksiz görüyorum. (Mehmet Emin Doğan)
Sigara, Spor ve Azgelişmişlik
Bizim gibi sigara içilen başka bir ülke yok! (Enver Koltuk)
Dünyanin en büyük sigara tekeli Philippe Moris gibi şirketlerin ülkesi ABD’de sigara içmek -hatta bazi eyaletlerde sokaklarda bile- yasaklanırken, azgelişmiş ülkelerde sigara tüketimi körükleniyor. ABD ve Avrupa’da sigara içen insana ilkel gözle bakılırken, spor destekleniyor ve özendiriliyor. Teknolojik gelişmeyle oluşan insan hareketsizliğinin sanayi toplumlarında sporla doldurulması sağlıklı yaşam açısından kaçınılmaz olmustur.
Dünyanin hangi ülkesine giderseniz gidin Türkiye gibi sigara içilen başka bir ülke göremezsiniz.“Eceli gelen ölür“ gibi tamamen kaderciliğe ve teslimiyetçiliğe dayanan bir anlayışla insanlarımız adeta intihar edercesine sigara içiyorlar. Giderek iş yaşamında yerlerini almaya başlayan kadınlar da erkeklerin bu kötü alışkanlığını takip ediyorlar.
Sigara üreten bir şirket yöneticisine, “Peki siz sigara içiyor musunuz?” sorusu sorulduğunda; “Biz bu haltı içmeyiz, sadece satarız, bunu içme hakki ve özgürlüğünü aptallara ve fakirlere bırakırız.” diye yanıtlamaktadır.Dünyada her yil 4 milyon insan, dünya nüfusunun yaklaşık % 6’si, sigaradan ölmektedir. Türkiye’de ise, sigara yılda 100 bin insanimizin ölümüne yol açıyor. Başka bir ifadeyle, Türkiye’de sigara alışkanlığı nedeniyle günde 200–250 insan yaşamını kaybediyor.
Fransa’da enflasyon yaklaşık % 2 olmasına karşın, geçen yil Ekim ayında % 23 zam gelen sigaraya daha 4 ay geçmeden yine % 13 zam geldi. Fransız hükümeti sigaraya bu kadar zam yaparken, hiç kuskusuz öncelikle vatandaşlarının sağlıklı yaşamını ve sigaranın getirdiği toplumsal maliyeti -sigara içenlerin sosyal sigortalara olan maliyeti çok fazladır- düşünmektedir.
Sigaranın toplumsal maliyetini ortaya koyan önemli bir gösterge de kanser hastalıklarıyla ilgili; kanser hastalıklarının % 30’nun, kanser ölümlerinin % 50’sinin ve akciğer kanserinin % 90’nin nedeni, insan sağlığı için ölümcül etkileri olan ve 2 bin zehirli madde içeren sigaradır.Sigara tekellerinin ülkesi ABD’de ve Avrupa’da sigaraya karsı çok ciddi bir savas açılıp, insanlar daha çok spor yapmaya özendirilirken, sporu bayram olarak kutlayan tek ülke olan Türkiye’de insanların ölümüne sigara içmeleri ve spordan uzak durmaları çok düşündürücüdür.
“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur”, sağlam vücut ise sigarasız ve sporla dolu bir yasamla olasıdır.
Ayrıca bir Müslüman için en iyi spor, egzersiz ibadettir. Emanete hıyanet ederek sigara içmek İslam’a da bir ölçüde karşı gelmek sayılır.
Sigaranın Zararları ve Dindeki yeri
Muhterem Mü’minler!
Yüce Allah’ın insanlara verdiği en önemli nimetlerden biri de hayattır. Hayat, sağlık içerisinde devam ettiği sürece güzeldir. Çünkü dünya mutluluğunun başı sağlıktır. İnsanın sağlığı yerinde olmazsa hayatın tadı olmaz. Bunun içindir ki yüce dinimiz, insanın kendi sağlığını korumasını esas almış, ona zarar verecek şeyleri de yasaklamıştır. Nitekim Cenab-ı Hak bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden helâl ve temiz olanları yiyin ve kendisine inandığınız Allah’a karşı gelmekten sakının.”[1]
Değerli Müslümanlar!
Dünyanın ve Ülkemizin en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen sigara, içinde bulunan zehirli maddeler nedeniyle bir çok hastalığa yol açmaktadır. Resmi verilere göre ülkemizde bir çok kişi akciğer kanseri, damar tıkanıklığı, nefes darlığı vb. hastalıklara sigara sebebiyle yakalanmaktadır. Dünya genelinde, yılda yaklaşık dört milyon kişi ülkemizde ise yılda yüz bin kişi, sigaraya bağlı sebeplerden dolayı hayatını kaybetmektedir. Sigara, yol açtığı sağlık sorunlarından başka, ekonomik kayıplara da neden olmaktadır. Bunun yanında sigara içmeyen fakat içilen ortamda bulunan pek çok kişi de sigaranın zararından etkilenmektedir.[2]
Sigaranın zararsız olduğunu söylemek, bugün ilmen ve tıbben mümkün olmadığına göre, bunun dinimizce de hoş görülmeyen bir alışkanlık olduğu şüphesizdir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın”[3] buyurarak, hayatımızı ve sağlığımızı tehlikeye sokacak her türlü tutum ve davranıştan sakınmamızı istemektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) de: “(İslam’da) zarar vermek ve yapılan zarara, zararla mukabele etmek yoktur.”[4] buyurarak bir kimsenin kendisine ve başkalarına zarar vermemesi gerektiğini bildirmiştir. Sigaranın hem içene, hem de çevresinde bulunan kimselere verdiği zarar göz önüne alınınca, bu alışkanlıktan bir an önce vazgeçilmesi gerekir. Ayrıca ailedeki büyüklerin sigara içmelerinin çocuklara kötü örnek olacağı da göz ardı edilmemeli, sağlığımıza zarar veren sigara ve benzeri alışkanlıklardan kaçınmalıyız.
Yüce Allah, bizlere ölçülü davranmayı emrederek israfı yasaklamış ve meâlen şöyle buyurmuştur: “Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allah israf edenleri sevmez”[5]
Aziz Müslümanlar!
Yüce Allah’ın bizlere bahşettiği akıl ve irademizi iyi yönde kullanmak suretiyle sigarayı bırakmamız mümkündür. Milyonlarca tiryaki bunu başarmıştır. Hiç vakit geçirmeden “zararın neresinden dönülürse kârdır ” diyerek sigarayı bırakmak için gayret gösterilmelidir. Ayrıca bu kötü alışkanlığın terk edilmesi konusunda da birbirimize yardımcı olmak, dînî olduğu kadar insanî bir görevdir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Maide,5/88
[2] Bkz.Sağlık Bakanlığı sigarayı bırak kazan 2002 kampanyası bilgi notu( 18.06.2002)
[3] Bakara, 2/195
[4] İbn Mace,Sünen, Ahkam, 17
[5] A’raf, 31
(Diyanet İşleri)
Sağlık ve Sigara / Hüseyin RAMAZANOĞLU
Konumuz; “Zararı pek çok,yararı hiç olmayan ve insanı maddi ve manevi yönden tehdid eden”Sigara”dır.
Sigara; İslamın ilk devirlerinde bilinmeyen tütün esasen ancak 15.ci asırda bilinmiştir..Her ne kadar bu zamana kadar bilinmeden kullanılmış isede zararından ziyanından bîhaber kalınmıştır. Müslümanların vaktiyle helalliğini tartıştıkları ve sonra mekruh deyip geçtikleri sigaranın insanların ağır çekimli intiharlarına sebep olduğu düşünülmedi ve bu açıdan harama uzak sayılamıyacağı hesap edilmedi. İslam âlimleri bu hususta kesin bir fetva vermemişlerdi ancak zararlı olduğunu söylemişlerdi.. Onların asırlar öncesi ortaya attığı bu “zararlı” fikri, günümüz tıbbı tarafından doğrulanmıştır.
Sigaranın tıbbî yönden zararlarına geçmeden önce dini yönden hükmünü belirtelim.
Eşyada asl olan ibahadır. (mübah olmak yani haram olmamasıdır.) kaidesine göre sigaranında mubah sayılması düşünülmüş olabilirdi. Ancak haramlığı yada mekruhluğu konusunda bir kaç sebepten dolayı şu şekilde izahat yapmak mümkündür.
1-) Sigaranın haram olması gerekir diyenler:
Sigara; içenin malına, nefsine (özellikle bedenine) zarar verdiği, çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını karşılama hususunda her türlü mahrumiyete yol açtığı, onların nafakasından kısması sigaranın o kimseye haram olduğuna delildir.
2-)Tahrimen mekruh olur diyenler:
Sigara denilen o necis maddenin cami, mescid gibi ibadet yerlerinde veya bilumum mukaddes yerlerde içilmesidir. Nefse, mala, geçim şartlarına bir engeli yoksa ona da mekruhtur.(olursa zaten haramdır.)
Tıp dünyasının yaptığı geniş çaplı araştırmalar sigaranın zararlılığı gerçeğini tüm ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Artık deve kuşu gibi başı kuma sokmak nafile... Bazılarının savunma mekanizmalarını kullanmaya kalkışmaları kendi yanlış uygulamalarını geçerli kılmaya yöneliktir.. Söz konusu durumlarda karşılaştığımız bir savunma türü var ki bunu belki de haklı olarak “erteleyici” biçimde yorumlayabiliriz. Sigara içenlerin bir bölümünün düşündüğü şekilde, yarın başımıza neyin gelebileceğini bilemediğimize göre bir alışkanlığın çok sonra doğuracağı kötü sonuçları şimdiden neden düşünelim? Belki çoğu zaman eklenen bir cevap, çevreden verilen bir takım örnekleri içerecektir; sigara içmelerine rağmen öylesine uzun yaşamış yakınlar, büyükler, dostlar, bunun yanında hiç sigara kullanmayıp erken yada “kalpten giden” nice kişi yok mudur? Neden hekimler içiyor? Yarın sağ olacağımız belli mi?”gibi sorularla kişilerin sigara içmelerini rasyonalizasyona çalışmaları ise gerçekte görünüşü bile kurtaramayan “sözde düşüncelere” dayanmaktadır. En yakın gelecekte bile ne durumda olacağımız belli değilken çok kötü şeyler bizi bekliyor olabilirken yakınlarımız özellikle çocuklarımızla ilgili düşüncelerimiz ne oluyor?
Hekimlerin hastalarına sigara içmeme öğüdü verip buna uymamaları şüphesiz çok ciddi bir sorundur. Hekim - hasta ilişkilerinde hastaların hekimden olumlu ve tutarlı bir davranış içinde bulunmasını beklemeleri gayet tabidir.
“Ey mü’minler! Yapmadığınız şeyleri neden söylüyorsunuz?
Sağlıkla ilgili konularda herkesi, özellikle hekimleri daha duyarlı olmaya davet etmek zorundayız. “Koruyucu hekimlik” çevrelerinde sıkça dile getirildiği gibi bugün dünyada sigara; hastalık, sakatlık ve ani ölümlerin en önde gelen sebeplerinden biridir. Zararının geç ortaya çıkıyor görünmesi ise aldatıcıdır. Örneğin akciğerlerde hastalıklı değişmenin erken başladığı bilinmektedir.
İnsanın kendisine karşı sorumluluğunun da tartışılması gerektiğine göre kişi “kendime karşı bu zararı vermekte ne ölçüde özgür ya da hak sahibiyim?”sorusunu sormalıdır.
Günümüzde kanserden ölümlerin en başında akciğer kanseri gelir. Bunun da %80-90 sebebi doğrudan sigara içmeye bağlıdır. Son yıllarda akciğer kanseri yoğunluğundaki %250 oranındaki artış, 20 yaşından önce sigaraya başlayanların sayısındaki artış ile paraleldir.
Sigaranın sebep olduğu kanserler içinde en önde gelenlerinden biri de gırtlak kanseridir. Bununda %82’si doğrudan sigaraya bağlıdır. Sigara içenlerde görülme oranı içmeyenlere göre 10 kat daha fazladır .
Yemek borusu kanserlerine bağlı ölümlerin yaklaşık %80’i sigaradan kaynaklanır.
Sigaranın Çocuklar Üzerindeki etkisi
Amerika Uluslararası Bilimler Akademesi sigara tiryakilerinin çocukların bulunduğu yerlerde sigara içmemelerini öneriyor. Ülkenin en seçkin bilimsel kuruluşu sigara dumanına maruz kalan çocukların hırıltılı solunumu ve öksürük gibi akciğer problemlerinden daha çok etkilendiği yolunda halkı uyarmaktadır.
Akademi bu problemlerin artma tehlikesinin, sorun olduğu semptomlara ve evde sigara içen birey sayısına bağlı olmak üzere %80’e ulaşabileceğini belirtiyor. Anne ya da babasının sigara içmesi halinde çocuğun hastalanma olasılığı daha fazladır. Dumanlı havanın çocukların akciğer büyümesini dahi önlediği konusunda kanıtlar vardır.
Akciğer kanseri ve kalp damar hastalıklarında özellikle birçok geri kalmış ülkelerde artma, gelişmiş ülkelerde %30’lara varan azalmalar görülmektedir. Gelişmiş ülkelerin büyük sigara üreticileri, daralmakta olan pazarlarını yeniden genişletebilmek için çoğunda sigaraya karşı yeterli savaş verilmeyen geri kalmış ülkelerde büyük çapta etkinlik göstermekte, bunun için de “reklama” büyük ağırlık vermektedir. Çevre sağlığını, şahsi sağlığını, eşinin ve çocuğunun sağlığını düşünemeyen ülkemiz insanları sayesinde de satışlarını maksimuma çıkartma yolundadırlar.
Sigara olayı bilgi ve eğitim konusu olmasının yanı sıra bir kültür meselesidir. Kişisel, toplumsal ilişkilerini, başkalarına karşı davranışlarını, kendine ve hayata bakışını da yansıtabilir. Sigaraya bağlı damar tıkanması sonucu (Buerger hastalığı) bir bacağı kesilmiş kişinin (ki bununla ilgili istatistik sel veriler hiç de az değildir) dünyaya, hayata olumlu bakması, ailesine güven vermesi mümkün müdür?
Eşler, çocuklar, anne karnındaki bebekler... Tüm bu sevdikleriniz içtiğiniz sigaranın dumanının etkisi altındadır. Sigara alışkanlığı bulunanlar kendilerine şu soruları sorabilirler: Allah’ın bana en mükemmel şekilde yaratarak emanet ettiği bedenimi düşünmeliyim. Düşünmüyorsam çevremdeki insanları, yine bana emanet olarak verilen çocuklarımı hastalık yapıcı, erken öldürücü dumanlarla zehirlemeye ne hakkım var?
Sevdiklerime zarar dokunmaması için, çocuklarıma kötü örnek olmamak için bir şeyler yapamaz mıyım? Onlara bile bile verdiğim zararın sonuçları ortaya çıktığında bunun hesabını kendime, onlara ve özellikle onları bana emanet edene nasıl verebilirim?
