Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

şeytan ile oduncunun dövüşü (2 Kullanıcı)

ismaile

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
1,872
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Rabbim cümlemizden razı olsun inş.
 

t.yolcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ara 2008
Mesajlar
55
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Selamunaleyküm.
Ismaile kardeşim paylaşımın için allah c.c senden razı olsun inşallah.yüce rabbim bizede her şeyi onun rızasını kazanmak için yapmayı nasip etsin inşallah.
 

ismaile

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
1,872
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Selamunaleyküm.
Ismaile kardeşim paylaşımın için allah c.c senden razı olsun inşallah.yüce rabbim bizede her şeyi onun rızasını kazanmak için yapmayı nasip etsin inşallah.

Güzel Rabbim dalarını kabul buyursun inş. A.E.O.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Allah razı olsun kardeşim.
 

Gök Kubbe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ara 2008
Mesajlar
3,422
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
s.a. paylaşım için çok teşekkürler ALLAH razı olsun "aman şeytana uymayalım" arkadaşlar..Selametle inşALLAH
 

murat akman

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2007
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
rabim dunya malına tapmaktan umetı MUHAMMETİ içindede bizi münezeh eylesin SAĞOL
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
Lâkin şimdi ALLAH rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun, işte o yüzden bana mağlup oldun ve sana ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim, dedi.


allah razı olsun kardeşim
 

YaralıGönül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 May 2009
Mesajlar
1,053
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
gerçektende çok etkilendim.

Allah razı olsun inşallah.

Vesselam...
 

pinar1988

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 May 2008
Mesajlar
322
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
rabbim razı olsun emeğinize sağlık selam ve dua ile...
 

Hudayİ yoLu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Haz 2009
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
guzel ibretlik olay bundan ders cikarmak lazim allah cc bizi seytanin sehrinden kotulugunden korusun amin..
 

melankolik5288

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2009
Mesajlar
2,759
Tepki puanı
1,745
Puanları
163
Yaş
36
esselamun aleyküm.
Allah razı olsun ibret verici güzel bir hkaye.
emeğinize sağlık Allah razı olsun
Allaha emanet olun...
 

ufuktuncay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
533
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Selamün Aleyküm Sevgili Kardeşim!
Hayırlı sabahlar!
Allah senden razı olsun çok güzel bir hikaye idi!
Allah'a emanet olunuz!
 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
allah razı olsun kardeşim
emeğine sağlık
 

Gulsahh

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Haz 2007
Mesajlar
564
Tepki puanı
0
Puanları
0
Şeytan ile oduncunun döğüşü

Şeytan ile oduncunun döğüşü

Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah'a karşı kulluk" vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı, onlar da dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan meded beklerlerdi.

Oduncu, bir gün: «Şunların Allah diye taptıkları ağacı kesip odun edeyim, pazarda satarak ekmek parası kazanırım; hem de, bir kavmi Allah'a isyandan kurtarmış olurum» diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verdi.

Dağa doğru giderken karşısına acaip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu. Oduncu:

- Halkın Allah diye taparak Allah'a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi. Adam, oduncuya:

- Ben şeytanım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince zahit oduncu, şeytana çok kızmıştı.

Öldürmek için hücum ederek yere yatırdı ve üzerine oturup hançerini boğazına dayadı.

Şeytan zahide:

- Ey zahid, sen beni öldüremezsin. Allah bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim, sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, günah işliyormuş senin neyine gerek, altınını al işine bak, dedi.

Adam şeytanı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar.

Adam ağacı kesmekten vazgeçip, evine dönmüştü.. Akşam yatıp sabahleyin yastığının altına baktığında, altını gördü. Memnun olmuştu, ikinci gün oldu. Fakat bu sefer şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine şeytanla karşılaştılar. Adam şeytana iyice kızmıştı. Görünce:

- Seni sahtekâr seni, kandırdın değilmi beni?., diyerek üzerine hücum etti.

Fakat evvelkinin tam tersine bu sefer şeytan adamı tuttuğu gibi altına aldı. Adam şaşırmıştı. Bu nasıl hâl der gibi şeytanın yüzüne bakıyordu. Şeytan:

- Hayret ettin değil mi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim: Dün sen Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben, dünyadaki bütün şeytanlar bir araya gelsek yine yenemezdik. Lâkin şimdi Allah rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun, işte o yüzden bana mağlup oldun ve sana ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim, dedi.
 

Gulsahh

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Haz 2007
Mesajlar
564
Tepki puanı
0
Puanları
0
Cüneyd-i Bağdâdî'nin talebelerinden biri şeytanın vesvesesine kapılıp;

"Artık ben kemâle geldim. Sohbete devâm etmeme lüzum kalmadı." deyip kendi başına bir yere çekildi.

Benlik ve gururundan dolayı şeytânî bir rüyâ gördü. Rüyâsında, bağlık bahçelik içinde güzel nehirler ve çok lezzetli yemekler yediğini gördü. Bu rüyâyı hakîkat zannedip, kibiri daha da arttı ve bu hâlini arkadaşlarına anlattı. Onlar da Cüneyd-i Bağdâdî'ye arzettiklerinde, Cüneyd-i Bağdâdî çok üzüldü ve anlatılan kimsenin yanına gitti. Baktı ki o kimseyi şeytan aldatmış, Ona;

"Seni bu gece Cennet'e götürürlerse, Cennet'e vardığında üç defâ Lâ havle oku." buyurdu. Hakîkaten o kimseyi rüyâsında Cennet'e götürdüler. O kimse Cennet'e vardığında üç defâ Lâ havle okudu. Gördüklerini ve kendisinde hâsıl olan şeytânî hâllerin hepsini unuttu. Bir anda kendisinin pislik ve çöplük içerisinde olduğunu gördü.Uyandığında gördüklerini hatırladı ve içine düştüğü hatâyı anladı. Çok pişman olup tövbe etti ve Cüneyd-i Bağdâdî'nin elini öptü. Sohbetlere devâm edip, talebeler arasındaki yerini aldı.

Hazret-i Cüneyd-i Bağdâdî buyurdu ki:

"Herkese bir mürşid-i kâmil lâzımdır. Aksi halde mel'ûn şeytan gelip kendisine musallat olur ve insan maazallah ona tâbi olur."
 

Gulsahh

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Haz 2007
Mesajlar
564
Tepki puanı
0
Puanları
0
Gafil bir adam bir şeyhin kapısına vardı, Şeytan'dan bir hayli şikayetçi oldu.

"Şeytan beni yoldan çıkartıyor. Beni kandırıp dinimi, ahiretimi mahvediyor. " dedi.

Şeyh de ona dedi ki:


"Ey genç adam, senden az önce şeytan gelmişti buraya. O da senden bıkmış, usanmış. Ona yaptığın zulümleri anlatıp şikayet ediyordu. Diyor ki:


"Dünyanın hepsi benim malımdır. O benim malıma göz koymaya, kendi mülkümü elimden almaya çalışıyor. Ben de bu yüzden onun dinine saldırıyorum. Bana zararı olmayan, malıma göz dikmeyen adamla benim ne işim olsunki!"
 

Gulsahh

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Haz 2007
Mesajlar
564
Tepki puanı
0
Puanları
0
Şeytan'ın hilesi ve Zeus

Şeytan, şeytanlığını yapabilmek için, insanların zihnine girebilmek için kendine hep bir yol arayıp bula gelmiştir...


Bir zamanlar..., Allah'tan sakınan, gece gündüz ibadet eden birçok kimse vardı.

Onlar Allah'ı sever, Allah'da onları severdi. Allah onların dualarını geri çevirmezdi.

Allah'ın bu sevdiği seçkin kullarını insanlarda sever ve sayardı.

Tabi şeytan da vardı. Ama Şeytan'ın işi zordu. İnsanoğlunun ayağını kaydırmak zordu. Bu salih kullar yoluna engeller koyuyor, doluya koyuyor almıyor, boşa koyuyor almıyor du. Şeytanlık bayağı zordu, acınacak hali vardı İblis'in oğlunun.

