Sevda yaman bir derttir,onu çekenlere sor. Gönlünde bir sızı var,kalbinde sönmeyen kor! Âşık olmak başkadır,divane olmak başka, Pervâne olmak seni,çeker ilâhî aşka! Âşık olursun ama,divâne olamazsın! Nûr'a sevgili olur,pervâne olamazsın! Biz ilâhî aşk ile,herzaman divâneyiz, Nûr'a olan sevgiyle,herzaman pervâneyiz! Sevilmekde sultânın,nefs ile kavli vardır, Sevmek ise sadece,ruhu sultana yâr'dır! Dîvane eder sevda,ıssız dağa düşürür, Yerde mi gökte midir,bilmez cânâna yürür! Cânânla sohbet diler,her teheccüt vakdinde, Önce sorar kendine,durmuşmudur akdinde! Havf ve reca arası,sığınır cânânına, Dilek kabul görürse,minnet bilir cânına! Aczinin ifadesi,secdeye koyar başın, Hayret içre dinlerki,zikrini duyar taşın! Taş bile olamadım,şu fâni dünyada der, Coşar cânân aşkıyla,kalpden geleni söyler! Ölü idi cemâdat,ne çok tesbihdar imiş, Bu tesbihin sırrıyla,yeryüzün tutar imiş! Sâkin duran taşdaki,zikri duyuyormusun? İsimsiz mahlûkmusun,yoksa uyuyormusun? Allah'a secde eden,Hak'ka her an yakındır, Secde-i ubudiyet,hakkıyla tek Hakkındır! Ne ser'den geç ne yâr'dan,ser yâr'e secde için, Ser'de senindir yâr'da,secde gerçek yâr için! Dost aradım bir ömür,gerçek dost Mevlâ imiş, Dost bildiğim dostların,hepsinden evlâ imiş! Ne zaman ki ağlasam,sildi hep gözyaşımı, Sohbet istediğim an,secde ettim başımı!.. ABDULLAH SAK