Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Seni Anlatmak Ne Mümkün Ey Nebi (1 Kullanıcı)

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34

ybhart8ek14rdst1nu1wx1zl1.gif





Seni anlatmak ne mümkün Ey Nebi






Seni anlatmak ne mümkün Ey Nebi
Senden konuşmak için dili susturmak gerek
Ve kalbi söyletmek gerek Hz. Enes gibi
Sen yetim bırakınca aşıklarını
Herkes anılar anlatırdı Sana dair
Ama Enes bir köşede oturmuş
Boynu kucağında öylece beklerdi
Yine bir gün senden konuşulurken arkadaşları ona
Ey Enes neden sen anlatmıyorsun
Senin bir hatıran yok mudur Rasulullah'la
Yoksa hatırlamaz mısın
Usulca başını kaldırdı Hz Enes
Kan çanağı olmuştu gözleri
Hıçkıra hıçkıra ağlıyormuş meğer herkesten uzak
Kan rengi gözyaşlarını sildi önce
Vallahi dedi vallahi benim Rasulullah sız bir anım bile geçmedi
Siz O nu öldü artık yok mu sanıyorsunuz
Vallahi onun ruhu her an benimle
O nun Gül kokusu hala tenimde
Seni anlatmak ne mümkün Ey Nebi
Kalbi konuşturmalı Hz Enes gibi


Sana aşık olmak ne mümkün Ey Nebi
Seni sevmek için Kab gibi yürek ister
Sensiz hayatı istemeyen bir yürek
Vefat ettiğini duyunca Hz Kab
Allah'ım dedi duydum ki Peygamber ölmüş
Onsuz bir hayatı istemiyorum
Rasulullah olmadan yaşamışım ne çıkar
Ne olur Yarabbi benim de canımı al
Ve o da Seninle aynı gün ruhunu teslim etti


Seni sevmek ne mümkün Ey Nebi
Sana bağlanmak için bir ömür vermek gerek
Hz Ebubekir gibi


Seni görmeden sevmek rahip Yemliha gibi
Çok uzaklardaydı Yemliha
Hak Rasulü olduğunu duyunca
Hasret dolu,sevgi dolu bir mektup yazdı Sana
Ey Allahın hak Rasulü Muhammed
Ben Seni göremedim ama
Buradan tasdik ediyorumki sen Rasulullahsın
Olur da Sana yetişemezsem ne olur Efendim ne olur
Ey Muhammedim mahşerde hatırla beni
Seni sevmek ne mümkün ey nebi
Sana tutulmak için ölmek gerek Kab gibi


Sana kavuşmak ne mümkün Ey Nebi
Vuslata ermek için çölleri aşmak gerek
Yollarında can veren Veysel Karan_i gibi
Sana kavuşma arzusuyla yanıp tutuşan
Veysel Karan_i
Seni görmek için izin alınca annesinden
Evladım dedi annesi
Eğer Muhammed (sav)evde yok ise geri dön
Bir sadakat bahçesiydi Veysel Karan_i
Gelip evde bulamayınca seni
Geri döndü annesinin yanına
Sen mescidindeydin o zaman
Annesini kırmamak için Üveys mescidine gelmedi
Ama sadakat nuru yansımıştı hane_i saadetine
Eve geldiğinde anlamıştın onun geldiğini
Mübarek hırkanı çıkarıp hediye göndermiştin ona
Ve özlem dolu bir dua talebinde bulunmuştun
Veysel'e söyleyin ümmetime dua etsin
Sana kavuşmak ne mümkün Ey Nebi
Sana ermek için canı yok saymak gerek
Görmeden de olsa uğrunda ölmek gerek
Veysel Karan_i gibi


Bizler Senden çok uzakta yaşarız
Ama biliriz ki Allahın kudretiyle bize uzak değilsin
Ve şunu da biliriz ki ümmetinden gafil değilsin
Ya Rasulullah biz seni ANLAYAMADIK
Senden konuşamadık Hz Enes gibi
Sana aşık olamadık Ebubekir gibi,Yemliha gibi
Sana kavuşamadık Veysel Karan_i gibi
Bunlar gibi ölmeye uğrunda can vermeye HAZIRIZ






Fethullah Aktı



ybhart8ek14rdst1nu1wx1zl1.gif



vallahi efendim seni çok seviyorum mahşerde yalnız bırakma beni ahirette yetim bırakma beni
 

KÜBRAAAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 May 2009
Mesajlar
50
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
arkadaşlar onu anlatmaya kelimeler yetmez onun kabrini görüp doya doya bakmak başka bi duygu
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
arkadaşlar onu anlatmaya kelimeler yetmez onun kabrini görüp doya doya bakmak başka bi duygu

gözlerinize saglık efendim inşallah görmek nasip olur nasip olurda genç yaşta nasip olur nasip olurda orada canımızı veririz inşallah.. inşallah rabbimizin bizden razı olduğu biz zaman olur
rabbimize emanetsiniz inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

KÜBRAAAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 May 2009
Mesajlar
50
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
rabbim bizi efendimizin şefaatine nail eylesin AMİNNNNNN
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
43
varlıklar adedince salat ve selamlar
denizlerdeki kumlar adedince salat ve selamlar...

belki göremedik seni belki ulaşamadık sana
ama onlar gibi senin yolunda ölmeye hazırız
Rabbimiz nasip eylesin inşallah...

kardeşim ellerine sağlık Allah onun görmeyi şefaatine nail olmayı nasip etsin inşallah

selam ve dua ile
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
varlıklar adedince salat ve selamlar
denizlerdeki kumlar adedince salat ve selamlar...

belki göremedik seni belki ulaşamadık sana
ama onlar gibi senin yolunda ölmeye hazırız
Rabbimiz nasip eylesin inşallah...

kardeşim ellerine sağlık Allah onun görmeyi şefaatine nail olmayı nasip etsin inşallah

selam ve dua ile

gözlerinize saglık efendim amin inşallah inşallah bizler bu dünyada mahrum kaldık yetim kaldık rabbim ahirette görmeyi nasip etsin inşallah gözlerinize saglık kardeşim
rabbimize emanetsiniz inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

erzsalih

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2009
Mesajlar
967
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah razı olsun emeğine sağlık
 

melankolik5288

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2009
Mesajlar
2,723
Tepki puanı
1,716
Puanları
163
Yaş
36
Allah razı olsun cok güzel bir paylasim. İnşallah Ahirette Peygamber efendimizin şefaatine nail oluruz. Allaha emanet olun
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bizler Senden çok uzakta yaşarız
Ama biliriz ki ALLAHın kudretiyle bize uzak değilsin
Ve şunu da biliriz ki ümmetinden gafil değilsin
Ya Rasulullah biz seni ANLAYAMADIK
Senden konuşamadık Hz Enes gibi
Sana aşık olamadık Ebubekir gibi,Yemliha gibi
Sana kavuşamadık Veysel Karan_i gibi
Bunlar gibi ölmeye uğrunda can vermeye HAZIRIZ


Yolunda mücadele edelim ya RASULULLAH...
Yolunda hapislere düşelim ya RASULULLAH...
Yolunda işkencelere uğrayalım ya RASULULLAH...
Yolunda ölelim ya RASULULLAH...
Ki sen gaya insan ufuk peygambersin...
Kİ SEN KAİNATIN GAYESİSİN...
SEN OLMASAN KAİNATI YARATMAYACAKTI ALLAHCC...
Allahcc razı olsun kardeşimiz...
BESMELE...SELAM...DUA...
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Seni anlatmak ne mümkün Ey Nebi
 

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 3

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 3

Kur'an peygamberimiz için konuştu 3

devam edecek A’RAF SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
A’RAF 2.Bir kitaptır bu; sana indirildi, onunla uyarıda bulunasın diye ve inananlar için bir öğüt ve düşündürme olarak... O halde, bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.
A’RAF 6.YEMİN OLSUN, KENDİLERİNE ELÇİ GÖNDERİLENLERİ MUHAKKAK HESABA ÇEKECEĞİZ; GÖNDERİLEN ELÇİLERİ DE MUTLAKA HESABA ÇEKECEĞİZ.
A’RAF 101.İşte o kentler/medeniyetler! Haberlerinden bir kısmını anlatıyoruz sana. Andolsun, resulleri onlara açık-seçik deliller getirmişti. Ama daha önce yalanlamış oldukları için inanmadılar. Küfre sapanların kalplerini Allah işte böyle mühürler.
A’RAF 205.Rabbini, öz benliğinin içinde yalvarıp ürpererek, BAĞIRTILI OLMAYAN BİR SESLE sabah-akşam zikret. Sakın gafillerden olma.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
A’RAF 2-Bu, kendisiyle uyarasın diye ve mü'minlere bir ihtar olmak üzere sana indirilen bir kitaptır; sakın bundan dolayı yüreğinde bir sıkıntı olmasın!
A’RAF 6-SONRA KESİNLİKLE, PEYGAMBER GÖNDERİLEN ÜMMETLERE SORACAĞIZ; KESİNLİKLE GÖNDERİLEN PEYGAMBERLERE DE SORACAĞIZ;
A’RAF 101-İşte o ülkeler -ki, sana bunların başlarına gelenlerden bazılarını naklediyoruz- andolsun ki, onlara peygamberleri açık deliller ile geldiler. Daha önce inkar etmeyi adet edindikleri için, iman etmek istemediler. Allah kafirlerin kalplerini işte böyle mühürler!

A’RAF 205-Sabah ve akşamları içinden yalvararak, gizlice ve KENDİN İŞİTECEK KADAR BİR SESLE Rabbini zikret de gafillerden olma!

DİYANET MEALİ
A’RAF 2. (Bu), kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın.
A’RAF 6. ELBETTE KENDİLERİNE PEYGAMBER GÖNDERİLEN KİMSELERİ DE, GÖNDERİLEN PEYGAMBERLERİ DE MUTLAKA SORGUYA ÇEKECEĞİZ!
A’RAF 101. İşte o ülkeler... Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıkları gerçeklere iman edecek değillerdi. İşte kâfirlerin kalplerini Allah böyle mühürler.
A’RAF 205. Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, YÜKSEK OLMAYAN BİR SESLE sabah aksam Rabbini an. Gafillerden olma.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
A’RAF 2 (Bu,) Sana indirilen bir Kitaptır. Onunla (insanları) uyarman ve insanlara öğüt (vermen) hususunda göğsünde bir sıkıntı olmasın (hiç kuşkulanma, tasalanma, bu tamamen Allâh tarafındandır. Sen hemen insanları uyar).
A’RAF 6 HEM KENDİLERİNE ELÇİ GÖNDERİLMİŞ OLANLARA SORACAĞIZ, HEM DE GÖNDERİLEN ELÇİLERE SORACAĞIZ.
A’RAF 101 İşte o ülkeler; sana onların haberlerinden bir kısmını anlatıyoruz. Andolsun, elçileri onlara açık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıklarından ötürü, inanmak istemediler. İşte Allâh, kâfirlerin kalblerini böyle mühürler.
A’RAF 205 Rabbini, içinden, yalvararak ve korkarak, YÜKSEK OLMAYAN BİR SESLE sabah akşam an, gâfillerden olma!