Ama şeytan bu durur mu? Durmaz tabi... Düşündü düşündü, yılları düşünmekle geçti ve bir gün fırsatını buldu.
Bu Allah dostları, halk tecelli edip vefat etmeye başlayınca, Şeytan balkarki engeller kalkmaya başlamıış, halkın içine girebiliyor. O da her fırsatta onların içine girmiş ve her fırsatta onlara Allah dostlarını hatırlatmaya başlamış...


- Şunu, şunu nasıl bilirdiniz?


- Allah Allah. Sorduğun soruya bak. Nasıl bileceğiz? Onlar Allah'a çok bağlıydılar. Duaları geri çevrilmezdi.


- Onlara ne kadar üzülüyorsunuz?


- Çok çok.. Tarifi mümkün değil.


- Öyleyse onları görmek isterdiniz değil mi?


- Hemde nasıl!


- Niçin onlara hergün bakmıyorsunuz?


- Ne demek istiyorsun? Hiç mümkün olabilir mi? Onlar vefat ettiler, aramızdan ayrıldılar.


- Siz de onların resimlerine bakın!

Şeytan'ın bu sözleri halkın beğenisini toplar.


Bunun üzerine o salih insanların resimlerini yaparlar ve hergün o resimlere bakmaya başlarlar böylece ayrılık özlemlerini giderirler...


Zamanla resimlerden heykellere geçerler...


Bunları evlerine ve mabetlerine kadar her yere koyarlar...

Resim ve heykelleri ilk yapan bu insanlar Allah'a ibadet ediyorlar. O'na ortak koşmuyorlardı.


Bu heykellerin taştan yapıldığını, yarar ve zararı olmadığını biliyorlar, ancak gene de saygı gösteriyorlardı.


Gittikçe heykeller çoğaldı. Heykellerin çoğalmasıyla saygıda çoğaldı.


Heykellere saygı ve bağlılık gösterisinde bulunmak moda oldu. Öyle olduki, salih bir kimse vefat edince, hemen heykelini yapmak bir görev haline geldi.

Nesiller geldi nesiller gitti.


Çocuklar torunlar babalarının ve dedelerinin heykellere tavırların görmüş, onların önünde başlarını eğdiklerini, saygı duruşunda bulunduklarını görmüşlerdi.


Boynuz kulağı geçer misali, çocuklar saygıda babalarınıda geçtiler, secde etmeye, ihtiyaçlarını heykellerden istemeye başladılar.


Bu arada heykeller için kurban kesmelerde başlamıştı.

Sonunda heykeller putlaştı. İnsanların ihtiyaçlarını gideren tanrılar olarak kabul görmeye başladı. İbadet artık onlaraydı. Şeytan'ın tuzağına düşülmüştü.


...ve sonraları tanrılaştırılan Zeus bile Hz. İdris'in Atina'ya Tevhid inancını tebliğ etmesi ve halkı çok tanrıcılığın parçaladığı ahlâkî yozlaşmadan kurtarması için gönderdiği valiydi.
 

Gulsahh

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Haz 2007
Mesajlar
564
Tepki puanı
0
Puanları
0
Şeytan ile Hz. İsa (a.s)

Hz. İsa (a.s) yarım kerpici başının altına koymuş, yatıp uyumuştu. Uyanıp gözlerini açtığında İblis'i başında bekler buldu. Ona.

- A melun başımda ne bekliyorsun? diye sordu.


İblis ona dedi ki:

- Başının altına koyduğun benim kerpicim. Bütün dünya benim malım olduğuna göre, bu kerpiç parçası da benim malımdır demektir. Madem ki malımı kullanıyorsun bana ortak oldun demektir.


Hz. İsa (a.s) kerpici başının altından aldı, fırlatıp attı. Yeniden uyumaya niyetlendi. İblis de savuştu gitti.


Ey dünya dertleriyle üzülen, ip gibi eğilip bükülen adam!


Madem sonunda herşeyi arkanda bırakıp gideceksin, açgözlülük yapmanın, durmadan mal yığmanın ne âlemi var?
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt