Halk dilinde şeytan veya cinn çarpması diye kişinin, "ağzının yüzünün eğilmesine(yüz felci), sara hastalığına, beden hareketlerinin bozukluğuna, dengesiz konuşma ve dil tutulmalarına" derler. Yani yüz felci olana şeytan çarpmış derler. Halbuki Kur'ân'da bahsedilen şeytan çarpmasıyla halk anlayışındaki şeytan çarpmasının bir alakası yoktur. Şeytan sözcüğü yanlış anlaşıldığından şeytan çarpması da doğal olarak yanlış anlaşılmıştır.
Öyleyse nedir bu şeytan çarpması?Şeytan çarpmasını konu eden ayetler:
Enam; 71:
De ki: "Allah'ın astlarından bize yarar ve zarar vermeyen şeylere mi yakaralım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra, kendisinin "bize gel" diye doğru yola çağıran arkadaşları varken şeytanların kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşır hale getirdiği kimseler gibi ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? De ki: "Allah'ın doğru yoludur gerçek doğru yol. Ve biz âlemlerin rabbi Allah'a teslim olmakla emrolunduk."
Meryem; 83:
Bizim, mutlaka, şeytanları inkarcıların üzerine salıp da onları oynatıp kıvırttırdıklarını görmedin mi?
Bakara; 275:
O riba yiyenler, ancak şeytanın bir dokunuşuyla çarptığı kişinin kalktığı gibi kalkarlar (ayakta durduğu gibi dururlar; hayatlarını, varlıklarını sürdürürler). Bu böyledir, çünkü onlar, "alış-veriş de riba gibidir" demişlerdir. Oysa ki Allah, alış-verişi helal, ribayı haram kılmıştır. Kendisine Rabb'inden bir öğüt gelip de yaptığından vazgeçenin geçmişleri kendisinedir, onun işi Allah'a aittir. Ama kim ki geri dönerse (yeniden suç işlerse), işte onlar ateşin dostlarıdır. Onlar orada sürekli kalacaklardır.
Âyeti celilenin orijinalindeki "kellezî yetehabbetühüşşeytanü minel messi" ifadesi aslında "şeytanın dokunuşuyla düşürdüğü/aklını azalttığı/normal durumunu bozduğu kimse gibi demektir. Ama bunu tefsirciler (!)"şeytanın çarptığı kimse" olarak meallendirip geçiştirivermişlerdir. Halbuki orjinal anlamı açılırsa, açıklanılırsa daha iyi olur hem ayet hem de konu daha iyi anlaşılır. O zaman insanlar düşünür; nedir bu şeytanın aklı azaltması, düşürmesi, normal durumu bozması?
Şimdi de Kur'anda yer alan şeytanî karakterleri bir hatırlayınız:
Haramın yenmesini, haksız kazanç elde edilmesini emreden ve öneren,
Kötülük, hayasızlık ve Allah'a karşı bilmediğimiz şeyleri söylememizi emreden,
Bizi fakirlikle korkutan,
Bizi kuruntulara düşüren,
Allah'ın yarattıklarını değiştirmeyi emreden,
Bizleri kandırmak için bizlere yaldızlı sözler fısıldayan,
Bize vesvese verip, kışkırtıp kafa bulandıran,
Yaptığımız amellerimizle bizi şımartan,bizi azdıran,
İçki/uyuşturucu ve kumarla, aramıza düşmanlık ve kin sokmak isteyen,
Allah'ı anmaktan ve ona namaz/niyazdan bizi geri durdurmak isteyen,
(KİŞİLER ve GÜÇLERDİR).
Ve bu karakterleri taşıyan şeytanların/insanların bu olumsuzlukları bir kişiye telkin edip kontrol altına aldığını düşünün. İşte o kişiyi şeytan çarpmış olur. Yani şeytan o kişiyi kontrolü altına almış olur. O kişi o zaman:
-Allah'a karşı gelir,
-Hayasızdır, edepsizdir, kötüleşmiştir
-Haksız kazanç peşinde koşar,
-Bilmediği şeyleri konuşur,
-Fakirlikten korkar,
-Savurgandır,
-Kuruntuludur, şımarıktır, kışkırtılmıştır,
-Aldanmıştır,
-Azmıştır, çevresiyle arası bozulmuştur,
-Dönektir, seviyesizleşmiştir, kıvırtmaktadır
-Bilgilenmeye, aydınlanmaya kapalıdır.
Normal olması lazım gelen bir kişinin bu hale gelmesine şeytan (kötü kişiler ve düşünceler) neden olmuştur. Bu duruma, "onu şeytan çarpmış, onu şeytan oyununa getirmiş, aklını azaltmış, seviyesizleştirmiş" diyoruz.
(Kaynak:Hakkı Yılmaz)
Öyleyse nedir bu şeytan çarpması?Şeytan çarpmasını konu eden ayetler:
Enam; 71:
De ki: "Allah'ın astlarından bize yarar ve zarar vermeyen şeylere mi yakaralım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra, kendisinin "bize gel" diye doğru yola çağıran arkadaşları varken şeytanların kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşır hale getirdiği kimseler gibi ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? De ki: "Allah'ın doğru yoludur gerçek doğru yol. Ve biz âlemlerin rabbi Allah'a teslim olmakla emrolunduk."
Meryem; 83:
Bizim, mutlaka, şeytanları inkarcıların üzerine salıp da onları oynatıp kıvırttırdıklarını görmedin mi?
Bakara; 275:
O riba yiyenler, ancak şeytanın bir dokunuşuyla çarptığı kişinin kalktığı gibi kalkarlar (ayakta durduğu gibi dururlar; hayatlarını, varlıklarını sürdürürler). Bu böyledir, çünkü onlar, "alış-veriş de riba gibidir" demişlerdir. Oysa ki Allah, alış-verişi helal, ribayı haram kılmıştır. Kendisine Rabb'inden bir öğüt gelip de yaptığından vazgeçenin geçmişleri kendisinedir, onun işi Allah'a aittir. Ama kim ki geri dönerse (yeniden suç işlerse), işte onlar ateşin dostlarıdır. Onlar orada sürekli kalacaklardır.
Âyeti celilenin orijinalindeki "kellezî yetehabbetühüşşeytanü minel messi" ifadesi aslında "şeytanın dokunuşuyla düşürdüğü/aklını azalttığı/normal durumunu bozduğu kimse gibi demektir. Ama bunu tefsirciler (!)"şeytanın çarptığı kimse" olarak meallendirip geçiştirivermişlerdir. Halbuki orjinal anlamı açılırsa, açıklanılırsa daha iyi olur hem ayet hem de konu daha iyi anlaşılır. O zaman insanlar düşünür; nedir bu şeytanın aklı azaltması, düşürmesi, normal durumu bozması?
Şimdi de Kur'anda yer alan şeytanî karakterleri bir hatırlayınız:
Haramın yenmesini, haksız kazanç elde edilmesini emreden ve öneren,
Kötülük, hayasızlık ve Allah'a karşı bilmediğimiz şeyleri söylememizi emreden,
Bizi fakirlikle korkutan,
Bizi kuruntulara düşüren,
Allah'ın yarattıklarını değiştirmeyi emreden,
Bizleri kandırmak için bizlere yaldızlı sözler fısıldayan,
Bize vesvese verip, kışkırtıp kafa bulandıran,
Yaptığımız amellerimizle bizi şımartan,bizi azdıran,
İçki/uyuşturucu ve kumarla, aramıza düşmanlık ve kin sokmak isteyen,
Allah'ı anmaktan ve ona namaz/niyazdan bizi geri durdurmak isteyen,
(KİŞİLER ve GÜÇLERDİR).
Ve bu karakterleri taşıyan şeytanların/insanların bu olumsuzlukları bir kişiye telkin edip kontrol altına aldığını düşünün. İşte o kişiyi şeytan çarpmış olur. Yani şeytan o kişiyi kontrolü altına almış olur. O kişi o zaman:
-Allah'a karşı gelir,
-Hayasızdır, edepsizdir, kötüleşmiştir
-Haksız kazanç peşinde koşar,
-Bilmediği şeyleri konuşur,
-Fakirlikten korkar,
-Savurgandır,
-Kuruntuludur, şımarıktır, kışkırtılmıştır,
-Aldanmıştır,
-Azmıştır, çevresiyle arası bozulmuştur,
-Dönektir, seviyesizleşmiştir, kıvırtmaktadır
-Bilgilenmeye, aydınlanmaya kapalıdır.
Normal olması lazım gelen bir kişinin bu hale gelmesine şeytan (kötü kişiler ve düşünceler) neden olmuştur. Bu duruma, "onu şeytan çarpmış, onu şeytan oyununa getirmiş, aklını azaltmış, seviyesizleştirmiş" diyoruz.
(Kaynak:Hakkı Yılmaz)