YASİN SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
YASİN 1. Yâ, Sîn.
YASİN 2. Yemin olsun o hikmetlerle dolu Kur'an'a ki,
YASİN 3. Hiç kuşkusuz, sen, gönderilen hak elçilerindensin;
YASİN 4. Dosdoğru bir yol üzerindesin.
YASİN 5. Azîz ve Rahîm'in indirdiği üzeresin.
YASİN 6. Babaları uyarılmamış, tam gaflet içinde bir toplumu uyarman için gönderildin.
YASİN 10. Sen ha uyarmışsın onları ha uyarmamışsın, fark etmez onlar için; inanmazlar.
YASİN 11. Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele!
YASİN 76. Artık onların sözü seni üzmesin! Biz onların sır olarak tuttuklarını da açıkladıklarını da biliyoruz.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
YASİN 1-Yasin.
YASİN 2-Hikmetli Ku'ran'ın hakkı için!
YASİN 3-Emin ol ki sen, o elçilikle gönderilen peygamberlerdensin!
YASİN 4-Bir dosdoğru yol üzerindesin.
YASİN 5-Güçlü ve çok merhametli Allah'ın peyderpey indirdiği vahyi ile.
YASİN 6-Babaları uyarılmamış olup gaflet içinde olan bir topluluğu uyarasın (vehameti haber veresin) diye.
YASİN 10-Onları uyarsan da uyarmasan da farketmez, inanmazlar.
YASİN 11-Sen ancak Kur'an'a uyan ve Rahman'dan gıyabında saygı besleyen kimseyi sakındırırsın; İşte onu, hem bir bağışlama hem de değerli bir mükafatla müjdele!
YASİN 76-O halde onların lakırdıları seni üzmesin. Biz onların içlerini de biliriz dışlarını da.

DİYANET MEALİ
YASİN 1. Yâsîn,
YASİN 2. Hikmet dolu Kur'an hakkı için,
YASİN 3. Sen şüphesiz peygamberlerdensin.
YASİN 4. Doğru yol üzerindesin.
YASİN 5. (Bu Kur'an) üstün ve çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
YASİN 6. Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.
YASİN 10. Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
YASİN 11. Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.
YASİN 76. (Resûlüm!) O halde onların sözleri sakın seni üzmesin. Kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
YASİN 1 Yâsin
YASİN 2 Hikmetli Kur'ân'a andolsun.
YASİN 3 Kuşkusuz sen gönderilmiş elçilerdensin.
YASİN 4 Dosdoğru bir yol üzerinde,
YASİN 5 Yani üstün ve çok esirgeyen Allâh'ın indirdiği (Kur'ân yolu) üzerindesin.
YASİN 6 Babaları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik).
YASİN 10 Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
YASİN 11 Sen ancak Zikre uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfâtla müjdele.
YASİN 76 Onların sözü seni üzmesin. Biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.


FURKAN SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
FURKAN 10. Şanı yücedir o kudretin ki, dilerse sana ondan daha hayırlısını, altından nehirler akan bahçeleri verir ve senin için köşkler de yapar.
FURKAN 31. Biz böylece her peygambere, suçlulardan bir düşman musallat ettik. Kılavuz ve yardımcı olarak Rabbin yeter.
FURKAN 32. İnkâr edenler dediler ki: "Kur'an ona toptan, bir kerede indirilsedi ya!" Biz böyle yaptık ki, onunla senin kalbini dayanıklı kılalım. Biz onu parça parça/ayet ayet okuduk.
FURKAN 33. Onlar sana bir mesel getirdikçe,biz sana hakkı ve en güzel yorumu getiririz.
FURKAN 43. İğreti arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?
FURKAN 44. Yoksa sen bunların çoğunun işittiğini, akledip düşündüğünü mü sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da şaşkındırlar.
FURKAN 52. Artık inkârcılara boyun eğme, onlara karşı Kur'an ile zorlu bir cihat aç.
FURKAN 56. Biz seni sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
FURKAN 58. O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
FURKAN 10-Öyle yücedir O ki, dilerse sana ondan daha hayırlısını verir; altından ırmaklar akan cennetler verir ve sana köşkler de yapar!
FURKAN 31-Ve işte Biz böyle her peygamber için suçlulardan bir düşman yapmışızdır. Fakat yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.
FURKAN 32-Yine o inkar edenler dediler ki: "O Kur'an ona hep birden indirilseydi yal" Biz onu kalbine iyi yerleştirmek için böyle indirdik ve onu mükemmel bir okuyuşla ağır ağır okuduk.
FURKAN 33-Hem onlar sana karşı herhangi bir mesel ile gelmezler ki, Biz sana (ona karşılık) gerçeği ve en güzel yorumu getirmiş olmayalım.
FURKAN 43-Gördün mü o tanrısını canının istediği edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın?
FURKAN 44-Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini veya kavradıklarını mı sanıyorsun? Onlar sırf hayvan gibi, hatta gidişçe daha sapkındırlar.
FURKAN 52-Madem ki, yalnız seni gönderdik. O halde kafirlere uyma ve bununla (Kur'an ile) onlara cihad et, büyük cihad!
FURKAN 56-Halbuki seni ancak bir müjdeci ve uyancı olarak gönderdik
FURKAN 58-Sen ölmeyecek olan diriye güven de O'nu hamd ile tesbih et! Kullarının günahlarına O'nun haberdar olması yeter.

DİYANET MEALİ
FURKAN 10. Dilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarından ırmaklar akan cennetleri verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allah’ın şanı yücedir.
FURKAN 31. (Resûlüm!) İşte biz böylece her peygamber için suçlulardan düşmanlar peydâ ettik. Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.
FURKAN 32. İnkâr edenler: Kur'an ona bir defada topluca indirilmeli değil miydi? dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle yaptık (parça parça indirdik) ve onu tane tane (ayırarak) okuduk.
FURKAN 33. Onların sana getirdikleri hiçbir temsil yoktur ki, (onun karşılığında) sana doğrusunu ve daha açığını getirmeyelim.
FURKAN 43. Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?
FURKAN 44. Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.
FURKAN 52. (Fakat evrensel uyarıcılık görevini sana verdik..) O halde, kâfirlere boyun eğme ve bununla (Kur'an ile) onlara karşı olanca gücünle büyük bir savaş ver!
FURKAN 56. (Resûlüm!) Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
FURKAN 58. Ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan. O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O'nun bilmesi yeter.


SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
FURKAN 10 Yücedir O ki dilerse sana bundan daha hayırlısını, altlarından ırmaklar akan bahçeler verir ve senin için saraylar yapar.
FURKAN 31 Biz böylece her elçiye suçlulardan bir düşman var ettik. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.
FURKAN 32 İnkâr edenler: "Kur'ân, ona bir defada indirilmeli değil miydi?" dediler. Biz onunla senin kalbini sağlamlaştırmak için onu böyle (parça parça indirdik) ve onu ağır ağır okuduk.
FURKAN 33 Onların sana getirdiği her misâle (her bâtıl soruya) karşı mutlaka biz sana, (o bâtılı yok edecek) gerçeği ve en güzel açıklamayı getiririz.
FURKAN 43 Arzusunu tanrı edinen kimseyi gördün mü? Onun üstüne sen mi bekçi olacaksın?
FURKAN 44 Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini, düşündüklerini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hattâ onlar, yolca (hayvanlardan) daha sapıktır.
FURKAN 52 Kâfirlere boyun eğme ve bu Kur'ân ile onlara karşı büyük cihâd et.
FURKAN 56 Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
FURKAN 58 Ve ölmeyen(diriy)e tevekkül et ve O'nu överek tesbih et. Kullarının günâhlarını, O'nun bilmesi yeter.




Kur'an peygamberimiz için konuştu 3
devam edecek
 

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 4

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 4

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 4

devam edecek FATIR SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
FATIR 4. Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önceki resuller de yalanlanmıştır. Bütün işler ve oluşlar Allah'a döndürülür.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
FATIR 4-Ve eğer seni yalanlıyorlarsa, bundan önce bir çok peygamberler de yalanlandı. Bütün işler Allah'a döndürülür.

DİYANET MEALİ
FATIR 4. Eğer seni yalanlıyorlarsa (üzülme); senden önceki peygamberler de yalanlanmıştır. Bütün işler yalnızca Allah'a döndürülecektir.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
FATIR 4 Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önceki elçiler de yalanlanmıştır. Bütün işler Allah'a döndürülecek(ve Allâh, herkesi yaptığıyle cezâlandıracak)tır.



MERYEM SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
MERYEM 39. Sen onları, o hasret günü ile ilgili olarak uyar. Çünkü onlar gaflet içindeyken, iman da etmemişken iş bitirilmiş olacaktır.
MERYEM 41. Kitap'ta İbrahim'i de an. O, özü-sözü doğru bir peygamberdi.
MERYEM 51. Kitap'ta Mûsa'yı da an. Çünkü o, içtenlik ve dürüstlüğe erdirilmişti ve o bir resul, bir peygamberdi.
MERYEM 54. Kitap'ta İsmail'i de an. Çünkü o, vaadinde sadıktı; bir resuldü, bir peygamberdi.
MERYEM 56. Kitap'ta İdris'i de an. Çünkü o, özü-sözü tam uyuşan bir kişiydi, bir peygamberdi.
MERYEM 58. İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı.
MERYEM 59. Ama arkalarından öyle bir nesil geldi ki; namazı yitirdiler, şehvetlere uydular. Bunlar, azgınlıklarının cezasını bulacaklardır.
MERYEM 77. Ayetlerimizi inkâr edip, "Bana mal da evlat da kesinlikle verilecek." diyeni gördün mü?
MERYEM 78. Bu adam gaybı mı öğrendi, yoksa Rahman katında bir söz mü aldı?
MERYEM 79. Hayır, hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız.
MERYEM 80. O dediklerine biz vâris olacağız. Kendisi bir başına bize gelecek.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
MERYEM 39-Onlar gaflet içinde iken, onlar iman etmezlerken, o hasret gününün, o işlerin bitirildiği saatin dehşetini kendilerine haber ver !
MERYEM 41-Kitapta İbrahim'i de an, çünkü o, dosdoğru biri, bir peygamberdi.
MERYEM 51-Kitapta Musa'yı da an, çünkü O, ihlaslı idi ve bir elçi, bir peygamber idi.
MERYEM 54-Kitapta İsmail'i de an; çünkü o cidden va'dinde sadık bir kimse idi, bir Resul, bir peygamber idi.
MERYEM 56-Kitapta İdris'i de an; çünkü o, dosdoğru biri, bir peygamber idi.
MERYEM 58-İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden Adem, soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan İbrahim ile İsmail'in soyundan hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendirler. Kendilerine Rahmanın ayetleri okunduğu zaman, ağlayarak secdeye kapanırlardı.
MERYEM 59-Sonra bunların arkasından bozuk bir güruh geldi, namazı ziyan ettiler ve şehvetlerinin ardına düştüler; bunlar da Gayya kuyusunu boylayacaklardır.
MERYEM 77-Şimdi şu küfredip de: "Bana muhakkak mal ve evlat verilecektir." diyen herifi gördün mü?
MERYEM 78-O, gayba vakıf mı olmuş yoksa esirgemesi çok olan Allah'ın katında bir söz mü almış?
MERYEM 79-Hayır! Biz onun dediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız !
MERYEM 80-Ve o söylediği şeyleri hep elinden alacağız da o, Bize tek başına gelecektir.

DİYANET MEALİ
MERYEM 39. (Resûlüm!) Sen onları pişmanlık ve üzüntü günü hakkında uyar. Çünkü onlar bir gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken (bakarsın) iş olup bitmiştir.
MERYEM 41. Kitap'ta İbrahim’i an. Zira o, sıdkı bütün bir peygamberdi.
MERYEM 51. (Resûlüm!) Kitap'ta Musa’yı da an. Gerçekten o ihlâs sahibi idi ve hem resûl, hem de nebî idi.
MERYEM 54. (Resûlüm!) Kitap'ta İsmail’i de an. Gerçekten o, sözüne sadıktı, resûl ve nebî idi.
MERYEM 56. Kitapta İdris’i de an. Hakikaten o, pek doğru bir insan, bir peygamberdi.
MERYEM 58. İste bunlar, Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan, Nuh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail (Yakub) 'un soyundan, doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir. Onlara, çok merhametli olan Allah’ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı.
MERYEM 59. Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler.
MERYEM 77. (Resûlüm!) Âyetlerimizi inkâr eden ve "Muhakkak surette bana mal ve evlât verilecek" diyen adamı gördün mü?
MERYEM 78. O, gaibi mi bildi, yoksa Allah’ın katından bir söz mü aldı?
MERYEM 79. Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
MERYEM 80. Onun dediğine biz vâris oluruz, (malı ve evlâdı bize kalır); kendisi de bize yapayalnız gelir

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
MERYEM 39 Onları şu hasret gününe karşı uyar ki, o zaman kendileri gaflet içinde inanmamakta ısrar ederlerken iş bitirilmiş olur (yaptıklarına pişman olup hasret çeker dururlar, ama iş işten geçmiştir artık).
MERYEM 41 Kitapta İbrâhim'i de an; gerçekten o, çok doğru bir peygamberdi.
MERYEM 51 Kitapta Mûsâ'yı da an, çünkü o, içi temiz (bir insan)dı ve elçi bir peygamberdi.
MERYEM 56 Kitapta İdris'i de an: Çünkü o, çok doğru bir peygamberdi.
MERYEM 58 İşte bunlar; Allâh'ın ni'met verdiği peygamberlerden, Âdem, neslinden, Nûh ile beraber gemide taşıdıklarımızın neslinden, İbrâhim ve İsrâil (Ya'kûb) neslinden, yol gösterdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Onlara Rahmân'ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
MERYEM 59 Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar kötülük bulacaklardır.
MERYEM 77 Âyetlerimizi inkâr edip: "Bana mal ve evlâd verilecek" diyen adamı gördün mü?
MERYEM 78 Gaybe mi çık(ıp bak)tı, yoksa Rahmân'ın huzûrunda bir söz mü aldı (Allâh ile bir andlaşma mı yaptı)?
MERYEM 79 Hayır (yanılıyor), biz onun dediğini yazacağız ve onun için azâbı uzattıkça uzatacağız.
MERYEM 80 O dediği(malı ve evlâdı)na biz vâris olacağız (nesi varsa hepsi bize kalacak) ve o, bize tek başına gelecek (yanında ne malı, ne de evlâdı olmayacak).



TA HA SURESİ
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
TAHA 2. Biz bu Kur'an'ı sana, zahmet çekesin, bedbaht olasın diye indirmedik;
TAHA 3. Saygıyla ürperene bir hatırlatma/düşündürme/öğüt verme olsun diye indirdik.
TAHA 4. Yeri ve o yüce mi yüce gökleri yaratandan bir vahiy olarak indirdik.
TAHA 130. Artık, onların söylediklerine sabret; Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini överek tespih et! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucunda da tespit et ki, hoşnutluğa erebilesin.
TAHA 131. Onlardan bazı çiftlere, kendilerini imtihan etmek için iğreti hayatın süsü olarak verdiğimiz nimetlere gözlerini dikme! Rabbinin rızkı hem daha hayırlı hem daha süreklidir.
TAHA 132. Ailene namazı emret, kendin de ona sabırla devam et! Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırıyoruz. Sonuç takvanındır!
TAHA 133. Dediler ki: "Rabbinden bize bir mucize getirseydi ya!" Peki, önceki sayfalardaki açık kanıt onlara gelmedi mi?
TAHA 134. Eğer biz onları, ondan önce bir azapla helâk etseydik mutlaka şöyle diyeceklerdi: "Rabbimiz, ne olurdu bize bir resul gönderseydin de zelil ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık!"

ELMALILI HAMDİ YAZIR
TAHA 2-Kur'an'ı sana mutsuz olasın diye indirmedik.
TAHA 3-Ancak saygısı olana bir öğüt olmak üzere.
TAHA 4-Hem yeri, hem o yüksek yüksek gökleri yaratan tarafından peyderpey indirilen bir kitap olarak indirdik.
TAHA 130-O halde onların dediklerine sabret, güneşin doğmasından önce ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gece saatlerinde de gündüzün uçlarında da tesbih et ki, hoşnutluğa eresin.
TAHA 131-Kafirlerden birkaç çiftini, kendilerini fitneye düşürmek için, dünya hayatının cicibicisi olarak yararlandırdığımız şeylere gözlerini dikme sakın! Oysa Rabbinin rızkı (nimeti) hem daha hayırlı, hem daha kalıcıdır.
TAHA 132-Hem ailene (ümmetine) namazı emret, hem de kendin ona sabırla devam et! Biz, senden bir rızık istemiyoruz, seni Biz rızıklandırırız; güzel sonuç takvanındır.
TAHA 133-Bir de onlar: "Rabbinden bir mucize getirse ya !" dediler. Onlara, daha önceki kitaplardakinin apaçık delili gelmedi mi ki?
TAHA 134-Eğer Biz, onları bundan önce bir azap ile helak etmiş olsaydık: "Ey Rabbimiz, ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de biz alçak ve rezil olmadan önce ayetlerine uysaydık." diyeceklerdi.

DİYANET MEALİ

TAHA 2-(Ey Muhammed!) Biz Kur'an'ı sana sıkıntı çekesin diye değil,
TAHA 3-ancak (Allah'ın azabından) korkacaklara bir öğüt (bir uyarı) olsun diye indirdik.
TAHA 4-(O) yüksek gökleri yaratanın katından peyderpey indirilmiştir.
TAHA 130. (Resûlüm!) Sen, onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, sen, Allah'tan hoşnut olasın, (Allah da senden!).
TAHA 131. Sakın, kendilerini denemek için onlardan bir kesimi faydalandırdığımız dünya hayatının çekiciliğine gözlerini dikme! Rabbinin nimeti hem daha hayırlı, hem de daha süreklidir.
TAHA 132. Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.
TAHA 133. Onlar: (Muhammed) bize Rabbinden bir mucize getirmeli değil miydi? dediler. Önce gelen kitaplardakinin apaçık delili (Kur'an) onlara gelmedi mi?
TAHA 134. Eger biz, bundan (Kur'an'dan) önce onları bir azapla helâk etseydik, muhakkak ki söyle diyeceklerdi: Ya Rabbi! Bize bir elçi gönderseydin de, su aşağılığa ve rüsvaylığa düşmeden önce âyetlerine uysaydık!

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
TAHA 2 Biz bu Kur'ân'ı sana güçlük çekesin diye indirmedik.
TAHA 3 Ancak (Allah'tan) korkanlara bir öğüt (olarak indirdik).
TAHA 4 (O) yeri ve yüce gökleri yaratan tarafından azar azar indirilmiştir.
TAHA 130 Onların dediklerine sabret, güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini överek tesbih et; gece sâ'atlerinden bir kısmında ve gündüzün taraflarında da tesbih et ki memnun olasın!
TAHA 131 Onlardan bazı zümrelere kendilerini denemek için verdiğimiz dünyâ hayâtının süsüne gözlerini dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir.
TAHA 132 Âilene namazı emret, kendin de namaz kılmaya dayan. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz besliyoruz. Sonuç takvâ(sâhipleri)nindir.
TAHA 133 Dediler ki: "Rabbinden bize bir âyet (mu'cize) getirmeli değil mi?" Onlara, önceki Kitap'larda bulunan kanıt gelmedi mi?
TAHA 134 Şâyet onları, ondan önce bir azâb ile helâk etseydik: "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de böyle alçak ve rezil olmadan önce senin âyetlerine uysaydık!" derlerdi.


ŞUARA SURESİ
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
ŞUARA 192. Kesin olan şu ki, o âlemlerin Rabbi'nden indirilmiştir.
ŞUARA 193. O güvenilir Rûh indirdi onu,
ŞUARA 194. Senin kalbine ki, uyarıcılardan olasın.
ŞUARA 195. Açık-seçik Arapça bir dille indirdi.
ŞUARA 196. O, elbette ki öncekilerin kitaplarında da var.
ŞUARA 197. BENİİSRAİL BİLGİNLERİNİN DE ONU BİLMESİ BUNLAR İÇİN BİR BELİRTİ/KANIT DEĞİL Mİ?
ŞUARA 217. O Azîz, o Rahîm olana güvenip dayan.
ŞUARA 218. O ki görüyor seni kıyam ettiğin zaman.
ŞUARA 219. Görüyor nasıldır secde edenler içinde dolaşman.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
ŞUARA 192- Ve gerçekten bu (Kur'an) alemlerin Rabbinin indirmesidir.
ŞUARA 193 Onu Ruhu'l-Emin (Cebrail) indirdi.
ŞUARA 194 Senin kalbine ki uyarıcılardan olasın,
ŞUARA 195 O, şüphesiz öncekilerin kitaplarında da var.
ŞUARA 196 açık parlak bir Arapça ile.
ŞUARA 197 BENİ İSRAİL BİLGİNLERİNİN ONU BİLMESİ, ONLAR İÇİN BİR DELİL DEĞİL Mİ?
ŞUARA 217 Ve O güçlü ve merhametli olana güvenip dayan
ŞUARA 218 O ki, (namaza) kalktığın vakit seni görüyor
ŞUARA 219 ve secde edenler arasında dolaşmanı da.

DİYANET MEALİ
ŞUARA 192-Şüphesiz bu Kur'an, âlemlerin Rabbi'nin indirmesidir.
ŞUARA 193-194-195-Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir.
ŞUARA 196-Şüphesiz bu (Kur'an'ın indirileceği) öncekilerin kitaplarında da vardı.
ŞUARA 197-İSRAİLOĞULLARI BİLGİNLERİNİN ONU BİLMESİ, ONLAR (MEKKE MÜŞRİKLERİ) İÇİN BİR DELİL DEĞİL MİDİR? ŞUARA 217-218-219-Namaza kalktığında seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah'a tevekkül et.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
ŞUARA 192 Muhakkak ki o (Kur'ân), âlemlerin Rabbinin indirmesidir.
ŞUARA 193 Onu, er-Rûhu'l-Emin (güvenilir ruh, Cebrâil) indirdi:
ŞUARA 194 Senin kalbine; uyarıcılardan olman için,
ŞUARA 195 Apaçık Arapça bir dille.
ŞUARA 196 O(nun içeriği), evvelkilerin Kitaplarında da vardır.
ŞUARA 197 İSRÂİL OĞULLARI BİLGİNLERİNİN ONU BİLMESİ DE ONLAR İÇİN (KUR'ÂN'IN GÜVENİLİR RÛH TARAFINDAN VAHYEDİLDİĞİNE) YETERLİ BİR DELİL DEĞİL Mİ?
ŞUARA 217 Gâlib ve esirgeyen(Allâh)a tevekkül et.
ŞUARA 218 O, seni görür: Namaza durduğun zaman,
ŞUARA 219 Ve secde edenler arasında eğilip doğrulurken.

devam edecek
ismail uysal özden özgür
 

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 5

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 5

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 5

devam edecek


ŞUARA SURESİ
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
ŞUARA 192. Kesin olan şu ki, o âlemlerin Rabbi'nden indirilmiştir.
ŞUARA 193. O güvenilir Rûh indirdi onu,
ŞUARA 194. Senin kalbine ki, uyarıcılardan olasın.
ŞUARA 195. Açık-seçik Arapça bir dille indirdi.
ŞUARA 196. O, elbette ki öncekilerin kitaplarında da var.
ŞUARA 197. BENİİSRAİL BİLGİNLERİNİN DE ONU BİLMESİ BUNLAR İÇİN BİR BELİRTİ/KANIT DEĞİL Mİ?
ŞUARA 217. O Azîz, o Rahîm olana güvenip dayan.
ŞUARA 218. O ki görüyor seni kıyam ettiğin zaman.
ŞUARA 219. Görüyor nasıldır secde edenler içinde dolaşman.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
ŞUARA 192- Ve gerçekten bu (Kur'an) alemlerin Rabbinin indirmesidir.
ŞUARA 193 Onu Ruhu'l-Emin (Cebrail) indirdi.
ŞUARA 194 Senin kalbine ki uyarıcılardan olasın,
ŞUARA 195 O, şüphesiz öncekilerin kitaplarında da var.
ŞUARA 196 açık parlak bir Arapça ile.
ŞUARA 197 BENİ İSRAİL BİLGİNLERİNİN ONU BİLMESİ, ONLAR İÇİN BİR DELİL DEĞİL Mİ?
ŞUARA 217 Ve O güçlü ve merhametli olana güvenip dayan
ŞUARA 218 O ki, (namaza) kalktığın vakit seni görüyor
ŞUARA 219 ve secde edenler arasında dolaşmanı da.

DİYANET MEALİ
ŞUARA 192-Şüphesiz bu Kur'an, âlemlerin Rabbi'nin indirmesidir.
ŞUARA 193-194-195-Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir.
ŞUARA 196-Şüphesiz bu (Kur'an'ın indirileceği) öncekilerin kitaplarında da vardı.
ŞUARA 197-İSRAİLOĞULLARI BİLGİNLERİNİN ONU BİLMESİ, ONLAR (MEKKE MÜŞRİKLERİ) İÇİN BİR DELİL DEĞİL MİDİR? ŞUARA 217-218-219-Namaza kalktığında seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah'a tevekkül et.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
ŞUARA 192 Muhakkak ki o (Kur'ân), âlemlerin Rabbinin indirmesidir.
ŞUARA 193 Onu, er-Rûhu'l-Emin (güvenilir ruh, Cebrâil) indirdi:
ŞUARA 194 Senin kalbine; uyarıcılardan olman için,
ŞUARA 195 Apaçık Arapça bir dille.
ŞUARA 196 O(nun içeriği), evvelkilerin Kitaplarında da vardır.
ŞUARA 197 İSRÂİL OĞULLARI BİLGİNLERİNİN ONU BİLMESİ DE ONLAR İÇİN (KUR'ÂN'IN GÜVENİLİR RÛH TARAFINDAN VAHYEDİLDİĞİNE) YETERLİ BİR DELİL DEĞİL Mİ?
ŞUARA 217 Gâlib ve esirgeyen(Allâh)a tevekkül et.
ŞUARA 218 O, seni görür: Namaza durduğun zaman,
ŞUARA 219 Ve secde edenler arasında eğilip doğrulurken.


NEML SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
NEML 80. Sen, ölülere işittiremezsin. Eğer dönüp giderlerse, sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
NEML 81. Ve sen, düştükleri sapıklıktan körleri de çıkaramazsın. Teslim olmuş kişiler halinde ayetlerimize inananlardan başkasına sesini duyuramazsın.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
NEML 80-Şüphesiz sen, ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.
NEML 81-Sen o körleri sapıklıklarından kurtarıp hidayete erdirecek de değilsin. Sen, ancak ayetlerimize inanacaklara işittirirsin de onlar müslüman olur kurtuluş bulurlar.

DİYANET MEALİ
NEML 80. Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da daveti duyuramazsın.
NEML 81. Sen körleri sapıklıklarından çevirip doğru yola getiremezsin. Ancak ayetlerimize inanıp da teslim olanlara duyurabilirsin.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
NEML 80 Sen ölülere duyuramazsın, arkalarını dönmüş kaçmakta olan sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.
NEML 81 Ve sen kör(ler)i içine düştükleri sapıklıklardan çıkarıp yola getiremezsin. Sen, ancak âyetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar derhal müslüman olurlar.


KASAS SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
KASAS 88. Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka. O'nun yüzü dışında herşey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
KASAS 88-Allah'la birlikte diğer bir tanrıya daha çağırma; O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zatından başka herşey helak olacaktır. Hüküm O'nundur ve nihayet döndürüIüp O'na götürüleceksiniz.

DİYANET MEALİ
KASAS 88. Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zatından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
KASAS 88 Allâh ile beraber başka bir tanrıya yalvarma. O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun yüzü(zatı)ndan başka herşey helâk olacaktır. Hüküm O'nundur ve O'na
döndürüleceksiniz.

İSRA SURESİ
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
İSRA 86. Yemin olsun, biz dilesek sana vahyetmiş olduğumuzu tamamen gideriveririz, sonra onu elde etmek için bizim katımızda kendine bir vekil de bulamazsın.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
İSRA 86-Andolsun ki, dilersek sana vahyettiğimizi tamamen gideriveririz; sonra Bize karşı kendine bir vekil de bulamazsın.

DİYANET MEALİ
İSRA 86. Hakikaten, biz dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bu durumda sen de bize karşı hiçbir koruyucu bulamazsın.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
İSRA 86 Andolsun, biz dilesek, sana vahyettiğimiz(âyetler)i tamamen gideririz; sonra onun (geri alınması) için bize karşı sana bir yardımcı bulamazsın.

YUNUS SURESİ
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
YUNUS 41. Seni yalanladılarsa şöyle söyle: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım."
YUNUS 42. İçlerinde sana kulak verenler de vardır. Peki, sağırlara sen mi işittireceksin? Hele bir de akıllarını kullanmıyorlarsa!
YUNUS 43. Onlardan sana bakanlar da vardır. Peki, körlere sen mi kılavuzluk edeceksin? Hele, kalp gözleriyle de görmüyorlarsa!
YUNUS 46. Onların vaat ettiğimizin bazısını sana göstersek de seni vefat ettirsek de dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir.
YUNUS 109. Sana vahyedilene uy ve Allah hüküm verinceye kadar sabret. O, hâkimlerin en hayırlısıdır.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
YUNUS 41-Eğer sen yalan söylüyorsun diye ısrar ederlerse de ki: "Benim işlediğim bana, sizin işlediğiniz de size! Siz benim işlediğimden uzaksınız; ben de sizin işlediğinizden uzağım!"
YUNUS 42-İçlerinden seni dinlemeye gelenler de var; ama akılları da yokken sağırlara sen mi duyuracaksın?
YUNUS 43-İçlerinden sana bakanlar da var; ama basiretleri de yokken sen mi hidayet edeceksin?
YUNUS 46-Onlara va'dettiğimizin bir kısmını sana hemen göstersek de yahut senin ruhunu alsak da onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah onların ne yapacaklarına da şahittir!
YUNUS 109-Sana ne vahyolunursa ona uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret; hakimlerin en hayırlısı O'dur!

DİYANET MEALİ
YUNUS 41. (Resûlüm! ) onlar seni yalanlarlarsa de ki: Benim işim bana, sizin işiniz de size aittir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım.
YUNUS 42. Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat sağırlara -üstelik akılları da ermiyorsa- sen mi duyuracaksın?
YUNUS 43. Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
YUNUS 46. Eğer onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) gösterirsek (ne âlâ); yok eğer (göstermeden) seni vefat ettirirsek nihayet onların dönüşü de bizedir. (O zaman onlara ne olacağını göreceksin). Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.
YUNUS 109. (Resûlüm!) Sen, sana vahyolunana uy ve Allah hükmedinceye kadar sabret. O hakimlerin en hayırlısıdır.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
YUNUS 41 Eğer onlar seni yalanladılarsa de ki: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım!"
YUNUS 42 İçlerinden sana kulak verip dinleyenler de vardır. Fakat sağırlara sen mi duyuracaksın? Hele akıllarını da kullanmıyorlarsa!
YUNUS 43 İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat körleri sen mi yola götüreceksin? Hele sezgileriyle de görmüyorlarsa?
YUNUS 46 Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz. Ya da (bundan önce) seni vefat ettiririz (farketmez). Nasıl olsa dönüşleri bizedir. Sonra Allâh onların yaptıklarına da şâhiddir.
YUNUS 109 Sana vahyolunana uy ve Allâh hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir.

HUD SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
HUD 112. O halde sen, emrolunduğun gibi dosdoğru yürü! Seninle birlikte tövbe edenler de... Sakın aşırılık edip azmayın! O, yapmakta olduklarınızı görüyor.
HUD 113. Zulmedenlere eğilim göstermeyin! Yoksa ateş sizi sarmalar. Allah'tan başka dostlarınız kalmaz, size yardım de edilmez.
HUD 114. Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl! Güzellikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
HUD 112-Onun için emrolunduğun gibi doğruluk et; sen ve beraberinde tevbe edenler de böyle olsun ve aşın gitmeyin! Çünkü O, bütün yaptıklarınızı görür.
HUD 113-Ve zulmedenlere meyil etmeyin; yoksa size ateş dokunur. Allah'tan başka kayıranlarınız da yoktur;sonra kurtulamazsınız.
HUD 114-Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl! Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, algılaması olanlara bir öğüttür.

DİYANET MEALİ
HUD 112. O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.
HUD 113. Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yârdım göremezsiniz!
HUD 114. Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kil. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ HUD 112 Öyleyse emrolunduğun gibi doğru ol; seninle beraber tevbe edenler de (doğru olsunlar), aşırı gitmeyiniz! Zira O, yaptıklarınızı görmektedir.
HUD 113 Sakın zulmedenlere dayanmayın, sonra size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım edilmez.
HUD 114 Gündüzün iki tarafında (sabah, akşam) ve geceye yakın sâ'atlerde namaz kıl; çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür.

devam edecek
ismail uysal özden özgür
 

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 1

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 1

KURAN PEYGAMBERİMİZ (S.A.S)
İÇİN

KONUŞTU


4------------------------------------MEALDEN-----------------------İNCELEME
devam edecek


BEN İSMAİL UYSAL ÖZDEN ÖZGÜR SADECE AYETLERİ AYIRDIM KONULARINA GÖRE. ASLA KENDİ FİKRİM YADA KATKIM YOKTUR BU ÇALIŞMADA. SAYGILARIMLA ( RABBİM YÜZÜMÜ KARA ÇIKARMA )



KONULAR

1-RABBİM ALLAH ELÇİSİNE DİYOR Kİ……………………...............(1-----43 )

2-PEYGAMBERİM VE CİNLER…………………. ……………….......(42----46)

3-YÜCE PEYGAMBERİMİZE ÖZEL…………………………….........(47--103 )

4-PEYGAMBERİMİZE ALLAH’IN YARDIMI VE UYARILAR…….(104-147)

5-ASRISAADETTE VE SONRASINDA KÖTÜLER ,CEZALARI…(148-182)

6-PEYGAMBERİMİZ VE ÖTEKİ ALEMLER………………………....(183-187)

7-PEYGAMBERİMİZE DE Kİ DİYE VURGU YAPILAN AYETLER.(188-245)
.
8-TAKVA SAHİPLERİNE MESAJLAR……………………………….(246-274)

9-PEYGAMBERİMİZ , EŞLERİ VE KADINLAR………………..........(275-290)

10- KONU DIŞI AMA YAZMADAN GEÇEMEDİĞİM AYETLER……(291-327)




1
RABBİM ALLAH ELÇİSİNE DİYOR






A L A K S U R E S İ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
ALAK 19-Sakın, sakın! Ona boyun eğme; secde et ve yaklaş!
ELMALILI HAMDİ YAZIR
ALAK 19-Hayır, sakın onu dinleme de, secde et ve yaklaş!
DİYANET MEALİ
ALAK 19.Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş!
SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
ALAK – 19 Hayır, ona boyun eğme; (Rabbine) secde et ve yaklaş!

K A L E M S U R E S İ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
KALEM 8. O halde, yalanlayanlara itaat etme!
KALEM 48. Artık Rabbinin hüküm vermesi için sabret! Balığın dostu Yûnus gibi olma! Hani o, hıçkırıktan boğulur bir halde yakarmıştı.
KALEM 51. O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı.


ELMALILI HAMDİ YAZIR
KALEM 8-O halde tanıma o yalan diyenleri!
KALEM 48-O halde Rabbinin hükmüne sabret de balık sahibi (Yunus peygamber) gibi olma! Hani o, öfkeye boğulmuş da seslenmişti.
KALEM 51-Ve gerçekten o küfredenler o zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı; bir de durmuşlar: "O şüphesiz bir deli." diyorlar.


DİYANET MEALİ
KALEM 8. O halde, (hakikati) yalan sayanlara boyun eğme!
KALEM 48. Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle. Balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani o, dertli dertli Rabbine niyaz etmişti.
KALEM 51. O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) "Hiç şüphe yok o bir delidir" derler.


SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
KALEM 8 - Öyleyse yalanlayanlara itâ'at etme.
KALEM 48 - Sen Rabbinin hükmüne sabret, balık sâhibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, sıkıntıdan yutkunarak (Allah'a) seslenmişti.
KALEM 51 - O inkâr edenler Zikri(Kur'ân)'ı işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. "O mecnundur" diyorlardı.


MÜZZEMMİL SURESİ
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
MÜZZEMMİL 1. Ey giysisine bürünüp yatan!
MÜZZEMMİL 2. Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
MÜZZEMMİL 3. Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt!
MÜZZEMMİL 4. Yahut buna biraz ekle! Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!
MÜZZEMMİL 5. Doğrusu, biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
MÜZZEMMİL 7. Kuşkusuz, gündüz boyu senin için uzun bir dolaşma/yoğun bir uğraş vardır.
MÜZZEMMİL 8. Rabbinin adını an ve tüm benliğinle O'na yönel!
MÜZZEMMİL 10. Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrıl onlardan.
MÜZZEMMİL 11. Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara.
MÜZZEMMİL 20. Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin durumunu biliyor. Gecenin üçte ikisinden daha azını, yarısını, üçte birini ayakta geçiriyorsun. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlamıştır. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti. O HALDE KUR'AN'DAN, KOLAY GELENİ OKUYUN. Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O HALDE KUR'AN'DAN, KOLAY GELENİ OKUYUN! Namazı kılın! Zekâtı verin. Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin. Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok esirgeyicidir.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
MÜZZEMMİL 1-Ey o örtünen,
MÜZZEMMİL 2-gece kalk, pek azı hariç,
MÜZZEMMİL 3-yarısı, yahut ondan biraz eksilt (yarısından az kalk)
MÜZZEMMİL 4-veya artır (buna ilave et, yarısından ziyade kıl) ve Kur'an'ı ağır ağır, güzel güzel oku!
MÜZZEMMİL 5-Çünkü Biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz;
MÜZZEMMİL 7-Çünkü sana gündüzün uzun bir yüzüş vardır (birçok meşguliyetin vardır).
MÜZZEMMİL 8-Rabbinin ismini an ve herşeyden kesilerek O'na çekil (O'na bütün varlığınla yönel)!
MÜZZEMMİL 10-Başkalarının sözlerine sabret ve onları güzel bir terkedişle terket
MÜZZEMMİL 11-Refah ve zevk sahibi o inkarcıları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver!
MÜZZEMMİL 20-Gerçekten Rabbin biliyor ki sen, muhakkak gecenin üçte ikisine yakınını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçiriyorsun, beraberinde bulunan bir grup da (böyle yapıyor). Oysa geceyi, gündüzü Allah takdir eder. Sizin bundan ötesini başaramayacağınızı bildiği için size lütuf ile muamelede bulundu. BUNDAN BÖYLE KUR'AN'DAN KOLAYINIZA GELENİ OKUYUN; O, içinizden hastaların olacağını, diğer bir kısmının Allah'ın lütfundan bir kar aramak üzere yeryüzünde yol tepeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bilmektedir; O HALDE O (KUR'AN)DAN KOLAYINIZA GELENİ OKUYUN; namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a karz-ı hasen verin! Kendi hesabınıza hayır olarak ne (iyilik) yapıp gönderirseniz, onu Allah yanında daha hayırlı ve karşılık olarak daha büyük bulacaksınız. Allah'tan bağışlanma dileyin! Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

DİYANET MEALİ
MÜZZEMMİL 1. Ey örtünüp bürünen (Resûlüm)!
MÜZZEMMİL 2. Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl.
MÜZZEMMİL 3. (Gecenin) yarısı (kıl). Yahut bunu biraz azalt.
MÜZZEMMİL 4. Ya da bunu çoğalt ve Kuran’ı tane oku.
MÜZZEMMİL 5. Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz.
MÜZZEMMİL 7. Zira gündüz vakti, sana uzun bir mesguliyet var.
MÜZZEMMİL 8. Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O'na yönel.
MÜZZEMMİL 10. Onların (müşriklerin) söylediklerine katlan ve onlardan güzellikle ayrıl.
MÜZZEMMİL 11. Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
MÜZZEMMİL 20. (Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah’tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. ARTIK, KURAN’DAN KOLAYINIZA GELENİ OKUYUN. Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah’ın lütfündan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O HALDE KURAN’DAN KOLAYINIZA GELENİ OKUYUN. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.


SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
MÜZZEMMİL 1 Ey örtüsüne bürünen,
MÜZZEMMİL 2 Geceleyin kalk (namaz kıl); yalnız gecenin birazında (uyu).
MÜZZEMMİL 3 Gecenin yarısında (kalk) yahut bundan biraz eksilt.
MÜZZEMMİL 4 Veya bunu artır ve ağır ağır Kur'ân oku.
MÜZZEMMİL 5 Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
MÜZZEMMİL 7 Çünkü gündüz, senin uzun süre uğraşacağın şeyler vardır.
MÜZZEMMİL 8 Rabbinin adını an ve bütün gönlünle O'na yönel.
MÜZZEMMİL 10 Onların dediklerine sabret ve güzelce onlardan ayrıl.
MÜZZEMMİL 11 Beni ve o ni'met sâhibi yalanlayıcıları yalnız bırak ve onlara biraz mühlet ver.
MÜZZEMMİL 20 Rabbin senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını; Seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Geceyi ve gündüzü takdir eden Allâh, sizin onu sayamayacağınızı (zamanı hesabedip gecenin belli sâ'atlerinde kalkamayacağınızı) bildiği için sizi affetti. Artık (belli bir sâ'at gözetmeden) KUR'ÂN'DAN KOLAYINIZA GELENİ OKUYUN (ne miktar kolayınıza gelirse o kadar gece namazı kılın, kendinizi zorlamayın.) Allâh, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allâh'ın lutfunu arayan başka kimseler ve Allâh yolunda savaşan daha başka insanlar bulunacağını bilmiştir. ONUN İÇİN KUR'ÂN'DAN KOLAYINIZA GELDİĞİ KADAR OKUYUN. Namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için verdiğiniz hayırları, Allâh katında verdiğinizden daha hayırlı ve mükâfâtça daha büyük bulacaksınız. Allah'tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allâh, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

devam edecek
ismail uysal özden özgür
 

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 6

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 6

HİCR SURESİ


4 mealden inceleme
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
HİCR 98. Şimdi sen, Rabbine hamd ile tespih et ve secde edenlerden ol!
HİCR 99. Sana şaşmaz ve kesin bilgi gelinceye kadar Rabbine ibadet et!

ELMALILI HAMDİ YAZIR
HİCR 98-O halde Rabbine hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol!
HİCR 99-Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk et!

DİYANET MEALİ
HİCR 98. Sen simdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol!
HİCR 99. Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
HİCR 98 Sen Rabbini hamd ile tesbih et (O'nu övecek sözlerle an, subhanallahi velhamdulillah de) ve secde edenlerden ol.
HİCR 99 Ve Rabbine kulluk et ki sana yakin gelsin (kesin bilgiye eresin)!


ENAM SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
ENAM 10. Yemin olsun ki, senden önceki resullerle de alay edildi; fakat eğlence konusu yaptıkları şey, o maskaralığı sergileyenleri kıskıvrak sarıverdi.
ENAM 35. Eğer yüz çevirip gitmeleri sana ağır geldiyse, haydi gücün yetiyorsa, yerin içinde bir delik yahut gökte bir merdiven ara da onlara bir mucize getir. Allah dileseydi onları doğru ve güzelde birleştirirdi. Artık cahillerden olma.
ENAM 106. Rabbinden sana vahyedilene uy! O'ndan başka ilah yoktur. Müşriklerden yüz çevir!

ELMALILI HAMDİ YAZIR
ENAM 10-Andolsun ki, senden önce gönderilen peygamberlerle de eğlenildi, ancak o eğlendikleri hak, o maskaralığı yapanları çepeçevre kuşatıverdi.
ENAM 35-Eğer onların omuz dönmeleri sana ağır geliyorsa, haydi kendi kendine yerin dibine inecek bir baca veya göklere çıkacak bir merdiven arayıp da onlara bambaşka bir mucize getirmeye gücün yettiği takdirde hiç durma, bunu yap! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzere toplardı. O halde sakın cahillerden olma!
ENAM 106-Rabbinden sana ne vahyolunuyorsa ona uy! O'ndan başka tanrı yoktur. Sen müşriklere bakma!

DİYANET MEALİ
ENAM 10. Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş, bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti.
ENAM 35. Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldi ise, yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi, o halde sakın cahillerden olma!
ENAM 106. Rabbinden sana vahyolunana uy. O'ndan başka tanrı yoktur. Müşriklerden yüz çevir.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
ENAM 10 Senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Fakat onlarla alay edenleri, alay ettikleri gerçek kuşatıverdi.
ENAM 35 Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse, haydi (yapabilirsen) yerin içine (inebileceğin) bir delik, ya da göğe (çıkaileceğin) bir merdiven ara ki onlara bir mu'cize getiresin! Allâh, dileseydi, elbette onları hidâyet üzerinde toplardı, o halde câhillerden olma.
ENAM 106 Rabbinden sana vahyolunana uy; O'ndan başka tanrı yoktur. (O'na) ortak koşanlara da aldırma!


SAFFAT SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
SAFFAT 178. Yüz çevir onlardan belli bir vakte kadar!
SAFFAT 179. Ve gör neler olacak. Onlar da görecekler.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
SAFFAT 178-Yine sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir;
SAFFAT 179-gör (ne olacak akibetleri. Onlar da) yakında göreceklerdir.

DİYANET MEALİ
SAFFAT 178. Sen bir zamana kadar onlara aldırma.
SAFFAT 179. Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
SAFFAT 178 Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.
SAFFAT 179 Ve (bekle de) gör, onlar da göreceklerdir.


MÜMİN SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
MÜMİN 78. Yemin olsun, biz senden önce de resuller gönderdik. Onların bir kısmının hayat ve hatırasını sana anlattık, bir kısmının hayat ve hatırasından sana bahsetmedik. Hiçbir resulün, Allah'ın izni olmaksızın herhangi bir mucize getirmesi söz konusu olamaz. Allah'ın emri geldiğinde, hakla hükmedilir ve gerçeği hükümsüz kılmaya çalışanlar orada hüsrana uğrarlar.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
MÜMİN 78-Andolsun ki, Biz senin önünden nice peygamberler gönderdik; onlardan kimini sana ayıttık, kimini ayıtmadık (anlatmadık). Hiçbir peygamber, Allah'ın izni olmadan bir mucize getiremez. Allah'ın emri gelince de hak yerine getirilir ve batıl bir dava peşinde koşanlar, işte hüsrana burada düştüler.

DİYANET MEALİ
MÜMİN 78. Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlardan sana kıssalarını anlattığımız kimseler de var, durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var. Hiçbir peygamber Allah’ın izni olmaksızın herhangi bir âyeti kendiliğinden getiremez. Allah’ın emri gelince de hak uygulanır ve o zaman batılı seçenler hüsrana uğrayacaklardır.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
MÜMİN 78 Andolsun biz, senden önce de elçiler gönderdik. Onlardan kimini sana anlattık, kimini de anlatmadık. Hiçbir elçi, Allâh'ın izni olmadan bir mu'cize getiremez. Allâh'ın emri geldiği zaman hak yerine getirilir ve işte o zaman (Allâh'ın âyetlerini) boşa çıkarmağa uğraşanlar, hüsrana uğrarlar.



ZUHRUF SURESİ


YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
ZUHRUF 89. Artık sen onlara aldırma, "Selam!" deyiver. Yakında bilecekler

ELMALILI HAMDİ YAZIR
ZUHRUF 43-Sen hemen o sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin.

DİYANET MEALİ
ZUHRUF 43. Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
ZUHRUF 43 Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl, çünkü sen doğru yoldasın.


DUHAN SURESİ
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
DUHAN 5. Katımızdan bir emir olarak. Hiç kuşkusuz biz, resuller göndeririz,
DUHAN 6. Senin Rabbinden bir rahmet olarak. Hiç kuşkusuz O, gereğince duyan, gereğince bilendir.
DUHAN 13. Nerede onlarda öğüt almak? Yemin olsun, delillerle açıklayan bir resul gelmişti onlara.
DUHAN 14. Ama ondan yüz çevirdiler ve şöyle dediler: "Eğitilmiş bir mecnun!"

ELMALILI HAMDİ YAZIR
DUHAN 5-Tarafımızdan (gelen) emir; çünkü Biz peygamber gönderiyorduk,
DUHAN 6-Rabbinden bir rahmet olarak; gerçekten O öyle işiten, Öyle bilendir.
DUHAN 13-Onlara düşünmek, ibret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir peygamber geldi de,
DUHAN 14-sonra ondan döndüler. "Bu öğretilmiş bir delidir." dediler.

DİYANET MEALİ
DUHAN 5.(Yani)katımızdan (verilen her) emir. Çünkü biz, peygamberler göndermekteyiz.
DUHAN 6.Senin Rabb'inin acıması gereği olarak (gönderdiğimiz elçilere o gece emirlerimizi bir bir açıklar,vahiylerimizi bildiririz) .Doğrusu o işitendir ,bilendir.
DUHAN 13. Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti.
DUHAN 14. Sonra ondan yüz çevirdiler ve: Bu, öğretilmiş bir deli! Dediler.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
DUHAN 5 Katımızdan (verilen her) emir. Çünkü biz elçi göndericiyiz.
DUHAN 6 Senin Rabbinin acıması gereği olarak (gönderdiğimiz elçilere o gece emirlerimizi açıklar, vahiylerimizi bildiririz). Doğrusu O, işitendir, bilendir.
DUHAN 13 Artık onlar nasıl düşünüp öğüt alacaklar (öğüt alma zamanı geçti)? Oysa kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
DUHAN 14 Ondan yüz çevirdiler: "Bu, öğretilmiştir, cinlenmiştir" dediler.


KEHF SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
KEHF 23. HİÇBİR ŞEY İÇİN, "BEN BUNU YARIN KESİNLİKLE YAPACAĞIM." DEME.
KEHF 24. "Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır."
KEHF 27. Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O'nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur. O'nun dışında bir sığınak/bir dayanak asla bulamazsın.
KEHF 28. Benliğini, sabah-akşam yüzünü isteyerek rablerine yalvaranlarla beraber tut. İğreti dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırıp uzaklaştırma. Ve sakın, kalbinin bizim zikrimizden/Kur'anımızdan gafil koyduğumuz, boş arzularına uymuş kişiye boyun eğme. Böylesinin işi hep aşırılıktır.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
KEHF 23-HİÇBİR ŞEY HAKKINDA DA: "BEN BUNU YARIN MUHAKKAK YAPARIM DEME,
KEHF 24-Allah'ın dilemesine bağlamaksızın. Unuttuğun zamanda Allah'ı an ve şöyle de: "Umarım ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru bir başarıya eriştire!"
KEHF 27-Rabbinden sana vahyolunanı oku! O'nun sözlerini değiştirecek yoktur. O'ndan başka bir sığınakcak da bulamazsın!
KEHF 28-Sabah akşam Rablerine rızasını dileyerek dua eden kimselerle beraber nefsince sabret! Sen dünya hayatinin süsünü arzu ederek onlardan gözlerini ayırma. Kalbini, Bizi anmaktan gafil kıldığımız, keyfinin ardına düşmüş ve işi aşırılık olmuş kimseye uyma!
DİYANET MEALİ
KEHF 23. Hiçbir şey için "Bunu yârın yapacağım" deme.
KEHF 24.Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah’ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakin olana eriştirir."de.
KEHF 27. Rabbinin Kitabı’ndan sana vahyedileni oku. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.
KEHF 28. Sabah aksam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
KEHF 23 Hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme.
KEHF 24 Ancak "Allâh dilerse (yapacağım)" (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve "Rabbimin beni bundan daha doğru bir bilgiye ulaştırcağını umarım" de.
KEHF 27 Rabbinin Kitabı'ndan sana vahyedileni oku; O'nun sözlerini değiştirecek yoktur. O'ndan başka sığınılacak bir kimse de bulamazsın.
KEHF 28 Nefsini, sabah akşam, rızâsını isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber tut (onlarla beraber bulunmağa candan sabret). Gözlerin, dünyâ hayâtının süsünü isteyerek onlardan başka yana sapmasın. Kalbini bizi anmaktan alıkoyduğumuz keyfine uyan ve işi, hep aşırılık olan kişiye itâat etme.

devam edecek
ismail uysal özden özgür
 

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 7

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 7

NAHL SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
NAHL 123. Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in milletine uy! O, müşriklerden değildi.
NAHL 125. Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et ve onlarla, en güzel olan neyse o yolla mücadele et. Şüphe yok ki Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, gerçeğe kılavuzlananları da en iyi bilendir.
NAHL 126. Eğer ceza ile karşılık verecekseniz, ancak size yapılan kötülüğün türü ve miktarı ile karşılık verin. Eğer sabrederseniz, elbette ki bu, sabredenler için daha hayırlıdır.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
NAHL 123-Sonra da sana: "Hakperest (hanif) olarak İbrahim'in dinine tabi ol! O, hiçbir zaman Allah'a ortak koşanlardan olmadı." diye vahyettik.
NAHL 125-Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel güzel öğütle davet et ve onlarla en güzel şekilde mücadele yap! Çünkü Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir ve doğru yolda gidenleri en iyi bilen de ancak O'dur.
NAHL 126-Eğer ceza ile karşılık verecek olursanız, ancak size yapılan cezanın misli ile cezalandırınız. Şayet sabrederseniz, andolsun ki bu, sabredenler için elbette daha hayırlıdır.

DİYANET MEALİ
NAHL 123. Sonra da sana: "Doğru yola yönelerek İbrahim’in dinine uy! O müşriklerden değildi" diye vahyettik.
NAHL 125. (Resulüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir.
NAHL 126. Eğer ceza verecekseniz, size yapılan işkencenin misliyle ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayırlıdır.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
NAHL 123 Sonra sana: "Allâh'ı birleyerek İbrâhim'in yoluna uy; o, ortak koşanlardan değildi" diye vahyettik.
NAHL 125 Hikmetle ve güzel öğütle Rabbinin yoluna çağır ve onlarla en güzel biçimde mücâdele et. Kuşkusuz Rabbin, işte yolundan sapanları en iyi bilen O'dur ve O, yola gelenleri de en iyi bilendir.
NAHL 126 Eğer azâb edecekseniz, size yapılan azâb kadar azâb edin. Ama sabrederseniz, andolsun ki o, sabredenler için daha iyidir.(170)
170 Hz. peygamber, Uhud Savaşında, amcası Hamza'yı kâfirler tarafından burnu ve kulakları kesilmiş, ciğeri çıkartılmış bir durumda görünce: "Allah'a andolsun ki, eğer Allah bana zafer verirse, senin yerine, onlardan yetmiş kişiyi böyle yapacağım!" demişti. Fakat yemînine keffâret vererek bu sözünü uygulamamış, Mekke'nin Fethinde düşmanlarını affetmiştir.


HAC SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
HAC 34. Biz her ümmet için bir kurbanlık hayvan kesme zamanı/kurbanlık hayvan kesme yeri/kurbanlık hayvan kesme tarzı belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üstüne Allah'ın ismini ansınlar. Sizin tanrınız bir tek tanrıdır; o halde yalnız O'na teslim olun. Alçak gönüllü, saygılı kişileri muştula.
HAC 67. HER ÜMMET İÇİN BİZ, BİR İBADET ŞEKLİ/BİR İBADET YERİ BELİRLEDİK; ONLAR, ONU İZLERLER. ARTIK BU İŞ KONUSUNDA SENİNLE ÇEKİŞMESİNLER. SEN DE RABBİNE DAVET ET/DUA ET. SEN, ELBETTE Kİ ŞAŞIRTMADAN YOL ALDIRAN BİR KILAVUZUN ARDINDASIN.
HAC 68. Seninle mücadele ederlerse şöyle de: "Yapmakta olduklarınızı Allah daha iyi bilir."

ELMALILI HAMDİ YAZIR
HAC 34-Her ümmet için Allah'ın kendierine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerine (Allah'ın) adını ansınlar diye bir mabed yapmışızdır. Hepinizin tanrısı bir tek tanrıdır; onun için yalnız O'na teslim olan müslümanlar olun. İtaat eden alçak gönüllü kimseleri müjdele!
HAC 67-BİZ HER ÜMMET İÇİN BİR İBADET YOLU YAPMIŞIZDIR Kİ, ONLAR ONUN ABİDLERİDİR. Şu halde bu işte seninle asla tartışmaya girmesinler; ve sen Rabbine davet et; çünkü sen muhakkak doğru olana götüren, doğru bir yoldasın.
HAC 68-Eğer seninle tartışırlarsa de ki: "Yaptıklarınızı Allah pekala biliyor."

DİYANET MEALİ
HAC 34. Biz, her ümmete -(Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah’ın adını ansınlar diye- kurban kesmeyi gerekli kıldık. İmdi, İlâhınız, bir tek İlah’tır. Öyle ise, O'na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlâslı ve mütevazı insanları müjdele!
HAC 67. BİZ, HER ÜMMETE, UYGULAMAKTA OLDUKLARI BİR İBADET TARZI GÖSTERDİK. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.
HAC 68. Eğer seninle münakaşa ve mücadeleye girişirlerse: "Allah yaptığınızı çok iyi bilmektedir" de.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
HAC 34 Biz, her ümmet için bir kurban ibâdeti koyduk ki Allâh'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar. Tanrınız bir tek Tanrıdır, yalnız O'na teslim olun. (Ey Muhammed) o alçak gönüllü, saygılı, samimi insanları müjdele; HAC 67 BİZ HER ÜMMETE, UYDUKLARI BİR MENSEK (İBÂDET YÖNTEMİ) YAPTIK. Bu işte seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine çağır, kuşkusuz sen doğru, bir yol üzerindesin.
HAC 68 Eğer seninle mücâdele ederlerse: "Allâh yaptıklarınızı daha iyi bilir" de.


BAKARA SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
BAKARA 136. Söyle deyin: "Allah'a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub'a, onun torunlarına indirilene, Mûsa'ya ve İsa’ya verilene ve diğer nebilere verilene inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O'na/Allah'a teslim olanlarız."
BAKARA 137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa, hiç kuşkusuz, iyiyi ve güzeli bulmuş olurlar; eğer sırt dönerlerse artık onlar parçalanmış olurlar. Onlara karşı sana Allah yeter. En iyi işiten, en güzel bilendir O.
BAKARA 138. Allah’ın boyasını esas âlın. Allah'tan daha güzel kim boya vurabilir! Biz yalnız O'na kulluk ederiz.
BAKARA 142. İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah’ın, batı da. O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."
BAKARA 143. İşte böyle! Biz sizi, insanlar üstüne tanık olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye, orta yolu izleyen bir ümmet yaptık. Biz, eskiden üzerinde olduğunu kıble haline getirdik ki resule uyanı, ökçesi üstüne gerisin geri dönenden ayıralım. Bu, Allah’ın kılavuzluk ettikleri dışındakilere gerçekten zor gelecektir. Ama Allah imanınızı işe yaramaz hale getirmeyecektir. Su da bir gerçek ki, Allah öncelikle insanlara karşı çok acıyıcı, çok merhametlidir.
BAKARA 144. Biz senin, yüzünün habire göğe doğru çevrildiğini elbette görüyoruz. Hoşlanacağın bir kıbleye seni elbette döndüreceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Nerede olsanız yüzünüzü Mescid-i Haram yönüne döndürün. Kendilerine kitap verilenler, onun, Rablerinden bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapıp ettiklerinden habersiz değildir.
BAKARA 145. Yemin olsun, Ehlikitap'a sen her türlü mucizeyi getirsen de onlar senin kıblene uymazlar; sen de onların kıblesine uymayacaksın. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Eğer sen, ilimden nasibin sana geldikten sonra onların boş ve iğreti arzularına uyarsan, işte o zaman kesinlikle zalimlerden olursun.
BAKARA 146. KENDİLERİNE KİTAP VERDİKLERİMİZ, ONU ÖZ OĞULLARINI TANIDIKLARI GİBİ TANIRLAR. BUNUNLA BİRLİKTE, İÇLERİNDEN BİR ZÜMRE, BİLİP DURDUKLARI HALDE GERÇEĞİ GİZLİYORLAR.
BAKARA 150. Nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescide-i Haram'a çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü ona doğru çevirin ki, insanların elinde sizin aleyhinize bir delil bulunmasın. Onların zulme sapanları müstesna. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Yüzünüzü Mescid-i Haram'a dönün ki, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Ve bu sayede güzeli ve iyiyi bulmanız da umulmaktadır.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
BAKARA 136-Ve deyin ki: "Biz Allah'a iman ettiğimiz gibi, bize ne indirildiyse; İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub'a ve torunlarına ne indirildiyse; Musa'ya, İsa’ya ne verildiyse ve bütün peygamberlere Rableri tarafından ne verildiyse hepsine iman ettik. O'nun elçilerinden hiçbirini ayırt etmeyiz. Ve biz, ancak O'nun için boyun eğen Müslümanlarız.
BAKARA 137-Eğer onlar da böyle sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse muhakkak doğru yolu buldular. Yok, yüz çevirirlerse, onlar sadece bir ihtilaf ve çekişme içindedirler. Allah da senden yana onların haklarından geliverecektir. O, herşeyi işiten ve bilendir. BAKARA 138-Sen Allah’ın boyasına bak! (Vaftiz de ne ki!) Kim Allah'tan daha güzel boya vurabilir? İste biz O'na ibadet edenleriz!
BAKARA 142-İnsanlardan beyinsiz takımı: "Bunları bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyeceklerdir. De ki: "Doğu da batı da Allah’ındır. O, dilediği kimseyi doğru bir caddeye çıkarır.
BAKARA 143-İste böyle sizi, bütün insanlar üzerine adalet örneği, hak şahitleri olasınız, Peygamber de sizin üzerinize şahit olsun diye, doğru bir caddeye çıkarıp ortada yürüyen bir toplum yaptık. Sana önceden durduğun Ka'be'yi kıble yapmamız da yalnız peygamberlerin izinde gidecekleri iki ökçesi üzerinde geri döneceklerden ayırt etmemiz içindir. Elbette o, Allah’ın doğru yola ilettiği kimselerden başkasına mutlaka ağır gelecekti. Allah imanınızı zayi edecek değildir. Allah insanlara karşı çok şefkatli ve merhametlidir.
BAKARA 144-Gerçekten yüzünün gök yüzünde aranıp durduğunu görüyoruz. Artık gönlünü ferah tut, seni hoşnut olacağın bir kıbleye yönelteceğiz. Haydi yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir! Siz de ey insanlar, nerede bulunursanız, yüzünüzü o yana doğru çeviriniz. Kendilerine kitap verilmiş olanlar da şüphesiz onun, Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu kesinlikle bilirler. Allah, onların yaptıklarından ve yapacaklarından habersiz değildir.
BAKARA 145-Andolsun ki, sen, o kitap verilmiş olanlara her türlü delili de getirsen yine senin kıblene uymazlar; sen de onların kıblesine uymazsın. Bir kısmı diğer bir kısmının kıblesine de uymuyor. Andolsun ki sana gelen bunca ilmin arkasından tutup onların arzularına uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka haksızlık yapanlardan olursun.
BAKARA 146-KENDİLERİNE KİTAP VERDİĞİMİZ TOPLUMLARIN ALİMLERİ, PEYGAMBERİ, OĞULLARINI TANIR GİBİ TANIRLAR. BÖYLE İKEN İÇLERİNDEN BİR TAKİMİ, GERÇEĞİ BİLE BİLE GİZLERLER.
BAKARA 150-Her nereden yola çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir ve her nerede olursanız yüzünüzü ona doğru çevirin ki insanlar için aleyhinizde bir delil olmasın. Ancak içlerinden haksizlik edenler başka. Siz de onlardan korkmayın, Benden korkun ki hem üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım hem de bu sayede doğru yola eresiniz.

DİYANET MEALİ
BAKARA 136. "Biz, Allah'a ve bize indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve esbâta indirilene, Musa ve İsa’ya verilenlerle Rableri tarafından diğer peygamberlere verilenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah'a teslim olduk" deyin.
BAKARA 137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir, bilendir.
BAKARA 138. Allah’ın (verdiği) rengiyle boyandık. Allah'tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk ederiz (deyin).
BAKARA 142. İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah’ındır. O dilediğini doğru yola iletir.
BAKARA 143. İste böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resûl'ün de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık. Senin (arzulayıp da su anda) yönelmediğin kıbleyi (Kâbe'yi) biz ancak Peygamber'e uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayırdetmemiz için kıble yaptık. Bu, Allah’ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir. Zira Allah insanlara karsı şefkatli ve merhametlidir.
BAKARA 144. (Ey Muhammed!) Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu (yücelerden haber beklediğini) görüyoruz. İşte simdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki, ehl-i kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.
BAKARA 145. Yemin olsun ki (habibim ! ) sen ehl-i kitaba her türlü ayeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun.
BAKARA 146. KENDİLERİNE KİTAP VERDİKLERİMİZ ONU (O KİTAPTAKİ PEYGAMBERİ), ÖZ OĞULLARINI TANIDIKLARI GİBİ TANIRLAR. BUNA RAĞMEN ONLARDAN BİR GURUP BİLE BİLE GERÇEĞİ GİZLER.
BAKARA 150. (Evet Resûlüm ! ) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.

devam edecek
ismail uysal özden özgür
 

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 8

Kur'an Peygamberimiz(SAS) için konuştu 8

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
BAKARA 136 "Allah'a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmâ'il'e, İshak'a, Ya'kub'a ve sıbt(torun kabile)lere indirilene, Musa ve Îsâ'ya verilene ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilene inandık, onlar arasında bir ayırım yapmayız, biz Allah'a teslim olanlarız." deyin.
BAKARA 137 eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar; ama dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşerler. Onlara karşı Allah sana yeter. O, işitendir, bilendir.
BAKARA 138 Allah’ın boyası (ile boyan). Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir? Biz ancak O'na kulluk ederiz.
BAKARA 142 İnsanlardan bazı beyinsizler: "Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da Allah’ındır. O, dilediğini doğru yola iletir."
BAKARA 143 Böylece sizi orta bir ümmet yaptık ki, insanlara şâhid olasınız. Elçi de size şâhid olsun. Biz, Elçi'ye uyanı, ökçesi üzerinde geriye dönenden ayıralım diye, eskiden yöneldiğin Kâbe’yi kıble yaptık. Bu, Allah’ın yol gösterdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir. Şüphesiz Allah, insanlara şefkatli, merhametlidir.
BAKARA 144 (Ey Muhammed), biz senin yüzünün göğe doğru çevrilip durduğunu (gökten haber beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşlanacağın bir kıbleye döndüreceğiz. (Bundan böyle) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Nerede olursanız, yüzlerinizi o yöne çevirin. Kitap verilenler, bunun Rableri tarafından bir gerçek olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.
BAKARA 145 Sen Kitap verilenlere her türlü ayeti getirsen yine onlar senin kıblene uymazlar; sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Sana gelen ilimden sonra onların keyiflerine uyarsan, o takdirde sen, mutlaka zalimlerden olursun.
BAKARA 146 KENDİLERİNE KİTAP VERDİKLERİMİZ, ONU, OĞULLARINI TANIDIKLARI GİBİ TANIRLAR, AMA YİNE DE ONLARDAN BİR GRUP, BİLE BİLE GERÇEĞİ GİZLERLER.
BAKARA 150 Nereden (yola) çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir, nerede olursanız, yüzünüzü o yana çevirin ki, haksızlardan başka hiç kimsenin, aleyhinizde bir delili olmasın. Onlardan da çekinmeyin, benden çekinin ve (o yana dönün ki) size olan nimetimi tamamlayayım, böylece yolu bulmuş olasınız.


ALİ İMRAN

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
ALİ İMRAN 26. Şöyle yakar: "Ey mülkün Mâlik'i, sahibi olan Allahım! Sen mülk ve saltanatı dilediğine verir, mülk ve saltanatı dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltip aziz edersin, dilediğini alçaltıp zelil kılarsın. İmkân, mal ve nimet senin elindedir. Sen, herşeye kadirsin."
ALİ İMRAN 27. "Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü de gecenin içine sokarsın. Diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü diriden çıkarırsın. Dilediğini hesapsızca rızıklandırırsın."

ELMALILI HAMDİ YAZIR
ALİ İMRAN 26-De ki ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Dilediğine mülk verirsin, dilediğinden de mülkü çeker alırsın; dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. Hayır yalnız senin elindedir. Gerçekten sen, herşeye gücü yetensin."
ALİ İMRAN 27-Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü de gecenin içine sokarsın. Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin.

DİYANET MEALİ
ALİ İMRAN 26. (Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.
ALİ İMRAN 27. Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
ALİ İMRAN 26 De ki: "Allah’ım, (ey) mülkün sahibi, sen dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden mülkü alırsın; dilediğini yükseltirsin, dilediğini alçaltırsın. Hayır (mal), senin elindedir. Sen her şeye kadirsin!"
ALİ İMRAN 27 "Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın, dilediğini hesapsız rızıklandırırsın!"


CUMUA SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
CUMA 11. Bir ticaret yahut oyun-eğlence görür görmez, dağılıp ona yöneldiler de seni ayaküstü bıraktılar. Onlara de ki: "Allah katında bulunan, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır! Ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."

ELMALILI HAMDİ YAZIR
CUMA 11-Böyle iken, bir ticaret veya eğlenti (eğlence) gördüklerinde ona fırladılar ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın katındaki, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır."

DİYANET MEALİ
CUMA 11. Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: Allah’ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha yararlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
CUMA 11 Bir ticaret veya eğlence gördükleri zaman hep dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: "Allâh'ın yanında bulunan, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır. Allâh, rızık verenlerin en hayırlısıdır."


MAİDE SURESİ

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
MAİDE 48. Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol/şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir.
MAİDE 49. Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar.
MAİDE 82. ŞU TARTIŞILMAZ BİR GERÇEKTİR Kİ, İNSANLARIN İMAN EDENLERE EN ŞİDDETLİ DÜŞMANLIK DUYANLARINI, YAHUDİLERLE ŞİRKE BATANLAR BULURSUN. ŞU DA TARTIŞILMAZ BİR GERÇEKTİR Kİ, İNSANLARIN İMAN EDENLERE SEVGİDE EN YAKIN OLANLARINI "BİZ HIRİSTİYANLARIZ" DİYENLER BULURSUN. BU BÖYLEDİR. ÇÜNKÜ O HIRİSTİYANLAR İÇİNDE DERİN ARAŞTIRMALAR YAPAN KEŞİŞLER, KENDİNİ ALLAH'A ADAMIŞ RAHİPLER VARDIR. VE ONLAR, KİBRE SAPMAZLAR.
MAİDE 83. Resule indirileni dinlediklerinde farkına vardıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz, iman ettik. Artık bizi de gerçeğin tanıklarıyla birlikte kaydet."
MAİDE 84. "Rabbimizin bizi barışseverler arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve Hak'tan bize gelene neden inanmayacakmışız?"
MAİDE 85. Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur güzel davrananların ödülü.

ELMALILI HAMDİ YAZIR
MAİDE 48-Sana da önünde bulunan kitapları doğrulayıcı ve onlara bir şahit olmak üzere bu hak kitabı indirdik; onun için sen de aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, sana gelen gerçekten ayrılıp da onların arzuları arkasından gitme! Her biriniz için bir kanun ve bir yol tayin ettik. Allah dileseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat sizi, her birinize verdiği şeylerde imtihan edecek. O halde durmayın, hayırlı işlerde yarışın. Nihayet dönüşünüz hep Allah'adır. O zaman O, hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.
MAİDE 49-Ve şu emri indirdik: "Aralarında yalnız Allah'ın indirdiği ile hükmet, onların keyiflerine uyma ve onların Allah'ın indirdiği hükümlerin birinden seni şaşırtmalarından sakın! Yine yüz çevirirlerse bil ki, Allah, onların bazı günahları sebebiyle, başlarına bir bela getirmek istiyor. Her halde insanlardan birçoğu Allah yolundan çıkmışlardır.
MAİDE 82-İNSANLARIN İNANANLARA DÜŞMANLIK BAKIMINDAN EN AZILISI OLARAK HERHALDE YAHUDİLERLE ALLAH'A ORTAK KOŞANLARI BULACAKSIN. İNANANLARA DOSTLUK BAKIMINDAN EN YAKIN OLARAK DA HER HALDE "BİZ HIRİSTİYANLARIZ." DİYENLERİ BULACAKSIN. BUNUN SEBEBİ, ONLARIN İÇİNDE BİLGİN KEŞİŞLERİN VE DÜNYAYI TERK ETMİŞ RAHİPLERİN BULUNMASIDIR VE BUNLAR BÜYÜKLÜK TASLAMAZLAR.
MAİDE 83-Peygambere indirileni dinledikleri zaman onun hak olduğuna aşinalıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup boşandığını görürsün. Onlar: "Ey bizim Rabbimiz, inandık iman getirdik, şimdi Sen bizi şahitlik yapanlarla beraber yaz!
MAİDE 84-Rabbimizin bizi iyilerle birlikte bulundurmasını gönülden arzu ederken, biz ne diye Allah'a ve bize gelen gerçeğe inanmayalım." derler.
MAİDE 85-Böyle demelerine karşılık Allah da kendilerine mükafat olarak altlarından ırmaklar akan cennetleri içlerinde ebedi kalmak üzere verdi. İşte iyilik yapanların mükafatı budur.

DİYANET MEALİ
MAİDE 48. Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitabı (Kur'an'i) gönderdik. Artık aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet; sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma. (Ey ümmetler!) Her birinize bir şerîat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şeriatlarda) sizi denemek için (böyle yaptı). Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Artık size, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri(n gerçek tarafını) O haber verecektir.
MAİDE 49. (Sana şu talimata verdik): Aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah’ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat et. Eğer (hükümden) yüz çevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların birçoğu da zaten yoldan çıkmışlardır.
MAİDE 82. İNSANLAR İÇERİSİNDE İMAN EDENLERE DÜŞMANLIK BAKIMINDAN EN ŞİDDETLİ OLARAK YAHUDİLER İLE ŞİRK KOŞANLARI BULACAKSIN. ONLAR İÇİNDE İMAN EDENLERE SEVGİ BAKIMINDAN EN YAKIN OLARAK DA "BİZ HIRİSTİYANLARIZ" DİYENLERİ BULACAKSIN. ÇÜNKÜ ONLARIN İÇİNDE KEŞİŞLER VE RAHİPLER VARDIR VE ONLAR BÜYÜKLÜK TASLAMAZLAR.
MAİDE 83. Resule indirileni duydukları zaman, tanış çıktıkları gerçekten dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! İman ettik, bizi (hakka) şahit olanlarla beraber yaz."
MAİDE 84. "Rabbimizin bizi iyiler arasına katmasını umup dururken niçin Allah'a ve bize gelen gerçeğe iman etmeyelim?"
MAİDE 85. Söyledikleri (bu) sözden dolayı Allah onlara, içinde devamlı kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. İyi hareket edenlerin mükâfatı işte budur.

SÜLEYMAN ATEŞ MEALİ
MAİDE 48 Sana da kendinden önceki Kitabı doğrulayıcı ve onu kollayıp koruyucu olarak Kitabı gerçekle indirdik. Artık onların aralarında Allâh'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen gerçekten ayrılıp onların keyiflerine uyma! Sizden her biriniz için bir şeri'at ve bir yol belirledik. Allâh isteseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat size verdiğ(i ni'met)ler(i) içinde sizi sınamak istedi. Öyleyse hayır işlerine koşun, hepinizin dönüşü Allah'adır. O size ayrılığa düştüğünüz şeyler(in hakikatin)i haber verecektir.
MAİDE 49 Aralarında Allâh'ın indirdiğiyle hükmet, onların keyiflerine uyma ve onların, Allâh'ın indirdiği şeylerin bir kısmından seni şaşırtmalarından sakın! Eğer dönerlerse bil ki Allâh, bazı günâhları yüzünden onları felâkete uğratmak istiyordur. Zaten insanlardan çoğu, yoldan çıkmışlardır.
MAİDE 82 İNSANLAR İÇERİSİNDE, İNANANLARA EN YAMAN DÜŞMAN OLARAK YAHÛDİLERİ VE (ALLAH'A) ORTAK KOŞANLARI BULURSUN. İNANANLARA SEVGİCE EN YAKINLARI DA "BİZ HIRİSTİYANLARIZ." DİYENLERİ BULURSUN. ÇÜNKÜ ONLARIN İÇLERİNDE KEŞİŞLER VE RAHİPLER VARDIR VE ONLAR BÜYÜKLÜK TASLAMAZLAR.
MAİDE 83 Elçi'ye indirilen(Kur'ân)ı dinledikleri zaman, tanıdıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz, inandık, bizi şâhidlerle beraber yaz!"
MAİDE 84 "Biz, Rabbimizin bizi iyiler arasına katmasını umarken neden Allah'a ve bize gelen gerçeğe inanmayalım?"
MAİDE 85 Bu sözlerinden dolayı Allâh onlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler verdi. Güzel davrananların mükâfâtı işte budur!

RABBİM ALLAH ELÇİSİNE DİYOR Kİ BİTTİ
BUNDAN SONRAKİ BÖLÜM PEYGAMBERİMİZ VE CİNLER OLACAK

İsmail uysal özden özgür
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt