Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,637
- Tepki puanı
- 1,007
- Puanları
- 113
- Yaş
- 67
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Sensizlik sürgünü, yüreklerimize acı veriyor ey sevgili!
Dün Musa ya ihanet edenler,
Bugün insanlığın vicdanını kanatıyorlar…
Sen varken ey sevgili,
Temiz yürekler, insanlığın farkındaydı…
Şimdi sen yoksun,
Emanetin süslü ibrişim kablarında tutuklu…
Çocuklarımız diri diri topluma gömülüyorlar…
Ruhlara bağdaş kuran mevt olma korkusu,
Yok edici virüs gibi sarmış bedenleri…
Ruhunu puslu bırakıp, yürek sokaklarını,
Domuz sürülerinin cirit atmasına terk edenlerimiz,
Böğürerek kutsanan buzağıları,
Kendi vicdan mabetlerine dikiyorlar…
Öteki dünyanın kutsayıcıları,
Bizi ruhlarımızdan vurdu ve tüketiyorlar…
Karanlığın kuyusunda Yusuf yalnızlığa terk edildi…
Meryem suskunluk orucunda yalnız…
Hüseynin susuzluğu gözpınarlarını kuruttu…
Karanlığın aydınlık diye yutturulduğu dünyada,
Kelam-ı gadim ağlıyor, haram belde yas içinde…
Ruhların çölleştiği topraklarda katledilen,
Masum çocukların bedenleriyle,
Yüksek kuleler inşa eden çağdaş firavunlar,
Tanrılık naraları atıyorlar…
Sesi apansız kısılan çocukların,
Mahzun kaldı ey sevgili …
Viraneye dönüştürülmüş medeniyet bahçesinde,
Yüksek perdeden ağıt seslerini kimseler duymak istemese de,
Yetim coğrafyanın mazlum çocukları,
Kanlarıyla yeni neslin bahçesini imar ediyorlar…
Sensizlik sürgünü, yüreklerimize acı veriyor ey Sevgili.
Alıntı.
Dün Musa ya ihanet edenler,
Bugün insanlığın vicdanını kanatıyorlar…
Sen varken ey sevgili,
Temiz yürekler, insanlığın farkındaydı…
Şimdi sen yoksun,
Emanetin süslü ibrişim kablarında tutuklu…
Çocuklarımız diri diri topluma gömülüyorlar…
Ruhlara bağdaş kuran mevt olma korkusu,
Yok edici virüs gibi sarmış bedenleri…
Ruhunu puslu bırakıp, yürek sokaklarını,
Domuz sürülerinin cirit atmasına terk edenlerimiz,
Böğürerek kutsanan buzağıları,
Kendi vicdan mabetlerine dikiyorlar…
Öteki dünyanın kutsayıcıları,
Bizi ruhlarımızdan vurdu ve tüketiyorlar…
Karanlığın kuyusunda Yusuf yalnızlığa terk edildi…
Meryem suskunluk orucunda yalnız…
Hüseynin susuzluğu gözpınarlarını kuruttu…
Karanlığın aydınlık diye yutturulduğu dünyada,
Kelam-ı gadim ağlıyor, haram belde yas içinde…
Ruhların çölleştiği topraklarda katledilen,
Masum çocukların bedenleriyle,
Yüksek kuleler inşa eden çağdaş firavunlar,
Tanrılık naraları atıyorlar…
Sesi apansız kısılan çocukların,
Mahzun kaldı ey sevgili …
Viraneye dönüştürülmüş medeniyet bahçesinde,
Yüksek perdeden ağıt seslerini kimseler duymak istemese de,
Yetim coğrafyanın mazlum çocukları,
Kanlarıyla yeni neslin bahçesini imar ediyorlar…
Sensizlik sürgünü, yüreklerimize acı veriyor ey Sevgili.
Alıntı.