S.A___
ŞEYTAN VE ELINDE BIR BARDAK SU
--------------------------------------------------------------------------------
Allah dostlarından Ebu Zekeriyya hasta doseginde olumle pencelesiyordu. Yakın dostlarından biri kendisen "Lâ ilahe illallah, Muhammedin Resulullah! (Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed O'nun kulu ve elcisidir.)" sozlerini telkin etmek istedi. Bir etti, iki etti, uc etti.Ebu Zekerriya her defasında soylemeyi reddediyordu.
Bu durum karşısında yakın dostu Ebu Zekerriya'nın son nefesinde imansız gideceginden korktu ve endiseye kapılmıştı. Butun bir omrunu Allah'a ibadet ve taat etmekle geciren boylesine bir kimsenin simdi hasta doseginde olum ile pencelesirken Kelime-i Tevhid getirmemesine bir mana veremiyordu. Seytanın bir kandırısına mı yenilmisti yoksa? Veyahut da yuce Allah'ın tecellisi karşında mı idi?
Bir muddet kafası bu dusunceler içinde calkalanan dost baktı ki Ebu Zekerriya sanki kafasında resmi gecit yapan düşünceleri okuyormuş gibi bir aralık gozlerini acarak, "Bana bir sey mi dediniz?" diye sordu. Orada bulunanlar, "Evet, uc defa Sehadet getirmeni soyledik, her defasında reddettin. O yuzden buyuk bir endiseye duştuk," diye cevap verdiler.
Bunun uzerine Ebu Zekerriya su olayı anlatmaya başladı:
"Lanetlik seytan elinde su bardagı ile gelmisti; Sag yanıma dikilmiş elinde suyu göstererek "icecekmisin?" diye soruyordu, karşılınsında ise, "İsa, Allah'ın ogludur" dememi istiyordu, reddettim. Sonra sol yanıma gecip dikildi. Yine aynı hareketleri tekrarlayarak "İsa, Allah'ın oğludur" cumlesini soylememi istedi. Yine reddettim, uçuncu olarak "La ilahe (Allah yoktur)" diye soyledi, yine reddettim. Böylece her careye basvurarak tam manasıyla yoklamasını yapıp da muspet bir netice alamayınca elindeki suyla dolu bardağı yere çarptı ve gitti. İste gerçekte ben sizi degil, onu reddediyordum."
Ardından da Sehadet getirerek ruhunu teslim eden Ebu Zekerriya gulen bir cehreyle Cennete yolculuk ettigini mujdeliyordu.
ŞEYTAN VE ELINDE BIR BARDAK SU
--------------------------------------------------------------------------------
Allah dostlarından Ebu Zekeriyya hasta doseginde olumle pencelesiyordu. Yakın dostlarından biri kendisen "Lâ ilahe illallah, Muhammedin Resulullah! (Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed O'nun kulu ve elcisidir.)" sozlerini telkin etmek istedi. Bir etti, iki etti, uc etti.Ebu Zekerriya her defasında soylemeyi reddediyordu.
Bu durum karşısında yakın dostu Ebu Zekerriya'nın son nefesinde imansız gideceginden korktu ve endiseye kapılmıştı. Butun bir omrunu Allah'a ibadet ve taat etmekle geciren boylesine bir kimsenin simdi hasta doseginde olum ile pencelesirken Kelime-i Tevhid getirmemesine bir mana veremiyordu. Seytanın bir kandırısına mı yenilmisti yoksa? Veyahut da yuce Allah'ın tecellisi karşında mı idi?
Bir muddet kafası bu dusunceler içinde calkalanan dost baktı ki Ebu Zekerriya sanki kafasında resmi gecit yapan düşünceleri okuyormuş gibi bir aralık gozlerini acarak, "Bana bir sey mi dediniz?" diye sordu. Orada bulunanlar, "Evet, uc defa Sehadet getirmeni soyledik, her defasında reddettin. O yuzden buyuk bir endiseye duştuk," diye cevap verdiler.
Bunun uzerine Ebu Zekerriya su olayı anlatmaya başladı:
"Lanetlik seytan elinde su bardagı ile gelmisti; Sag yanıma dikilmiş elinde suyu göstererek "icecekmisin?" diye soruyordu, karşılınsında ise, "İsa, Allah'ın ogludur" dememi istiyordu, reddettim. Sonra sol yanıma gecip dikildi. Yine aynı hareketleri tekrarlayarak "İsa, Allah'ın oğludur" cumlesini soylememi istedi. Yine reddettim, uçuncu olarak "La ilahe (Allah yoktur)" diye soyledi, yine reddettim. Böylece her careye basvurarak tam manasıyla yoklamasını yapıp da muspet bir netice alamayınca elindeki suyla dolu bardağı yere çarptı ve gitti. İste gerçekte ben sizi degil, onu reddediyordum."
Ardından da Sehadet getirerek ruhunu teslim eden Ebu Zekerriya gulen bir cehreyle Cennete yolculuk ettigini mujdeliyordu.