Aklı selim her insan muhasebesini yaptıktan sonra bu kötü alışkanlığı terk etmenin çaresini aramalıdır. Asla ümitsiz olmamalı ve pes etmemelidir. Bilmelidir ki sigarayı bıraktıktan sonra 5 yıl içinde akciğer kanseri riski %20 azalacaktır. O halde zararın neresinden dönülürse kârdır. Bu risk sigara içmeyenler düzeyine inmezse de içmediği süre uzadıkça, daha erken yaşta bırakmışsa daha da azalır. Şimdiden sigarasını terk eden tüm iradeli insanlara gözünüz aydın diyoruz. Çünkü onlar dumandan kurtulurken çocuklarını ve kendilerini kazanmışlardır.
SİGARA BİR SÖMÜRÜ ARACIDIR
Emperyalist ülkeler tarafından sigara bir sömürü aracı olarak kullanılmaktadır. Özellikle geri kalmış 3. Dünya ülkeleri bu yolla sömürülmektedir. Amerikanın ürettiği Marlboro sanayileşmemiş ülkelerin en çok tükettiği bir tüketim maddesidir. İnsan haklarından bahseden emperyalist ülkeler para için fakir ülke insanlarını sigara yoluyla sömürmekte ve zehirlemekte, binlerce insanın ölümüne neden olmaktadır. Yaptıkları filmlerde adeta sigara reklâmı yapılmaktadır.
"Marlboro Kovboy" reklâmlarında elinde sigarayla keyifli pozlarıyla tanınan, Wayne Mc Laren bu görüntüsüyle gençleri tesir altına almıştır. Bir çok genç ona özenerek sigaraya başlamıştır. 1990 yazında 51 yaşında meşhur film artisti Mc Laren akciğer kanserinden ölmüştür. Ölmeden önce şunları söylemiştir: "Sigara, öldürücü bir illettir. Ben bunun canlı bir ispatıyım. Hayatımı işte bu oksijen çadırında noktalıyorum. Size sesleniyorum sigara katiyen bir değer kazanmıyor, kaybettiriyor."
David Goertliz'de Camel ve Winston sigara firmalarının reklam artisti idi. Kendiside sigara tiryakisiydi, pek çok defa mide ve ciğerlerindeki rahatsızlık sebebiyle tedavi gördü. Yıllar sonra dikkatini bir şey çekti. David'in çalıştığı sigara firmasının idari kadrosunun tamamı kesinlikle sigara içmiyordu. Merakla sordu ve çok ilginç bir cevap aldı: "Biz bu zehirli mereti içmeyiz, sadece tatlı parası için satarız." Bu söz David'i çok etkilemiştir. Sigara içen kimselerde çok iyi düşünmeliler. Sigara içmek suretiyle kime para kazandırdığını, nasıl sömürüldüğünü düşünen bir insan iradesine sahip olur ve sigarayı bırakır. Alışmışım bırakamıyorum sözü çok yanlış bir düşüncedir. İradesine sahip olan bir insan bu sözü söylemez ve derhal sigarayı bırakır. "Sigara firmaları sigaranın üzerine sağlığa zararlıdır diye yazmaktadırlar. Onlar da sigaranın sağlığa zararlı olduğunu bildikleri halde üretiyorlar. Para kazanmak uğruna insanların sağlığını tehlikeye atıyorlar."
Ayrıca sigara şirketlerinin neredeyse hepsi Yahudilere aittir. Buradan kazandıkları paranın büyük bir kısmını İsrail’in askeri gücünü çoğaltmak için kullanıyorlar. Yani aldığınız her paket sigaranın bir kurşun edeceğini ve Filistinli bir Müslüman’ı öldürdüğünü biliyor muydunuz? Aldığınız her paketle din kardeşinizin kanını döküyorsunuz…
Ülkemizde sigara alışkanlığı ortaokul çağlarında bir özenti ve hevesle başlamaktadır. Ortaokul öğrencilerinin % 37'sinin üniversite öğrencilerinin % 50'sinin sigara içtiği, ayrıca işçilerin % 70'i kadın memurların % 49'unun sigara tiryakisi olduğu, Türkiye'de erkeklerin % 63'ünün sigara içtiği araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır.